X

Bebeğin olunca hayatın bitmez

Bu aralar ne yana baksam bebek haberleri geliyor etraftan. Glamour dergisinde bile çocuk sahibi olmak ya da olmamak tartışılmış. Kimi kadın çok sayıda çocuk istiyor, kimi çocuk yapmak için henüz hazır olmadığını söylüyor. Sürpriz bir çoğunluk ise, “Yüzde yüz çocuğum olmayacak.” diyenlerden oluşmakta.

Çocuk sahibi olmayı istememek hala normal sayılmıyor. Belki yakında o da daha çok kabul görecek. Ne de olsa günümüzde 40 yaşında anne olmak, babasız çocuk büyütmek ve hatta eşcinsel çiftlerin bile çocuk sahibi olması giderek yaygınlaşıyor. Üreme özgürlüğü denilen şey de bu olmalı.

Bazı insanlar çocuk sahibi olunca hayatlarının duracağını düşünüyor

Bazı insanlar ise çocuk sahibi olunca hayatlarını durduruyorlar. Benim anlamadığım da bu. Çünkü çocuklarla hayat zaten çok hızlı geçiyor. Geçen yaz Alaçatı’da 4-5 yaşlarındaki çocuklarıyla önümden yürüyen ailenin babası eşine dönüp “Bak herkes bebeğiyle geziyor, biz sokağa adım atamadık velet büyüyene dek.” dedi. Çocuk sahibi olunca hayatınızı durdurmanıza gerek yok, bazı uykusuz geceler hariç.

Bazı kadınlar çocuk yapmak yerine kariyerine odaklanmak istiyor

Kimi kadınlar da “Çocuk sahibi olmak istemiyorum; çünkü kariyerime odaklanıp zirveye çıkmak istiyorum veya seyahat etmek istiyorum.” diyebiliyorlar. Saygım var; ama hem kariyer hem çocuk yapan birçok örnek anne var etrafta. Ya da çocuklarıyla seyahat eden anneler. Kariyer kısmını başaramasam da ki o da benim tercihim, 2 küçük çocukla seyahat eden bir aile olduğumuzdan bu açıdan kendimle övünebilirim.

Sen hem anne olup, hem kariyer yapıp hem de seyahat edebilirsin. Hatta şanslıysan arada bazı akşamlar dışarı çıkabilir, haftada bir spor salonuna bile gidebilirsin. İngilizce ’de bir deyim var: “You can’t have your cake and eat it too” (Ya pastan vardır, ya da yersin ve artık pastan olmaz). İkisini birden elde edemezsin ama gerçekte çocuk peşinde koşarken ekstra enerji için bir değil, iki pasta bile yiyebilirsin.

Hem çocuk sahibi olup, hem de dilediğinizce gezebilirsiniz

Devir değişti. 40’ı çıkmadan evden dışarı çıkmayan anneler, geçmişte kaldı. Oğlum henüz 2,5 aylıkken ülkeler arası seyahat etmeye başladık. İlk yaşında, 3 kıtada 56 bin kilometre yolculuk yapmıştık. Hayatımızı 4 sene boyunca askıya almadık ve önümüzdeki 3-4 sene de eve kapanmayı düşünmüyorum. Çünkü şimdi o 4,5 yaşında, kızım da 1 yaşında ve Avrupa’nın göbeğinde bulunmanın şansıyla daha sık seyahat edebiliyoruz, hatta tren ve araba sayesinde uçağa da bağımlı kalmıyoruz.

The 4-Hour Work Week diye bir kitap var, okudunuz mu? Henüz her önerisini uygulayamadım; ama anneliğin hediyesi, aynı anda birçok işi yapma (multitasking) yeteneği ile birleşince 5 günlük işi 2 günde bitirmek mümkün. Kariyere odaklanan çalışkan annelere öneririm.

Elbette çocuk sahibi olmak pembelerle dolu bir masal değil her zaman. Bazı akşamlar yemek yer yemez gözlerim kapanıyor ve yatmaya gidiyorum. Bazen karı-koca iki çift laf edemediğimiz oluyor. Arada bir çok güzel seyahat opsiyonlarını, çocukları yanımda götüremeyeceğimden -sağlık ve hijyen sebebiyle- ertelemek durumunda kalıyoruz. Fakat en güzeli, bazen her şeyi aynı anda yapamasam da, çoğu şeyi çocuklarımla da yapabiliyor olmam.

Seyahat etmeyi ve kariyerlerini seven ve ileride bir gün çocuk sahibi olmayı isteyen hemcinslerim… O gün belki 10 yıl sonrasıdır; ama emin olun hepsi bir arada olabilir. Bebeğiniz olunca siz istemedikçe hayatınız bitmez.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Mutluluğun formülü: Ailecek çıkılan tatiller

Gezgin anneden tavsiyeler: Çocuğunuzla seyahate nasıl hazırlanabilirsiniz?

Çocuklar ne zaman kayak yapabilirler?

Gezgin Anne: İzmir, İstanbul ve Londra ardından şimdi İsviçre'de yaşayan, İzmir'li bir Çevre Mühendisi. Hobi olarak seyahat yazarlığı yapmış ve 3 sene önce oğlu doğunca www.gezginanne.com adlı bloğu sahiplenmiş bir anne. Tren setleri ve legolar bazen zumba, su altı dalışı, kayak, sörf gibi meraklarının önünde engel; ama seyahatler ve yazarlık 2 çocuğa rağmen devam ediyor!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale