X

Ailenin kaçıncı ferdi olduğunuzun kişiliğiniz üzerindeki etkileri

Ailenin kaçıncı ferdi olduğunuzun karakterinize etkileri

Evin ekmek almaya yollanan küçük çocuğu, anne-babanın acemilik eseri ilk çocuk ya da iki arada bir derede kalan ortanca çocuk musunuz? Ya da evin tek hâkimi ailenin biricik evladı mısınız? İsterseniz evin tek çocuğu ya da çocukların en büyüğü olun, doğum sırasıyla bağlantılı olarak klişe kişilik özellikleri var. Tek çocukların şımarık olduğu, sürekli ilgi beklediği; evin en büyük çocuğunun ise liderlik vasfı taşıdığı gibi bir sürü şey söylenip durulur.

Kaçıncı kardeş olduğunuzun kişiliğiniz üzerindeki etkilerini keşfedin.

Alfred Adler’den bu yana, doğum sırası ve kişilik türleri arasındaki bağıntı üzerine 30 yıldır çalışmalar yürütülüyor. Çeşitli çalışmalar arasında ortak noktalar bulunsa da, bazı psikologlara göre doğum sırasının gelişimimiz üzerinde pek bir etkisi yok. Ancak Darwinci bakış açısına göre ebeveynlerimizin kısıtlı zamanını, sevgisini ve şefkatini elde etmek için doğuştan itibaren doğum sıramıza göre farklı taktikler benimseyerek adeta bir ekmek kavgasına tutuşuyoruz.

Uplifers olarak ilk çocuk ya da ortanca çocuk olmaya dair klişelerde ne denli haklılık payı olduğunu merak ettik ve doğum sırasının kişilik üzerindeki etkilerini sizler için sıraladık.

Anne-babaların ilk göz ağrısı: Evin en büyük çocukları

Yapılan araştırmalara göre anne-babaların ilk göz ağrısı olan evin en büyük çocukları, genellikle başarı odaklıdır ve her halükarda birinci olmaya heveslidir. 2012’de yayınlanan bir araştırmaya göreyse, ilk çocuklar kardeşleri arasında liderlik vasfını kazanmaya ve bu rolü sürdürmeye en yatkın olandır. Ebeveynler ilk sözcükler, atılan ilk adımlar gibi dönüm noktalarını ilk kez tattığı için “ilkler” bakımından en çok ilgiyi çeken büyük bir ihtimalle ilk çocuklar oluyor. Bu nedenle ileriki yaşlarında da ilk çocuklar onaylanma arayışına giriyor. Evin ilk göz ağrıları beklenilenden daha başarılıdır; birçok dünya liderinin de evin en büyük çocuğu olmasına şaşmamak gerek. Ancak büyük çocuklar, ebeveynlerin kendileri üzerinde toplanan tüm ilgi ve sevgisini günün birinde paylaşmak zorunda olduklarından kıskançlık ve endişeye daha yatkın, daha savunmasızlar.

Evin ilk çocuğunun liderlik vasıflarının geliştiği söyleniyor.

İki arada bir derede: Ortanca çocuklar

Darwinci teoriye göre ortanca çocuklar ne o çok değerli ilk çocuk, ne de evin en hassas en küçük çocuğu. Ortanca çocuklar, çoğu zaman diğer kardeşler arasında barış müzakereleri yürüten bir siyasetçi gibi anlaşmazlıklara noktayı koyar. Bu yüzden, kendilerinden daha büyük ve daha genç insanlar arasında köprüler kurmakta başarılıdırlar. Daha dost canlısı ve daha sadık oldukları söylenir. Ne ilk, ne de son olmanın baskısı üzerlerinde olmadığı için daha rahat olmakla beraber, rekabet ruhundan yoksun olabilirler.

Kadronun son elemanları: Evin en küçük çocukları

Ailenin son ferdi olan evin en küçük çocuklarının karakter olarak diğer kardeşlerden bir hayli farklı olduğu söylenir. Her bir çocukla beraber ebeveynler de değiştiğinden, en küçük çocukların daha asi ve yaratıcı, sürekli bir ilgi arayışında olduğu belirtilir. Ebeveynler gitgide daha rahat birer insan olduğundan, evin en küçükleri hak ettikleri ilgiyi göremediklerini ve bu ilgiyi daha büyük kardeşlerin aldığını sanabilir. Bu nedenle, ihtiyaçları olan ilgiyi elde etmek için muhtemelen sosyal ve dışadönük bir karaktere sahiptirler. İstediklerini elde edebilmek için birtakım hilelere bile başvurabilirler.

Evin son üyesi en küçük çocuklar, büyük kardeşlerle sık zaman geçirebilirler.

Doğum sırasının kardeşlerin kişilikleri üzerinde hiç şüphesiz bir etkisi var; ancak cinsiyet, genetik, mizaç, ebeveynlik ve çevre gibi diğer unsurlar da dikkate alınmalı. Tüm bu saydığımız özelliklerin zamanla değişiklik gösterebileceği de unutulmamalı.

Kaynak:

learning-mind

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale