X

Andreas Georgiadis’in büyüleyici resim sergisi: Geri Dön (Come Back)

Bu yazımda sizi çok anlamlı bir sergiye götüreceğim; Andreas Georgiadis’in solo sergisine… Sergiye adım atar atmaz başka bir dünyaya girmişçesine önce bir durma ihtiyacı hissediyorsunuz, resimlerin asıldığı duvara yaklaştığınızda, sizi ilk olarak bir şiir karşılıyor:

Yine gel, hep gel, ele geçir beni, sen hislerin en güzeli,
gel ele geçir beni..
canlanırken vücudun belleği
bir eski hasret yine kana karışırken,
hatırlarken ten ve dudaklar
eller sanki yeniden dokunurken.
Yine gel, hep gel, ele geçir beni,
Gece ten ve dudaklar hatırlarken.

Çağdaş Yunan Edebiyatı’nda kendine özgü bir şiir dili yaratan Konstantinos Kavafis’in şiiri 3 ayrı dilde yazılmış olarak (Türkçe/Yunanca/İngilizce)  sizi adeta içeriye buyur ediyor.

                                      Kaynak: Instagram @georgiadisandreas

Şiirle başlayan ruhunuzun yolculuğu, gözünüz hemen yanındaki resme takılınca, başka bir boyuta geçip adeta okuduklarınız beden buluyor. Şiirin resmedilmiş olduğunu görüyorsunuz, tam olarak şiir ve resmin dansı orada başlıyor işte. George Andreas’ın büyülü Fırça darbeleri arasında Resim ve Şiir harmanlanması adeta bir saygı duruşu niteliğinde. Sanki sanat ve edebiyatın flörtü gibi. Andreas Georgiadis’in fırçalarıyla bizi Kavafis’in ayak izlerini takip edercesine İskenderiye’ye götürüyor.

Zira İskenderiyeli şairin yolu, bir zamanlar babasının da yaşadığı İstanbul’dan geçmiş. 70 yıllık ömründe  şiir yazmayı hiç bırakmamış. Bu dünyadan göç edişinden neredeyse bir asır sonra, Yunanlı sanatçı Andreas Georgiadis, Kavafis’i ve onun İskenderiye’sini İstanbul’a bize getirmesi ise bu sebeplerden dolayı çok anlamlı. Hikayesi olan her şey gibi…

Kavafis, şiirlerindeki konuları daha çok Antik Yunan ve Helenistik dönemine ait konulardan etkilenerek kaleme almıştır. Tarihi, şiire dönüştüren şairin antik dönemlerdeki bilgisi mükemmel düzeydedir ve bu sebeple sahip olduğu tarih bilgisini şiirlerinde en iyi şekilde kullanır. Şiirlerinde geçen kahramanlar, tanınmış gerçek kişiliklerin birer yansımasıdır. Kavafıs’in şiirlerindeki içerik üç kategoride toplanabilir. Bunlar sıra­sıyla: Tarihi, felsefi ve aşk şiirleridir. Dolayısı ile bu sergide bulacaklarınız sadece resim değil, içinde Helenistik dönemi barındıran, felsefeyi sığdıran, tarih kokan, aşk kokan pek çok eserle buluşuyor olacaksınız.

Evet dostlar, Yunan Sanatçı Andreas Georgiadis’in şair Konstantinos Kavafis’e (C.P. Cavafy) ithaf ettiği “Geri Dön/Come Back” başlıklı sergisi Istanbul Concept Gallery’de açıldı.

Andreas Georgiadis’in  tüm eserlerin kağıt üzerine mürekkeple Kavafis’in evreninden göndermelerle üretildiği sergi de ismini şair Konstantinos Kavafis’in Come Back isimli şiirinden almış zaten. Sergide yer alan eserler, şair ve hayatı ile olduğu kadar Kavafis’in yapıtlarının önde gelen isimleriyle de diyalog kurmaya çalışıyor. Georgiadis, tamamen kişisel bir tarzda, yarı saydam ve ton geçişleriyle zengin, genellikle metafiziksel bir ışık yaratıyor; yoğun ve katı gölgenin sanatsal macerasının sakin sularına nüfuz etmesine, bu macerayı sembolizm ve belirsizlikle rahatsız etmesine izin veriyor. Kavafis’in yaşamının mekanları ve yolları, yokluk ve telkinin şiirsel atmosferler ve metaforik sembolizmler oluşturduğu, aynı öykülerin farklı yorumlarını öneren bir hatırlama coğrafyası yaratıyor.

Andreas Georgiadis’in “Geri Dön / Come Back” başlıklı sergisi 12 Şubat’a kadar pazartesi hariç her gün 12.30 – 19.00 saatleri arası Istanbul Concept Gallery’de ziyaret edebilirsiniz. Kaçırmayın derim.

İlginizi çekebilir: Her gün yeni bir ‘ben’e uyanıyorum: Sen güne nasıl başlıyorsun?Her gün yeni bir ‘

Çiğdem Acarsoy: Okur-yazar, vejetaryen, iflah olmaz bir optimist, gezenti bir yay burcu, kahvekolik, duygu durumu değişken... Okuma aşkı okumayı öğrenince başladı ve bitmiyor; yanına yazma aşkı da geldi. Kendini bildi bileli yazıyor. İnsan sevgisi onu Davranış Bilimleri okumaya yöneltti, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde yaptığı psikoloji stajı hayatının dönüm noktası oldu. Hayata bakışı değişti. Birçok psikoloji ve koçluk eğitimlerine katıldı, hayatın yaşamaya değer olduğunu anlatmaya çalıştı, motivasyon ve kişisel gelişim üzerine bir kitap yazdı. Kurumlara eğitimler veriyor ve yazıyor, yazıyor, yazıyor… :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale