X

Astroloji ve psikolojide sosyopat ve psikopatlar

Oytun Erbaş’a göre kas, deri, tırnak yapısından insanların kim olduğunu tanımak, hatta 10 yıl sonraki davranış özelliklerini bile kestirebilmek mümkün. Bir insanın zihinsel kapasitesi geniş olduğu için mi çok okur yoksa çok okuduğu için mi zihni genişler sorusuna ilki diye cevap veriyor. Genetiğin, IQ gibi suç üzerinde de baskın olduğunu savunuyor.

Kendisine göre suç; “Aşırı stresin bir telafisi.” Bütün canlılar stresi yok etmek için programlı ve bunun için üç yol arasından seçim yapıyorlar. Psikopat ve sosyopatları anlattığı videosunda, yönetici mobbingine maruz kalan bir çalışan örneği üzerinden, stresin telafi olasılıklarını şöyle anlatmış; ilki, çalışanın işini değiştirmesi. Uzaklaşır ve sorun çözülür. İkinci yol maddi kaygıları vs. varsa ya da uzaklaşamıyorsa kişi depresyona girer, böylece ön lob küçülür, muhakeme azalır, stresi görmezden gelir, stres yoksa çözülecek bir sorun da yoktur. Üçüncü yol ise intihar ya da cinayet yoluyla suç işleyerek stresi yok etmek, yani şiddetin bir kişiye yönlenmesi. Bu bağlamda suçları basit ve ağır suçlar olarak ikiye ayırarak, sınıflandırmasını sosyopatlar (anti-sosyal kişilik bozukluğu) ve psikopatlar üzerinden yapıyor.

Küçükken hayvanlara eziyet eden, yangın çıkaran, çok fazla ceza ya da ödül almış, şiddet görmüş, hiperaktif olduğu için neden-sonuç ilişkisi kurmakta zorlanmış, bu yüzden hatalardan ders almayıp kolun-bacağını arka arkaya kıran çocuklar risk gurubunda. Yetişkin olarak kırmızı ışıkta geçen, alkol yüzünden kaza yapan, başı çevresiyle derde giren, manipule eden, küfreden, mobbing, şiddet, silah yoluyla etrafa korku salan, anlık öfkeyle karşı tarafa fiziksel zarar veren kişiler “sosyopat” yani, anti sosyal olarak tanımlanabiliyor. Gazetelerdeki 3. sayfa haberlerinin genelde bu guruptan çıktığını, anti sosyal kişilik bozukluğunun tek başına değil; borderline ve narsisizmle birlikte görüldüğünü ve bu kategorideki insanların moral/ahlak devrelerinin, duygularının olduğunu, suçu bilerek işlediklerini söylüyor. Bu gurupta %50 genetik, %50 çevresel faktörler etken. İkinci guruptaki seri katiller, psikopatlar ya genetik ya da kafa bölgesine aşırı travma almış kişiler arasından çıkıyor.

Bu geni taşıyan, aç bırakılan, sokakta yaşamış, aşağılama ve şiddete maruz kalan ya da hiç duygusal temas kurmadan büyüyen insanların psikopata dönüşme olasılığı çok yüksek. Duyguları yok, özellikle korkuyu algılamıyorlar. Bilmediğin yerden kork=normal bir davranış. Beyinde insanı korumak için bu korkuyu üreten bölge amigdala. Ön lob da korkuyu tehlikeyi muhakeme edip kompanse eden ve bir sonraki karar/eylem hakkında karar verdiren kısım. Psikopatlarda amigdala işlemiyor; fakat ön lobun karar verme mekanizması çalışıyor, bu yüzden fazla cesurlar.

Bu grubun polisle işi olmuyor, toplumla başı derde girmiyor. Bir gün olduğunda da haberleri ilk sayfadan veriliyor. Sosyopatlar gibi tanıması kolay değil, çok uzun vade için plan yapan, istikrarla bir davranışı sürdüren, eğitimli, zeki, ani tepkiler vermedikleri için soğukkanlı, kendilerini gizleyebilen insanlar. Yıllardır sizi güler yüzle karşılayan komşunuz ya da o çok iyi kalpli her derdinize koşan fedakar akrabanız olabiliyorlar.

Aynı gen bilim adamları, cerrahlar ve CEO’larda da var. Aynı zamanda bu bir savaşçı geni. Bu yüzden Oytun Erbaş’a göre bu geni taşıyanlar iyi bir eğitim, sağlıklı erken öğrenim ve doğru yönlendirmeyle çok iyi yerlere gelebiliyor. Dexter’ın üvey babasının çok daha erken yaşta kendisini evlat edindiğini düşünün, belli bir yaştan sonra düzeleceğine inanmadığı için kendince hasarı düşürdü (!)  ‘The Fall’’daki Paul’ün düzelmek için bir ümidi vardı ama desteği hiç yoktu. ‘’Catch Me If You Can’’ Frank yeteneğini dolandırıcılara karşı kullanmaya çok daha erken başlayabilirdi. En kötüler zekiyse karşılarında yine zeka ve empati kurabilen insanlar olmalı.

Hayatta üstün başarı göstermiş ve seri suç işleyen insanların natal haritaları arasındaki benzerlikler yadsınamayacak kadar fazla. Çok erken yaşta psikopat genine sahip olan kişilerin tespit edilerek, bu muhteşem zekalarının yönünü iyiliğe çevirerek ya da kötüye karşı, devlet adına özel görevler ya da bilim için kullanmaları sağlanabilir miydi…

Seri katiller, CEO’lar, cerrahlar ya da sosyopat, psikopat tanısı alan haritalar üzerine istatistiksel bir çalışma yapıyorum. Aranızda bu konulara ilgi duyan benimle çalışmak isteyen psikologlar varsa iletişime geçmeniz beni çok mutlu eder. İki farklı bakış açısıyla haritaları kıyaslamak faydalı bilgilere ulaşmamızı sağlayabilir. Aynı şekilde ağır ceza davalarına bakan ya da müvekkilleri olan avukatlarla da benzer çalışmalar yapabiliriz. İlginizi çekiyorsa bana DM’denDM’ ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Hipnoz, masum bir araç mı?

Elif Aşar: Lisansım; Uluslararası İlişkiler. Burcum; Akrep, Yükselen; Kova, Ay’ım; Yay. Psikoloji ile ilgili eğitim almaya Astroloji’den önce başladım, her ikisi de farklı bakış açılarından aynı yere varma hedefinde olsa da, sağlıklı bir analiz yapabilmek için mutlaka insan psikolojisinden anlamak gerektiğini düşünüyorum. Akrep psikolojiyi, Kova astrolojiyi, Yay ise uluslararası ilişkileri ve felsefeyi sembolize eder. Yaptığınız işi sevmenizde bu üç burcun önemi büyük.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale