X

Bakış açınızı değiştirin: Hemen şimdi uygulayabileceğiniz farkındalık egzersizleri

Son yıllarda hepimizin hayatına farkındalık, farkında olma gibi kavramlar yerleşti. Bu kavramlara her ne kadar artık aşina olsak da günlük hayatın koşuşturmacası içinde bazen farkındalık egzersizlerine vakit bulamıyoruz. Günlük programlarımıza bir ek olarak gelen farkındalık egzersizlerine programımızda yer açamıyoruz. İşin kötüsü, bunun için kendimizi suçlu hissettiğimiz bile oluyor.

Oysa farkındalık egzersizlerini kolayca hayatınıza adapte etmenin bir başka yolu daha var. Evet, farkındalık için bakış açınızı değiştirmeniz gerekebilir ancak bunun bir saatinizi sessizce meditasyona yapmaya ayırmak zorunda değilsiniz. Pediatri Uzmanı ve aynı zamanda Zen hocası Jay Chosen Bays, aslında farkındalığı şöyle tanımlıyor: “Farkındalık; etrafınızda ve içinizde olup bitene bilinçli olarak dikkat vermektir. Farkındalık, eleştirmeden veya yargılamadan sadece fark etmektir.”

Farkındalık için bakış açınızı değiştirmeniz gerekebilir ancak bunun bir saatinizi sessizce meditasyona yapmaya ayırmak zorunda değilsiniz.

Bays’a göre farkındalık egzersizleri için saatlerinizi ayırmanıza gerek yok, sadece etrafınızda olup bitenlere daha farklı gözlerle bakmak yeterli. İşte hemen şimdi uygulayabileceğiniz farkındalık egzersizleri:

1. Seslere kulak verin.

Gün içinde farklı farklı zamanlarda durun ve etrafınızdaki sesleri dinleyin. Ancak bu sesleri dinlerken, sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi, tüm o sesleri ilk defa duyuyormuş gibi yargısız ve meraklı olun.

2. Ağaçları fark edin.

Ağaçları, her birinin farklı şekilleri ve yüksekliklerini fark edin. Nasıl da renklerinin, türlerinin, yapraklarının farkına varın.

3. Rüzgarı fark edin.

Rüzgarın bin bir çeşidi vardır. Bunu illa bir hava olayı olarak düşünmeyin. Nefes aldığınızda ve verdiğinizde burnunuzdan giren rüzgarı, sıcak bir şey içeceğinizde oluşan rüzgarı, etrafta dolaşan havayı hissedin.

4. Her zaman kullanmadığınız elinizi kullanın.

Eğer sağ elinizi kullanmaya alışkınsanız, arada sol elinizi kullanın. Diğer elinizin de varlığının farkına varın.

5. Ayak tabanlarınızı hissedin.

Ayaklarınızın altındaki en ince hareketleri hissetmeye çalışın. Ayak tabanınızın dokunduğu yüzeye dikkatinizi verin, sıcaklığını, dokusunu hissetmeye çalışın. Özellikle depresif veya gergin olduğunuz zamanlarda bunu yapmaya özen gösterin.

6. Ayaklarınızın altındaki yeryüzünü hissedin.

Yeryüzü öyle sağlam ve dayanıklı ki bazen onu hissetmeyi unutuyoruz. Dışarıda olmasanız, toprağa dokunmasanız bile yeryüzünü hissetmeye özen gösterin.

7. Mavi rengi fark edin.

Çevrenizdeki mavi renkli şeyleri ve birbirinden farklı tonlarını fark edin. Arkadaşınızın kıyafetindeki, gittiğiniz bir evdeki, masanızın üstündeki, alışveriş yaptığınız mağazadaki mavi renkleri fark edin.

8. Yeni bir mekana girdiğinizde dikkatinizi verin.

Kapı açmak ve yürümek genellikle düşünmeden yapılan şeylerdir. Bu yüzden aslında birçoğumuz gün içinde uyurgezer gibi yürüyoruz. Oysa yürürken etrafınızdaki şeylere dikkatinizi verebilirsiniz. Bir kapıdan içeri girerken etrafınıza bakın, dikkatinizi yoğunlaştırın.

“Farkındalık; etrafınızda ve içinizde olup bitene bilinçli olarak dikkat vermektir. Farkındalık, eleştirmeden veya yargılamadan sadece fark etmektir.”
9. Telefonunuzla nefes alın.

Gün içinde birçoğumuz derin nefesler almayı unutuyoruz ancak telefonlarımıza gelen uyarıları hiçbir zaman es geçmiyoruz. Bu durumda siz de telefonunuzu bir araç olarak kullanabilirsiniz. Telefonunuzdan her ses çıktığında birkaç saniyeliğine durun ve 3 derin nefes alın.

10. Ellerinizin kıymetini bilin.

Gün içinde birkaç kez ellerinize bakın. Ama bunu yaparken dışarıdan bir göz gibi bakmaya çalışın. Ellerinizin gün içinde size ne kadar yardımcı olduğunu ve hayatı aslında şekillendirirken hep sizinle olduğunu düşünün.

 

İlginizi çekebilir: Hızlı akan hayatlarımızda farkındalık sürdürülebilir mi?

Kaynaklar:
Psych Central
Life Hack

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale