X

Başkalarının duygularına duyarlı bir empat olarak kendinizi nasıl korursunuz?

Empati, en basit haliyle başkalarının duygularını anlama yeteneği olarak tanımlanır. Ancak empat olmak, bundan daha fazlasıdır ve duyguları sadece anlamaya değil, onları üstlenmeye kadar uzanır. Özellikle zor ve stresli zamanlarda, bir empat olarak bazılarından daha fazla zorlandığınızı hissedebilir, daha fazla zorlayıcı duyguyla mücadele edebilirsiniz. Bununla birlikte, birçok insan bu tür bir yeteneğe sahip olduğunu düşünse de bilim, empatların gerçekten var olup olmadıkları konusunda ikiye bölünmüş durumda. Araştırmacıların beyinde “ayna nöronlar” adını verdikleri ve temas kurduğumuz kişilerin duygularını yansıtmamıza yardımcı olabilecek bir şey keşfettiklerini biliyoruz. Buradan hareketle, bazı insanların diğerlerinden daha fazla ayna nörona sahip olabileceği söylenebilir; bu da empatların gerçekten var olabileceğini düşündürüyor.

Empati ve empat nedir, açıkladıktan sonra konuya başka bir açıdan bakalım. Sizce empat olmak daha kolay veya avantajlı bir şey mi? Örneğin evinizde, başka bir ifadeyle kişisel enerji alanınızda, hayatınızda değer verdiğiniz başka birinin olması büyük bir nimettir. Bu insan bir arkadaş, çocuk, ebeveyn veya partner olabilir. Aynı evi paylaşırken bütün gün birbirinizi görürsünüz, birlikte bol zaman geçirirsiniz… Bu ilişkiler, hayatı değerli ve büyülü kılsa da bazı empatlar için özel zorluklara neden olabilir. Empatlar, diğerlerinin enerjilerini ve duygularını kendi sistemlerinde hissettikleri için karşılıklı bağımlılık veya iç içe geçme ile ilgili daha fazla sorun yaşayabilirler.

Hassas empatlar, bağımlı ilişkiler ve iç içe geçme

“Bağımlılık” kısaca artık bağımsız olmamanızdır, bu durumda artık güvenlik veya esenlik duygunuz, diğer kişi tarafından tanımlanır. Diğer kişi de böyle hissedene kadar, mutlu ya da huzurlu hissedememek, buna bir örnek olabilir.

“İç içe geçme” ise Amerikan Psikoloji Derneği tarafından “Tipik olarak aile üyeleri olan iki veya daha fazla kişinin, birbirlerinin faaliyetlerine ve ilişkilerine aşırı derecede dahil olduğu bir durum” olarak tanımlanır. İşte bu iki terim arasında bazı örtüşmeler olabilir.

Başkalarının duygularını hissedecek kadar duyarlı olduğunuzda, bununla, diğerlerinin duygularını yönetmeye çalışarak başa çıkmayı deneyebilirsiniz. Böylece, onların kendilerini iyi hissetmesini sağlayabilir, dolayısıyla siz de kendinizi iyi hissedebilirsiniz.

Bu kulağa basit bir düzeltme gibi gelse de gerçekte çok daha yorucudur. Hassas empatlar, bir başa çıkma stratejisi olarak, diğer insanların yaşamlarını ve duygularını, çoğu zaman farkına varmadan yönetmeye çalışabilirler.

Bir empat olarak kendi enerjinize nasıl bağlanabilir ve kendinize sağlıklı alan yaratabilirsiniz?

Başkalarının yaşamını düzenlemenin ve onları gözlemlemenin, empatik kişiler için bir başa çıkma stratejisi olduğunu ele aldık. Ancak burada, biriyle yakın ilişkide olan hassas bir empat için bir başka başa çıkma stratejisini ele alacağız: Kendi enerjinize bağlanmak. İşte onlarca duygunun içinde kendinize sağlıklı bir alan yaratmak için bazı öneriler.

1. Yaşamınızdaki birincil ilişkinin dışında da yakın ilişkilere sahip olmak

Cumartesi günü partneriniz başka bir şeyle uğraşırken bir arkadaşınızla öğle yemeği için buluşmak, çocuklarınız okuldayken sevdiğiniz bir eğitmenden yoga dersi almak veya oda arkadaşınız evde takılmanın tadını çıkarırken başka biriyle evin dışında plan yapmak; bu yardımcı stratejiye harika örneklerdir.

2. Diğer kişiyle paylaşmadığınız farklı ilgi alanları ve hobiler yaratmak

Örneğin, partneriniz doğa insanı değilse ondan bağımsız olarak bir grupla doğa yürüyüşüne çıkmak için zaman ayırabilirsiniz. Veya oda arkadaşınız maneviyattan çok hoşlanmasa bile siz yatak odanızda kendiniz için bir niyet köşesi oluşturabilirsiniz.

3. Doğal tarzınızı belirlemek ve benimsemek

Diyelim ki, en iyi arkadaşınız sizin sevdiğiniz bu bohem giyim tarzını sevmiyor, çocuğunuz çok yüksek sesle güldüğünüzü düşünüyor ya da oda arkadaşınız Hint yemeklerinden nefret ediyor. Tüm bunlara rağmen başkalarıyla saygı ve nezaket içinde bir ilişki içinde olmanın yollarını bulabilirsiniz. Elbette kendiniz olmaktan vazgeçmeyerek. Bunu yapmak, yani otantik benliğimize izin vermek, iç içe geçmeyi önlemeye yardımcı olur.

4. İnsanların farklılıklarını takdir etmek

Hepimiz kocaman bir yapbozun eşsiz parçalarıyız. Bazen dehanız, sizinle ilgili olan benzersiz veya farklı şeylere bağlıdır. Başkalarıyla uyumlu olmak, uzlaşmak ve esnek olmak güzel şeyler olsa da böylesine homojen bir toplum, o kadar da sağlıklı olmayabilir. Bu yüzden kendinizinkinin yanı sıra, diğer insanların tuhaflıklarını ve benzersizliklerini de kutlamaya ve kucaklamaya çalışın.

5. Zamanın testinden geçmiş yönlerinizle temasa geçmek

Çocukken sevdiğiniz ve hala dinlerken mutlu hissettiğiniz bir şarkıcı var mı? Ya da belki fantastik romanlar okumak, fıkra anlatmak, oyun oynamak, maraton koşmak gibi kendinizi bildiniz bileli hayatınızın bir parçası olan tutkularınız vardır. İşte bunlardan asla vazgeçmeyin. Gerçek doğanızı ortaya çıkaran parçalarınızla daima bağlantıda kalın.

6. Boşluğa ve yalnız zamana izin vermek

Hayatınızdaki insanların bazen, hassas bir kişi olarak, o ilişkiden uzaklaşmaya veya yalnız kalmaya ihtiyacınız olduğunu anlamaları çok önemlidir. Bu, yakın ilişki içinde olan tüm insanlar için gereklidir, özellikle de empatlar için yararlı olabilir. Bu nedenle, siz de başkalarına aynı alanı tanıyın. Birbirinize, yalnız zaman istemenin diğer kişiye daha az değer vermek veya onu daha az sevmek anlamına gelmediğini söyleyin.

Bağımlılık ve iç içe geçmek oldukça karmaşık konulardır ve çocukluk döneminden itibaren bir başa çıkma stratejisi olarak bile geliştirilebilir. Eğer bunun sizin için sorun olduğunu düşünüyorsanız, yanlış bir şey yapmadığınızı bilin. Destek grupları, danışmanlık ve uzmanların kitapları aracılığıyla yardım almak, yakın ilişkilerinizi düzenlemeniz için size daha sağlıklı araçlar sağlamada inanılmaz derecede yararlı olabilirler.

“Nereden başlayacağım?”

  • Kendi enerjinize bağlanmak, karmaşık olmak zorunda değildir. Bunun için uzun süre meditasyon yapmak, mükemmel bir kristali tutmak veya özel bir mantrayı tekrarlamak zorunda değilsiniz. Sadece yaşamınızdaki birincil ilişkinin dışında, sevdiğiniz bir şeyi yaparak başlayabilirsiniz.
  • Yaşamınızdaki en yakın ilişkilerin dışında, kimliğinizi sağlıklı bir şekilde tanımlamanıza yardımcı olan şeylerle bağlantı kurun. Örneğin en yakın ilişkiniz partnerinizle olabilir. Yine de kimliğinizin “partner” olmakla hiçbir ilgisi olmayan yönleri var, değil mi? Siz aynı zamanda bir kız kardeş, bir yazar, bir arkadaş ve çocukluğunuzdan beri Sezen Aksu dinlemeyi seven birisiniz.
  • Sevdiğiniz ama yakın ilişkide olduğunuz kişinin hoşlanmadığı etkinlikleri ve yerleri tespit edin. Belirli restoranlarda yemek yemeyi, belirli kitapçıları gezmeyi, belirli kafelerde yazmayı, belirli yoga stüdyolarında esnemeyi ve belirli parklarda yürümeyi seviyor olabilirsiniz. Ve tabii tüm bunları, partneriniz sevmiyor olabilir. Onun ilgilenmediği yerlerde vakit geçirmeye veya aktiviteleri yapmaya öncelik verin.
  • Kendinize, ilişki içinde olmanın çoğunlukla dağınık ve kusurlu olduğunu hatırlatın. Hiçbirimiz bunu “doğru” yapmıyoruz veya her zaman sağlıklı tutamıyoruz. Ayrıca, her ilişki çok farklı ve doğrusu, yanlışı değişken. Elbette birisi size bağımsız olmanın ya da ondan ayrı zaman geçirmenin doğru olmadığını hissettiriyorsa, yardım ve destek almanın önemini unutmayın.

Kaynaklar: mindbodygreen, verywellmind

İlginizi çekebilir: Dengeli empatinin incelikleri: Fazla empati bize zarar verebilir mi?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale