X

Anlamlı yaşam yolunda mindfulness: Logoterapi ve mindfulness

Logoterapi anlam merkezli bir psikoterapidir. Daha çok gelecek üzerinde, yani hasta tarafından gelecekte yerine getirilecek anlamlar üzerine odaklanır. Zor bir yaşam deneyimi içerisinde bile anlam ve sorumluluk duygusu bulmak logoterapinin konusunu ve hedefini oluşturur.

Logoterapinin kurucusu Dr. Frankl, her şeyini kaybeden, bütün değerleri yok edilen, açlığın-soğuğun ve acımasızlığın altında ezilen, her an, her saat imha edilmeyi bekleyen bir tutukluyken kendine şu soruyu sorar: “Nasıl olurdu da yaşamımı sürdürmeye değer bulabilirdim?

Yaşamımızı sürdürmeye değer bulabileceğimiz bakış açısı nedir?

Toplama kampındaki şartlar, tutuklunun ayaklarının altındaki zemini çeker,” diyor Dr. Frankl. “Yaşamdaki bilinen bütün hedefler uçup gider. Geriye kalan tek şey, ‘insan özgürlüklerinin sonuncusu’dur, yani ‘kişinin belli bir durum karşısında kendi tutumunu, tavrını belirleme yetisi’dir. Hangi koşulda olursa olsun insan kendi tutumunu belirleyebilir, kendi yolunu seçebilir.

Bu cümleyi alıp yüzümüzü mindfulness kavramına doğru çevirdiğimizde ise şununla karşılaşıyoruz. Bilinçli olarak, içinde bulunduğumuz durum ya da ilişki her ne ise, ona karşı açık, eleştirel iç seslerimize kapılmadan, yargılamadan, nazik ve arkadaşça bir tavırla dikkatimizi verdiğimizde ortaya çıkan farkındalık hali.

Acıyla temas etmek

Peki bunu derken ne demek istiyoruz?

Acı çekmek ile ilgili Buddha’nın “Hayat acı ve ıstırap doludur,” diye bir sözü vardır. Dostoyevski ise, “Beni korkutan tek bir şey var; acılarıma değememek,” der.

Acı duymak, zor duygular, zor şeylerin içerisinde olmak hayatımızda sırtımızı dönebileceğimiz, görmezden gelebileceğimiz bir yerde değil. Onları görmemek, yaşamamak mümkün değil. Acı, yaşamlarımızın ayrılmaz bir parçası.

Ancak ve ancak acıyı kabul ediş yolumuz; hayatımızda neye, nasıl yaklaşacağımızı seçiş yolumuz, en ağır koşullar altında bile, yaşamımıza daha derin bir anlam katma fırsatını verir bize.

Zor durumlarda kaldığımızda, kendimize ya da duruma açıkça, yargılamadan, arkadaşça bir tavırla dikkatimizi verirsek olayın hikâyelerine kapılmak yerine, objektif olarak durumu değerlendirebiliyoruz. Daha açık ve berrak bir zihin moduyla cevaplarımızı daha doğru bir yerden seçebiliyoruz. Farkındalık tutumlarıyla hayatımıza ve olaylara yaklaştığımızda önümüzdeki seçenekler yelpazesini görebiliyoruz.

Zihnimizdeki Zoetrope

Bir olay yaşadıktan sonra üzerinde düşünmeye başlarız.

Bu olay böyle mi, yoksa ben mi böyle düşünüyorum? Keşke şöyle söyleseydim, keşke böyle yapsaydım. Ya hiçbir şey beklediğim gibi olmazsa? Hiçbir zaman başarılı olamayacağım, yetersizim, yapamam…” gibi.

Her zaman ama her zaman gerçeği bulmak, anlamak, nedenleri çözmek, kimi zaman kendimizi kurban rolünde görmek, sürekli her şeyi kontrol altında tutmak gibi bir çaba halindeyiz.

Aslında bizi strese, gerginliğe, kaygıya sokan şey olanlar değil, onlar hakkındaki yorum ve düşüncelerimizdir. Dünyayı algılarımız oluşturur ama o algıların her zaman doğru olduğunu söyleyemeyiz. Çoğu düşüncemiz, yarattığımız illüzyonlarla dolu bir tiyatro sahnesinden ibarettir. Hayata bir süre sonra tam berraklıkla bakamaz hale geliyoruz. Zihnimiz çamurlu su birikintilerine dönüyor. Yaşadığımız olaylar, beklentilerimiz, ihtiyaçlarımız, üzüntülerimiz, genetik yapımız, çevresel etkiler gibi faktörlerin hepsi bakış şeklimizi değiştiriyor.

Şu an hayatımıza etki eden şeylerin çoğu geçmiş ve gelecekle ilgilidir.

Mindfulness şimdi ile ve şimdiki andaki hayata bakış açımızla ilgilenir. Neyi, neden, hangi bakış açımızla yaptığımızla ilgilenir ve bizim bunları fark etmemizi, kabul etmemizi sağlayabilir. Bunun içinse tutumlardan faydalanır. Tutumlarımız tıpkı direksiyonlar gibi hayatımızı yönlendirir.

Beynimizi bir video kamera gibi de düşünebiliriz. Hayata hangi lenslerle bakıyorsak, ekranımıza yansıyacak görüntü o olacaktır. Eğer kayıt eden kameranızın lensi kirliyse, yaptığınız çekim bulanık ve karanlık olacaktır. Lensinizi temizlediğinizde ise daha net, berrak ve canlı bir görüntü elde edersiniz.

Mindfulness, “Mevcut anın içinde olanları fark et ve bu fark ettiklerini nasıl bir tutumla karşıladığını gör,” der. Ancak bir şeyi fark ettiğimiz ve kabul ettiğimiz zaman dönüşümü başlatma şansına sahip olabiliriz.

Mindfulness pratiği olarak oturmak

Mindfulness pratikleri, bizim hayata hangi lenslerle baktığımızı, yani algılama şeklimizi fark etmemizi sağlayacaktır. Meditasyon hayattan farklı bir yer değildir. Hayatınızda ne oluyorsa, o mindere, sandalyeye ya da koltuğa oturduğunuzda da karşılaşacağınız tek şey onlar ve onlar hakkındaki düşünceleriniz olacaktır.

Her oturuşumuz beynimizi eğitmemiz, tıpkı spor salonunda kas geliştirir gibi beyin kaslarımızı geliştirmemiz demektir. Onları izlemeye başlarız, seslerini duyarız, bazen o seslere kapılıp gideriz, bazen de sadece bir düşünce olduğunu, bizim tarafımızdan yaratılan yargılı, eleştirel, otomatik olarak gelen düşünceler olduğunu fark eder ve onlara inanmamayı seçeriz. Ve bunu her yaptığımızda eski düşünce şeklimizi zayıflatıp yerine yeni bir bakış açışı inşa etmiş oluruz.

Yaşamdan ne beklediğimiz gerçekten önemli değildir, asıl önemli olan şey yaşamın bizden ne beklediğidir.

Kaynak:
Dr. Viktor Frank İAA kitabı
Vıktor Frankl Türkiye Enstitüsü Final Exam, Ceylan Ulusoy, Mart, 2020
 

İlginizi çekebilir: Mindfulness nedir, nasıl alışkanlık haline getirilir: Yeni yılda farkındalığını geliştirmek isteyenler için öneriler

Ceylan Ulusoy: 1981 yılında Bursa'da doğdu. Meditasyonla ilk defa 17 yaşında tanıştı. Meditasyon eğitimleri 2004’te bir meditasyon merkezine adım atmasıyla devam etti. Üniversite eğitimi sırasında kendi pratiklerini geliştirdi. 2006'da Zeynep Aksoy’un yoga dersleri ile ilgilenmeye başladı. Uzun yıllar boyunca tüm pratiklerini kendi gelişimi ve dönüşümü için kullandı. Farklı yoga ve meditasyon hocaları ile çalıştı. 2012 yılında taşındığı İstanbul’da ileri seviye kundalini meditasyon eğitimi aldı. Sahaja Yoga'da gönüllü meditasyon öğretmeni olarak ders verdi. Pratikleri ve araştırmaları sırasında Dr. Fuat Beşkardeş ile Mindfulness terapi çalışmaya başladı. Ardından 8 haftalık MBSR eğitimi ve sonrasında David Cornwell ve Banu Çeçen’le Breathing Mind Mindfulness Koçluğu eğitimini tamamladı. 2019 yılında Amerikan Hastanesi bünyesinde Code Lotus Mindfulness merkezinde David Cornwell ve Banu Çeçen’e mindfulness programı içerisinde asistanlık görevi üstlendi. Aynı zamanda Judson Brewer’la sezgisel beslenme üzerine Mindfulness temelli alışkanlık değiştirme programında çalışmaktadır. İş hayatı ile eşzamanlı yürüttüğü öğrencilik ve eğitmenlik yolculuğunda 17 yıllık kurumsal hayatını 2020 Şubatında sonlandırıp, şu an tam zamanlı olarak logoterapi bakış açısıyla mindfulness eğitmenliği ve farkındalık temelli beslenme koçluğu yapmaktadır. Öğrenci olmak konusunda derinleşmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale