X

Bedeniniz çocukluğunuz, zihniniz ergenliğiniz… Ruhunuz ise?

Eskiden akşam yemekleri ailecek yenirdi, hatırlar mısınız?

Bir rutin vardı; okuldan gelince çizgi film eşliğinde ufak bir şey atıştırılır, sonra hop sokağa çıkılırdı. Mevsimlerden yaz ise zaten sokaktan, denizden, çiçekten böcekten ayrı kalınmazdı tüm gün. Akşama doğru sofralar kurulur, babanın işten gelmesi beklenirdi. O da gelince, hooop sofraya. Özel bir şey yapılmasa dahi, anne baba ve kardeşlerle oturulur, günün nasıl geçti diye sorulur, sohbet edilir, biraz da haberlere bakılırdı.

Ah ah eskiler.. temalı bir yazı değil, merak etmeyin… 

Ama bu rutinden bahsetmemin de özel bir sebebi var. Birçok uzmana göre çocukken anne babasıyla beraber türlü rutinler kuran kişiler, uzun vadede hayatını çok daha sağlam temeller üzerine ve disiplinli şekilde kurabiliyor. Açıkçası bu rutinin ne olduğu çok da önemli değil, ister beraber pazara gidin, oyun oynayın, akşam yemeklerini yiyin ya da benim babamla yaptığım gibi matematik soruları çözün… Fark etmez. Önemli olan çocuğun anne babayla güven içinde bir ilişki kurabileceğini bilmesi. Diyorlar ki, bu şekilde yetişen çocuklar akranlarına göre daha rahatça düzen kurabiliyor, anne babasıyla iş birliği içinde tavırlar sergileyebiliyor, sorumluluk almayı ve beklemeyi, istikrarlı olmayı, paylaşmayı öğreniyor. Ve en önemlisi de, yetişkin olup da geriye baktıklarında anne babalarıyla yaşadıkları keyifli anları hatırlıyorlar.

Bunun yogayla ne alakası var derseniz, çok basit:

Yoga bize bedenimizi kullanarak zihnimizi sakinleştirmeyi ve ruhumuzla ilişki kurmayı öğretiyor.

Sorum şu, bedeninizle ne kadar ilişki içindesiniz? Onu ne kadar tanıyor, sınırlarını ya da sınırsızlığını ne kadar biliyorsunuz? Peki ya zihninizi ne kadar kontrol edebiliyorsunuz? Kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Tüm toplumsal kalıpları ve aileden öğrendiklerinizi katman katman soyarsanız, altta kalan “öz”ü ne kadar biliyor, onu ne kadar seviyorsunuz?

Düşünün ki bedeniniz çocukluğunuz, zihniniz ergenliğiniz, ruhunuz ise yetişkin bir birey olduğunuz zamanlar. Çocukluğunuzla düzenli, sevgi dolu rutinler üzerinden bir ilişki kurmazsanız, ergenliğiniz ajitasyon dolu, gergin, öfkeli geçer ve günün sonunda sağlıklı bir yetişkin olamazsınız.

Bedeninizin tüm kıvrımlarını bilmez, size attığı yardım çığlıklarını duymaz ve ihtiyacı olan besinlerle besleyip, düzenli egzersizle onu dinç tutmazsanız ne zihninizden geçen ve size zarar veren düşüncelerden uzaklaşabilir ne de ruhunuzun derinliklerine inebilirsiniz.

Özgürleşmenin, özgün bir birey olmanın yolu beden-zihin-ruh üçlemesiyle sağlıklı ilişkiler kurmaktan geçiyor. Bu da bedeninizle sevgi dolu bir ilişki kurmakla başlıyor. Bence haftada 3-4 gün yoga pratik ederek başlamak harika bir çözüm. Bir süre sonra her gün yapmaktan kendinizi alamayacaksınız! Bir deneyin, yok bana göre değil derseniz de koşun, olmadı yüzün ya da bisiklete binin… Eminim en azından biri, size çok iyi gelecek!

Bedeninizle konuşmaya başlayıp, onu sürekli eleştirmek yerine onu sevmeye başladığınızda emin olun çok daha sakin ve kabullenici bir birey olacak, zaman içinde kendi “öz”ünüze dönmeye başlayacaksınız. Tüm bunların bir yolculuk olduğunu unutmayın. Keyifli bir çocukluk, keyifli bir yetişkinlik demek. Bedeninize iyi bakın!

Namaste.

İlginizi çekebilir: Alanını aç, yeniliklere kucak aç

Yazarın diğer yazıları için tıklayın. Yazarın diğer yazıları için tıklayın. 

Duygu Demir: 90’ların proje çocuklarından biriyken (Orta direk ailelerin, “iyi okullardan” mezun, “kurumsal” bir işi olan, evden işe işten eve giden çocuklardan...) dışarda aradığım mutluluğun, mutsuzluk ve tatminsizlik olarak bana döndüğünü çok katı bir şekilde fark ettim. Ve bu anlayıştan çıkmaya niyet ettiğim anda, türlü vesileler sayesinde Kuantum Alan Terapisi, meditasyon ve nefes çalışmalarıyla ilgilenmeye başladım. Yaşam amacımı keşfetmeye odaklandığım her anda, yeni kapılar açıldı önüme. Hayat beni çeşitli eğitim ve seminerlere, kitaplara, hocalara yönlendirdi. Şükürler olsun. Şu anda bir Astrolog ve Yoga Eğitmeniyim; aynı zamanda tam zamanlı bir hayat öğrencisiyim. Hayatta doya doya yaşamak ve hayatı tüm canlılar ve doğa ile paylaşmaktan daha değerli bir şey yok. Her daim sevgiyle kalalım!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale