X

Belirsizliğe tahammül edemiyor musunuz: Kaygınızın altında yatan 4 neden

Günümüz dünyasında netlik ve hız pek çok anlam ifade ediyor. En çok da kazanç anlamına geliyor belki de. Her şeyden kazanmak istiyoruz, önceden tahmin etmek, bir an önce sonuca gitmek, kazanmak ve başarmak. Bunun koşulu ise belirsizlikleri en hızlı şekilde sonuca ulaştırmak. İlişkilerde, işte, hayatın içinde, her yerde. Ancak biz hızlanmak istedikçe zaman bizim istediğimiz hızda akmıyor her zaman. İstediğimiz sonuçlara istediğimiz anda ulaşamıyoruz. Yaşamın doğası gereği bilinmezliklerle dolu ve öngörülmez olduğunu aslında bilmemize rağmen, her şeyi bir an önce netleştirme isteği bize anlatıyor?

Belirsizliğe tahammülsüzlük, son zamanlarda kaygı bozukluklarının önemli bir işareti haline geldi. Öngörülemeyen durumları tehlike olarak algılamak kişinin zihnini kesinlik ve netlik yaratmaya odaklar. Çevremizde istenilen netliği sağlayamadığımızda ise tehlike algısı sürdüğünden endişe seviyemiz gittikçe yükselecektir. Bu durum her belirsiz hissettiğiniz durum için geçerli olabilir. İlişki içinde de olsa, iş hayatınızda da olsa beklemek ve belirsizlik sizde endişe yaratır. Peki her belirsizliği neden tehlike olarak algılarız?

1. Belirsizlik durumundaki ön yargılar

Belirsizlik karşısında kaygısı yüksek insanlar bazı önyargılara sahiptir. Bunlardan en temeli belirsiz olan her durumun tehdit olduğu algısıdır. Tehdit olarak algılamak bize “Tehlikedeyim” sinyalini vererek kaygıları artırır ve potansiyel tehlikeye karşı kendimizi korumak için bir an önce olayı netleştirmeye çalışırız. Burada en önemli nokta olayı tehdit olarak algılayanın biz olduğumuz gerçeğidir. İçinde bulunduğumuz durum gerçek bir tehlike içermese de, en kötü senaryoları düşünüp baş edememekten korktuğumuz için içimizde tehlike çanları çalar.

Örneğin çalıştığınız yerde bir sorun oldu ve yöneticiniz siz aradığınızda açmadı. Telefonunuz açılmadığı için aklınıza gelen düşünceler büyük bir hata yaptığınız, sorunun önemli olduğu, sizin azarlanacağınız, hatta kovulacağınız ise birden kendinizi işsiz kalma endişesiyle baş başa bulabilirsiniz. Ancak gerçek, sadece o an meşgul olduğu için telefonu açmadığıdır.

2. Esneklikten yoksun düşünce yapısı

Belirsizlik aslında içerisinde bir sürü potansiyel barındırır. Hayatta potansiyelleri görebilmek yargısız bir pencereden bakmakla mümkündür. Yargılar insanları sınırlayarak şefkat ve empatiden uzaklaştırır. Belirsizliğe tahammülsüzlüğün araştırıldığı çalışmalarda mükemmeliyetçilik, katılık ve kontrol arzusu ile arasında bir ilişki olduğu bulunmuştur. Hayata dair kurallarınız ne kadar çoksa, nasıl olmasını gerektiğinden ne kadar eminseniz, o kuralların sizi nasıl hissettirdiğini tekrar sorgulamanızı öneririm. Her insan ve her durum için aynı kural geçerli olmayabilir.

3. Endişeli olmayı olumlu bir özellik olarak algılama

Bir zamanlar skeçlere çok malzeme olan bir diyalog vardı. İş mülakatlarında en beğenmediğiniz özelliğiniz ne diye sorulduğunda, “Ben çok fedakarım, ben çok mükemmeliyetçiyim, en kötü özelliğim bu” denildiğinde arkadan kahkaha sesleri duyulurdu. İşin aslı endişeli olmak da böyledir. Bazı durumlarda kaygılanmamız normaldir, ancak kaygılı bir insan olmanın hayat kalitemizi negatif etkilediği bilinmektedir. İlişkilerde endişelenen kişi olmak çoğu zaman ilgilenen kişi olmakla karıştırılır. Partnerimizden istediğimiz her zaman haber alamadığımız için endişelenmek karşı tarafı çok sevmekle ya da onu çok önemsemekle açıklanamaz. Bu durum odak noktamızın karşı taraf olmasından, kaybetme korkusundan ya da kontrolcü bir yapımız olmasından da kaynaklanıyor olabilir. Bizi gerçekten endişelendiren nedenler konusunda kendimize dürüst olmamız gerekir.

4. Güven eksikliği

Belirsizliğe tahammülsüzlük , öngörülemeyen durumlarla başa çıkmada yetersiz ve güvensiz hissetmekle yakından ilişkilidir. Kendinizi özgüvenli ve güçlü hissettiğiniz bir zamanı hayal edin, belirsizlik o zaman sizi korkutur muydu? Herhangi bir durumda tehdit beklentisi yoksa, zorlukların üstesinden gelebileceğimize yönelik inancımız güçlüyse, belirsizlik karşısında duygusal bir yanıt vermeyiz. Sorunların üstesinden gelemeyeceğimizi düşünmek bizde daha çok kaygıya neden olur.

Yaşam her zaman belirsizliklerle dolu, özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde eskisinden daha fazla kontrolümüz dışında durum var. Ancak tüm hayatınızı gözden geçirdiğinizde başa çıkabildiğiniz durumların azımsanmayacak sayıda olduğunu fark edeceksiniz. Kaygımızı kontrol ettiğimizde her dönemi psikolojik olarak en sağlıklı şekilde atlatmak elbette mümkün.

Belirsizliklere baktığınız pencereyi değiştirip, algınızı, hayatınıza öngöremediğiniz şekilde girmiş ve sizi mutlu eden gerçeklere odaklayarak bugün ilk adımızı atabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bitemeyen ilişkiler: Bize iyi gelmeyen, toksik ilişkilerden neden çıkamayız?

Nurhayat Tütüncü: Çok severek okuduğum İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdikten sonra klinik psikoloji yüksek lisansına başlayarak uzmanlığımı aldım. Eğitim süresince yaptığım akademik asistanlıklar ile bir çok bilimsel projede çalışma imkanı buldum. İnsanı her yönüyle anlamak ve yardımcı olmak en büyük tutkum aynı zamanda arzum oldu. Şema terapisi, bilişsel davranışçı terapi eğitimlerinin yanı sıra bütüncül bakış açımı geliştirmek adınaregresyon terapisi eğitimi de aldım. Çalışmalarımı ve paylaşımlarımı İnstagram’da psikolog.nurhayattutuncu hesabından takip edebilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale