X

Akran zorbalığı nedir?: Nedenleri, sonuçları ve zorbalığı önlemenin yolları

Zorbalık, kasıtlı olarak yapılan ve güç veya kuvvet dengesizliğini içeren saldırgan davranışları içerir. Çocuklarda akran zorbalığı, bir veya daha fazla çocuğun, fiziksel, sözlü veya duygusal olarak bir başka çocuğa kasıtlı olarak zarar verme ya da rahatsızlık yaratma eylemidir. Teknolojinin gelişmesi ve telefon, tablet, bilgisayar gibi elektronik aletlerin küçük yaştaki çocuklar tarafından da kullanımının artması ile siber zorbalık türü de yaygınlaşmaktadır.

Akran zorbalığı genellikle okul sınırları içerisinde görülebilir, ancak oyun alanları, parklar, sosyal medya hesapları gibi çocukların zaman geçirdikleri farklı sosyal ve online çevrelerde de meydana gelebilir. Fiziksel olarak daha güçlü, uzun veya kilolu olan bir öğrencinin, nispeten kendinden daha güçsüz görünen bir başka öğrenciye kaba kuvvet uygulaması ya da arkadaş ortamında bir çocuğun sosyal olarak dışlanması akran zorbalığının en yaygın örnekleri arasındadır.

Akran zorbalığın nedenleri ve olası sonuçları

Akran zorbalığı, birçok farklı nedeni olabilecek karmaşık bir sorundur ve okul öncesi dönemden lise çağına kadar farklı yaş gruplarında görülebilir.

  • Güç dengesizliği
  • Ailevi problemler
  • Duygusal sorunlar
  • Medya etkisi
  • Arkadaş grubu baskısı
  • Rekabet ortamı gibi unsurlar akran zorbalığının olası nedenleri arasında gösterilebilir. Öte yandan, akran zorbalığına katkıda bulunan başka faktörler de olabilir. Birtakım kişisel sebeplerden dolayı da çocuklar birbirine zorbaca davranışlar da bulunabilir.

Mağdur olan yani zorbalığa maruz kalan çocuklar, bu zorba davranışlar nedeniyle stres, endişe, düşük özgüven, depresyon, düşük benlik algısı, akademik başarısızlık, okul korkusu ve hatta intihar girişimi gibi ciddi sorunlarla yüzleşmek zorunda kalabilirler. Bu nedenle, zorba davranışların arkasındaki nedenleri anlamak ve onları önlemek için çalışmalar yapmak oldukça önemlidir.

Akran zorbalığı nasıl önlenir?

Öğretmenlere ve ebeveynlere bu konuda pek çok görev ve sorumluluk düşmesinin yanı sıra çocukların da kendilerini korumak için bazı adımlar atmaları gerekir. İşte öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve ebeveynlerin bu konuda yapabilecekleri:

  • Okullar ve sınıflar öğrencilere güvenli bir öğrenme ortamı sunmalıdır. Öğretmenler ve okul yöneticileri, zorbalığın okulda kabul edilemeyeceğini ve bu tür davranışların sonuçları olacağını öğrencilere açıkça hatırlatmalıdır.
  • Uyum sağlamakta zorlanan veya arkadaş bulmakta güçlük çeken öğrenciler için öğretmenler öğrenciler arasında arkadaşlıkların kurulmasına yardımcı olabilir. Bu konuda rehber öğretmenlerin iyi bir gözlemci olmaları önemlidir.
  • Öğretmenler veya okul yöneticileri öğle aralarında veya teneffüslerde öğrencilere verimli ve keyifli olabilecek ekstra görev ve sorumluluklar sağlayabilirler; böylece çocuklar yalnız hissetmezler ve zorbalığa hedef olma riski taşımazlar.
  • Öğretmenler ve yöneticiler, tuvaletler, kalabalık koridorlar, servis alanları, okul bahçesi gibi alanları denetimsiz bırakmamalı, olası bir zorbalık ihtimalini hissettiklerinde müdahale etmelidirler. Zorbalık, yalnızca sınıf ortamında değil, öğrencilerin nispeten daha az gözetildiklerini düşündükleri yerlerde de meydana gelebilir. Bu konuda, okuldaki güvenlik personeli ve servis şoförleri ve hosteslerinin de bilgilendirilmesi önemlidir.
  • Veliler ile sürekli iletişim halinde olunmalı; alınan önlemler, zorbalığı önlemeye yönelik çalışmalar, etkinlikler, ebeveynlerle paylaşılmalı ve yaşanan zorbalık olayları ile ilgili hem mağdur olan hem de zorbaca davranan öğrencinin anne-babası veya birincil bakımvereni mutlaka bilgilendirilmelidir.
  • Ebeveynler, çocuklarının zorbalığa maruz kalıp kalmadığına dair işaretleri dikkatlice gözlemlemelidir. Zorbalığa uğrayan çocuklar genellikle okulla ilgili konuşmak istemezler veya okula gitmemek için bahaneler uydurabilirler. Ayrıca, yoğun stres, kaygı ve depresyon semptomları gibi olumsuz duygulara sahip olabilir ve davranış bozuklukları sergileyebilirler.
  • Çocukların kendilerini okulda olduğu gibi ev ortamında da güvende hissetmeleri ve yardım alabileceklerini bilmeleri, yalnız olmadıklarını fark etmeleri önemlidir. Bu nedenle anne-babaların çocuklarıyla açıkça konuşması ve bir sorun yaşadıklarında onlarla paylaşabileceklerini söylemeleri kritik bir role sahiptir.
  • Teknoloji hızla ilerlerken çocukların zaman geçirdikleri sanal mecraların ebeveyn denetiminde olması çok önemlidir. Bu nedenle ebeveynler teknolojik sınırlar koyarak, çocuklarına siber zorbalık hakkında bilgi vererek ve birçok platformda artık mevcut olan çocuk filtrelerini kullanarak bu önlem alabilirler.
  • Öğrencilerin, herhangi bir zorbalığa maruz kaldıklarında ya da bir zorbalık örneğine tanık olduklarında bunu bildirmeleri önemlidir. Öğretmenlerine, okul yönetimine, ebeveynlerine veya güvendikleri bir yetişkine yaşadıkları olumsuz deneyimi anlatarak yardım isteyebilirler. Bu konuda yetişkinlerin çocukları bilgilendirmeleri, yönlendirmeleri ve cesaretlendirmeleri önemlidir.
  • Ayrıca öğrencilerin, mümkün olduğunca okul ortamında veya okul dışındaki sosyal çevrelerinde yetişkin denetimi olmayan yerlerden kaçınmaları ya da özellikle küçük yaştaki çocukların yalnız kalmamaya özen göstermeleri zorbalığın ortaya çıkma riskini azaltabilir.

Son olarak uzun süre zorbalığa maruz kalmış çocuklarda ciddi psikolojik ve duygusal açıdan çeşitli olumsuz semptomlar görülebileceği için durumun açığa çıkması ile beraber profesyonel bir destek alınması oldukça önemlidir.

İlginizi çekebilir: Çocuklarınızın psikolojik dayanıklılığını geliştirmenin yolları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale