X

Aşka aşık kadınlardık biz, sevgiye sevdalandık

Sevmeyi seven kadınlardık biz, aşka sevdalı. İçimizde kocaman sevgi vardı, öyle büyüktü ki bu sevgi, küçücük yüreklerimize sığmıyor, hatta bedenimize bile sığmıyor taşıyordu. O yüzden; paylaşmak istedik, sarmak istedik, hissetmek istedik mümkünse iliklerimize kadar. Çoğu kez bile bile girdik bu sevdalara, göre göre ama görmemezliğe gelerek, kandırıldık kendimiz tarafından, zira biz, olmazı oldururuz sandık her defasında. Ne kadar zor olabilirdi ki? sadece bir ‘sevda’ ya sahip olmak?

Karşımıza çıktığında, hani ilk gördüğümüz anda ve aslında her defasında “O” sandık. Bu işte dedik! Sevgimi verebileceğim kişi bu olmalı!

Çünkü biz kadındık, tabiat bizi annelik özelliği ile taçlandırmıştı, doğuralım ya da doğurmayalım hepimiz anne kadınlardık, ‘anne’ demek ‘sevgi’ demekti, hem de en şefkatlisinden, hamurumuzda bu vardı…Tek ihtiyacımız olan şey sevecek biriydi…

Ah o sevgi!…Hayat boyu aradık onu ve bulduğumuzu sandığımızda balıklama daldık o sandığımız şeye, başladık “O” sandığımız kişiye yüklemeler yapmaya; gördüğümüz ilk umut veren ışıkta “ne kadar da temiz kalpli dedik” (değildi aslında), ne kadar düzgün bir hayatı var dedik (yoktu aslında), nasıl da hazmetmiş, doymuş dedik (aç’tı aslında), kötü günümde de benimle olur dedik (olmazdı asla), o da seviyor dedik (sevmiyordu gerçekte), ne kadar da diğerlerinden farklı dedik (zerre farkı yoktu aslında) ve bütün yüklemeleri gözü kapalı yaptık. Olan her yanlışa bir bahane bulduk, böyle yaptı çünkü…..dedik. Karşımıza çıkan her uyandırma mesajında daha da sıkı yumduk gözlerimizi görmemek adına, zira kaybedemezdik bu cağnım sevgiyi!! bu zamanda bu kadar temiz bir sevgi bulunmazdı ki!? (Temiz bile değildi aslında)

Bir bilgisayar karekteri, bir avatar yaratır gibi, ‘O” sandığımız bedene aradığımız özellikleri yüklemeye çalıştık, olur sandık!

Sevgi….yükleniyoo
Aşk… yükleniyoo
Sadakat…yükleniyoo
Entellektüel zeka..yükleniyoo
Özveri….yükleniyoo
İlgi….yükleniyoo
Güvenilebilirlik…yükleniyooo…

Ve bilgisayarın karşısında, yavaş çalışan, sayfa açmayan surver’ı bekler gibi bekledik. Dönen kum saatini izleyerek “hadiiii” diyerek, Uzun süre yükleme tamamlansın diye, ne kadar yanlış yaptığımızı için için bilerek ama her şeye rağmen yine de bekledik… bekledik… bekledik; heyecanla, umut ederek.. Belki senelerce… Ve ikaz geldi…yüklenemedi!…tamam belki bellek doludur dedik ve kendimizden bir şeyleri sildik! Tekrar denedik, yine bekledik…ve yine aynı ikaz…yüklenemedi!

Zira hayat böyle bir şey değildi, karşımızdaki kişinin bizim oldurmaya çalıştığımız hiç bir özellikle yakından uzaktan ilgisi, bir fikri ve hatta haberi bile yoktu. Suçlu bile değildi! Kimseyi suçlayamazdık. Suçlu bizdik! Gerçeklere uyanmayan biz!

Trafik akarken, ansızın gelen bir ikaz olur bazen hani, birden irkilirsiniz, trafik polisinin ikazıdır o, işte o ikazı düşünün ve onu hayat felsefesi yapın “ Mavi Clio bekleme yapma!

Sevilmiş insanları sevin kadınlar, kendi frekansınızı yükseltin ve aynı frekanstaki adamları sevin. Kimseden enkaz devralmayın, siz şifacı değilsiniz. Sizin göreviniz olmazı oldurmak hiç değil. Sevilmiş adamları sevin kadınlar, depresif, dertleriyle beslenen, duygusal manipülasyon yapanlardan, gizli narsistlerden, arkanıza bakmadan koşar adım kaçın.

Sevilmiş adamları sevin kadınlar. Gözünüzü sakın kapatmayın hep açık tutun, tutun ki gerçekleri görebilesiniz.

Olanı olduğu gibi sevin, ne bir eksik ne bir fazla, yeterince, hak ettiği kadar… Ve asla yükleme yapmaya kalkışmayın. Yüklemeye ihtiyacı varsa eğer ilişkinizin, her zaman trafik polislerinin ikazını hatırlayın “Mavi Clio bekleme yapma!”

İlginizi çekebilir: Herkesin bir köpeği olmalı çünkü onlardan öğreneceğimiz çok şey var

Çiğdem Acarsoy: Okur-yazar, vejetaryen, iflah olmaz bir optimist, gezenti bir yay burcu, kahvekolik, duygu durumu değişken... Okuma aşkı okumayı öğrenince başladı ve bitmiyor; yanına yazma aşkı da geldi. Kendini bildi bileli yazıyor. İnsan sevgisi onu Davranış Bilimleri okumaya yöneltti, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yaptığı psikoloji stajı hayatının dönüm noktası oldu. Hayata bakışı değişti. Birçok psikoloji ve koçluk eğitimlerine katıldı, hayatın yaşamaya değer olduğunu anlatmaya çalıştı, motivasyon ve kişisel gelişim üzerine bir kitap yazdı. Kurumlara eğitimler veriyor ve yazıyor, yazıyor, yazıyor… :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale