X

Bebeklerde kolik dosyası

Kolik nedir?

Kolik, pek çok ebeveynin dilinden düşmeyen, fakat aynı zamanda da pek çok kişi için muğlak bir terimdir. Bebekler gün içinde sıkça ağlar ve ağlamaları son derece normaldir. Zira bu davranış bebekler için bir iletişim yoludur. Ağlayarak, acıktıklarını, altlarının kirli olduğunu, gazları olduğunu, şefkate ihtiyaç duyduklarını ifade ederler.

Kolik, bebeklerin sağlıklı olmasına ve annenin iyi beslenmesine rağmen, bebeğin sık ve yoğun şekilde ağlama davranışı için kullanılmaktadır. Ağlama davranışının tüm çabalara rağmen yatışmadığı ve aile içinde krize dönüştüğü görülmektedir. Kolik sürecinde, ağlamanın sıklığı, süresi ve altında yatan dinamikler normal ağlama sürecinden farklıdır. Bu durumda bebekler açlık, gaz, şefkat ihtiyacı, güvenlik, temizlik gibi ihtiyaçlarından bağımsız olarak sürekli ağlarlar.

İlgili yazı: Bebekler neden ağlar?

Günümüzde her 3 bebekten 1’inde kolik görülmektedir.

Kolik ne zaman olur?

Kolik süreci genelde doğumdan sonra 2. hafta ile 4. ay zaman aralığında gözlenmektedir. Bir bebeğin kolik durumu olduğunu söyleyebilmek için ağlama davranışının; belirtilen zaman dilimde görülmesi (2. hafta- 4.ay arası), en az 3 haftadır devam ediyor olması, haftada en az 3 kez olması ve günde en az 3 saat süren ağlama nöbetleri yaşanması gerekmektedir. Yapılan araştırmaların bulguları, ağlama nöbetlerinin öğleden sonra ve akşam saatlerine doğru arttığını göstermektedir. Bebeklerin ağlarken sıkça yüksek seste ağladıkları, huzursuz oldukları, yüzlerinde kızarma ifadesi olabildiği, bacaklarını vücutlarının altına doğru çektikleri, ellerini yumruk yaptıkları, gaz çıkardıkları ve sert bir karına sahip oldukları görülmektedir.

Kolik ve aile

Bebeklerinin sürekli ağlaması karşısında ebeveynler kendilerini çaresiz hissetmektedirler.

Kolik süreci aile dinamiklerini ve dengesini fazlaca etkilemektedir. Henüz yeni doğum yapmış, uyku sorunuyla mücadele eden, yeni hayata uyum sağlamaya çalışan ebeveynler için bebeklerinin yatıştırılamayan bir şekilde ağlıyor olması yetersizlik, çaresizlik gibi negatif kognisyonların oluşmasına sebebiyet verebilir.

İlgili yazı: Bebeklikten olgunluk çağına uykunun evrimi

Yapılan araştırmalar, bebeklerin %10 – %30’unda kolik bulgusuna rastlandığını ortaya koymaktadır. Yani bu durum, pek çok ailenin yaşadığı bir durumdur ve çoğu zaman ailenin tutumuyla ilişkili değildir. Ebeveynler kendilerini suçlamak yerine kenetlenmeye, birbirlerini ve bebeklerini desteklemeye odaklanmalıdır. Ağlama nöbetleri nihayetinde son bulacak ve zor zamanlar geride kalacaktır.

Koliğin muhtemel nedenleri

Kolikle ilgili pek çok bilimsel araştırma olmasına rağmen, koliğin kesin nedeni ve tedavisi henüz belirlenememiştir. Koliğin öngörülen nedenleri ise şunlardır:

  • Bebeğin çok gazlı olması,
  • Bebeğin bağırsaklarının çok veya az çalışması,
  • Bağırsakların tam gelişimini tamamlamaması, hareket azlığı ve spazm,
  • Henüz gelişmemiş sindirim sistemi nedeniyle karında kasılma ve sertleşme olması,
  • Anne ve bebek arasındaki bağlanma ve iletişim sorunları,
  • Hormon dengesizliği,
  • Gebelikte sigara kullanımı ve doğumdan sonra sigara içilen ortamda bulunma,
  • Sinir sisteminin gelişmemiş olması,
  • Bebeğin hızlı veya çok yemesi,
  • Bebeğin hava yutması,
  • İnek sütüne dair atıflar (Annenin süt tüketimi ve laktoza karşı tolerans),
  • Kullanılan mamaya karşı hassasiyet veya alerji,
  • Annenin kaygı duygusunu bebeğe geçirmesi,
  • Belirli besinlere karşı hassasiyet,
  • Bağırsak düğümlenmesi, testis bükülmesi, fıtık, çeşitli ağrılar gibi fizyolojik sebepler.

Bu etmenlerden biri veya birkaçının koliğin oluşumunda ve tetiklenmesinde etkili olabileceği düşünülmektedir.

Koliğin yaygınlığı

Bebeklerde kolik görülme sıklığı %10 ile %30 arasındadır, bu da her 3 bebekten 1’inde kolik görülebileceğini ortaya koymaktadır. Araştırmalar, kolik olgusunun kızlarda ve erkeklerde eşit yaygınlıkta olduğunu göstermektedir. Kolik, sigara içen annelerin bebeklerinde, içmeyen annelerin bebeklerine göre 2 kat daha fazla görülmüştür.

Kaynaklar:

Bruce Taubman, Clinical Trial of the Treatment of Colic by Modification of Parent-Infant Interaction.

I. Akman, K. Kuşçu, N. Ozdemir, Z. Yurdakul, M. Solakoglu, L. Orhan, A. Karabekiroglu, E. Ozek, Mothers’ postpartum psychological adjustment and infantile colic

Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat: Uzman Klinik Psikolog İrem Alişanoğlu Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji & Uluslararası İlişkiler bölümlerinden çift ana dal dereceleriyle mezun olmuştur. İngiltere’de University of Westminser’da Örgütsel Psikoloji alanında yüksek lisansını tamamlamıştır ve akabinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji (çift ve aile terapisi alt dalı) programında ikinci yüksek lisans programından mezun olmuştur. Çocuklarla, gençlerle, yetişkinlerle, ailelerle ve çiftlerle psikoterapi yapmaktadır. Çalışmalarında; sistemik, EMDR, şema, bilişsel davranışçı terapi, oyun terapisi, çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale