X

Adeta seyahat etmek için doğmuş olduğunuzu gösteren işaretler

Macera yaşamaya doymuyor, yeni yerler keşfetmekten vazgeçemiyor musunuz? Ya da daha yeni bir seyahate çıkmışken bir sonraki yolculuğunuzu planlamaya mı başlıyorsunuz, öyleyse tam bir seyahatsever olabilirsiniz. Günlük telaşlardan uzaklaşabileceğiniz, zihninizi boşaltıp deşarj olabileceğiniz, yeni yerler görüp yeni insanlarla tanışabileceğiniz, farklı lezzetler tadabileceğiniz seyahatlar sizin için çok büyük anlam taşıyorsa adeta seyahat etmek için doğduğunuzu söyleyebiliriz. 😊

Dünya, keşfedilmeyi bekleyen güzellikler ile dolu… Masmavi sular, görkemli dağlar, tarih kokan yapıtlar, ilginç kültürler… Hepsini düşününce içinizden derin bir “Ah” çekiyorsanız yolculuk yapmak sizin için bir tutku olabilir. Tabii, bu kadarla sınırlı değil. İşte dünyaya adeta seyahat etmek için geldiğinizi gösteren kanıtlar:

Tek bir yere bağlı kalmayı sevmiyorsanız

Yakın çevreniz size sık sık “Kurtlu musun sen?” diye soruyor olabilir. Aynı yerde uzun süre duramayan veya tek bir yere bağlı kalmaktan rahatsızlık duyan bir yapınız varsa tutkulu bir gezginsiniz diyebiliriz. “Evim evim güzel evim” söylemi birçok insan için anlamlı olsa da sizin için “ev” gittiğiniz her yer olabilir. Fiziksel olarak değil ruhsal olarak evde olduğunuzu hissedersiniz; dünyanın her yeri sizin için ev hissi verir, çünkü birden fazla yere ait olduğunuzu düşünürsünüz, tek bir yere değil. Hareket halinde olmak yaşamdaki en büyük önceliğinizdir.

Yabancılardan rahatsız olmuyorsanız

Küçüklüğümüzden beri çoğumuz “Aman yabancılara dikkat et!” uyarılarıyla büyümüş olsak da sizin için bu pek de geçerli sayılmaz. Farklı dilleri konuşan, farklı kültürlerden gelen insanlarla tanışmak, onlarla bir şeyler paylaşmak sizin için büyük anlam taşıyor. Her seyahatinizde karşılaşacağınız yeni insanlar için heyecan duyuyor, farklılıklardan korkmuyor aksine ilgi çekici buluyorsunuz.

Her yerde kolayca uyuyabiliyorsanız

Siz “Nasıl yani?” diye şaşırmadan hemen açıklayalım; gerçek bir gezgin yatak, yorgan, yastık ayırt etmez. Onun için “Şuradan başka bir yerde uyuyamam.” ya da “Bu yastığım olmadan yatamam…” gibi söylemler söz konusu bile değildir. Ülkeler arası uçuşlarla dolu bir günde havaalanının bankında ya da şehirler arası yolculukta mola verdiğiniz bir tren istasyonunda uyumak sizin için herhangi bir yatakta yatmaktan pek de farklı değilse gezginci ruhunuzun size her yerde eşlik ettiğini söyleyebiliriz.

Hayalinizdeki iş bolca seyahat içeriyorsa

Belgesel yapımcısı olup aslanların peşinde o orman senin bu orman benim gezmeyi düşlüyorsanız, masa başından kalkıp her gün farklı bir şehirde iş toplantıları gerçekleştirmeyi istiyorsanız ya da “Keşke pilot olsam…” diyorsanız seyahat etmek sizin yaşam amacınız olabilir.

Gerçek anlamda bir minimalist olmak istiyorsanız

Bir seyahatseverin en değerli eşyası şüphesiz ki sırt çantasıdır ve gerçek bir gezgin için ihtiyaç duyduğu her şey o çantada olmalıdır. Tüm eşyalarınızın bir sırt çantasına sığabilmesi ve adeta evinizi sırtınıza alıp gezebilmek en büyük hayalleriniz arasında yer alıyorsa minimalist bir yaklaşıma doğru ilerliyorsunuz demektir. Üstelik minimalist olmayı arzulamanızın altında ani gelişecek yolculuklarınız için daha hızlı aksiyon alabilmek de yatıyor olabilir.

Instagram hesabınızı #seyahat paylaşımlarınız kaplıyorsa

Gezdiğiniz yeni yerlerde bol bol fotoğraf çekip hepsini seyahatlere özgü hashtagler ile paylaşıyor ve herkesi kıskandırıyorsanız yolculuk yapmak sizin için artık bir yaşam tarzına dönüşmüş olabilir. Üstelik paylaşımlarınızın tek amacı insanları seyahat etmeye teşvik etmek ve onlara yeni keşifler yapmaları için ilham vermekse görenlerin hissettikleri kıskançlığa odaklanmadan kendinizi ortaya koyuyorsunuz demektir. Sosyal medya profillerinize baktığınızda içiniz açılıyor ve geçmiş paylaşımlarınıza bakıp o anki anılarınızı hatırlıyorsanız bu, dünyanızın keşfetmek üzerine kurulduğunu gösteriyor olabilir.

Gezilecek yerler listeniz yanınızdan eksik olmuyorsa

Nasıl ki bir işkoliğin yapılacaklar listesi yanından hiç eksik olmuyor ve listede yazılanlar asla azalmıyorsa, seyahat tutkunlarının da gezilecek yerler listesi hiç tamamlanmaz. Eğer siz de odanızın bir köşesinde duran dünya haritasının üzerinde gittiğiniz yerleri işaretlemekten keyif alıyor, işaretlerin kapladığı alan arttıkça heyecanla gitmediğinizin yerlerden oluşan yeni rotalar oluşturmaya başlıyorsanız gerçekten seyahat etmek için doğmuş olabilirsiniz.

Yeni hikayeler yazmaya/duymaya tükenmeyen bir arzu besliyorsanız

Tolstoy’un da dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar. Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Bu söz size diğer insanlara hissettirdiğinden daha derin duygular yaşatıyorsa bitmek tükenmek bilmeyen bir hikaye özleminiz olabilir. Yeni insanlarla tanışıp onların yaşam yolculuklarını dinlemek, her yeni varışta yepyeni anılar biriktirmek, gördüklerinizden, yaşadıklarınızdan bir roman yazabilecek kadar etkili anlamlar çıkarabilmek, eğer gerçek bir seyahat tutkunuysanız sizin için çok şey ifade ediyor olabilir.

Arayanlar ilk “nasılsın” yerine “neredesin” diye soruyorsa

Gerçek bir seyahatseveri sabit bir yerde yakalamanın zor olduğunu herkes bilir. Yakın çevreniz, aileniz, arkadaşlarınız siz telefona cevap verir vermez “Sen yine neredesin?” diye soruyorsa, hatta biraz da sitem ediyorsa gezginci ruhunuzun herkes tarafından artık fark edildiğini söyleyebiliriz. Eğlenceli ve kaçamak bir cevap vermek istiyorsanız “Dünyada bir yerlerde…” diyerek sitemleri yumuşatmayı deneyebilirsiniz.

Bonus: Zaman zaman merak başınıza dert açıyorsa 😊

Fazla merak iyi değil dese de bazı büyükler, sizin macera dolu ruhunuz buna pek aldırış etmez. Çünkü bir gezgin için merak ve keşfetmeye karşı duyulan istek asla tükenmez. Çeşitli yolculuklarınızda başınıza türlü türlü aksilikler gelmiş olsa da hiçbiri sizi yolunuzdan alıkoymuyorsa siz zaten dünyaya bol bol seyahat etmeye gelmişsiniz demektir.

Tüm maddeleri kocaman bir gülümsemeyle okuduysanız ve içinizi yeniden seyahat edecek olmanızın heyecanı sardıysa, yeni maceralara doğru yelken açmaya başlayabilirsiniz.

Kaynak: Holidify

İlginizi çekebilir: Seyahat ürünleri: Seyahate çıkarken yanınıza mutlaka almanız gereken 8 şey

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale