X

A vitamininin faydaları nelerdir? Hangi besinlerde A vitamini bulunur?

Vitaminler, hormonların düzenlenmesinden vücut fonksiyonlarının doğru şekilde çalışmasına kadar metabolizmanın dengesini koruması için en gerekli bileşenlerden biri. Bazıları vücudumuzda kendiliğinden üretilen vitaminlerin vücudumuzda üretilmeyen büyük bir çoğunluğunu ise (A vitamini, B vitamini, C vitamini gibi) besinler ve gıda takviyeleri aracılığıyla dışarıdan almamız gerekiyor.

Günlük beslenme düzenimizde tükettiğimiz her besinden vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri alıyoruz. Ancak ne yediğimizin bilincinde olmadan, dengesiz ve düzensiz beslendiğimiz zamanlarda bazen vitamin eksikliği ya da fazlalığından dolayı çeşitli sağlık problemleriyle karşılaşabiliyoruz. Bazen de ne kadar dengeli ve sağlıklı beslenirsek beslenelim vücudumuza aldığımız vitaminler çeşitli sebeplerle vücut tarafından emilemeyebiliyor. Bu gibi durumlardaysa vitaminlerin emilimini kolaylaştırmak ve vitamin eksikliğini gidermek amacıyla, özel olarak üretilmiş vitamin takviyelerine başvurabiliyoruz.

Vücudun dışarıdan alması gereken en önemli ve temel vitaminler A, B, C, D, E ve K vitaminleri. Yağda çözünebilen A, D, E ve K vitaminleri vücutta depolanabilirken, suda çözünen B ve C vitaminlerini vücut ihtiyacı olduğu kadar alır ve fazlasını idrar yoluyla atar. Yağda çözünebilen ve vücut tarafından depolanabildiği için eksikliği nadiren görülen bir vitamin olan A vitamininin vücut için sayısız faydası bulunuyor. Gelin, A vitaminin faydalarına, eksikliğinde ortaya çıkabilecek durumlara, A vitamini içeren besinlere detaylıca bakalım.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

A vitamini (retinol) nedir?

A vitamini, retinol, retinal ve retinil maddelerini içeren, bir grup yağda çözünen retinoidin genel adıdır. Besinler aracılığıyla vücudumuza aldığımız A vitamini iki formda mevcuttur: Önceden oluşturulmuş A vitaminleri (retinol ve esterleştirilmiş formu, retinil ester) ve provitamin A karotenoidleri. Önceden oluşturulmuş A vitamini olan retinoller, süt ürünleri, balık ve et (özellikle karaciğer) dahil olmak üzere hayvansal gıdalarda bulunur. En önemli provitamin olan A karotenoid beta-karoten ise bitkiler aracılığıyla vücuda alındıktan sonra vücut tarafından sonradan A vitaminine dönüştürür. Vücuttaki A vitaminin fazlası retinil esterler halinde karaciğerde depolanır.

A vitamininin faydaları nelerdir?

Cilt sağlığından hücre yenilemesine, bağışıklık güçlendirmekten iç organların korunmasına sağlığa birçok faydası bulunan A vitamininin faydaları:

  • A vitamini bağışıklık fonksiyonu, görme, üreme ve hücrelerin birbiriyle iletişim kurmasında önemli bir rol oynar.
  • A vitamini, retina reseptörlerinde ışığı emen bir protein olan rhodopsin’in önemli bir bileşeni olarak görme duyusu için kritik bir öneme sahiptir ve kornea sağlığının korunmasında oldukça önemli bir rol oynar. Gözleri korur ve daha iyi görmeyi sağlar, göz kuruluğunu engeller.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir, üremeyi ve gelişmeyi arttırır, hücre fonksiyonlarını düzeltir, antioksidandır, serbest radikalleri uzaklaştırır, diş ve diş eti sağlığında önemli katkısı vardır.
  • A vitamini ayrıca hücre büyümesini destekler, kalbin, akciğerlerin, böbreklerin ve diğer organların korunmasında kritik bir rol oynar.
  • A vitamini tüm bu faydalarının yanı sıra saç ve cilt sağlığımızdan da sorumludur. Bu nedenle A vitaminin cilde faydaları da merak konusudur.

A vitamininin cilde faydaları

Cilt bakımında A vitamininin önemi yadsınamaz. Kolajen üretimini destekleyen A vitamini, yağ fonksiyonlarını dengeler ve komedon oluşumuna engel olur. Cildi besleme, pullanmayı önleme, kırışıklığa ve lekelere karşı savaşma etkisinde olan bu vitamin türü cildi yeniler. Aynı zamanda yaşlanmanın etkilerine ve akne oluşumuna karşı da etki gösterir. Cildin esnek yapısını korumasına ve dayanıklılığı artırmaya da yardımcı olur.

A vitamini içeren besinler nelerdir?

A vitamini içeren besinler genelde hayvansal kaynaklı olsa da, bitkisel kaynaklardan aldığımız beta-karotenler de vücut tarafından A vitaminine dönüştürülebildikleri için en önemli A vitamini kaynaklarındandır.

A vitamini içeren hayvansal besinler: Karaciğer, süt, tereyağı, dondurma, yoğurt, peynir, yumurta, bazı sakatatlar

A vitamini ve beta-karoten içeren bitkisel besinler: Ispanak, havuç, maydanoz, mercimek, pırasa, bal kabağı, pazı, patates, kavun, karpuz, kırmızı biber, turunçgiller, bezelye.

A vitamini eksikliği

A vitamini yağda çözünebilen ve vücutta depolanabilen bir vitamin olduğu için eksikliği çok nadir olarak görülür. A vitamini eksikliği özellikle hayvansal gıdalar tüketmeyen, dolayısıyla önceden oluşturulmuş A vitaminleri olan retinoleri alamayan kişilerde görülebilir. Ayrıca beta-karoten içeren gıdaların tüketilmemesi de vücut tarafından A vitamini üretilmemesine ve A vitamini eksikliği yaşanmasına neden olabilir.

Özellikle hamilelik, bebeklik, erken çocukluk ve emzirme dönemi gibi daha fazla besine ihtiyaç duyulduğu ve beslenmeye özel olarak dikkat edilmesi gereken dönemlerde A vitamini eksikliği yaşamak vücutta anemi, görme kaybı ya da görme bozuklukları, deri hastalıkları gibi kalıcı hasarların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Çocukluk döneminde anne sütünün eksik alınması ya da hiç alınmaması ve kronik ishal durumlarında aşırı A vitamini kaybı yaşanabilir.

A vitamini ayrıca bağışıklık sisteminin doğru çalışmasında etkili olduğu için, vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız duruma getirerek hastalıkların daha kolay oluşmasına zemin hazırlayabilir. A vitamini demir metabolizmasına katkıda bulunduğu, mukozanın korunmasını sağladığı, hücre oluşumunu destekleyerek cildi güzelleştirdiği, bağışıklık sistemine destek olduğu ve görme fonksiyonlarına önemli katkıda bulunduğu için eksikliğinde de tüm bu sistemlerin çalışmasında aksaklıklar meydana gelebilir.

A vitamini fazlalığı

A vitamini yağda çözünebilen bir vitamindir ve vücutta ilk depolandığı yer karaciğerdir. Fazla miktarda A vitamininin alınması karaciğerde çok fazla yağ birikmesine, dolayısıyla da karaciğerin fonksiyonlarını düzgün şekilde yerine getirememesine neden olabilir.

Önceden oluşturulmuş A vitamininin gerekli miktardan çok daha fazla depolanması sonucu toksik hale gelmesi mümkünken, vücutta sonradan A vitaminine dönüştürülen, bitkisel kaynaklı beta-karotenin vücuda fazla alınmasının herhangi bir toksik etkisi bulunmuyor. Vücuda sürekli olarak yüksek miktarlarda A vitamini alınması, kafatası içinde basınca, dolayısıyla da baş dönmesi, bulantı, baş ağrısı gibi semptomların görülmesine neden olabilir. A vitamininin gerekli miktardan fazla alınması ayrıca ciltte tahriş ve kuruluğa, eklem ve kemik ağrısına, hatta kişinin komaya girerek ölmesine kadar ciddi problemler ortaya çıkarabilir. Sonuç olarak doz aşımının yan etkilerinden sakınmak için, A vitaminini beta-karoten içeren bitkisel kaynaklardan almak daha güvenli bir yol olabilir.

A vitamini alırken nelere dikkat edilmeli?

A vitamini eksikliği yaşadığınızı ve takviye almaya ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız mutlaka bir uzmana başvurun. Ayrıca kan sulandırıcı ya da karaciğer fonksiyonlarına etki eden çeşitli ilaçlarla birlikte alındığında olumsuz yan etkiler meydana gelebileceği için ilaç etkileşimleri konusunda da doktorun yönlendirmesine göre hareket etmekte fayda var.

A vitaminini ve diğer tüm vitaminleri en etkili şekilde vücuda almanın ve günlük ihtiyacı karşılamanın yolu dengeli, düzenli ve yeterli beslenmekten geçer. Öğünlerinize pek çok meyve-sebzeyi dahil ederek beslenme şeklinizi iyileştirerek bütüncül sağlığınızı destekleyebilirsiniz.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Her bireyin beslenme ihtiyaçları ve çeşitli besin gruplarına gösterdiği tolerans ve hassasiyet kendi metabolizma işleyişine göre farklılıklar gösterebilir. Olası risk durumlarına karşın sağlığınızı ilgilendiren her türlü konuda mutlaka uzman görüşüne başvurun.

Kaynak: healthline, mayoclinic

İlginizi çekebilir: E vitaminin faydaları ve en çok E vitamini içeren besinler nelerdir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale