X

Zihninin peşinden gitmekten vazgeç: Anda kalabilmek için ipuçları

Güneşin pırıl pırıl parladığı güzel bir sabaha uyandınız. Evinize yakın o güzel parkta yürüyüşe çıktınız. Yürüyüş yaptığınız süre içinde ne parka yeni ekilmiş olan harikulade renkteki çiçekleri gördünüz, ne de neşeyle öten kuşları duydunuz. Evet siz her ne kadar bedenen parkta olsanız da kendinizi zihninizin içinde kaybetmiş durumdaydınız. Zihninizin içinden arkadaşınızla kavga ediyor, ödenmesi gereken faturaları düşünüyor, havanın sıcaklığından şikayet ediyor ama hiçbir şekilde dikkatinizi içinde bulunduğunuz gerçekliğe vermiyordunuz.

Bu senaryo size tanıdık geldiyse yalnız değilsiniz. Hemen hemen hepimiz, çok nadir anlar dışında, hayatımızın çoğunu zihnimizin içinde yaşıyoruz. Zihnimiz yerinde duramayan, kolay kolay kontrol edilemeyen bir yapıya sahiptir. Biz dünyayı olduğu gibi görmeyiz, biz dünyayı zihnimiz o gün nasıl bir haldeyse o şekilde görürüz. Dünyayı bir gün güzel, bir başka gün kötü olarak algılamamızın nedeni zihnimizdir. Zihnimizin peşinden gitmek çok kolaydır çünkü ne de olsa zihnimiz aslında güzel bir hikaye anlatıcısıdır. Bizler gün boyu zihnimizin peşinden gider bir türlü anda, gerçeklikte yaşayamayız. Zihninizi daha iyi tanımak ve onun peşinden gitmeyi biraz olsun azaltmak için neler yapabilirsiniz? İşte size bu konu hakkında bazı önerilerim…

1. Zihninizi bir hafta boyunca gözlemleyin.

Zihninizin sürekli bahsettiği, üzerinde durduğu konuları bir deftere not edin. Bu konular arasında bir ilişki var mı? Sizce zihniniz neden bu konular üzerinde duruyor?

2. Zihninizle savaşmayın.

Zihninizde hoşunuza gitmeyen bir düşünce belirdiğinde o düşünceyle savaşmanın onu daha güçlü kıldığının farkında mısınız? Bir dahaki sefere zihninizde hoşunuza gitmeyen bir düşünce belirdiğinde onunla savaşmak, onu değiştirmeye çalışmak yerine o düşünceyi kabul edin. Mindfulness gibi kavramların çıkış noktası olan Budizm’in de sık sık dile getirdiği gibi, düşünceler tıpkı bir bulut gibi zihnimizden geçip giderler. Hoşunuza gitmeyen düşüncelerle savaşmaktan vazgeçip onları kabullendiğinizde düşüncelerin üzerinizdeki hükmü azalacaktır.

3. Zihninizi yargılamayın.

Gün içinde zihnimizin içinden sayısız düşünce geçiyor. Ve zaman zaman bizler zihnimizi ve düşüncelerimizi yargılıyoruz. Bir gününüzü zihninizi hiç yargılamadan geçirmeye ne dersiniz? Bu hafta belirlediğiniz bir gün, zihninize bir anne şefkatiyle yaklaşın ve onu hiç yargılamadan sadece gözlemleyin.

4. Zihninizi kabul edin.

Yaşadığımız müddetçe zihnimiz hep bizimle birlikte olacak. Tıpkı gölgemiz gibi zihnimiz de bizim ayrılmaz bir parçamız. Ancak eğer dizginleri onun eline verirsek zihnimiz tıpkı bir oyuncak gibi bizimle oynayabilir. Zihnimizin oyuncağı olmamak için formülümüz kısaca şöyle: zihnimizi olduğu gibi kabul edip, dikkatimizi sık sık ana vermeyi alışkanlık haline getiriyoruz. Zihin ve onun karmaşık yapısı bir yazıya sığmayacak kadar derin konular. Zihin ilginizi çeken bir konuysa size Thich Nhat Hanh’ın konuyla ilgili kitaplarını okumanızı tavsiye ederim. Sizlere zihninizin esiri olmadığınız günler diliyorum…

Bu arada 2022 yılını “Öz Sevgi Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşacağım. Hadi, hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye… Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız da bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Vücudumuza iyi bakarken zihnimizi ihmal etmeyelim

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale