Bakış açınızı değiştirin: Hemen şimdi uygulayabileceğiniz farkındalık egzersizleri

Son yıllarda hepimizin hayatına farkındalık, farkında olma gibi kavramlar yerleşti. Bu kavramlara her ne kadar artık aşina olsak da günlük hayatın koşuşturmacası içinde bazen farkındalık egzersizlerine vakit bulamıyoruz. Günlük programlarımıza bir ek olarak gelen farkındalık egzersizlerine programımızda yer açamıyoruz. İşin kötüsü, bunun için kendimizi suçlu hissettiğimiz bile oluyor.

Oysa farkındalık egzersizlerini kolayca hayatınıza adapte etmenin bir başka yolu daha var. Evet, farkındalık için bakış açınızı değiştirmeniz gerekebilir ancak bunun bir saatinizi sessizce meditasyona yapmaya ayırmak zorunda değilsiniz. Pediatri Uzmanı ve aynı zamanda Zen hocası Jay Chosen Bays, aslında farkındalığı şöyle tanımlıyor: “Farkındalık; etrafınızda ve içinizde olup bitene bilinçli olarak dikkat vermektir. Farkındalık, eleştirmeden veya yargılamadan sadece fark etmektir.”

Farkındalık için bakış açınızı değiştirmeniz gerekebilir ancak bunun bir saatinizi sessizce meditasyona yapmaya ayırmak zorunda değilsiniz.

Bays’a göre farkındalık egzersizleri için saatlerinizi ayırmanıza gerek yok, sadece etrafınızda olup bitenlere daha farklı gözlerle bakmak yeterli. İşte hemen şimdi uygulayabileceğiniz farkındalık egzersizleri:

1. Seslere kulak verin.

Gün içinde farklı farklı zamanlarda durun ve etrafınızdaki sesleri dinleyin. Ancak bu sesleri dinlerken, sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi, tüm o sesleri ilk defa duyuyormuş gibi yargısız ve meraklı olun.

2. Ağaçları fark edin.

Ağaçları, her birinin farklı şekilleri ve yüksekliklerini fark edin. Nasıl da renklerinin, türlerinin, yapraklarının farkına varın.

3. Rüzgarı fark edin.

Rüzgarın bin bir çeşidi vardır. Bunu illa bir hava olayı olarak düşünmeyin. Nefes aldığınızda ve verdiğinizde burnunuzdan giren rüzgarı, sıcak bir şey içeceğinizde oluşan rüzgarı, etrafta dolaşan havayı hissedin.

4. Her zaman kullanmadığınız elinizi kullanın.

Eğer sağ elinizi kullanmaya alışkınsanız, arada sol elinizi kullanın. Diğer elinizin de varlığının farkına varın.

5. Ayak tabanlarınızı hissedin.

Ayaklarınızın altındaki en ince hareketleri hissetmeye çalışın. Ayak tabanınızın dokunduğu yüzeye dikkatinizi verin, sıcaklığını, dokusunu hissetmeye çalışın. Özellikle depresif veya gergin olduğunuz zamanlarda bunu yapmaya özen gösterin.

6. Ayaklarınızın altındaki yeryüzünü hissedin.

Yeryüzü öyle sağlam ve dayanıklı ki bazen onu hissetmeyi unutuyoruz. Dışarıda olmasanız, toprağa dokunmasanız bile yeryüzünü hissetmeye özen gösterin.

7. Mavi rengi fark edin.

Çevrenizdeki mavi renkli şeyleri ve birbirinden farklı tonlarını fark edin. Arkadaşınızın kıyafetindeki, gittiğiniz bir evdeki, masanızın üstündeki, alışveriş yaptığınız mağazadaki mavi renkleri fark edin.

8. Yeni bir mekana girdiğinizde dikkatinizi verin.

Kapı açmak ve yürümek genellikle düşünmeden yapılan şeylerdir. Bu yüzden aslında birçoğumuz gün içinde uyurgezer gibi yürüyoruz. Oysa yürürken etrafınızdaki şeylere dikkatinizi verebilirsiniz. Bir kapıdan içeri girerken etrafınıza bakın, dikkatinizi yoğunlaştırın.

“Farkındalık; etrafınızda ve içinizde olup bitene bilinçli olarak dikkat vermektir. Farkındalık, eleştirmeden veya yargılamadan sadece fark etmektir.”
9. Telefonunuzla nefes alın.

Gün içinde birçoğumuz derin nefesler almayı unutuyoruz ancak telefonlarımıza gelen uyarıları hiçbir zaman es geçmiyoruz. Bu durumda siz de telefonunuzu bir araç olarak kullanabilirsiniz. Telefonunuzdan her ses çıktığında birkaç saniyeliğine durun ve 3 derin nefes alın.

10. Ellerinizin kıymetini bilin.

Gün içinde birkaç kez ellerinize bakın. Ama bunu yaparken dışarıdan bir göz gibi bakmaya çalışın. Ellerinizin gün içinde size ne kadar yardımcı olduğunu ve hayatı aslında şekillendirirken hep sizinle olduğunu düşünün.

 

İlginizi çekebilir: Hızlı akan hayatlarımızda farkındalık sürdürülebilir mi?

Kaynaklar:
Psych Central
Life Hack

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!