2021 Wellness trendleri: Kişisel bakım, güzellik ve stil konularında öne çıkan başlıklar

2020 yılı sadece pandeminin değil ırkçılığın, adaletsizliğin, gelir dağılımındaki eşitsizliğin, küresel ısınmanın, çevre kirliliğinin, insan hakları ihlallerinin de sıkça gündeme geldiği bir yıl oldu. Bu kadar fazla zorluğun ve olumsuzluğun kaçınılmaz gerçekliği karşısında hepimizin anladığı en önemli şeylerden biri de kendimizi duygusal, zihinsel ve spiritüel anlamda beslemenin ve desteklemenin lüks ya da tercih değil, en temel insan ihtiyaçlarından biri olduğu gerçeği.

Bugüne kadar öz bakım denildiğinde hepimizin aklına bizi mutlu eden, haz veren, konfor sağlayan şeyler ya da deneyimler gelirken; önümüzdeki dönemde tüm bunlara ek olarak ruh sağlığımızı korumaya yönelik adımlar da atarak yaşamdaki gerçek mutluluğu dışsal kaynaklarda değil, içsel kaynaklarımızda bulmaya doğru yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. 2021 yılında öz bakım, güzellik, kişisel bakım, stil ve moda konularında öne çıkacak olan wellness trendlerine gelin daha yakından bakalım.

Öz bakım pratiklerinde kolektif bilinç ön planda

Öz bakım şimdiye kadar kendine zaman ayırmak ve tek başına kaliteli zaman geçirmek gibi durumlar çerçevesinde düşünülse de, son yıllarda yapılan araştırmalar en az kişinin kendine özen göstermesi kadar; içinde yaşadığı topluma katkı sağlamasının, çevresindeki diğer insanlara özen göstermesinin, yardımlaşmasının ve kolektif bilinçle hareket etmesinin de öz bakımın önemli bir bileşeni olduğunu gösteriyor. Kişinin kendisi kadar diğer insanların da mutluluğunu düşünmesinin, başkalarından yardım gördüğü kadar ihtiyacı olanlara yardım etmesinin, nezaketle hareket etmesinin, toplumsal yardımlaşmaya ve dayanışmaya katkı sağlamasının ‘ben merkezci’ bir bakış açısından daha fazla mutluluk getirdiğine yönelik araştırma sonuçları; öz bakımın tanımını farklı bir boyuta taşıyacak. Özellikle sosyal medya gibi dijital araçlar üzerinden yapılan yardım kampanyalarına katılmak, protestolara karşı sesini yükseltmek, farkındalık kampanyaları düzenlemek gibi dijital dünyanın hayatımıza getirdiği ayrıcalıklardan yararlanarak içinde yaşadığımız topluma katkı sağlamak yeni dönemin öne çıkan öz bakım trendlerinden biri olacak.

İlginizi çekebilir: Öz bakım becerileriyle özünüzü kökten uca besleyin: Kendinize gerçekten iyi bakıyor musunuz?

Öz bakımın ayrılmaz bir parçası olarak cinsel haz 

Sağlıklı bir romantik ilişkinin ve ilişkide cinsel mutluluğun iyi yaşamın ayrılmaz bir parçası olduğunu biliyoruz. Karantina döneminde tek başına kalanlar, romantik ilişkisi olmayanlar, ilişkisini uzaktan yürütmek zorunda kalanlar ya da ilişkisi olsa da cinsel hazzın farklı boyutlarını keşfetmek isteyenler öz bakımına cinsel hazzı dahil etmeyi de ihmal etmedi. 2021 yılında da cinsellikten alınan hazzı destekleyen seks oyuncakları, afrodizyak içerikli kayganlaştırıcılar, hazzı artırmaya yönelik tasarımlarıyla ön plana çıkan prezervatifler ve çok daha fazlasının öz bakım rutinlerimizde yer alması bekleniyor. Cinsel hazzı artırmaya yönelik ürünlerin yanı sıra kama sutra ve tantrik cinsellik gibi cinsel yaşamı renklendirecek ve cinsellikten aldığınız hazzı farklı boyutlara taşıyacak uygulamalar da yeni dönemde adını daha fazla duyacağımız cinsellik pratikleri içinde yer alıyor.

İlginizi çekebilir: Cinsellikten aldığınız hazzı doruklarda yaşamanıza yardımcı olacak öneriler

Kıyafetlerde konfor, rahatlık ve sürdürülebilirlik

Pandemi döneminde üstümüzden çıkarmadığımız pijamalarımız ve ev kıyafetlerimiz 2021 modasına yön veren en önemli parçalar olacak. Pandemi sonrası dönemde lüks giyim markaları da dahil olmak üzere pek çok giyim markası rahatlığın ve konforun ön planda olduğu tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Evde giydiğimiz eşofman, tayt, swetshirt gibi rahat ve konforlu parçaları artık sokaklarda da daha sık göreceğiz. Pamuklu, cilde dost materyallerle yapılan kıyafetler yeni dönemde daha fazla ön planda olacak. Rahatlık ve konforun ön planda olmasının yanı sıra, tüketicilerin dünyanın kaynaklarının bilinçli kullanılması konusunda farkındalık kazanması, daha az tüketmeye ve sürdürülebilir ürünlere öncelik vermesi de moda sektöründe köklü bir değişime ve dönüşüme yol açabilir. Üretimlerinin her aşamasını şeffaf bir şekilde tüketiciyle paylaşabilen, doğaya dost materyaller kullanan, tasarımlarında sadeliği ve minimalizmi ön plana çıkaran yerel markaların önümüzdeki dönemde moda sektörüne yön vermesi bekleniyor. 

İlginizi çekebilir: Hızlı tüketim sektörüne “iyi yaşam” ayarı: Markalar neden iyi yaşam alanına yöneliyor?

Teledermatoloji

Sağlık hizmetlerinin uzaktan hale gelmesiyle birlikte, yeni dönemde özellikle önleyici ve koruyucu sağlık hizmetlerinde hızlı bir yükseliş bekleniyor. Yüz yüze doktor ve hastane ziyaretlerini minimuma indirmeyi amaçlayan tele sağlık uygulamaları, özellikle dermatoloji alanında çok daha yoğun olarak kullanılmaya başlanacak. Akne, roza, kırışıklıklar, deri döküntüleri, sedef hastalığı, hiperpigmentasyon gibi pek çok rahatsızlık hali hazırda tele-dermatoloji uygulamalarıyla tedavi edilebiliyor.

Uzmanlar, özellikle tanı için herhangi bir test yapılmasını gerektirmeyen, cilt yüzeyindeki semptomlarla tanısı kolaylıkla yapılabilen cilt rahatsızlıklarının teledermatoloji hizmetleriyle hızlı ve güvenli bir şekilde yapılabileceğini söylüyor.

İlginizi çekebilir: Dermatoloğunuza cilt bakımıyla ilgili mutlaka sormanız gereken 10 soru

Cilt bakımında sadeleşme

Herhangi bir dermatoloğa cildinizin hangi ürünlere ihtiyacı olduğunu sorduğunuzda alacağınız cevabın bir elinizin avcunu doldurmayacağını biliyor muydunuz? Güzellik sektöründe, özellikle son yıllarda influencerlar aracılığıyla pazarlanan yüzlerce farklı cilt bakım ürününe denk gelmiş olabilirsiniz. Söz konusu güzellik ve cilt bakımı olduğunda, binlerce kişinin kullanıp çok memnun kaldığını söylediği bir ürünü almamak için kendinizi zor tutuyor olmanız günümüz koşullarında çok normal. Ancak pandemiyle birlikte güzellik algısı ve cilt bakım rutinlerimiz de köklü bir değişime uğradı. Zamanımızın çoğunu evde geçirdiğimiz için özellikle makyaj ürünlerinin ve çevresel kirleticilerin cildimize verdiği zarar ortadan kalktı. Cildimiz dinlenme, yenilenme, tazelenme fırsatı bulurken ihtiyaç duyduğu destek de farklılaştı. İçten dışa, sağlık konusunda edindiğimiz bütünsel bakış açısı, cilt bakım ürünlerinde de az ama öz seçimler yapmaya, ihtiyacımız olandan fazlasını almamaya ve kendimize olduğu kadar çevreye de zarar vermeyen ürünleri tercih etmemize yön verecek. Pek çok içeriğin bir arada yer aldığı cilt bakım ürünlerindense, tek bir hedefe (gözenek küçültme, peeling, nemlendirme, anti-aging gibi) yönelik daha spesifik içeriklerden oluşan serumlar ve doğal ürünler ön plana çıkacak.

İlginizi çekebilir: Cilt bakımında yeni trend: Kodlarla gelen güzellik

Pandemiye özel cilt bakımı

‘Her yeni icat ihtiyaçtan doğar.’ sözünün doğruluğu, önümüzdeki dönemde güzellik sektöründe daha önce hiç görmediğimiz ürünlerle birlikte bir kez daha kanıtlanmış olacak. Pandemi sonrası yaşam tarzı değişikliklerinin beraberinde getirdiği bazı durumlar, cilt bakım ürünlerinde de yeni ihtiyaçlarımıza yönelik yeniliklerin ortaya çıkmasına aracı olacak. Ellerimizi daha fazla yıkamamız, sık aralıklarla kullandığımız alkol içerikli dezenfektanlar, devamlı maske kullanımı ve zamanımızın büyük çoğunluğunu kapalı ortamlarda geçirmek cildimizin ihtiyaçlarını da değiştirecek. Ellerimizi ve cildimizi daha fazla temizlememiz; vücuda zararlı organizmaların girmesine engel olan, lipidlerden ve proteinlerden oluşan cilt bariyerinin daha fazla zarar görmesine neden oluyor. Önümüzdeki dönemde krem, sabun, dezenfektan gibi temizlik ve hijyen ürünlerinde cilt bariyerine zarar vermeyen içeriklerin kullanılması gündemde olacak. İç mekanlardaki ekran ışığı gibi yapay ışıklara karşı koruma sağlayan UV koruyuculu yüz kremleri, yapay ışığın sebep olduğu hiperpigmentesyon ve serbest radikal hasarı gibi problemleri önlemeye ve tedavi etmeye yönelik cilt bakım ürünleri yeni dönemde daha da popüler hale gelecek.

Plastiksiz cilt bakımı

Çevreye dost, doğaya duyarlı ürünleriyle ön plana çıkan kozmetik markaları, moda ve gıda endüstrisinde olduğu gibi güzellik sektöründe de yavaş yavaş daha fazla ilgi ve talep görmeye başlayacak. Kozmetik ürünlerin ambalajlarının yaklaşık %91’i geri dönüştürülmeden, plastik okyanusundaki yerini alıyor. Kozmetik sektörünün plastik ambalajlar kullanarak doğaya verdiği zararın farkıda olan ve tüketicilerinin çevre dostu tüketim alışkanlıklarına uygun düzenlemeler yapmak isteyen güzellik sektörü üreticileri önümüzdeki günlerde şampuanlardan vücut losyonlarına, tüm ürünlerini plastik ambalaj kullanmaksızın, bar formunda üreterek tüketicilerine ulaştırmayı hedefliyor. Kremlerden şampuanlara, duş jellerinden güzellik maskelerine, toniklerden serumlara güzellik ürünlerini raflarda ambalajsız görmeye hazır olun. 

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 6: Kişisel bakım

Öz bakım, güzellik, moda ve stil konularında 2021 ve sonrasında bizleri bekleyen wellness trendlerinde sürüdürülebilirlik, pandemiden doğan ihtiyaçlara cevap verme, sadeleşme, rahatlık  ve konfor ön planda.

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!