X

Zihnimizde tuttuğumuz şeyleri tezahür ettiririz: Yeni yılda paradigmanı değiştir

Paradigma: Düşünce kalıbı, algılama ve görme biçimi.

“Olayı başka bir bağlama oturtmak, ona başka bir açıdan bakmak, ona farklı bir önem derecesi ve anlam yükleyerek onu başka bir paradigma içinden görmek. İyileşme böyle gelir.” Prof. Dr. David R. Hawkins, “Bilinç yasası: zihnimizde tuttuğumuz şeyleri tezahür ettiririz.” Prof. Dr. David R. Hawkins

2022 yılında Türkiye’de Google üzerinden en çok arama yapılan “neden” sorguları şunlarmış:

Ben neden sevilmiyorum?
Ben neden bu kadar çirkinim?
Ben neden dışlanıyorum?
Ben neden eziğim?
Ben neden böyleyim?
Ben neden yalnızım?

Peki sizde durumlar nasıl? İyi misiniz?

İyi değilim çünkü sağlığım kötü.
İyi değilim çünkü ekonomik durumum berbat.
İyi değilim çünkü ilişkim iyi gitmiyor/ ilişkim yok.
İyi değilim çünkü istemediğim bir işi yapmak zorundayım.

Yukarıdaki ifadelerden sizin için geçerli olan var mı? Eğer öyle ise, sizce iyi olmak neden hayatımızda bir şeyin varlığına ya da yokluğuna bağlı olmak zorunda? Hele de “iyi olmak” gibi tamamen öznel bir deneyimden bahsediyorsak bunu neden dışardaki bir koşula bağlıyoruz? Diyelim ki o çok istediğiniz şey gerçekleşti ve bir süreliğine mutlu oldunuz. Öyleyse neden iyi olmaya devam edemiyorsunuz? Son sorunun cevabını Psikiyatrist ve bilinç araştırmacısı Profesör Dr. David Hawkins’in 30 yıl süren “Kalitatif ve Kantitatif Analiz ve İnsan Bilincinin Düzeylerinin Kalibrasyonu” adlı doktora çalışmasında bulabiliriz (Hawkins, 1995).

David Hawkins doktora tezi için yaptığı çalışmada insan bilincinin duygusal haritasını çıkararak bazı bilinç yasaları olduğunu tespit ediyor ve neden bir türlü “iyi” olamadığımıza ışık tutuyor. Hawkins’in çalışması, insanlar olarak bizlerin baş edemediği duygular karşısında bastırma ve kaçma savunma mekanizmalarını kullandığımızı, bu bırakılamamış olumsuz duyguların kümülatif olarak yığılıp binlerce olumsuz düşünceye yol açtığını ve sonuç olarak kendimizi olumsuz durumlara nasıl soktuğumuzu gösteriyor. Hem felsefe hem de tıp doktoru bir psikiyatrist olan Hawkins, çoğu insanın yaşamı boyunca duygularını ya baskılamaya ve durdurmaya ya da onlardan kaçmaya çalışırken bu baskılanmış enerjinin kendini stres, psikosomatik veya bedensel hastalıklar, duygusal rahatsızlıklar ve kişilerarası ilişkilerde bozulma olarak gösterdiğini, birikmiş bu olumsuz duyguların hem farkındalığı hem de hayatın her alanındaki başarı ve refahı bloke ettiğini, bundan çıkışın “bilinçlenmek” olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Bilinçlenmek ne demektir? Öncelikle bilinçlenmek zihninizde var olan ve sürekli olarak zayıf ve çaresi olmayan şeylere odaklanan, sizi küçültmeye ya da değersizleştirmeye çalışan o ses tarafından körü körüne programlanmak yerine doğruyu kendi kendimize aramaya başlamaktır. Bundan kurtulmak için önce kendimizi olumsuzluklara boğmuş olmamızın sorumluluğunu almak ve bunlara inanmış olduğumuzu kabul etmek durumundayız. O halde bundan çıkış her şeyi sorgulamaktır. Çünkü içimizdeki küçük benlik (ego), olumsuz programlanmayı kabul etmeye çok isteklidir.”

Paradigma değişimi için “İçsel Değişim Kampı”

Size bu noktada yıllardır danışanlarımla beraber uyguladığım, büyük değişimlere yol açan ve kişisel paradigmanızı kökünden değiştirebilecek bir yöntem olan İçsel Değişim Kampı’ndan bahsetmek istiyorum. İçsel Değişim Kampı online katılabileceğiniz birebir yapılan bir çalışma. Kamp boyunca size günlük uygulamalar gönderiliyor ve düzenli yapılan video görüşmelerle süreciniz hakkında geri bildirim alıyorsunuz. Bu kamp bilimdeki yeni paradigmaya uygun şekilde psiko-fizik temelli ve Rasyonel Duygucu Bilişsel Davranışçı Terapi, Nöropsikoterapi, Carl Gustav Jung’un Analitik Psikolojisi, Alan (Field) Teorisi ve “Öznelerarasılık” gibi bilimsel yaklaşımlara dayanan uygulamalardan oluşuyor. Yapılan ilk görüşmede hayatınızda çözmek ve iyileştirmek istediğiniz konu tespit ediliyor, hedefleriniz belirleniyor ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda size bir program hazırlanıyor. Her gün size o gün içinde yapmanız gereken, nörobilim temelli uygulamalar gönderiliyor. Kamp süreci ile ilgili sorumluluk almanız ve aktif katılımınız çok önemli. İçsel Değişim Kampı, hayatınızı istediğiniz doğrultuda yönlendirmenizi sağlıyor ve bugüne kadar kendiniz zannettiğiniz kimliğinize gözlemci konumundan bakarak bambaşka düşünmeye başlıyorsunuz. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak hayatınızın değiştiğini görüyorsunuz.

İçsel Değişim Kampı, psikoloji bilimindeki son gelişmeleri sunmakla kalmayan, aynı zamanda bedeniniz ve zihniniz için tamamen yeni bir “tasarım” sunan, bilimdeki yeni paradigmaya (bağlantısal bütünsellik, holistik yaklaşım, kolektif bilinç) uyumlu bir sistem. Kamp boyunca her gün hayatınızda küçük değişiklikler yapıyorsunuz. Bunlar başlangıçta sizin için algılanamayan değişiklikler olabilir. Ancak uygulamaya devam ettikçe, hayatınızda gözle görülür değişiklikler olduğunu deneyimliyorsunuz. Eğer herhangi bir şeyi günlerce gerçekten yaparsanız, bu sizi değiştirir. Bu sistemi farklı kılan şey, uyguladığınız tekniklerin çoğunun siz onları kullanmayı bıraktıktan uzun süre sonra bile size yardımcı olmaya devam etmesi. İçsel Değişim Kampı sürecinde edindiğiniz deneyim yaşantınızda bir değişim dalgası yaratarak bunun hayatınızın diğer alanlarını da etkilemesine ve böylece başkalarının da etkilenmesine sebep oluyor (dalga etkisi). İçsel Değişim Kampı’nın en temel amacı, düşüncelerinizin ve yaşamınızın kontrolünü elinize almanız. Bu sistemi uygulayabilmek için öncesinde herhangi bir yeteneğe sahip olmanıza da gerek yok. Eğer gözlerinizi kapayabiliyor, konuşabiliyor, yazabiliyor ve hareket edebiliyorsanız, düşünce ve davranışlarınızı da kontrol edebilirsiniz. Ve sonuçta hayalinizdeki hayatı tasarlayabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kamp ödevlerini adım adım izlemek, doğru yaptığınızdan emin olmasanız bile bunu sürdürmek.

Şimdi size güzel bir haberim var. Eğer İçsel Değişim Kampı ile ilgilendiyseniz Uplifers okuyucuları için özel olarak sunduğum %50 indirimi kaçırmayın derim. Detaylı bilgi almak için ayselkeskin2004@yahoo.com adresine eposta gönderebilirsiniz. Son olarak sizinle bu yolculuğa çıkacağım için çok heyecanlı olduğumu ve yeni yılınızı en içten dileklerimle kutladığımı söylemek istiyorum. Sevgiyle kalın.

Kaynaklar:

Hawkins, D. R. (1995). Qualitative and Quantitative Analysis and Calibration Levels of Human Consciousness (Kalitatif ve Kantitatif Analiz ve İnsan Bilincinin Düzeylerinin Kalibrasyonu). Bu çalışmanın önemli olduğu Brain/Mind Bulletin (Beyin/Zihin Bülteni) tarafından hazırlanan kapsamlı incelemede ve sonrasında International Conference on Science and Consciousness (Uluslararası Bilim ve Bilinç Konferansı) sunumlarında kabul edilmiştir.
Hawkins, D. R. (2012). Letting Go The Pathway of Surrender. Hay House Inc.
Hawkins, D. R. (1995). Power vs. Force: The Hidden Determinants of Human Behavior. Hay House Inc.
Hawkins, D. R. (2020). The Map of Consciousness Explained A Proven Energy Scale to Actualize Your Ultimate Potential. Hay House Inc.

İlginizi çekebilir: Kaos Teorisi ve Psikofizikte Öznelerarasılık: Her şey bağlamında anlamlıdır

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale