X

Başkalarının sizin hakkınızdaki düşünceleriyle ilgili endişelenmemenin yolu

Mahcubiyet ve bununla ilişkili utanma hissi, bizden beklenen şeyleri yapmadığımızda veya toplumun bazı ahlaki kurallarını ihlal ettiğimizde ortaya çıkar. Bununla birlikte bir sınavda kopya çekerken veya kötü bir şey yaparken yakalandığımızda da aynı şeyi hissederiz. Bu duygular, başkalarının bizim hakkımızda ne kadar kötü düşündüğünü merak ettiğimizde daha da artar.

Mahcubiyet ve utanma tabii ki tecrübe etmesi hoş olan duygular değil. Ancak zaman zaman bu duyguların işe yarar bir amaca hizmet ettiği de oluyor. Araştırmalara göre mahcubiyet ve utanma duygularını tattığımızda daha düşünceli ve kibar, aynı zamanda geçmişteki hataları düzeltmeye daha meyilli oluyoruz. Yani belli bir seviyeye kadar başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğüne önem vermek iyi sonuçlara neden olabilir.

Başkalarına çok fazla önem veriyoruz çünkü mutluluğumuz, başkalarıyla kurduğumuz ilişkilere bağlı.

 

Ancak gerçek olan bir şey var ki, hepimiz başkalarının düşünceleri hakkında çok fazla endişeye kapılıyoruz. Araştırmalar, başkalarının düşüncelerini kafamızda fazla büyüttüğümüzü gösteriyor. Bunun istenmeyen bir sonucu olarak da birçoğumuz daha çekingen insanlara dönüşüyor ve normalde olabileceğimizden daha az keyifli insanlar oluyoruz.

İyi haber ise birçoğumuzun bunun farkına varmış olması. Birçoğumuz başkalarının düşüncelerine takılıp kalmak istemiyoruz. Peki bunu nasıl başarabiliriz? Uplifers olarak başkalarının düşüncelerine takılıp kalmamak için uygulayabileceğiniz adımları derledik:

1. Başkalarını merkeze koymamak

Biz insanlar sosyal yaratıklarız. Beynimizde arka planda devam eden süreçlerin büyük bir bölümü, başkalarıyla ilişkilerimizle alakalı. Başkalarına çok fazla önem veriyoruz çünkü mutluluğumuz, başkalarıyla kurduğumuz ilişkilere bağlı. Bir araştırma, katılımcılarının yüzde 10’unun mutlu olduğunu ve mutlu olan bu kişilerin en az bir samimi ilişkisinin olduğunu gösteriyor. Yani eğer mutlu olan yüzde 10’luk kesimde yer almak istiyorsanız, iyi bir ilişki sizin için lüks değil bir gereklilik halini alıyor.

Kısacası, başkalarının düşüncelerini önemsememizin altında güzel bir sebep yatıyor. Çünkü onların sevdiği kişilerden biri olmak, böylelikle ilişkilerimizi geliştirmek ve beslemek istiyoruz. Bir başka deyişle, başkalarının dostluğunu veya samimiyetini kaybetmekten korkuyoruz. Bu korku bazı durumlarda işe yarayabilir. Ancak eğer bu korku çok yüksekse zarar verici hale gelebilir. Anksiyete, güvensizlik gibi duygulara neden olabilir. Hatta bu duygular başkalarının daha çok uzaklaşmasına neden olabilir. Bir nevi kısır döngü… Bu kısır döngüyü kırmanın yolu ise başkalarını değil kendinizi merkeze koyarak düşünmek. Eğer yeterince kibar ve düşünceli olduğunuzu düşünüyorsanız, başkalarının sizinle ilgili fikirleri hakkında kaygılanmanıza gerek yok. Bunun iki nedeni var; birincisi kibar ve düşünceli olduğunuzda başkalarının sizi doğal olarak daha çok sevmesi, ikincisi de istenmeyen sonuçları olsa bile iyi niyetli olduğunuzu bilmeniz. Bu durum sizde zihinsel bir özgürlük de yaratacak ve başkalarını çok fazla düşünmekten kurtaracaktır.

Belli bir seviyeye kadar başkalarının bizim hakkımızda ne düşündüğüne önem vermek iyi sonuçlara neden olabilir.

2. Kırılan insanların daha kırıcı olduğunu unutmayın

Kırılan insanlar daha kırıcı olur. Bu bir tekerleme değil. Anlamı ise şu; siz ne kadar kibar ve düşünceli olsanız da bazen başkaları tarafından negatif algılanabilirsiniz. Bu sizin davranışlarınızın bir yansıması değil, karşınızdakinin kırgınlıklarının bir yansımasıdır. Bazen siz ne yaparsanız yapın, insanlar kendi istedikleri şekilde davranır. Bunun farkına varmak, onlara karşı daha şefkatli olmanızı sağlayabilir. Böylelikle onların sizi sevip sevmemesiyle ilgili endişeleriniz de azalır.

3. Kontrolünüzü geliştirin

Bazen, başkalarının sizinle ilgili olumsuz yargılarının doğru olduğunu düşünebilirsiniz. En basit haliyle, işleri batırmış olabilirsiniz. Ancak bu, her zaman mahcubiyet ve utanma duygusu içinde yüzeceğiniz anlamına gelmiyor. Bunun yerine dikkat kontrolünüzü geliştirme yolunu seçebilirsiniz. Yani, dikkat gösterdiğiniz şeyler üzerindeki kontrolünüzü artırmaya çalışabilirsiniz. Bunu yapmanın en iyi yolu ise farkındalığınızı artırmak.

Kaynak:
Psychology Today

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Güvensizlik hissinin ilişkilerinize zarar vermesini engellemek için izlemeniz gereken 5 adım

Mutluluk algınızı değiştirecek 50 önemli hatırlatma

Özgüven formülü: “Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeyin”

Başkalarının ‘mükemmel’ görünen hayatlarını kıskanmayı bırakın

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale