X

Ayurveda diyeti: Hangi dosha, nasıl beslenmeli?

Ayurveda, bedeninizle zihniniz arasındaki dengeyi sağlamaya odaklanmış bütüncül bir ilaç türüdür. Ayurveda’ya göre, beş element evreni -vayu (hava),  jala (su), akash (uzay), teja (ateş) ve prithvi’yi (toprak) oluşturur. Bu elementlerin, vücudunuzda dolaşan enerji türleri olarak tanımlanan üç farklı doshas oluşturduğuna inanılmaktadır. Her dosha spesifik fizyolojik fonksiyonlardan sorumludur. Örneğin, pitta dosha açlığı, susuzluğu ve vücut sıcaklığını kontrol eder. Bu arada, vata dosha elektrolit dengesini ve hareketini korurken, kapha dosha eklem fonksiyonunu artırır. Ayurveda diyeti, Ayurveda’nın bir bileşenidir ve binlerce yıldır uygulanmaktadır. Baskın dosha’nızı belirlemeye ve her üç dosha arasında dengeyi sağlamak için belirli yiyecekleri yemeye dayanmaktadır.

Ayurveda diyeti nasıl çalışır?

Ayurveda diyeti, dosha veya vücut tipinize göre ne zaman, nasıl ve ne yemeniz gerektiğine dair kılavuz ilkeler belirleyen bir tür beslenme planıdır.

Aşağıda, hangi türün size en uygun olduğunu belirlemenize yardımcı olacak, her dosha için bazı temel özellikler verilmiştir:

  • Pitta (ateş + su): Akıllı, çalışkan ve kararlı. Bu dosha genellikle orta fiziksel bir yapıya sahip olup, öfke ve hazımsızlık, kalp hastalığı veya yüksek tansiyon gibi durumlardan muzdarip olabilir.
  • Vata (hava + uzay): Yaratıcı, enerjik ve canlı. Bu dosha kullanan insanlar genellikle zayıftır ve dengesiz olduğunda sindirim sorunları, yorgunluk veya endişe ile mücadele edebilirler.
  • Kapha (toprak + su): Doğal olarak sakin, topraklanmış ve sadık. Kapha dosha olanlar genellikle daha sert bir çerçeveye sahiptir ve kilo alımı, astım, depresyon veya diyabet sorunları olabilir.

Bu diyete göre, doshanız iç dengeyi sağlamak için hangi yiyecekleri yemeniz gerektiğini belirler. Örneğin, pitta dosha,enerji veren besinlere odaklanır ve baharatları, kuruyemişleri ve tohumları sınırlandırır. Bu arada, vata dosha, kurutulmuş meyveler, acı otlar ve çiğ sebzeleri kısıtlarken sıcak, nemli ve öğütülmüş yiyecekleri tercih eder. Son olarak, kapha dosha meyve, sebzeler ve baklagiller tüketerek, fındık, tohum ve yağ gibi ağır yiyecekleri sınırlar. Kırmızı et, yapay tatlandırıcılar ve işlenmiş bileşenler üç doshanın tümü için sınırlıdır. Bunun yerine, Ayurveda diyeti sağlıklı bütün yiyecekleri yemeyi teşvik eder.

Sağlıklı yiyeceklere teşvik eder

Ayurveda diyetinin her dosha için özel kuralları olsa da, bir bütün olarak diyet meyve, sebze, tahıl ve baklagiller gibi tüm yiyecekleri yemeyi teşvik eder. Bu, birçok temel besin maddesi bakımından zengin olduğu için sağlığınıza çok faydalı olabilir.
Diyet aynı zamanda çoğu kez lif ve önemli vitamin ve minerallerden yoksun olan işlenmiş gıdaları da en aza indirir. Araştırmalar, yüksek miktarlarda işlenmiş gıda yemenin kalp hastalığı, kanser ve hatta ölüm riski ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Bu nedenle, Ayurveda diyeti kronik hastalıklara karşı korunmaya yardımcı olabilir ve daha iyi sağlığı teşvik edebilir. Ancak kesin konuşmak için, daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Kilo kaybını teşvik edebilir

Ayurveda diyeti, besin açısından zengin tüm yiyecekleri vurguladığından, kilo kaybını artırabilir. Ayurveda diyeti ve kilo kaybı üzerine sınırlı araştırma olsa da, bazı çalışmalar bunun bu konuda etkili olabileceğini göstermiştir.

Örneğin, pitta veya kapha doshalı 200 kişi ile yapılan bir araştırma, Ayurveda diyetinin üç ay boyunca uygulanmasının, önemli kilo kaybına yol açtığını göstermiştir. 

Bir başka küçük çalışma da, diyet değişiklikleri ve yoga sınıflarını içeren Ayurveda merkezli bir yaşam tarzı modifikasyon programının ardından (9 ay boyunca), insanların ortalama 13 kilo kilo verdiğini gösterdi. Bununla birlikte, genel popülasyonda Ayurvedik diyetin kilo vermedeki etkinliğini değerlendirmek için yüksek kaliteli çalışmalara ihtiyaç vardır.

Farkındalığı artırır

Hangi yemekleri yediğinize ek olarak, farkındalık Ayurveda diyetinin önemli bir parçası. Farkındalık, şu andaki hislerinize yakından dikkat etmeyi içeren bir uygulamadır.

Özellikle dikkatli yeme, yemeğinizin tadına, dokusuna ve kokusuna odaklanmak için yemekler sırasındaki dikkat dağılmalarını en aza indirmeyi vurgular.

10 kişiden oluşan küçük bir çalışmaya göre, dikkatli yeme uygulaması vücut ağırlığını, depresyonu, stresi ve kontrolsüz yemeyi azaltmıştır. Dikkatli ve farkındalıklı yeme ile kişi, kendi kendini kontrol altına alabilir ve yiyeceklerle sağlıklı bir ilişki kurabilir.

Kafa karıştırıcı olabilir

Ayurveda diyeti ile ilgili ana konulardan biri, kafa karıştırıcı ve takip etmesi zor bir diyet olabilmesi. Sadece her dosha için özel yemek listeleri yok, aynı zamanda takip edilecek ek kurallar da var. Örneğin, hangi yiyecekleri yemelisiniz? Bununla da kalmıyor; kaçınmanız gereken besinler mevsime bağlı olarak yıl boyunca değişmeli. Ayrıca ne zaman, ne sıklıkta ve ne kadar yemeniz gerektiğine dair de önerileri vardır, bunlar zor olabilir – özellikle diyete yeni başlayanlar için.

Aşırı derecede kısıtlayıcı olabilir

Ayurveda diyetinde, bazı yiyecekleri dozunuza bağlı olarak yemeniz veya bunlardan kaçınmanız önerilir. Bu, sağlıklı, bütün yiyecekleri veya spesifik doshaları daha da kötüleştirdiği düşünülen tüm yiyecek gruplarını kesmek anlamına gelebilir. Kırmızı et ya da işlenmiş gıdalar gibi içerikler de dışarıda bırakılır ve bu durum mevcut diyetinizde önemli değişiklikler yapmanızı gerektirebilir. Bu aşırı kısıtlayıcı olabilir ve diyete uzun süre bağlı kalmayı zorlaştırabilir.

Genellikle özneldir

Ayurveda diyeti ile ilgili bir başka konu da öznel olmasıdır. Diyet, bir dizi fiziksel ve zihinsel özelliğe dayanan baskın dosha belirleme etrafında toplanır. Süreci kolaylaştırmak için pek çok kılavuz ve çevrimiçi sınav mevcut olsa da, dosha’nızı bulmak zordur. Diyet önerileri her dosha için uyarlandığı için yanlış dosha seçimi, sonuçları olumsuz yönde etkileyebilir.

Ayrıca, şu anda hiçbir kanıt dosha kavramını ya da kişiliğinizin hangi yiyecekleri yemeniz gerektiğini belirlediği iddiasını desteklememektedir.Bu nedenle, dosha’nızı doğru bir şekilde belirlemenize rağmen, diyetin ne kadar yararlı olduğu net değildir.

Yemek yemek

Ayurveda’da, yiyecekler fiziksel niteliklerine ve vücudunuzu etkileme şekline göre kategorize edilir. Bu, hangi bileşenlerin farklı doshalar için en iyi sonucu verdiğini belirlemeye yardımcı olur.

Spesifik doshalarınıza göre yemeniz gereken yiyeceklerden bazıları aşağıdadır.

Pitta 

  • Protein: Küçük miktarlarda kümes hayvanları, yumurta akı, tofu
  • Süt ürünleri: Süt, ghee, tereyağı
  • Meyveler: Portakal, armut, ananas, muz, kavun ve mango gibi tatlı, tamamen olgun meyveler
  • Sebzeler: Lahana, karnabahar, kereviz, salatalık, kabak, yapraklı yeşillik, tatlı patates, havuç, kabak ve Brüksel lahanası dahil tatlı ve acı sebzeler
  • Baklagiller: Nohut, mercimek, maş fasulyesi, lima fasulyesi, siyah fasulye, barbunya fasulyesi
  • Tahıllar: Arpa, yulaf, basmati pirinci, buğday
  • Fındık ve tohumlar: Az miktarda kabak çekirdeği, keten tohumu, ayçiçeği tohumu, Hindistan cevizi
  • Otlar ve baharatlar: Az miktarda karabiber, kimyon, tarçın, kişniş, dereotu, zerdeçal

Vata

  • Protein: Küçük miktarlarda kümes hayvanları, deniz ürünleri, tofu
  • Süt ürünleri: Süt, tereyağı, yoğurt, peynir, ghee
  • Meyveler: Muz, yaban mersini, çilek, greyfurt, mango, şeftali ve erik gibi tamamen olgun, tatlı ve ağır meyveler
  • Sebzeler: Pancar, tatlı patates, soğan, turp, şalgam, havuç ve yeşil fasulye gibi pişmiş sebzeler
  • Baklagiller: Nohut, mercimek, maş fasulyesi
  • Tahıllar: Pişmiş yulaf, pişmiş pirinç
  • Fındık ve tohumlar: Badem, ceviz, Antep fıstığı, chia tohumu, keten tohumu ve ayçiçeği tohumu 
  • Otlar ve baharatlar: Kakule, zencefil, kimyon, fesleğen, karanfil, kekik, kekik, karabiber

Kapha

  • Protein: Az miktarda kümes hayvanı, deniz ürünleri, yumurta akı
  • Süt ürünleri: Yağsız süt, keçi sütü, soya sütü
  • Meyveler: Elma, yaban mersini, armut, nar, kiraz ve kuru üzüm, incir ve kuru erik gibi kuru meyveler
  • Sebzeler: Kuşkonmaz, yeşil yaprak, soğan, patates, mantar, turp, bamya
  • Baklagiller: Kuru fasulye, nohut, mercimek ve lacivert fasulye dahil
  • Tahıllar: Yulaf, çavdar, karabuğday, arpa, mısır, darı
  • Fındık ve tohumlar: Az miktarda kabak çekirdeği, ayçiçeği tohumu, keten tohumu
  • Otlar ve baharatlar: Kimyon, karabiber, zerdeçal, zencefil, tarçın, fesleğen, kekik ve kekik dahil

Kaçınılması gereken yiyeceklere gelirsek… İşte, dozunuza bağlı olarak sınırlandırmanız veya kaçınmanız gereken yiyeceklerden bazıları.

Pitta

  • Proteinler: Kırmızı et, deniz ürünleri, yumurta sarısı
  • Süt ürünleri: Ekşi krema, peynir, ayran
  • Meyveler: Üzüm, kayısı, papaya, greyfurt ve vişne gibi ekşi veya olgunlaşmamış meyveler
  • Sebzeler: Kırmızı biber, pancar, domates, soğan, patlıcan
  • Tahıllar: Kahverengi pirinç, darı, mısır, çavdar
  • Fındık ve tohumlar: Badem, kaju fıstığı, yer fıstığı, çam fıstığı, Antep fıstığı, ceviz, susam
  • Otlar ve baharatlar: Yukarıdaki listede bulunmayan baharatlar

Vata

  • Proteinler: Kırmızı et
  • Meyveler: Kuru, olgunlaşmamış veya kuru üzüm, kızılcık, nar ve armut gibi hafif meyveler
  • Sebzeler: Herhangi bir çiğ sebzenin yanı sıra pişmiş brokoli, lahana, karnabahar, mantar, patates ve domates
  • Baklagiller: Siyah fasulye, barbunya fasulyesi ve lacivert fasulye gibi fasulye
  • Tahıllar: Karabuğday, arpa, çavdar, buğday, mısır, kinoa, darı
  • Otlar ve baharatlar: Maydanoz, kekik ve kişniş tohumu gibi acı veya ekşi otlar

Kapha

  • Proteinler: Kırmızı et, karides, yumurta sarısı
  • Meyveler: Muz, Hindistan cevizi, mango, taze incir
  • Sebzeler: Tatlı patates, domates, kabak, salatalık
  • Baklagiller: Soya fasulyesi, barbunya fasulyesi, miso
  • Tahıllar: Pirinç, buğday, pişmiş mısır gevreği
  • Fındık ve tohumlar: Kaju fıstığı, ceviz, çam fıstığı, Brezilya fıstığı, susam, ceviz

Fotoğraflar: Yoga Journal, thebetterindia.com

İlginizi çekebilir: Endomorf vücut tipine sahipseniz nasıl beslenmelisiniz?

Hanife Kara: Diyetisyen Hanife Kara, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarıyla mezun oldu. Üniversitede aldığı eğitim süresince birçok kamu ve özel sağlık kuruluşunda uzun dönemli stajlar yaptı. Sağlıklı yaşam ve zihinsel gücün insan vücudu üzerine etkisi kavramları ile yakından ilgili olan Pozitif Diyetisyen; 2018 yılında aldığı eğitim programını başarı ile tamamlayarak, “Yaşam Koçu” unvanını kazanmış ve mesleğine yeni bir boyut katmıştır. Ege Üniversitesi Fitorerapi Yüksek Lisansı ile eğitim hayatı devam etmektedir. Şu an İzmir'de Pozitif Diyetisyen Hanife Kara beslenme ve diyet danışmanlığı merkezinin kurucu diyetisyenidir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale