X

2018’e veda: Geride bıraktığımız yıla teşekkür ederek 2019’u karşılamak

Bazen klasik hesaplaşmalar yapmaktan kaçınırız. Korkarız geçene zamana baktığımızda göreceklerimizden… Sonra “keşke” diyeceklerimizden! Demek bir kocaman upuzun bir yıl daha geçmiş ve ben hala bunu yapmamışım, bu hayalimi gerçekleştirememişim, bu seyahate çıkamamışım, hayalimdeki adamla veya kadınla tanışamamışım, istediğim iş teklifini alamamışım, içimden geçen kazanç seviyesine erişememişim, belki diğerleri neler neler yapmıştır ama işte ben yapmamışım…

Bugün bu yazımda sizlerle birlikte, geçtiğimiz yılla hesaplaşalım istiyorum ama öyle kendi kendimizi kırıp dökerek değil… Ne yapmadığımıza, neye sahip olmadığımıza, neyin bizlere kısmet edilmediğine, nereye gidemediğimize, neyi yiyemediğimize, kaç kiloyu veremediğimize, spora başlayamadığımıza veya bir türlü isteyip de zaman ayıramadığımız şeylere odaklanarak değil…

Gelin bugün bu hesaplaşmamızda az da olsa yapabildiklerimize, hayatımızın muhteşemliğine, sahip olduğumuz sağlığa, görmek hissini yaşayabildiğimiz gözlerimize ve en önemlisi hala sorunsuz, koşulsuz ve sorusuz atmaya devam eden sevgili kalbimize odaklanalım…

2018, verdiğin her şey için teşekkür ederim

Sevgili 2018, sana teşekkür ederim, kocaman bir macera oldun benim için. Bu bir yıl boyunca istemeyi öğrendim. Her ne olursa olsun, her nasıl olursam olayım, olmasını istediklerime odaklanmayı, evet, yalnız olsam da yanımda bir kişi olsun diye dileyebilmeyi fakat yalnızlığıma da şükredebilmeyi, zengin olmasam bile bir gün istediğim o eve sahip olmayı istemeyi öğrendim. Ve bu yıl bundan hiç vazgeçmediğimde, nasıl olur veya olmaz diye endişelenmediğimde, bana kısmet edilen tüm bolluklara teşekkür etmeyi öğrendim.

Sevgili 2018, sana teşekkür ederim. Geçtiğimiz upuzun bir yıla baktığımda her şeyin, her an inanılmaz bir akışla, akımla ve tezahürle değişebileceğini öğrendim. Zamanın asla geç olmadığını, insanın azimle dünyanın akışını değiştirebileceğini ve aslında ihtiyacımız olan tüm gücün o damarlarımızda akan kanda mevcut olduğunu! Çalışmaya, gayret etmeye odaklandığımızda yaşın, yorgunluğun, kırgınlıkların asla gerçek olabileceklerin önüne geçemediğini ve her insanın hayallerinin peşinden koşarak değil, dört nala koşarak gitmesi gerektiğini öğrendim.

Sevgili 2018, sana teşekkür ederim. Bu güzel bir yıl boyunca kendimin ne kadar kıymetli olduğunu bana defalarca farklı derslerle gösterdin. Gün geldi yürüyecek adım bile atamadım, gün geldi muhteşem bir maviliğin kıyısında mis gibi çam kokuları arasında güneşin o insanı kavuran güzelliğine kendimi bırakmak şansını bulabildim. Gün geldi nasıl geçireceğim diye düşündüğüm günler, bir bir, sabırla, şükürle, belki birazcık da olsun isyanla geçti gitti. Her şeyin yenileneceğini, anın yaşanıp da değişeceğini ve önemli olanın yine ben olduğumu öğrendim.

Sevgili 2018, bu yıl için sana teşekkür ederim. Bana bu yıl öyle güzel gösterdin ki belki yıllar öncesine dönsem yine aynı şeyleri çeker, yine aynı dikenli yolları yürür, yine bugünler için o zor yolları geçerdim diye düşündürdün.

Sevginin, kıymet bilmenin, kadir ve kısmetin, sonra bir de dünyanın beni yalnız bırakmadığını, yaptığım her şeyin, her anın bir sebebi ve sonucu olduğunu yeniden ve yeniden bana gösterdin. Öğrendim, senin çizdiğin yollara akıl sır erdirmek mümkün değil!

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız 2018 bitmeden, onunla vedalaşın ve yaşadığınız her şey için “az” diye düşünmeden, yok diye üstünü çizmeden, verilmedi diye isyan etmeden, size gelmek isteyen tüm güzellikleri tüm kalbinizle kabul ederek hesaplaşın.
 
Kim bilir 2019 hepimize neler neler getirecek!

Şimdiden mutluluklar, sevgiler ve bol bol şans sizlerle olsun…

İlginizi çekebilir: Hayat nedir: Satın alamayacağımız zenginliklerle dolu bir yolculuktur

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale