Öğleden sonra gelen yorgunluk hissine karşı ‘soğuk terapi’

Bu hissi çoğu insan bilir… Eğer siz de sık sık öğleden sonra bitkinliği yaşıyorsanız muhtemelen saat 16.00 sularında bir kahve tiryakisine dönüşüyorsunuzdur. Elbette öğleden sonra kahve tüketmek yanlış değil; ancak geceleri uykuya dalmakta sorun yaşıyorsanız, bunun yerine enerjinizi geri getirecek farklı bir alışkanlık bulmak isteyebilirsiniz. İşte basit bir yöntem: Soğuk terapi veya soğuğa maruz kalma. Bu yöntem, özellikle son zamanlarda sosyal medyada çok popüler. Mesela TikTok’ta yüzünü buz dolu kaseye sokan fenomenler karşınıza çıkmış olabilir. Bununla birlikte, kendinize soğuk terapi uygulamanın birkaç farklı yolu var; hatta bazıları diğerlerinden daha kolay. Hadi, başlıyoruz! Soğuk terapi hakkında daha fazlasını keşfetmek için okumaya devam edin.

Soğuk terapi nedir: Yüzünüzü buzlu suya batırmanın faydaları

Yüzünüzü veya genel olarak vücudunuzu buzlu suyla dolu bir kaseye veya küvete batırmanız, ruh halinizi doğrudan etkileyebilir. Klinik psikolog Aric Prather, soğuğa maruz kalmanın uyarıcı bir etkisinin olabileceğini söylüyor. Ayrıca sempatik sinir sistemini harekete geçirerek anlık kaygıyı da azaltabilir. Egzersiz fizyoloğu, kişisel antrenör ve New York Times’ın en çok satan yazarı Ben Greenfield “Yüzü soğuk suya batırma, vagus sinirini güçlendirmenin ve sinir sisteminizin bu tür bir esnekliğe sahip olmasını sağlamanın en iyi yollarından biridir.” diyor. “Vagus siniriniz güçlendiğinde, diğer organlarla -kalp, akciğerler, diyafram, beyin- daha etkili bir şekilde iletişim kurabilir, ayrıca strese çok daha rafine bir şekilde yanıt verebilir.”

Burada vagus siniriyle ilgili küçük bir parantez açalım. Çünkü eminiz, son zamanlarda adını sıkça duyuyorsunuz… Vagus siniri nedir, merak ediyorsanız hemen kısaca açıklayalım: Vücuttaki en uzun sinir olan vagus siniri, beyin sapından başlar ve karın içine doğru uzanır. Dikkatinizi başka konulara odaklayabilmeniz için kalbin, akciğerlerin ve diğer iç organların işleyişini izler ve bunlarla ilgili bilgiler alır.

Vagus sinirinin görevi, sizi güvende tutmak ya da siz daha düşünmeye fırsat bulamadan tehlike konusunda sizi uyarmak için bedensel tepkileri düzenlemektir. Siz farkında olmadan, beyin çevreyi tehlike ipuçları için tarar, sizi savaşmanız veya kaçmanız için yüksek alarm durumuna sokar veya riskli durumlarda sizi kapatır. Ayrıca, başkalarıyla sosyal olarak etkileşime girmeye açılmanız için yeterince sakin olmanızı sağlayan güvenlik ipuçlarını da tarar. Yani vagus sinirini, büyük bir zihin-vücut otoyolu olarak hayal edebilirsiniz. Bu nedenle şimdilerde vagus sinirini aktif etmenin, genel sağlığı iyileştirmek veya eski haline getirmek, olumsuz zihinsel durumlara yol açan fizyolojik rahatsızlığı iyileştirmek için bir yol olabileceğini düşünülüyor…

Buzun topikal olarak uygulanması durumunda anti-enflamatuar özelliklere sahip olduğunu söylemeye bile gerek yok!(*) Bu nedenle pek çok insan yüzdeki şişkinliği gidermek ve ağrılı çatlakları yatıştırmak için yüzüne buz uygulamayı tercih etmekte. Ancak bunun için yapabileceğiniz tek şey, buzlu su değil; daha faydalı bir ritüel için yüz masajıyla birlikte buz kürelerini kullanabilirsiniz…

Ama diyelim ki yoğun bir iş gününün ortasındasınız ve yüzünüzü buzlu suya sokacak vaktiniz (veya kaynaklarınız) yok; soğuk terapi için başka seçenekler var mı? Cevap, evet! Kafanızı dondurucuya sokabilir ve benzer faydalar elde edebilirsiniz.

Soğuk terapi nasıl uygulanır?

Soğuk terapinin, yani yüzünüzü soğuğa maruz bırakmanın işlevini yukarıda açıkladık. Yine de yüzünüzü yarım saat boyunca dondurucuya tutmak ya da soğuk suya sokarak beyninizin donmasını istemezsiniz. Bu yüzden uygulamayı nasıl doğru yapacağınızı açıklayalım.

Eğer buz dolu kase yöntemini seçerseniz, büyük bir kaseyi buzlu suyla doldurarak başlayın. Greenfield, “Su ne kadar soğuksa o kadar iyi.” diyor. Cildinizi tahriş etmemek adına yüzünüzü birkaç saniye kadar suya tutun ve 30 saniyeden fazla tutmamaya dikkat edin. Ayrıca arada nefes almak için yukarı çıkmanız da gerekecek. Dalış sırasında bir veya iki mola vermeniz gerekiyorsa, bu da son derece iyidir.

Yukarıda açıkladığımız gibi eğer kase yöntemi için uygun koşullarınız yoksa dondurucuyu açabilir ve yüzünüzü birkaç saniye soğuk havaya maruz bırakabilirsiniz. Bu yöntemi seçerseniz kendinizi herhangi bir tabureye dayandırmaktan kaçının (tökezleyip düşmemek için). Baş ağrısı veya herhangi bir rahatsızlık hissetmeye başlarsanız soğuk terapiyi hemen durdurun. Prather’e göre, bu basit yöntem, bir fincan kahve içmeden öğleden sonra bitkinliğini ortadan kaldırabilir.

Gördüğünüz gibi, soğuk terapi, kafein almadan öğleden sonra bitkinliği ve kaygıyla savaşmanın bir yolu olabilir. Bu uygulamayı denemek için buz kasesi yöntemini seçebilir, başınızı dondurucuya tutabilir veya uygun koşullara sahipseniz tam biz buz banyosuna girebilirsiniz. Soğuk terapiyle ilgili güzel bir detay da şu: Bu enerji ipucu tamamen ücretsiz!

İlginizi çekebilir: Wim Hof Metodu: Buz adam Wim Hof’un gençlik iksiri nefes pratiği

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!