X

Yoganın basamakları: Brahmacharya ve yeşil enerji

Mu ve Atlantis sağ olsun, ki bu kıtalar kayıp kıta olarak geçiyor. Neresi kayıp? Basbayağı, oldukça da geçerli nedenlerle sular altında kalmışlar. Bunların kolonilerini dünyanın her yerinde görmek mümkün. Uygurlara değinmeden direk Aryanlara, İndüs uygarlığına gidelim ve Yoga’yı bize verenlerin, bizlere nereleri anlatmaya çalıştıklarına bakalım.

İnsanlığın şuursal gelişim tarihi Göbekli Tepe’nin 1991’de örtüsünün açılmasıyla tekrar inşa edildi. Aslında tarihimizin bilinmeyen parçalarını hatırlamaya başladık. Gerçi hala birçok kısmı bizim için karartılmış olsa da yine de geçmişimizde başka bir şeyler olduğunu biliyoruz. Modern insanın nedensellik bağlarındaki kopukluk -bir çeşit hatırlamama hali- günümüzde güçlü depresyonlara ve ihtiyaç dışındaki uğraşlara neden oluyor… Bhagavat Gita’daki domuzların arasında vakit geçiren Tanrı gibi. Yukarı gelmesi söylendiğinde ise keyfinin yerinde olduğunu söylüyor… Tam metni hatırlayamamış olabilirim ancak tesiri bu olan bir kısım vardı. Bizim durumumuz da böyle şu anda. Egonun bu zamanlarda ne yaptığına, ne aradığına ya da buraya ne yapmaya geldiğine dair fikirlerimiz yok. Hem plansal anlamda, hem de bireysel anlamda bunu söylüyorum. (Burada bahsettiğim “bireysellik” kavramı bildiğimiz anlamından farklıdır.)

Peki, çamurun içinde ne yapıyoruz dostlar? Elimizin altında hazır verilmiş sistemler var. Brahmacharya ile beraber yürüyelim. Vay be! Kişisel tanrımız ile beraber yürürüz tabi ki, neden olmasın? Sonuçta her şey sevgi, aşk, aşk, aşk ve kalp, kalp, kalp. Peki, modern insanlık ailesine, yani hepimize yardım edelim. Tanrı denilen sistem ile beraber yürünür. Kişi, kendisi ve kendisinin dışında olanlarla düzgün bağ kurduğunda bu sistemi hissetmeye başlar. İlk soru şu olmalıdır: “Benim dışımda ne var?” Dışarıda ne var arkadaşlar?

Beraber yürümeye bakalım çünkü dünya hanımının astralinde bu deneyimler var. Genesis 5:22-24 te Hanok’ta bunu görürüz.
Metuşelah’ın doğumundan sonra Hanok 300 yıl Tanrı yolunda yürüdü. Başka oğulları, kızları oldu. Tanrı yolunda yürüdü, sonra ortadan kayboldu; çünkü Tanrı onu yanına almıştı.

Bildiğim kadarıyla bedeniyle yukarıya alınan başka birisi yok. Bu başka bir şey. Zaten, Üstat Hanok bambaşka bir şey. Dileyen dostlar derinleşebilir bu konuda. Biz konumuza dönelim.

Doğru bağ kurmayı öğrenip birbirimize karşı kötü düşüncelerimizin yerini iyi dilekleri, etrafımıza, yani dışımıza iyiliğin amaçlarına bizleri bağlayacak niyetleri yaymalıyız. İnsan her seviyeden yayın yapabilen bir varlıktır. Geçtiğiniz yerlerde nasıl yayınlar yapıyorsunuz? Düşünceleriniz nasıl, bakışlarınız nasıl? Adımlarınız nazik ve şefkatli mi? Etrafınızda kullandığınız araç gereçleri nazik bir şekilde mi kullanıyorsunuz, yoksa sertçe itip kakıyor musunuz? Her şeyin içinde bir şuur olduğunu hatırlatmak isterim. Bir form kendini sizin gözünüzün önünde bir arada tutuyorsa bu demektir ki onun bir fikri var ve bir iş görüyor. Fikirler dünyasından gelen bir bağ da bizim için tanrısallıktan gelen bir bağdır.

İtip kaktığınız şeyin şuuru sizden daha düşük seviyede olan bir varlık. Bitkileri, hayvanları saymıyorum bile… Onlar bizim için daha canlı kategorisinde. Acaba cansız ne demek? Canı olmayan bir şey var mıdır?

Şapkayı önüme alıp yazıyorum ve şu cümle geliyor üstattan “Hazzı aramayın, sizi zayıflatır.” Bomba patlar. Ateş bedeni içinde suyu deneyimleyen bir varlık olarak söylerim ki hayatın birçok anını haz bakış açısından deneyimledim uzun bir süre. Maşallah ki deneyimlenen süreler boyunca gelişen benlikler hala benimle. Kozmos çalışır, işleri kaydeder ve sonra size izletir, siz de izlersiniz zaten. İzlerken yanınızda Pamela olur ya da metrobüsteki akıllı telefonunuzdan izlediğiniz sense8.

Çok hassas bir kasayı açmaya çalışan hırsızlar gibiyiz. Kendi hazinemizi patlatmaya çalışıyoruz. Stetoskop (buna da başka bir isim bulmamız lazım) gibi bir cihazla kasayı dinliyoruz. Tık tık, tıkır, tak! Evet oldu. Kasanın kısa kodunu çözdük “Hatırla123!” Böyle de şifre mi olur?

Yukarıdaki IT departmanından gelen şifre bu kadar basit işte. Sadelik içinde olalım. Adımlarımız, eylemlerimiz Tanrı’nın işlerinden yana olsun. Gittiğimiz her yere kutsallık ve iyi dilekler götürelim.

Bizim için yeşil enerji ve Brahma hep buralarda.

İlginizi çekebilir: Yaşamak üzerine: Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu bir hayat hayal edin

Avni Onur Sevinç: Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale