X

2025 yılı yoga dünyasına neler getiriyor: Snowga, çok duyulu yoga ve daha fazlasına hazır mısınız?

Yeni yıl, yoga matından öteye uzanarak bu disiplinin sınırları içinde hem bireysel hem de toplumsal farkındalığı şekillendiriyor. Aynı zamanda, 2025’te modern yaşamın hızlı temposundan denge arayışını destekleyen bu pratik sayesinde uzaklaşılıyor. Bu beden-zihin dengesi aracı, yeni yılda toplumsal, teknolojik ve çevresel faktörlerle dönüşüm geçiriyor. Bu yazımızda, 2025’te yoga dünyasını geliştiren birbirinden farklı trendleri derinlemesine analiz ediyoruz.

Yoganın herkes için olduğu anlayışının temeli sağlamlaşıyor

2025’te kapsayıcı yoga kavramı ön plana çıkıyor. Bu kavram, bu pratiğin herkese hitap eden bir uygulama olduğunu vurguluyor. Bu anlayış, yoganın insanların biyolojik yaşlarından, spor geçmişlerinden ya da hareket kabiliyetlerinden bağımsız olarak uygulanabileceğini belirtiyor. Kısacası, yeni yılda bu pratiğin herkesin günlük hayatına entegre edilebileceği anlayışı benimseniyor.

Pek çok stüdyo, 2025’te bu pratiğe yeni başlayanlardan ileri seviyede bulunanlara kadar herkesin ihtiyaçlarına uygun dersler sunuyor. Örneğin, çeşitli stüdyolarda çocuklara yoga dersleri veriliyor. Bu dersler esnasında çocuklar çeşitli hayvanları taklit ederek köpek duruşu ya da kobra pozu gibi farklı asanaları öğreniyor. Çocuk yogasına ek olarak, yaşlı bireyler için de bu pratik yaşam tarzına kolayca adapte edilebilecek bir hale getirilerek herkes için erişilebilir oluyor.

Snowga, ilgileri üzerine topluyor

2025’in aktif yaşam trendlerini incelerken outdoor yani açık havada yapılan yoganın popülarite kazandığını belirtmiştik. Her ne kadar pek çok insan sıcak havalarda outdoor yogadan yana tercih yapsa da yeni yılın soğuk günlerinde de dışarıda bu pratiği uygulamak tercih ediliyor. Bu pratiğin soğuk havalara uyarlanmış haline de snowga deniyor.

Snowga, kar üzerinde yoga yapmak anlamına geliyor ve bu pratiğe gönül vermiş birçok birey tarafından uygulanıyor. 2025’te doğanın zorlu koşullarına uyum sağlamak, bireysel sınırları aşmak ve kar manzaralarının tadını çıkarmak adına snowga tercih ediliyor. Karın üzerinde çeşitli asanaların sergilenmesini kapsayan snowga, temelde Wim Hof metoduna uzanarak soğuk terapiyle yogayı birleştiriyor. Bu sayede, hem beden hem de zihin sağlığı destekleniyor.

Çok duyulu yoga yaygınlaşıyor

Pek çok insan, 2025’te aynı anda görmekten işitmeye kadar beş duyunun da harekete geçmesini sağlayan çok duyulu yogaya yöneliyor. Bu pratik, genellikle tek başına uygulanan ses terapisi, aromaterapi ve renk terapisi gibi yöntemleri bir araya getiriyor.

Bütünsel bir deneyim sunmayı amaçlayan bu trend, yoga esnasında Tibet ses çanağının, lavanta veya papatya gibi esansların ve kırmızı ışığın kullanılmasını baz alıyor. Ses çanağının titreşimleri sinir sistemini yatıştırarak beyin dalgalarını dengeliyor ve hoş kokulu esanslar da sakinleşmeyi sağlıyor. Kırmızı ışık terapisi gibi renklere bağlı uygulamalar ise hücrelerin yeniden enerji ile dolmasına ve konsantrasyonun artmasına yardımcı oluyor. Çok duyulu yoga, otizm, fiziksel engel ya da yaralanma gibi durumlardan ötürü geleneksel yogadan tam anlamıyla faydalanamayan bireylere hitap ediyor. Bu eğilim, duyuların bir arada uyum içinde çalıştırılmasını ve insanların hem benlikleriyle hem de çevreleriyle bağlantı kurmasını kolaylaştırıyor.

Online yoga komüniteleri benimseniyor

Her geçen gün teknoloji dünyası gelişiyor ve yapay zekadan sanal gerçekliğe kadar pek çok inovatif teknoloji günlük hayata yerleşiyor. Teknoloji dünyasındaki gelişmeler, yoga dünyasını da yeni yılda dönüştürüyor.

2025’te çevrim içi yoga dersleri popülarite kazanıyor. Pek çok birey, çeşitli mobil aplikasyonlar üzerinden veya sanal sınıflara katılarak bu pratiği uyguluyor. Bu sayede, bu pratik dijital teknolojilerden yararlanan herkes için erişilebilir bir hale geliyor ve ev rahatlığında gerçekleştiriliyor. Çevrim içi derslere ek olarak, online yoga toplulukları büyüyor ve topluluk üyeleri yolculuklarında destek bularak motivasyonlarını koruyorlar. Kısacası, yeni yılda bu pratik bireysel bir deneyim olmaktan çıkarak daha sosyal ve bağlantılı bir hale geliyor.

Yüz yogasının faydaları net bir şekilde fark ediliyor

Son dönemlerde zirveden inmeyen yüz yogası, yeni yılda da popülaritesini sürdürüyor. Bu pratik, modern güzellik dünyasının önemli keşifleri arasında yer alıp yüze yapılan masaj tekniklerini içeriyor.

Bu pratik, yüz bölgesindeki kan akışını artırarak cildin daha sağlıklı ve parlak görünmesini sağlıyor. Ayrıca, özellikle yaşlanma sürecinde ortaya çıkan yüz bölgesindeki kırışıklıkları ve ince çizgileri doğal bir şekilde minimize ediyor. Bunlarla birlikte, bu uygulama aracılığıyla cildin daha sıkı ve genç görünmesi de destekleniyor. Kırk yaş ve üzerindeki bir grup kadını baz alan bir çalışma, bu kadınların yaşlanma belirtilerinin düzenli yüz yogası sayesinde azaldığını ve katılımcıların yaklaşık üç yıl daha genç görünmeye başladığını vurguluyor. Sonuç olarak, 2025’te botoks ve dolgu gibi invaziv yöntemlere veda ediliyor ve yüz yogasıyla doğal şekillendirmeye güveniliyor.

Kaynak: Me Time Away, Yoga Goa India

İlginizi çekebilir: 2024’te öne çıkan yoga startupları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale