X

Beyin gelişimini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmış 7 alışkanlık

Uzun yıllardır, insanların belli bir zekayla dünyaya geldiğine ve bu zeka seviyesi sınırları içerisinde yaşamlarını sürdüreceğine inanılıyordu. Ancak bilimsel araştırmalara göre, insanlar potansiyellerini artırabilir. Artık, yeni yetenekler öğrenerek beyinde gelişerek yeni nörol yollar ortaya çıkarabileceğimizi ve bu sayede zeka seviyemizi artırabileceğimizi biliyoruz.
İşte, beyin gelişimini artırdığı bilimsel olarak kanıtlanmış 7 alışkanlık…

Enstrüman çalmak beyninizin farklı bölgelerinde bir gelişim sağlayabiilir

1. Enstrüman çalmak

Müzik yapmak; yaratıcılığı ve analitik düşünmeyi artıracağı gibi, bunun yanında başka avantajlar da sağlayabilir. Müzik aletleri çalmak; beynin korpuz kallosum bölgesini güçlendirir ve bu sayede beyin gelişimi sağlayabilir.

Gelişmiş bir korpuz kallosum; yönetimsel beceriyi, hafızayı, problem çözme becerisini ve hatta bütün beyinsel aktiviteleri, yaşınız kaç olursa olsun, güçlendirebilir.

2. Bir şeyler okumak

Burada bir şeyler okumaktan kasıt, herhangi bir şeyi okumanızdır. Kitap, dergi, ya da gazete fark etmeksizin bir şeyler okumanız, stresinizi azaltır ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.

Bunları yapmak kristal, duygusal ve akışkan zekanızı güçlendirebilir. Bütün bunların gelişimi, problem çözme becerinizi daha iyi bir hale getirebilir.

3. Düzenli egzersiz yapmak

Arada sırada yapılan egzersizlerdense, sürekli yapılanlar daha etkili olabilir. Sürekli egzersiz yapıldığı zaman hücreler; hafızaya, odaklanmaya ve anlama kolaylığına destek verecek proteinlerle desteklenirler. Bu durum genellikle duyuların berraklığı olarak da adlandırılabilir. Ayrıca birçok bilim insanı, sürekli oturmanın beyni yavaşlattığını savunuyor.

4. Yeni bir dil öğrenmek

Zekanızı geliştirmek için puzzle çözmeyi bir kenara bırakın ve bunun yerine yeni bir dil öğrenmeye başlayın. Araştırmalara göre, iki dil bilen insanlar puzzle çözme konusunda bir dil bilen insanlardan daha başarılı olabiliyor. Başarılı bir şekilde yeni bir dil öğrenme sürecine girmeniz, beyninizin daha iyi bir performans ortaya çıkarmasına vesile olabilir. Buna ek olarak, iki dil konuşuyor olmanız çevrenizle olan ilişkinizde daha düzenli ve dikkatli olmanızı da sağlayabilir.

5. Kümülatif öğrenmeyi geliştirmek

Kümülatif öğrenme aynı zamanda bir önceki maddeyle, yani yeni bir dil öğrenmeyle de alakalı olarak düşünülebilir. Yeni bir dil öğrenmenin beyni geliştirmesinin bir sebebi de, kümülatif öğrenmeyi gerektirmesidir. Kümülatif öğrenmeyi hayatınızın her alanına entegre edebilirseniz; bu sizin daha analitik düşünmenizi ve bu sayede de beyninizin gelişmesini sağlayabilir.

Bazı oyunlar ve aktiviteler beyninizin bilişsel kapasitesini geliştirebilir

6. Değişik aktivitelerle beyni çalıştırmak

Sudoku, bilgisayar oyunları, kağıt oyunları ve bunun gibi aktiviteler beyindeki nöroplastisiteyi artırabilir. Bu, nöral yollarda geniş anlamda bazı değişikliklere sebep olabilir. Sinir hücreleri, yenilenen yollara adaptasyon olarak cevap verdiği zaman, nöroplastisite artar ve bunun neticesinde de olaylara farklı açıdan bakabilmek, bir olayın sebebini ve sonuçlarını öğrenebilmek gibi alışkanlıklar gelişebilir.

Bu sayede insan, yeni bir modele ayak uydurabilir ve bilişsel kapasitesini geliştirebilir. Ayrıca, nöroplastisitesi yüksek olan insanlar bir şeyi hızlıca öğrenip ezberleyebilirken, bu insanlarda depresyon ve kaygı da çok az bir seviyede görülür.

Meditasyon yaparak beyin dalgaları üzerinde bir etki oluşturulabilir

7. Meditasyon yapmak

1992 yılında Dalai Lama, bilim insanı Richard Davidson’ı meditasyon esnasında beyin dalgalarını izlemesi için davet ediyor. Bazı beyin dalgalarını meditasyon esnasında yönetebileceğine inanan Dalai Lama, Davidson’dan bunu gözlemlemesini istiyor. Sonuç olarak, Dalai Lama ve diğer keşişler meditasyon yapıp, merhamete odaklandıklarında, beyin dalgalarının da çok derin bir merhamet içerisinde hareket ettiği gözlemleniyor.

Genel olarak bakıldığında beyin; insanlar bunu gerçekleştirmek istediğinde gelişme gösterebilen bir varlıktır. Farklı aktiviteler, beyninizin farklı bölümlerine iyi gelebilir. Netice itibarıyla, insanlar güçlü olduğunu düşündükleri alanlarda daha yetkin olabilir veya zayıf oldukları alanlarda da kendilerini geliştirebilirler.

Kaynak
Entrepreneur

İlginizi çekebilir: IQ seviyesini yükseltecek ve hafızayı geliştirecek yollar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale