X

Atıksız kişisel bakım için kullanacağımız ürünleri nasıl seçmeliyiz?

Doğaya verdiğimiz zarar son zamanlarda ciddi şekilde artış gösterirken küçük adımlarla da olsa bir şeyler yapmak için yola koyulmak gerek. “Sıfır Atık” kavramı, son zamanlarda sıkça duyduğumuz; yeniliklere, doğa dostu girişimlere yol gösteren, mümkün olduğu kadar “az” atık üretmeyi benimseyen bir yaklaşım. Yaşantımızın birçok alanında doğa dostu ürünler tercih ederek doğaya hak ettiği saygıyı gösterebiliriz. Banyomuzun hemen hemen her köşesinde bulunan plastik malzemeler ve kimyasal içerikli ürünler yerine kişisel bakımımızda kullanabileceğimiz “sıfır atık” bakım ürünleri ile değişime öncülük edebiliriz. Büyük değişimlerin de küçük adımlarla başladığını unutmayalım!

Kişisel bakımımız için kullanacağımız ürünleri seçerken elbette ki cilt tipimize, kullanım amacımıza uygun olmasını bekliyor, etkilerine göre tercih yapıyoruz. Ancak, bu seçimlerimizi doğaya dost bir anlayışla harmanlayabilmek için dikkat etmemiz gereken birkaç konu daha var. İçeriklerinin doğal, organik olması kadar, üretim süreçlerinin sürdürülebilirlik ilkelerini desteklemesi, ambalajlarının doğaya zarar vermeyen materyallerden üretilmesi, geri veya ileri dönüşüme uygun olmaları da oldukça önemli. Bu konuda atlanmaması gereken bir konu olan ‘greenwashing‘e de değinelim. Türkçe’ye yeşil aklama olarak çevrilen bu kavram, bir ürünün öyle olmasa bile çevre dostu özellikleri varmış gibi gösterilmesine dayalı bir pazarlama taktiği. Örneğin, geri dönüştürülmüş plastikten üretilmiş bir ambalaja sahip şampuanı çevre dostu olduğunu düşünerek satın alabilirsiniz. Fakat, içerisindeki kimyasallar doğaya ciddi zarar veriyor olabilir. Bu nedenle, ekstra dikkat etmek, detaylıca ürünleri araştırmak şart.

Ayrıca,  belirtmekte fayda var ki doğayı korumak yalnızca plastik kullanmamak, çevreyi temiz tutmak, ağaçları, çiçekleri korumaktan ibaret değil; aynı zamanda hayvanların yaşam haklarına da saygı duymakla ilgili. Ralph’i KurtarRalph’ kısa filmini hatırlarsanız kozmetik sektörünün hayvan deneyleri ile birçok canlının yaşamını tehdir ettiğini aklınıza getirebilirsiniz. Bu nedenle kişisel bakım ürünlerinizi seçerken çevre dostu ambalajlarına, doğal içeriklerine bakmakla yetinmeyip ‘cruelty-free’ yani hayvanların zarar görmediği, ‘zulumsüz’ süreçlerle üretilip üretilmediğine de dikkat edin. Gelin atıksız kişisel bakım için kullanacağımız ürünleri nasıl seçmeliyiz yakından bakalım ve atıksız kişisel bakım ürünlerini keşfedelim.

Cilt bakım ürünleri

Cildimiz şüphesiz ki en önemli önceliklerimizden biri. Hem ona iyi bakmak hem de bunu yaparken doğaya zarar vermemek için uygun cilt bakım ürünlerini tercih edebiliriz. Bittiği gibi çöpe giden ya da doğada çözünmeyen plastik nemlendirici kutuları yerine çevre dostu tercihler yapabilirsiniz.

Kişisel bakım rutininizin sürdürülebilir ve doğa dostu olması için kullandığınız ürünlerin ambalajlarının plastik olmamasına, geri dönüştürülebilir materyallerden üretilmesine ve ileri dönüşüm için farklı şekillerde de uzun ömürlü bir şekilde kullanılabilecek olmasına dikkat edebilirsiniz. Örneğin, cam şişelerdeki yüz tonikleri, metal kutulardaki nemlendiriciler bittikten sonra da içlerine farklı bir şey konularak kullanılabilir. Bu nedenle cilt bakım ürünlerini seçerken doğal içerikli, temiz, organik olmalarının yanı sıra ambalajlarına da dikkat etmelisiniz.

Saç bakım ürünleri

 

Büyük büyük plastik şişelerde saç yapısını yıpratan içeriklere sahip şampuanlar veya saç bakım spreyleri yerine; saçın ph dengesini koruyan, parlaklığını geri kazandıran ve doğaya zarar vermeyen katı şampuanları tercih edebilir, cam şişelerde, doğal içerikli saç bakım yağlarını kullanabilirsiniz.

Hem banyonuzdaki yoğun plastik görünümden kurtulabilir, hem saçınız için doğal, organik bağım yapan ürünleri keşfedebilir, hem de sıfır atık anlayışı ile doğanın korunmasına katkı sağlayabilirsiniz. Daha win-win (kazan-kazan) bir durum olabilir miydi?

Ağız ve diş bakım ürünleri

Plastik diş fırçaları, doğada çözünmeyen ambalaja sahip tüplerde sunulan diş macunları, kimyasal içerikli, plastik şişelerdeki ağız bakım suları… Hepsine alternatif, doğa dostu, temiz içeriklere sahip ürünler piyasada oldukça popüler bir kullanım kazanmaya başladı bile. Tablet formdaki diş macunlarını, doğal içerikli ağız gargara sularını ve bambu diş fırçalarını tercih ederek kendiniz ve doğa için değişimi küçük adımlarla başlatabilirsiniz.

Özel günlerde kullanıma uygun ürünler

Özel günlerinizde ped ya da tampon tercih ediyorsanız yılda yaklaşık kaç paket regl ürününü çöpe attığınızı bir düşünün… Sıfır atık anlayışıyla ne kadar tezat düştüğünü fark edebilirsiniz, üstelik kişisel bütçenize de ciddi zarar verdiği aşikar. Birçok alanda olduğu gibi özel günlerde de kullan-at ürünler yerine yeniden kullanılabilen alternatifleri değerlendirmek, çevre dostu bir anlayış için atılabilecek en önemli adımlardan.

Son zamanlarda tek kullanımlık tampon veya pedlere alternatif, doğaya zarar vermeyen ürünlerin sayısı giderek artmaya başladı. Bu ürünlere ilişkin olumlu kullanıcı yorumlarına da sıkça rastlamak mümkün.  Birçok farklı marka organik kumaştan, yıkanabilir, tekrar kullanılabilir pedler üretmeye; özel günlerde kullanıma uygun külotlar çıkarmaya, menstrual kaplar üretmeye ve bunları piyasaya sürmeye başladı. Hem cildi tahriş eden hem doğaya zarar veren plastik içerikli özel gün ürünleri yerine sıfır atık anlayışını benimsemiş ürünleri tercih edebilirsiniz.

Çok amaçlı kullanıma uygun ürünler

Tek bir ürünü birden fazla alanda kullanabilmeyi kim istemez ki, değil mi? Hem bütçenize hem çevreye dost olan çok amaçlı ürünleri cilt bakım rutinlerinize ekleyebilirsiniz. Belki son zamanlarda sıkça sosyal medya platformlarında karşınıza çıkmış olabilir; hem ruj hem allık hatta far olarak kullanılabilen ürünler. Kırmızı-pembe tonlarında bir rujun allık işlevi görmemesi veya kahverengi kaş kaleminin ince bir eyeliner olarak kullanılamaması için hiçbir neden yok. Çevreyi korumak için sıfır atık anlayışının yanı sıra daha az tüketmenin de aynı derecede önemli olduğunu fark ettiğinizde farklı farklı ürünler satın almak yerine 1-2 tanesiyle çok ürünlerin yaptığı işlevleri gerçekleştirebilirsiniz.

Çevre dostu kozmetik ürünleri

Eğer makyaj yapmayı seven biriyseniz, çok yüksek ihtimalle çeşit çeşit rujlarınız, allıklarız, göz kalemleriniz olabilir. Hep aynı tarzda bir makyaj yapmıyorsanız ve farklılık sizin için olmazsa olmaz bir konu ise, makyaj malzemelerinizde çeşitliliğe önem veriyor olmanız da olası. Bir önceki başlıkta bahsettiğimiz çok amaçlı ürünler sizin için yeterli değilse, ihtiyaçlarınıza karşılık vermiyorsa ve makyaj malzemelerinizde çeşitliliği artırmak istiyorsanız bunu yaparken de doğaya dost kalabilirsiniz. Nasıl mı? Çevre dostu kozmetik ürünleri ile.

Ülkemizde de son yıllarda kullanımı artmış ve popüler bir makyaj trendi haline gelmiş çevre dostu kozmetik ürünler, doğal, organik içeriklerinin yanı sıra, geri dönüştürülmüş materyallerden üretilerek ya da bambu, cam gibi çevreye zarar vermeyen ambalajlarla satılarak kullanıcıların makyaj yapma alışkanlıklarını da doğaya zarar vermeden rutinlerine ekleyebilmelerine imkan tanımakta. Birçok ünlü marka, bu konudaki çalışmaları devam etmekte ve ürün çeşitliliğini artırmakta. Hem makyaj tutkunu hem de çevre dostu yüzlerin daha da güleceği kesin

Kendimiz ve doğa için çok daha fazlası

Bize hep kendinden güzel şeyler katan doğaya saygımızı ve sevgimizi göstermek için bakım yaparken tercih edeceğimiz diğer ürün gruplarında da değişime gidebiliriz. Tek seferlik makyaj temizleme pamukları yerine yıkanabilir ve birçok kez kullanılabilir pedleri kullanabilir; katı deodorantları tercih ederek doğaya verdiğimiz zararı azaltabiliriz. Daha fazlası için “Sıfır Atık” koleksiyonumuzu inceleyebilir, ihtiyacınız olan ürünleri satın alabilir, belki de çevre dostu alternatifi olduğunu bilmediğiniz birçok seçenek ile karşılaşabilirsiniz.

Uplifers “Sıfır Atık” koleksiyonunu incelemek ve ürünleri satın almak için tıklayın.

İlginizi çekebilir: Doğaya dost alışkanlıklar kazanmanıza engel olabilen sürdürülebilirlik mitleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale