X

De-influencing, 15 dakikalık şehirler, yavaş moda akımı, çevre dostu alışkanlıklar: 2023’ün en çok okunan Green Up yazıları

Sürdürülebilirlik, doğa dostu anlayışlar, enerji tasarrufu ve çok daha fazlasını ele aldığımız, en yeşil kategorimiz Green Up’ın 2023 yılında en çok okunan yazılarını sizler için derledik. Çevreye ve bütçeye dost alışkanlıklar, daha sürdürülebilir bir moda akımı, yenilenebilir enerji kaynakları ve daha pek çok konuyu kaleme aldığımız yazılarımızı keşfetmek için okumaya devam edin:

İklim krizine ve şehirlerin stres kaynaklarına alternatif çözüm: 15 dakikalık şehirler

Şehir yaşamı -özellikle de büyük ve kalabalık şehirlerde yaşam- her geçen gün daha karmaşık ve zorlayıcı bir hale bürünüyor. Sabahları işe gitmek, marketten alışveriş yapmak, sosyalleşmek, çocukları okuldan almak, hafta sonu kurslarına yetişmek, kısacası rutinlerimizin içinde bir yerden bir yere gidip işleri halletmek gün geçtikçe zorlaşıyor. Artan nüfus ve trafikteki çılgın araba sayısını da düşünecek olursak şehir yaşamını tam bir kayıp makinesine benzetmek mümkün. Çünkü hem enerjimizi hem zamanımızı fütursuzca tüketiyor. Peki, her şeyin daha iyi olmasını sağlayabilecek bir güç var mı? Hemen söyleyelim; doğru şehir planlaması. Bu bağlamda hızla yaygınlaşan bir konsept olan ‘15-minute cities’ hakkında daha fazlasını keşfetmek için yazımızı inceleyebilirsiniz: İklim krizine ve şehirlerin stres kaynaklarına alternatif çözüm: 15 dakikalık şehirler

De-influencing nedir: Tüketim çılgınlığının içerisinde bilinçli tüketici olmak

En son ne zaman bir ‘influencer’dan etkilenip bir ürün satın aldığınızı ya da bir mekana gittiğinizi düşünün… Muhtemelen üzerinden çok uzun bir süre geçmemiştir. Ya da bu etkilenişinizin ne kadar sık olduğunu bir hatırlayın… Sosyal medya kullanımı bu denli hızlı arttıkça, alışveriş alışkanlıklarımız da son yıllarda büyük ölçüde değişti. Ancak, bir yandan dönem de değişiyor… Artık sadece ‘influencer’lar yok, bir de ‘de-influencer’lar var. Yani bir şeyi satın almamak üzerine paylaşım yapan kimseler. Ve onların bu yaptıklarından doğan ‘de-influencing’ kavramı. Aslında adından da anlaşılacağı üzere, de-influencing, etkilemeyi azaltma ile ilgili. Yani, sosyal medya kullanıcılarının, takipçilerine neleri satın almamalarını, hangi markalardan uzak durmaları gerektiğini söyledikleri bir akım. Detaylı bir okuma için De-influencing nedir: Tüketim çılgınlığının içerisinde bilinçli tüketici olmakyazımıza göz atabilirsiniz.

Ev ekonomisine katkıda bulunurken çevreyi de korumanızı sağlayacak tasarruf önerileri

Tüketim alışkanlıklarımızı değiştirerek, evde enerji tasarrufu yaparak, harcamalarımızın bilincinde olarak, bütçemizi yönetebilir, gereksiz yere para harcamaktan kurtulabiliriz. Ev ekonomisine ve çevreye katkı sağlayacak önerileri yaşantımıza katabilir, ihtiyacımız dışındaki eşyalar için para harcamayarak kendimizi finansal anlamda daha güvende hissetmemizi sağlayacak küçük bir birikim fonu yaratabiliriz. İşte hem doğaya verdiğimiz zararı azaltacak hem de harcamalarımızı kontrollü bir şekilde yaparak kişisel bütçemize ve ev ekonomisine katkı sağlayacak öneriler: Ev ekonomisine katkıda bulunurken çevreyi de korumanızı sağlayacak tasarruf önerileri

Hızlı modanın karşısındaki anlayış yavaş moda nedir?

Günlük hayatın akışında bir yerden diğer yere koşturuyoruz ve bu koşuşturmaca sadece fiziksel değil. Psikolojik olarak da sürekli hızlı olmamız gerektiğini düşünüyoruz ve yavaşladığımız anlarda kendimize kızıyoruz. Her ne kadar bu anlayış hayatın yoğunluğuna yetişme çabasıyla özdeşleşse de bizlere fazlasıyla zarar veriyor. Bedenimize ve zihnimize olumsuzluk yükleyen hızlılık, ne yazık ki moda dünyasına da uzun süredir yön veriyor. Bu duruma da kısaca ‘hızlı moda’ deniyor. Hızlı moda, insanların birkaç defa -en fazla 15 kere- giyip bir kenara attığı giysileri tanımlıyor. Hızlı modanın karşıtı olarak da karşımıza çevreye dost bir yaklaşım olan ‘yavaş moda’ çıkıyor. 2023’ün en çok okunan Green Up yazılarımızdan biri olan Hızlı modanın karşısındaki anlayış yavaş moda nedir?başlıklı yazıdan hızlı ve yavaş moda hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

‘Gezegenimiz iyiyse biz de iyiyiz’: Bilimsel araştırmalardan derlenen çevre haberleri

İnsan sağlığı ve çevre sağlığı, birbirinden bağımsız düşünülemeyecek iki konu. Eğer doğaya özen gösterirsek o da bizi tazeler ve yeniler. Diğer yandan, dikkat etmezsek sağlığımıza hatta yaşam koşullarımıza zarar verebilecek birçok olumsuzluğa neden olabilir… Bilimsel araştırmalardan derlenen çevre haberleri, bu konuya bakışınızı derinleştirecek şaşırtıcı başlıklarla dolu. Bu haberler hakkında bilgi sahibi olmak, eminiz ki gezegenimize hak ettiği özeni göstermemize yardımcı olacak. Bakalım bilimsel araştırmalar neler söylüyor: Gezegenimiz iyiyse biz de iyiyiz: Bilimsel araştırmalardan derlenen çevre haberleri

Türkiye’de enerji sektörüne genel bir bakış: Yenilenebilir enerji kaynakları ile net sıfır emisyon hedefine ulaşmak mümkün mü?

Son yıllarda insanoğlunun çevreye verdiği zarar hızla artarken sıfır emisyon, karbon nötr gibi yaklaşımlar ve yenilenebilir enerji kaynakları çokça önem kazanıyor. Pek çok ülke bu konuda çalışmalarına başlarken, Türkiye de konunun gerisinde kalmıyor. Enerji sektörü Türkiye’nin toplam karbondioksit (CO2) emisyonlarının yaklaşık %87’sinden sorumlu. Bu durum, iklim değişikliği ile mücadele perspektifinden sektörün karbonsuzlaşma sürecinin aciliyetini artırıyor. Yazarlarımızdan Ahmet Acar’ın konuyu detaylıca ele aldığı Türkiye’de enerji sektörüne genel bir bakış: Yenilenebilir enerji kaynakları ile net sıfır emisyon hedefine ulaşmak mümkün mü?Türkiye’yazısına mutlaka göz atmalısınız.

Çevre dostu beslenme: Diyetinizi seçerken gezegeni de düşünün

Günlük beslenme tercihlerimizi yaparken sizce çevreyi ne kadar gözetiyoruz? Beslenme tarzımızın sağlığımızı desteklemesinin yanı sıra çevreye dost seçimlerden oluşması da çok önemli. Çünkü günde kabaca 3 kez, haftada 21, ayda 90 ve yılda 1095 kez öğün yiyoruz, üstelik buna atıştırmalıklar, ara öğünler dahil değil -en azından çoğumuz için-. Dolayısıyla yediklerimiz konusunda seçici davranmamız çok daha önemli bir hale geliyor. Neyin sağlıklı olduğu kadar ‘sürdürülebilir’ olduğunu da bilmemiz şart. Peki, çevre dostu bir beslenme mümkün mü, hangi beslenme hem sağlığımız hem de çevre için en iyisi? Cevaplar ve çok daha fazlası Çevre dostu beslenme: Diyetinizi seçerken gezegeni de düşününyazımızda.

Sürdürülebilirlik, iklim krizi ve çevre kirliliği temalı en iyi belgeseller

Çevre, iklim krizi, sürdürülebilirlik, doğal yaşam ve hayvan belgeselleri sayesinde, günlük hayatta çok da üzerinde durmadığımız noktalara daha yakından bakma fırsatı buluyoruz. Hatta kimi zaman izlediğimiz bazı belgeseller, hayatımızda büyük adımlar atmamızı ya da büyük değişiklikler yapmamızı sağlayabiliyor. İşte mutlaka izlemeniz gereken çevre ve etik konulu belgeseller: Sürdürülebilirlik, iklim krizi ve çevre kirliliği temalı en iyi belgeseller

Evde sürdürülebilirlik: Kendi kendine yeten bir ev için 8 basit yol

Çevre dostu, sürdürülebilir bir yaşam tarzına geçiş ilk olarak evde başlar. Her geçen gün, giderek daha fazla sayıda insan sürdürülebilir yaşam ve yenilenebilir enerji kullanımı gibi şeylerin önemini fark ediyor. Bu konulardaki farkındalık arttıkça da kendi kendine yeten evler, yani sürdürülebilir konutlar popüler bir seçim haline geliyor. Kamu hizmetlerinin konforundan vazgeçmek ve yalnızca evde kullanılabilecek kaynaklara güvenmek ilk etapta korkutucu görünse de başlamak göründüğünden çok daha kolay! İster büyük bir şehirde, ister şehirden uzak küçük bir arazide yaşıyor olun; evinizi kendi kendine yeten bir hale getirmenin bazı yolları var. Kendi kendine yeten bir ev düzeni için Evde sürdürülebilirlik: Kendi kendine yeten bir ev için 8 basit yolyazımızdan ilham alabilirsiniz.

Çevreyi korumak nasıl daha iyi hissetmenizi sağlayabilir?

Kişisel davranışlarımız ve alışkanlıklarımızla, çevre sorunlarının nedensel bir parçası olsak da, çare; ondan kaçmak değil. Aksine ona doğru gitmek. Böylece çözümün de bir parçası olabiliriz. Çevreyi korumanın dünyamız için faydaları aşikar. Ancak bunu yapmak sadece gezegen için faydalı olmakla kalmaz, aynı zamanda zihinsel ve fiziksel esenliğimiz için de çok yararlıdır. Çevreyi önemsediğimizde, ister plaj temizliği için dışarı çıkmak ister kendi besinlerimizi yetiştirmek olsun, genellikle doğal dünyayla meşgul oluruz. Daha kapsamlı bir okuma için Çevreyi korumak nasıl daha iyi hissetmenizi sağlayabilir?yazımızı inceleyebilirsiniz.

Geçtiğimiz yılın en çok okunan Green Up yazıları için hemen tıklayın.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale