X

Ayurvedik bitkiler ve baharatlar: Faydaları, kullanım alanları ve dikkat edilmesi gerekenler

Binlerce yıl önce Hindistan’da doğan Ayurveda, Sankritçe’de hayat anlamına gelen ‘ayur-‘ ve bilgi anlamına gelen ‘-veda’ kelimelerinin birleşiminden oluşan, insanoğlunun doğayla uyumlu yaşamasını ve yaşam yolculuğunda karşılaştığı zorluklara doğadan şifa bulmasını özüne alan antik bir öğreti. İnsan bedenindeki tüm sistemleri ve bu sistemlerin birbiriyle nasıl uyum içinde çalışabileceğini inceleyen, sistemlerin dengesizliğe girmesi durumunda da doğanın sunduğu kaynakların nasıl kullanılacağına dair yazılı kaynaklar sunan Ayurveda’da şifalı bitkilerin ve baharatların geniş bir kullanım alanı bulunuyor.

Ayurveda’da baharatlar ve şifalı bitkiler güçlü iyileştirme araçları olarak kabul ediliyor ve bugün ilaç endüstrisinde de yeri olan pek çok şifalı bitki ve baharat, birçok rahatsızlığın kaynağında yer alan sorunları çözmek için farklı formülasyonlarda bir araya getirilerek yıllardan beridir kullanılıyor. Günlük kullanımda genelde çay, takviye ve baharat şeklinde tükettiğimiz ‘ayurvedik bitkiler ve baharatlar‘ın faydalarını, kullanım alanlarını ve kullanırken dikkat edilmesi gereken noktaları sizler için yazımızda bir araya getirdik.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Gurmar otu

Botanik adı gymnema sylvestre olan, Türkiye’de gurmar, gymnema, Avustralya inek bitkisi gibi isimlerle tanınan bu bitki Ayurveda tıbbında en sık kullanılan doğal şifa kaynaklarından biri. Hintçe’de ‘şeker yok edici’ anlamına gelen gurmar, Hindistan, Afrika ve Avustralya ormanlarında kendiliğinden yetişen bir çalı bitkisi.

Ayurveda’da bu bitkinin şifalı yaprakları hamilelerde aşermeyi azaltmak, kan şekeri düzeylerini düşürmek, kilo vermeye yardımcı olmak ve iltihabı azaltmak için kullanılıyor. Klinik çalışmalar, hipoglisemik özelliklerinden dolayı Gymnema sylvestre’nin diyabet ilaçlarında da kullanılabileceğini gösteriyor.

Nasıl kullanılır?

Gurmar’ı takviye olarak eczanelerde bulabilir veya kurutulmuş yapraklarını 5 dakika kaynatıp, 10-15 dakika demlenmesini bekleyerek çay olarak içebilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Gurmar’ı kan şekerini düşürmeye yardımcı diğer şifalı bitkiler veya ilaçlarla karıştırırsanız, kan şekerinizin çok fazla düşmesine neden olabilir ve baş ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi, titreme ve halsizlik gibi semptomlar yaşayabilirsiniz. Özellikle aspirin veya sarı kantaron kullanıyorsanız, ipek otuna alerjiniz varsa bu bitkiyi tüketmemelisiniz.

Tarçın

Tarçın, tarçın ağacının gövdesinin dış katmanının sıyrılmasıyla ortaya çıkan iç kabuktan alınan çubuk şeklindeki parçalar halinde tüm aktarlarda bulabileceğiniz Ayurvedik bir baharat. Aynı zamanda harika bir antioksidan kaynağı olan tarçın, güçlü anti-enflamatuar etkisiyle pek çok hastalığın tedavisinde destekleyici olarak kullanılıyor. Kan şekerini düşürme, iştah azaltma, şeker ihtiyacını karşılama gibi pek çok faydası bulunan tarçınla ilgili yapılan son araştırmalar, kolesterolü düşürmeye de yardımcı olabileceğini gösteriyor.

Nasıl kullanılır?

Market raflarından aktarlara her yerde toz ya da çubuk formunda bulabileceğiniz tarçının kullanım alanı da bir o kadar geniş. Türk mutfağında da tatlıların üstünde, bitki çaylarında, yemeklerde bolca kullanılan tarçını özellikle şekerli şeylerle birlikte ya da çaylarda şekere alternatif olarak kullanabilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Kumarin isimli bir bileşik içeren tarçın aşırı miktarda tüketildiğinde karaciğer hasarına, ağız yaralarına ve solunum problemlerine neden olabiliyor. Bu nedenle tarçın alımınızı günde 1 çay kaşığı ile sınırlandırabilirsiniz. Tarçın yan etkilerini artırabileceğinden diyabet, kalp hastalığı ve karaciğer hastalığınız varsa ve ilaç kullanıyorsanız, yan etkilerinin ortaya çıkmasını tetikleyebileceği için tarçın tüketmekten kaçınmalısınız.

İlginizi çekebilir: Tarçının eşsiz faydaları, tarçın nasıl tüketilir?

Çemen otu

Akdeniz ikliminde bolca yetişen, Anavatanı Yakın Doğu, özellikle Lübnan ve Suriye, Güneybatı Avrupa, Hindistan ve Çin olan çemen otu hepimizin yakından tanıdığı, pastırmanın üstünde kullanılan çemenin yapımında kullanılan bir baharat.

Çemen otu tohumları Ayurveda’da cilt sorunlarıyla savaşmak, emziren kadınlarda süt üretimini artırmak, cinsel işlevleri güçlendirmek, iştahı, kolesterol seviyelerini, mide ekşimesini ve iltihabı kontrol etmek için kullanılıyor.

Nasıl kullanılır?

Çemen otunu tüketmenin en iyi yolu, tohumları hafifçe ezerek ve sıcak su ile karıştırarak çay şeklinde içmek. Ayrıca soslarda, pastırma yapımında, sebze yemeklerinde ve çorbalarda baharat olarak da kullanabilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Çemen otu çok fazla tüketildiğinde ishal, mide rahatsızlıkları, şişkinlik, gaz, baş dönmesi ve baş ağrısı gibi yan etkilere neden olabilir. Hamile kadınların ve nohuta alerjisi olanlarında de çemen otu tüketmemesi öneriliyor.

Tulsi

Kutsal fesleğen (tulsi), çeşitli zihinsel ve fiziksel sorunlar için birçok potansiyel tıbbi fayda sunduğu düşünülen Güneydoğu Asya’ya özgü yeşil yapraklı bir bitki. Bilimsel çalışmalar tulsinin antidepresan ve kaygı azaltıcı özellikleri olduğunu, ayrıca kan şekerini düşürmeye, eklem ağrısını hafifletmeye ve mideyi yatıştırmaya yardımcı olabildiğini gösteriyor.

Nasıl kullanılır?

Ülkemizde çay ya da takviye formunda bulunabilen, aroması fesleğene çok yakın olan tulsinin kurutulmuş ya da taze yapraklarını ve çiçeklerini salatalarda ve yemeklerde de aroma verici olarak da kullanabilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Tulsi her ne kadar yatıştırıcı ve rahatlatıcı etkileriyle bilinse de çok fazla tüketilmesi bunun tam aksine kendinizi gergin, stresli ya da sinirli hissetmenize neden olabilir. Emziriyorsanız, hamileyseniz veya hamile kalmaya çalışıyorsanız tulsi tüketmeden önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Triphala

Triphala; anavatanı Hindistan olan Amalaki, Bibhitaki ve Haritaki isimli üç farklı meyvenin kurutulup öğütüldükten sonra karıştırılmasıyla oluşan bir Ayurveda formülü.

Bu muhteşem üçlü Ayurveda’da özellikle sindirim sisteminin ve bağırsak fonksiyonlarının iyileştirilmesi için kullanılıyor. Genellikle kabızlık şikayeti olanlara iyi geldiği bilinen bu karışım, diğer müshil ilaçlarının aksine, bağırsak hareketi oluşturmak için kaslarınızı gevşemeye zorlamıyor ve günlük olarak kullanılabiliyor. Triphala ayrıca doğal ve güçlü bir antioksidan olarak da biliniyor.

Nasıl kullanılır?

Piyasada toz formunda ya da takviye olarak bulabileceğiniz Triphala’yı çay gibi sıcak suyla demleyerek tüketebilirsiniz. Ayrıca bulabilirseniz, likit formundaki halini de içme suyunuza veya diğer içeceklerinize ekleyebilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Bu bitki karışımını çok fazla tükettiğinizde mide rahatsızlığı, kramplar ve ishal gibi yan etkiler deneyimleyebilirsiniz. Bununla birlikte, dozunu azaltarak bu semptomları hafifletebilmeniz de mümkün. Dolayısıyla kullanmaya yeni başlayacaksanız küçük dozlarda başlayıp, giderek artırarak vücudunuzun nasıl tepki verdiğini gözlemlemeli ve kendiniz için uygun miktarı bulmalısınız. Diyabet ve yüksek tansiyon ilaçları kullanıyorsanız bu karışımı tüketmemenizde fayda olacaktır.

Zerdeçal

Ayurveda’nın altın baharatı olarak bilinen zerdeçal, özellikle pandemi döneminde antienflamatuar ve antioksidan etkileri nedeniyle, zencefille birlikte en çok merak edilen baharatlardan biri oldu. Ana bileşeni olan kurkumin, iltihabı azaltmaya, bağışıklığı artırmaya, kalp sağlığını korumaya ve yaşlandıkça ortaya çıkan hücre hasarının giderilmesine katkıda bulunabilir.

Nasıl kullanılır?

Zerdeçalı tüketmenin en iyi yolu, vücutta emilimini artıran karabiberle karıştırmak olacaktır. Zerdeçalı toz formunda tüm yemeklerinize ekleyebilir, taze ya da kurutulmuş kök halini sıcak suyla demleyerek çay olarak da tüketebilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Zerdeçalın aşırı tüketimi çok hafif de olsa mide rahatsızlığı, mide bulantısı, baş dönmesi ve ishal gibi semptomların ortaya çıkmasına neden olabilir. Safra taşı, safra kanalı tıkanıklığı veya safra kesesi hastalığı olanlarınsa zerdeçal tüketimi konusunda dikkatli olması gerekiyor.

İlginizi çekebilir: “Hayat bilimi” Ayurveda’nın altın baharatı: Zerdeçalın faydaları

Meyan kökü

Meyan kökü, birçok yiyecek ve içecekte tatlandırıcı olarak yaygın olarak kullanılmasının yanı sıra, sağlık için de sayısız faydası bulunan bir kök baharat. Mideyi yatıştırma, stresi azaltma ve cilt sağlığını destekleme gibi etkileriyle Ayurveda’da kullanılan meyan kökünün ayrıca adet sancılarını hafiflettiği de biliniyor.

Nasıl kullanılır?

Meyan kökü sıvı özü, toz, çay gibi pek çok farklı biçimde vücuda alınabilir. Hiçbir probleminiz yoksa ve sadece sağlığınızı desteklemek için tüketecekseniz, meyan kökü çayı içebilir veya herhangi bir yiyeceğinizi tatlandırmak için içine biraz meyan özü veya tozu ekleyebilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Meyan kökü kullanırken elinizi biraz korkak alıştırmanızda fayda olacaktır. Zira araştırmalara göre bu bitkinin aşırı tüketimi kasların zayıflamasına, vücutta ödem birikmesine, metabolizma fonksiyonlarının dengesizliğe girmesine, yüksek tansiyona, şişkinliğe ve kalp atışlarının düzensizleşmesine neden olabiliyor. Bu potansiyel yan etkileri nedeniyle, yüksek tansiyonu, böbrek hastalığı veya kalp hastalığı olanların, hamile ve emziren kadınların meyan kökü tüketmemesi öneriliyor.

Kimyon

Kimyon, Cuminum Cyminum bitkisinin tohumlarının ezilmesiyle elde edilen, Hint ve Ortadoğu mutfağında geniş bir kullanım alanı olan oldukça lezzetli ve aromatik bir baharat. Araştırmalar, kimyonun sindirim sistemi sağlığını destekleyebileceğini, kan şekerini dengelediğini ve kolesterolü iyileştirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor.

Nasıl kullanılır?

Özellikle gaz ve şişkinlik gibi mide problemlerine iyi geldiği bilinen kimyonu yemeklerinize (özellikle gaz yaptığı bilinen lahanagiller familyasından bitkilerle hazırlanan sebze yemeklerinde ve baklagillerde) 1 çay kaşığını geçmeyecek kadar ekleyerek tüketebilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Yan etkilerinin nadiren ortaya çıktığı bilinse de, yüksek dozda kimyon tüketmenin erkeklerde doğurganlık sorunlarına yol açabildiğine, kadınlarda ise düşük yapmaya neden olabileceğine dair araştırmalar bulunuyor. Ayrıca şeker hastalığı için ilaç kullananların, kan şekeri seviyelerinin çok düşmesine neden olabileceğinden kimyon almaması öneriliyor.

Kakule

Hafif tatlı bir aromaya sahip kakule, mutfaklarda yaygın olarak kullanılan bir başka baharat. Kakule tohumları, tohumdan elde edilen yağları ve özleri, kan basıncını düşürmeye yardımcı olma, iltihaplanma ve oksidatif stresi önleme ve sindirim sorunlarını giderme gibi faydaları nedeniyle Ayurveda’da da geniş bir kullanım alanına sahip.

Nasıl kullanılır?

Kakule tüketmenin en iyi yolu yiyeceklere veya içeceklere tatlandırıcı olarak eklemek. Bunun yanı sıra kakule tohumlarını diğer bitki çaylarına karıştırarak demleyebilir ya da kahvaltıda yoğurdunuza veya yulaf ezmenize öğütülmüş kakule parçacıkları serpiştirebilirsiniz.

Potansiyel yan etkileri nelerdir?

Yapılan araştırmalar kakulenin uygun miktarda tüketildiğinde hiçbir yan etkisinin bulunmadığını ve her yaştan insanın güvenle tüketebileceği bir baharat olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte, her gün kakule tüketilmesi halinde mide sorunları, ishal, kabızlık, baş ağrısı gibi semptomlar ortaya çıkabiliyor.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

İlginizi çekebilir: Adaptojen nedir: Doğadan gelen şifa kaynağı adaptojen bitkiler ve mantarlar Adaptojen nedir: Doğadan gelen şifa kaynağı adaptojen bitkiler ve mantarlar 

Kaynak: Mind Body Green

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale