X

Güzellik ve bakım sektöründe öne çıkan 2025 wellness trendleri

2025 yılı, wellness sektöründe derinleşen dönüşüm rüzgarıyla şekilleniyor ve kişisel bakım ve güzellik anlayışı da bu durumdan etkileniyor. Bakım ve güzellik sektörü, yeni yılda yalnızca estetik kaygılara bağlı kalmayarak fiziksel sağlıktan psikolojik sağlığa kadar uzanan bütüncül bir yaklaşım sergiliyor. Cildi onarmak ön planda olurken temiz içerikli bakım ürünlerine olan ilgi de artış gösteriyor. Ayrıca teknoloji, güzellik ve bakım sektörüne de yavaş yavaş entegre olmaya başlıyor.

Bu yazımızda, bakım ve güzellik sektöründe öne çıkan wellness trendlerini ve sektördeki köklü değişimin ardındaki dinamikleri derinlemesine inceliyoruz.

Cilt bariyerini onaran ürünlere öncelik veriliyor

Cilt bariyeri, cildi çevre kirliliği ve UV ışınları gibi dış faktörlere karşı koruyan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Bu koruyucu bariyerin hasar alması durumunda cilt nem kaybetmeye başlıyor ve daha erken yaşlanıyor. Bu nedenle, bakım rutinlerine cilt bariyerine değer veren uygulamalar dahil etmek büyük bir önem taşıyor.

2025’te bozulmuş cilt bariyerinin sivilce, kuruluk, iltihap ve aşırı hassasiyet gibi durumlara yol açtığı fark ediliyor. Bu farkındalık doğrultusunda da cilt bariyerini onarmak hızla popülarite kazanan bir trend haline geliyor. Bu trend, pek çok cilt bakım markasının cilt bariyerini güçlendiren ve yeniden yapılandıran içeriklere sahip ürünler geliştirmesine öncülük ediyor. Ayrıca, birçok tüketici de bu ürünleri bakım rutinlerine dahil ederek uzun vadeli cilt sağlığı için bir temel oluşturmaya başlıyor. Bahsi geçen ürünler, genellikle hyaluronik asit, antioksidan, doğal yağ ve seramid içeriyor.

Niacinamide kullanımı yaygınlaşıyor

Yatıştırıcı ve iyileştirici özellikleriyle tanınan niacinamide, vitamin B3 türevlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu madde, iltihap gidericiliğiyle ön plana çıkıyor ve cilt sağlığını geliştirmek isteyen insanların ilgisini çekiyor.

Bakım ve güzellik sektörü, 2025’te niacinamide ağırlıklı rutinlerle şekilleniyor. Son dönemlerde yürütülen araştırmalar, bu vitaminin çeşitli cilt problemlerini çözüme kavuşturduğunu ve belirli bir miktara kadar herhangi bir yan etki sunmadığını kanıtlar nitelikte. Bu bilimsel kanıtlar doğrultusunda da yeni yılda pek çok bakım alışkanlığına bu vitaminin dahil edileceği öngörülüyor. Gül hastalığına sahip bireylerin, sivilcelerle mücadele edenlerin ve kırışıklık görüntüsünü yok etmek isteyenlerin niacinamide içeren ürünlere yöneleceği vurgulanıyor. Ayrıca, daha eşit bir cilt tonu, aydınlık bir cilt ve güçlü bir cilt bariyeri için de bu vitaminin önemi ifade ediliyor.

Skinimalism alışkanlık haline geliyor

Skinimalism, ‘cilt’ anlamına gelen ‘skin’ ve ‘minimalizm’ anlamına gelen ‘minimalism’ kelimelerinden oluşuyor. Bu bakım akımı, 2025’te pek çok insan tarafından hızla benimsenecek gibi duruyor.

Skinimalism, cilt bakım rutininin minimal bir versiyona dönüştürülmesi gerektiğini savunuyor. Bu akım, çok fazla ürün içeren rutinlerin sadece zaman kaybı ve yorgunluk kaynağı olduğunu vurguluyor. Bu vurgu doğrultusunda birçok insanın yeni yılda daha ‘az ve öz’ bir cilt bakım rutinini benimseyeceği ileri sürülüyor. Skinimalism, on veya daha fazla adımlı rutinleri arkada bırakarak cilt sağlığı için gerçekten gerekli olan birkaç ürüne sahip olunmasını ve diğer ürünlerden uzaklaşılmasını öneriyor. Bu noktada, geniş bir fayda yelpazesi sunan çok amaçlı ürünler kendilerini gösteriyorlar. Bununla birlikte, 2025’te çok fazla ürün kullanmanın doğal cilt bariyerini yok edebildiği ve ciltte tahrişe yol açabildiği inancı canlanıyor.

Clean beauty ve sürdürülebilir bakım ön plana çıkıyor

‘Temiz güzellik’ olarak Türkçe’ye çevrilen clean beauty anlayışı, 2025’te sektörün bir standartı haline geliyor. Bu anlayışla birlikte, diğer sektörlerde olduğu gibi sürdürülebilirlik kavramı da sektörün merkezine yerleşiyor.

Clean beauty, zararlı kimyasal, paraben, sülfat ve sentetik koku içermeyen cilt bakım ve güzellik ürünlerinin geliştirilmesini savunuyor. Bu anlayış yeni yılda trendleşiyor ve birçok tüketici doğal ve organik içerikli ürünlere yöneliyor. Bu değişim sayesinde geleneksel bakım ürünleriyle ilişkilendirilen potansiyel sağlık problemlerine yönelik farkındalık artıyor. Temiz içerikli ürünlere karşı artan ilgiyle birlikte, sürdürülebilirlik de büyük bir önem kazanıyor. Tüketiciler, içeriklerinden ötürü pek çok bakım ürününün gezegenimize zarar verdiğine dair bir bilinç kazanıyor. Bu bilinç doğrultusunda da karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen markalar yükselişe geçiyor. 2022’de yürütülmüş bir araştırmaya göre, tüketicilerin %65’ten fazlası çevre dostu markalar arıyor ve %55’i de sürdürülebilir ürünler için daha fazla ödemeye istekli bir tutum sergiliyor. Bu eğilim, doğal güzellik ve kozmetik pazarının küresel değerinin 2031’e kadar 59 milyar dolara ulaşmaya hazırlandığını somut bir şekilde gözler önüne seriyor.

Erkek bakım ürünlerine yönelik talep artıyor

Son dönemlerde erkek bakım/güzellik pazarı kadın bakımının ve güzelliğinin gölgesinde kalmış olsa da 2025’te bu durum değişiyor. Yeni yılda erkeklere yönelik bakım ve güzellik ürünlerine olan talebin artacağı öngörülüyor.

Her geçen gün toplumsal normlar değişiyor ve erkek bakımına yönelik ön yargılar azalıyor. Bu durum da pek çok erkeğin temel bakımın ötesine geçen ürünlere yatırım yapmasını sağlıyor. Bu ürünler arasında cilt bakım ürünleri, saç bakım ürünleri ve erkeklere özel tasarlanmış makyaj malzemeleri bulunuyor. 800’den fazla erkekle yürütülmüş olan bir anket çalışmasına göre, erkeklerin %56’sı beş yıl öncesine göre günümüzde daha fazla cilt bakım ürünü satın alıyor.

İlginizi çekebilir: Her erkeğin bilmesi gereken bakım rutinleri

Son teknolojiler kişiselleştirilmiş deneyimleri doğuruyor

Diğer sektörlere hızlıca entegre edilen yapay zeka ve artırılmış gerçeklik gibi son teknolojiler, 2025’te bakım ve güzellik sektöründe de yerini sağlamlaştırıyor. Yapay zekanın sektörü kişiselleştirme konusunda bir zamanlar hayal bile edilemeyen bir seviyeye taşıyacağı öngörülüyor. Yapay zeka destekli araçlar, tüketicilerin farklı cilt tiplerine, ihtiyaçlarına ve tercihlerine dayalı olarak kişiselleştirilmiş ürün önerileri sunuyor. Ayrıca, bu teknoloji sayesinde cilt bakım analizleri yapılabiliyor ve özel makyaj tonları tespit edilebiliyor. Yapay zekaya ek olarak, artırılmış gerçeklik destekli interaktif araçlar da makyajdan güneşten korunmaya kadar sektörün birçok noktasına uzanıyor ve tüketicilerin kendi ihtiyaçlarına uygun ürünleri keşfetmelerine yardımcı oluyor. Bu sayede, bakım ve güzellik sektöründe daha kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyiminin kapısı aralanıyor.

Bütüncül yaklaşım sektöre yerleşiyor

2025’te güzellik ve wellness arasındaki kesişim noktası güçlenerek büyüyen bir trend haline geliyor. Tüketicilerin yeni yılda hem dış görünüşlerini iyileştiren hem de genel sağlıklarına katkıda bulunan ürünlere yönelecekleri vurgulanıyor.

Bu eğilim, dış görünüş ve psikolojik sağlık arasında bir denge kurmaya odaklanan bütünsel bir yaklaşımı yansıtıyor. Bu yaklaşım, yaşam tarzına işlenmiş olan çeşitli alışkanlıkların cilt sağlığını etkilediğini ifade ediyor. Yüksek stres seviyesi sonucunda yüzün çeşitli bölgelerinde sivilcelenme gibi örnekler bu yaklaşımın değerini gözler önüne seriyor. Bu yaklaşımın 2025’e yerleşmesi sonucunda pek çok insan sağlıksız günlük alışkanlıklarıyla vedalaşacak ve iyi hissetme halini destekleyen güzellik ürünlerine yönelik talep artacak.

Kaynak: People, Clearstem, Spring Fair, Exploding Topics

İlginizi çekebilir: 2025 wellness trendleri: Wellness bahçeleri, uyku boşanması ve daha fazlası

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 

Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale