X

Ay tutulmasına özel bir meditasyon: Tutunduklarımızdan vazgeçerek teslim olabilir miyiz?

30 Kasım Pazartesi günü İkizler Burcu’nda parçalı ay tutulması gerçekleşti. Ay tutulmaları dolunayların yaydığı enerjiden daha etkili ve yüksek frekansa sahipler ve derin etkiler oluşturabiliyorlar. Tutulmaların yaşamlarımızda yarattığı etki, temizlenmesi ve düzenlenmesi gereken neresi varsa enerjilerini o alana yönlendirmek. Artık bizim için bir anlamı kalmamış, bize hizmet etmeyen, sürecini tamamlamış veya ihtiyacımız olmayarak yer kaplayan ne varsa orayı aydınlatıyor. Bırakmaktan vazgeçemediklerimizi, sıkı sıkıya tutunduklarımızı artık serbest bırakmanın zamanı geldiğini hatırlatan bir tutulma.

Ay tutulmaları, dolunaylardan farklı olarak kabuklarımızı soymamız için de bizi dürtüyorlar. Belki kalbimiz kırıldığı, belki terk edildiğimiz, belki fark edilmediğimiz, belki de umursanmadığımızı düşündüğümüz için kendimize oluşturduğumuz kabukların soyulma zamanının geldiğini hatırlatıyor. Bu kabuklar olmadan zaaflarımız, korkularımız, hatta belirsizlikler de su yüzüne çıkabilir ama astrologların şu anki parçalı tutulma için beklentileri olumlu. Yani kabuklarınızın soyulup altından kendinizin ortaya çıkmasından korkmayın, çünkü parlak bir dönem çok yakınımızda.

Tutunduklarımızdan, vazgeçmeye korktuklarımızdan, hatta direnç gösterdiklerimizden vazgeçerek teslim olduğumuzda, onların boşaldığı yerler verimli topraklara dönüşecek ve zamanı geldiğinde de yeni tohumlar için hazır olacak. Eğer bu tutulma döneminde yaşamından bir şey akıp giderse, dene ve belki seni zorlasa da kalbindekine güvenerek teslim ol. Öyle anlar gelir ki yaşam sanki üstüne üstüne geliyormuş gibi hissedebilirsin. Sevdiklerini kaybedersin, belirsizlikler içinde önünü göremezsin, oturduğun evden çıkmak zorunda kalırsın, yapmaya çalıştığın şeyler bir türlü istediğin gibi olmaz, yani her şey tersine gider (gibi) görünür ya; işte o zaman, esas o zaman şükrederek, iyi ki diyebilmeyi becerebilme kalbimizden gelendir. Her ses “ama” der ve sen bu “ama”lara rağmen yine de şükredebiliyorsan, işte o zaman acılarından özgürleşebilir ve o kısımları yeni niyetlerin tohumları için verimli hale getirebilme fırsatına erişebilirsin.

Ay tutulmalarında eğer yaşamından bir şey çıkıp gidiyorsa buna güven, çünkü bunun bir anlamı var. Yüce Yaradan’ın bir amacı olduğuna ve tüm bunların büyük resmin parçası olduğuna güven. Yokluk bilinci ve kurban psikolojisi ile kendini ve çevreni suçlayarak, yargılayarak ızdıraplarla yaşamak yerine, olanın yasını tut, farkında olarak yaşa ve sonra gitmesine izin ver.

Kayıplarımıza rağmen şükretme zamanı!

Bu tutulmada tanrıçalardan ilham alan Vesta, Eris, Lilith ve Ceres’in güçlü dişi enerjilerinin de etkisi olmakla beraber, her birinin mesajları var. Ateş ve kalbin simgesi, asteroid Vesta, içerideki ateşi yakmaya devam etmeye ve kendi ilham kıvılcımımızı beslemeye davet ediyor; bu sayede yaratıcılık, iç güç ve tutkumuz ile olan bağlarımız tazelenecek. Anlaşmazlıkların simgesi Eris ile artık ilerlememizin zamanı geldiyse, dengede olmayan bir şeyler varsa, onun yaratacağı kaos ile yerimizden sarsılacağız, fakat yeniden dengeyi bulmak ve büyümek için. Özgürlük ve devrimin temsilcisi Lilith, baskılanmış duyguların ortaya çıkmasını sağlayacak ki bu duyguları serbest bırakalım, iyileştirelim ve artık sistemimizden çıkıp gitmelerine izin verelim. Ve yenilenmenin ve doğurganlığın temsilcisi Ceres bize beslenmeyi hatırlatıyor. Doğada zaman geçirmeyi, kendimizle ilgilenmeyi ve hasat zamanı olan niyetlerimiz varsa, onların ekinlerini toplamayı hatırlatıyor.

Spiritüel ve fiziksel varlıklarız.

İkizler burcundaki parçalı tutulma ve dolunay, asteroidlerinde etkisi ile bereketin, bolluğun, yaratıcılığın enerjisini bize sunuyor. Tek yapmamız gereken ise şükretmek. Gidene, kayıp olana, eksik gelene, hazır olmayana, elimizden gidene şükretmek, “ama” demek yerine, teşekkür etmek. İkizler burcunda olmasının etkisi ile hem fiziksel hem spiritüel bedenimizde etkisini göreceğiz, yani görünen ve görünmeyen dünyalar arasında bir yerlerdeyiz. İçeride olanın dışarıyı etkileyişine tanık olacağımız bir dönemdeyiz. Bu döneme özel hazırladığım yoga akışı ile enerjileri kendi lehine çevirebilirsin. Özellikle 3 gün öncesi ve 3 gün sonrası yapmaya devam edilmesi öneriliyor.

İkizlerin elementi hava, aklımızı kontrol ediyor. Aklımız, neyi görmek istersek onun resmini çizebilme gücüne sahip. Aynı zamanda aklımız olayları seçerek onlara hikaye yapıştırıp karşımıza çıkarmayı da iyi biliyor. Bu hikayelerin büyük kısmı bizi strese sokan ve yaşamlarımızı alt üst edenler olabiliyor. O hikayelerin yarattığı etkilerden özgürleşebiliriz, bunun içinde meditasyon yapmak bize sunulmuş en büyük lütuf. Meditasyon ile zihni karmaşık hikayelerden özgürleştiriyoruz ve şu anda olanı netlikle görebilmesini sağlıyoruz. 1 Aralık Salı 20:30’da Uplifers Instagram hesabında canlı yayınladığımız, parçalı ay tutulmasına özel dolunay meditasyonunu kaçırmayın derim. Hatta sonrasında da özellikle 3 gün boyunca uygulamaya da devam edin.

İlginizi çekebilir: Çakra blokajları nasıl açılır: Bedendeki enerji noktalarını dengelemeye yardımcı uygulamalar

Meltem Fakabasmaz: İstanbul’da doğdum. Anaokulundan lise sona kadar okuduğum FMV Işık Lisesi’ni tamamlayarak Endüstri mühendisliği okumak için rotamı Kıbrıs’a çevirdim. 4 sene sonunda okul ikincisi olarak tamamladığım mühendislik eğitimimi yaşamda uygulama serüvenim başlamadan bitti. Dönemin ekonomik krizi ile kendimi medya alanında buldum. Dergilerle başlayan medya ilişkim Sinema-TV master ile sinema sektörüne doğru kaydı. 5 yıla yakın filmlerle yaşadığım yakın ilişki zamanla televizyon reklam prodüktörlüğüne doğru yöneltti. Gece ve gündüzün birbirine karıştığı, tatil günlerinin sayısının giderek azaldığı bir süreç içinde yogayı keşfettim. Aktif ve düzenli spor yapan biri olmama rağmen çalıştığım işin derin etkisi ile sırt, bel, diz, ve kalça ağrılarına, uykusuz gecelere ve depresif bir ruh haline geçiş yapmıştım. Yoga bir ilaç gibi, başta fibromiyaj defterini kapatmama yardımcı oldu. Yaşadığım tüm olumsuzluklara birebir yardımcı oluşunu keşfettikçe başkaları ile paylaşmak istedim ve 2015’te almaya başladığım yoga eğitimlerim Şimdiye kadar 1000 saate ulaştı. Öğretmek kadar öğrenci ruhumu da korumayı ve keyfini çıkarmayı seviyorum. RYT® 500 Yoga Alliance sertifikamla beraber Yoga Terapi, Nefes ve Meditasyon ile ilgili ayrı uzmanlık sertifikalarım var. İstanbul’da 4 ayrı stüdyoda derslerimle beraber Youtube kanalım ve yogauni sitesinden evde yogasını yapmaya devam edenlerle buluşmaya çalışıyorum. Farkındalık, Sağlıklı Yaş Alma ve Yoga yazılarımın içeriklerinde karşınıza sıklıkla çıkacak olanlar.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale