X

Başkaları acı çekerken hayatta kalmanın suçluluğu: Survivor’s guilt nedir?

Sağ kalanın suçluluğu (survivor’s guilt), kişinin yaşamı tehdit eden bir durumdan başkaları kurtulamayınca, hayatta kaldığı için suçluluk duymasıdır. Travmatik olaylara karşı yaygın bir tepkidir ve travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) bir belirtisidir. Bu olaylar, birlikte kayak yaparken bir arkadaşınızın bileğini kırması gibi küçük bir olaydan, başkalarının hayatını kaybettiği ama sizin sağ çıktığınız bir uçak kazası gibi büyük bir olaya kadar değişebilir. Elbette ikinci örnekteki gibi travmatik olaylar, daha şiddetli bir suçluluk duygusuna ve travma sonrası stres bozukluğuna (TSSB) yol açabilir. Hayatta kalanların suçluluk duymasına yol açabilecek diğer olaylar arasında ise toplu silahlı saldırılar, doğal afetler, trafik kazaları ve COVID-19 salgını gibi hayat değiştiren olaylar yer alır. Bu yazıda sağ kalanın suçluluğu olgusunu inceleyecek, belirtilerine ve nedenlerine odaklanacağız.

Sağ kalanın suçluluğu (survivor’s guilt) nedir?

Travmatik bir olay sonrası başkaları acı çekerken siz zarar görmeden kurtulduğunuzda, muhtemelen tekrar tekrar şu soruyu kendinize sorarsınız: “Neden ben?” Olaydan doğrudan etkilenen kişi siz olmasanız bile, bu sizi yine de rahatsız edebilir ve kafanızı karıştırabilir. Başkaları acı çekerken bağışlanmayı hak etmediğinizi bile düşünebilirsiniz. Yaygın bir tepki olarak olanlardan sorumlu hissedebilir, kendinize bir şeyleri değiştirip değiştiremeyeceğinizi sorabilirsiniz. Ancak çoğunlukla durum kontrolünüzün dışındadır ve olanlar sizin hatanız değildir. Travmatik bir olayın ardından hayatta kalanlar;

  • Hayatta kaldıkları için kendilerini suçlu hissedebilirler.
  • Başkalarının hayatlarını kurtarmak için daha fazlasını yapabileceklerine inandıkları için suçlu hissedebilirler.
  • Başka biri onları kurtarırken yaşamını kaybettiği için suçlu hissedebilirler.
  • Sağ kalanın suçluluğu (survivor’s guilt), belirli bir zihin sağlığı durumundan ziyade bir semptom olarak kabul edilir. Yine de bu, onu daha az ciddi yapmaz.

Önemli not: Saç kalanın suçluluğu, travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) bir belirtisidir, dedik. Bununla birlikte, insanlar TSSB yaşamadan da sağ kalanın suçluluğu durumunu yaşayabilirler. Benzer şekilde bu durumu yaşamadan TSSB’ye sahip olabilirler.

Sağ kalanın suçluluğu (survivor’s guilt) belirtileri nelerdir?

Sağ kalanın suçluluğu durumunun, boyutu ve şiddeti kişiden kişiye değişir. Sağ kalanın suçluluğu (survivor’s guilt) belirtileri hem psikolojik hem de fiziksel olabilir ve sıklıkla travma sonrası stres bozukluğunun belirtilerini taklit edebilir. En yaygın belirtiler şunlardır:

  • Çaresizlik duyguları
  • Tekrar tekrar travmatik olaya dönmek
  • Odaklanma sorunları, kafa karışıklığı
  • Sinirlilik
  • Motivasyon eksikliği
  • Ruh hali değişimleri ve öfke patlamaları
  • Olayla ilgili takıntılı düşünceler
  • İntihar düşünceleri
  • İştah değişiklikleri
  • Uyumakta zorluk ve kabuslar
  • Baş ağrısı
  • Mide bulantısı veya mide ağrısı

Olanları değiştirmek için bir şey yapamayacak olsanız bile, olay yüzünden kişisel sorumluluk duyguları hissedebilir, kendiniz veya genel olarak dünyayla ilgili çarpık, aşırı olumsuz inançlar geliştirebilirsiniz:

  • Kendinizi kötü bir insan olarak görmeye başlayabilir ve bir tür cezayı hak ettiğinize inanabilirsiniz.
  • Kimseye güvenemeyeceğinizi düşünebilirsiniz.
  • Manevi inançlarınızı sorgulayabilirsiniz.
  • Dünyayı tamamen adaletsiz veya tehlikeli bir yer olarak kabul edebilirsiniz.

Sağ kalanın suçluluğu, kişinin yaşamı ve işleyişi üzerinde ciddi bir etkiye sahip olabilir. Sağlıklı bir şekilde başa çıkılamadığında depresyon, anksiyete ve madde kullanım bozukluğu dahil olmak üzere travma sonrası stres bozukluğunun yanı sıra farklı zihinsel sağlık sorunlarına da yol açabilir.

Neden böyle hissederiz?

Sağ kalanın suçluluğu, yukarıda da açıkladığımız gibi bir tür travmadan sonra ortaya çıkar; yani onu yaşamış insanlarda görülür. Elbette bu tür bir deneyim yaşayan herkeste suçluluk duyguları gelişmez.

Kişinin kontrol odağı, sağ kalanın suçluluğunu yaşayıp yaşamayacağını belirlemede rol oynayabilir. Bazı insanların suçu içselleştirme riski daha yüksektir. Bu insanlar olayları açıklarken, nedenselliği dış etmenlerden ziyade kişisel özelliklere atfetme eğilimindedirler. Çoğu durumda, bu benlik saygısı için iyi bir şey olabilir. Kişinin önce kendi içine dönmesi, ilişkilerinde daha iyi olmasını sağlayabilir. Ancak kontrolünüz dışındaki olaylar için kendinizi suçlamanız, zihinsel açıdan gerçekten yıkıcı olabilir. Birinin, sağ kalanın suçluluğu yaşama riskini artırabilecek faktörler şunlardır:

  • Travma geçmişi: Bazı araştırmalar, çocukluk döneminde travma yaşamanın, yaşamı tehdit eden diğer olayların ardından olumsuz duygular hissetme olasılığını artırabileceğini göstermiştir.
  • Depresyon geçmişi: Halihazırda depresyonda olan veya geçmişte bunu yaşamış olan kişilerin de travmayı takiben suçluluk ve kaygı yaşama olasılığı daha yüksek olabilir (*).
  • Düşük benlik saygısı: Düşük benlik saygısı olan insanlar kendi iyi oluşlarına daha az değer verebilirler. Başkalarının öldüğü yerde, hayatta kalma deneyimiyle karşı karşıya kaldıklarında, bunu hak edip etmediklerini sorgulama olasılıkları daha yüksek olabilir. Bu da yetersizlik ve hatta suçluluk duygularına yol açabilir (*).
  • Sosyal destek eksikliği: Sağlam bir sosyal destek ağına sahip olmayan kişilerin, sağ kalanın suçluluğuyla ilgili semptomlar yaşama olasılığı daha yüksek olabilir (*).
  • Kaçınan başa çıkma tarzı: Stresle başa çıkma konusunda kaçınan bir tarza sahip insanlar TSSB’ye daha yatkındır (*).

Sağ kalanın suçluluğu (survivor’s guilt) ile nasıl başa çıkabiliriz?

Eğer yukarıda detaylıca açıkladığımız türde belirtiler yaşıyorsanız uygun tedaviyi almanın çok önemli olduğunu unutmayın. Bu suçluluk duyguları, sadece zihinsel sağlığınızı ve yaşam kalitenizi düşürmekle kalmaz, aynı zamanda özellikle TSSB’nin diğer semptomları da mevcutsa ciddi riskler oluşturabilir.

Uzmanlar sağ kalanın suçluluğu duyguları ile başa çıkmada Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT)’nin özellikle etkili olabileceğini belirtiyor. BDT aracılığıyla danışanlar, suçluluk duygularına katkıda bulunan otomatik olumsuz düşünceleri keşfetmek için bir terapistle birlikte çalışırlar. Gerçekçi olmayan düşünceleri incelemek ve bunları daha gerçekçi olanlarla değiştirmek, suçluluk ve kendini suçlama duygularını hafifletmeye yardımcı olabilir. Diğer psikoterapi biçimleri arasında grup terapisi ve destek grupları yer alır; ayrıca ilaçlar da sağ kalanın suçluluğu belirtilerinin tedavisine katkı sağlayabilir.

Kendi kendine başa çıkma stratejileri

Kendinizi hoş olmayan bir olayın ardından suçluluk duygusu yaşarken bulursanız, bu duyguları yönetmek için yapabileceğiniz şeylere yönelin. İşte yardımcı olabilecek bazı kendi kendine yardım stratejileri:

  • Acı çekmeye izin verin. Kaybedilen insanlar olduğunu kabul etmek ve yas tutmaya izin vermek önemli. Kendinize zaman tanıyın ve her şeyi kendi hızınızda yapın.
  • İyiliği çoğaltın. İster kendiniz için ister başkaları için, bu duyguları alın ve onları dünyada olumlu bir değişiklik yapmaya yönlendirin. Bazen sadece başka biri için basit şeyler yapmak bile yaşadığınız suçluluk duygusunu hafifletebilir.
  • Olaya yol açan dış etkenlere odaklanın. Odağınızı durumu yaratan dış değişkenlere kaydırmak, suçluluk duygularına yol açan “kendini suçlamayı” bırakmanıza yardımcı olabilir.
  • Kendini affetme alıştırmaları yapın. Eylemleriniz başka bir kişiye zarar vermekten sorumlu olsa bile, kendinizi nasıl affedeceğinizi öğrenmek ilerlemenize ve olumlu bir bakış açısı kazanmanıza yardımcı olabilir.
  • Yaşadığınız suçluluk duygularının ortak olduğunu unutmayın. Suçluluk yaşamak, yanlış bir şey yaptığınız ve bunun için suçlu olduğunuz anlamına gelmez. Üzüntü, korku, kaygı, keder ve evet suçluluk, bir trajedinin ardından verilen tamamen normal tepkilerdir. Aynı anda hem hayatta kalacak kadar şanslı olduğunuz için mutlu olabilir hem de başkalarının kaybı için yas tutabilirsiniz.

Önemli uyarı: Eğer yaşadığınız belirtiler şiddetliyse veya suçluluk duygularınız yaşamınızı etkiliyorsa mutlaka bir uzmana danışın.

Üstlenilmiş travma nedeniyle, orada bizzat bulunmuş gibi stres belirtileri yaşayabilirsiniz!

Psikolojik travma, bireyin beklemediği bir olay ile sınırlarını zorlayacak şekilde mücadele etmesi, buna maruz kalması durumu şeklinde tanımlanabilir. Bireysel olarak yaşadığımız travmaların yanı sıra, toplumsal travmalar da zihinsel sağlığımızı aynı derecede etkileyebilir. Hatta günümüzde sosyal medya aracılığıyla tanık olduğumuz olumsuz içerikler, “üstlenilmiş travma” durumunu tetikleyebilir. Üstlenilmiş travma durumunu yaşayan kişiler, izledikleri olaya bizzat şahit olmuş, orada bizzat bulunmuş gibi stres belirtileri gösterirler:

  • Korku
  • Kaygı
  • Öfke
  • Suçluluk
  • Kopukluk
  • Baş ağrısı
  • Kayıtsızlık
  • Umutsuzluk
  • İştahsızlık

Üstlenilmiş travma yaşayan kişinin, öncelikle yaşadığı durumu kabullenmesi gerekir. Travmayı kabullenmek çözüme ulaşmanın ilk adımı olabilir. Ardından bu durumdan güvenilen kişilere bahsedilmesi, stresle mücadeleye katkıda bulunabilir. Ayrıca uykunun insan bedenini en çok etkileyen faktörlerden biri olduğu unutulmamalı, yeteri kadar uyumaya özen gösterilmelidir. Son olarak; sizi tetiklediğini düşündüğünüz olaylara karşı sınır çizmeye ve kendinize mola zamanları yaratmaya çalışın. Diğerlerinin de tetiklenmemesi için sosyal medya paylaşımlarınız konusunda özenli olun ve “hassas içerik”leri yaymayın.

Kaynaklar: centerstone.org, verywellmind, healthline

İlginizi çekebilir: Travma sonrası stres bozukluğu neden olur, belirtileri nelerdir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale