X

Yoga felsefesinde temizlik: Kriya teknikleri ile tanışın

İlk yoga eğtimimin üzerinden 10 yıla yakın bir süre geçmişken 4 yoga yolundan biri olan Jnana Yoga yolunda ilerlemek için Hindistan’da GuruKula sisteminde eğitim veren bir aşramda yeni bir yoga eğitimi daha almaya karar verdim. Sanskritçe olan Gu-Ru karanlığı dağıtan, yol gösterici demek.

Sevgi, saygı ve güven temellerine dayanan bu aydınlanma yolunda, öğrencinin beklentisiz olması gerekiyor. Sabır gerektiren, karşılıksız hizmet vererek, bazen egonun ve zihnin öne çıkamasıyla oldukça zorlayabilen bir eğitim sistemi GuruKula. Öğrendikçe ve paylaştıkça güzel hayat diyerek eğitim boyunca öğrendiğim bazı şeyleri sizlerle de paylaşmak istedim… Umarım seversiniz, denemek istersiniz ve günlük hayatınızda yer bulurlar.

Kriya nedir?

Çoğunluğun Hindistan denince aklına ilk gelen ve hatta bu nedenle Hindistan seyahatlerini ötelediği, ayyuka çıkmış “Hindistan çoookkk pissss” söylemidir. Böyle düşünüldüğünde belki biraz çelişkili olacak ama bu eğitimde ilk öğrendiğimiz şeylerden biri temizlik oldu. Bedensel temizlik ise sadece dış bedenin temizliğini değil, aynı zamanda içsel organların temizliğini içermektedir. Yoga eğitiminde bu nedenle birkaç gün boyunca Sanskritçe Kriya denilen temizlenme yöntemlerini deneyimlemeye çalıştık. Bedeni temizleyen, bazen ısıtıcı özelliği ile toksinlerin yakılıp vücuttan atılmasını sağlayan Kriya’ların farklı yöntemleri var. Ben bu yazımda sadece deneyip, yapabildiklerimi paylaşmaya karar verdim, diğer ileri uygulamalar için ise bana biraz daha zaman gerekiyor.

Jala Neti

Plastik ya da seramik olabilen minik, basık bir demliği andıran Neti Pot pek çok yoga uygulayacısının, dil temizleme çubuğu ile birlikte gündelik hayatına kattığı uygulamalardandır.

Hafif tuzlu, ılık su Neti pot kullanarak bir burun deliğinden akıtılıp sinüs boşluklarından geçip, temizledikten sonra diğer burun deliğinden akması tekniğine Jala Neti deniyor. Tüm süreci daha detaylı anlatmak gerekirse hazırlık aşamaları şu şekilde.

  • Neti Pot’a önceden kaynatılmış (su hijyenik ise kaynatmaya gerek yok), ılık olan temiz su ile doldurup, bir tutam tuz (tercihen Himalaya tuzu) ilave ederek karıştırıyorsunuz. Tuz miktarı ve suyun ısısı burundan geçerken genzi yakmayacak ölçüde olmalıdır.
  • Ayakta yapılan uygulamada Neti Pot’u sağ elinize alıp, Neti Pot’un ucunu burnunuzun sağ deliğine yerleştirin, başınızı hafifçe sola eğerek suyun diğer burun deliğinden rahatça akabileceği bir açıya getirin.
  • Su burun deliğinden akarken, tuzlu suyun genzinize kaçmaması için burundan değil, ağızdan nefes almak gerekiyor.
  • Neti Pot’un içindeki su bitince, tekrar doldurarak aynı işlemi diğer burun deliği için de uygulayın.

Minik hatırlatma: İki burun deliğinin açıklığı birbirinden faklı olabildiği için bazen suyun diğer burun deliğinden akması zaman alıyor. Uygulamayı her gün yaptıkça akış daha da kolaylaşıyor. Alıştıkça Neti Pot’un kullanımı kolaylaşıyor ve kullandıkça oldukça etkin sonuçlar gözlemleyebilirsiniz. Bu çalışma Pranayama denilen nefes pratiklerinize yardımı olacak ve günlük hayatınızda daha derin ve rahat nefes almanızı sağlayacaktır.

Sutra Neti

Burun deliklerinin ve sinüslerin temizlenip, burundan daha rahat nefes alınmasını sağlayan diğer yöntem olan Sutra Neti için uzun bir ipi andıran katater kullanılıyor. Uygulama esnasında daha rahat görebilmek için alışıncaya kadar bir ayna karşısında yapmak yardımcı olacaktır. Bu uygulamayı haftada bir yapmak yeterli olacaktır.

  • Katateri önceden yıkayarak temizliğinden emin olunuz.
  • Kataterin daha yuvarlak olan tarafını burun deliklerinden birine yerleştirerek, hafif hafif burun yoluna doğu itmek gerekiyor.
  • Kataterin ucu boğazda hissedilince, parmaklarla kıskaç gibi yakalayarak dışarı çıkarın ve iki ucu birbirine geçirdikten sonra yavaş ve nazikçe çevirerek hareket ettirin.
  • Bu işlem bittikten sonra aynı işlem diğer burun deliğinde yineleniyor.

Kapalabhati (Nefes çalışması)

Bu kriya tekniği ön beyin fonksiyonlarının gelişmesine yardımcı olması nedeniyle “parıldayan kafatası” anlamına geliyor. Toksitlerin atılmasında etkin olan bu çalışma aynı zamanda zihinsel fonksiyonları da geliştiriyor. Nefesi temizleyen bir teknik olduğu için öncelikle nefes yollarındaki eski havayı ve tozları temizler. Özellikle vücudun bataryası görevi gören karın bölgesindeki kasları yoğun bir şekilde çalıştırdığı için bu bölgede enerji birikimi sağlar. Ayrıca karın bölgesindeki yağların yakılmasında etkili olduğu için, metabolizmayı da hızlandırır.

  • Sırtınız dik olacak şekilde, rahat edebileceğiniz bir bağdaş konumda oturunuz. Omuzlarınız ve yüz kaslarınız Kapalabhati sırasında rahat ve gevşek olmalıdır.
  • Bu çalışmada burundan alınan nefes pasif konumda olup, odak noktası burundan nefesin aktif ve kuvvetli bir şekilde nefes verilmesindedir.
  • Derin nefesle karın bölgesini şişirdikten sonra kısa ve kesik bir şekilde burundan nefes verin.
  • Nefes verme işi biter bitmez karnı gevşetin. Nefes ritmi kısa aralıklarla olup, yeniden burundan kuvvetli nefesler vererek karnı ard arda pompalayın.
  • 60-80 nefes pompasından sonra ikinci tekrara geçmeden önce birkaç derin nefes alıp verin.
  • İlk turdan sonra çok derin nefes almadan ciğerlerin 2/3’ünğ doldurup Kumbhaka denilen nefes tutma işlemi yapılır. Ciğer kapasitesine bağlı olarak 40 saniye ile 1 dakika arasında nefes tutulurken iki kaşın arasındaki bölgeye odaklanılır.
  • Kumbhaka’dan (nefes tutuş) sonra Kapalabhati çalışmasını iki ya da üç kez tekrarlayabilirsiniz.

Minik uyarı: ilk kez bu uygulamayı yapanlarda bazen hafif bir baş dönmesi olabiliyor. Bu durumda pompalamayı durdurup, birkaç kez derin nefes alıp verdikten sonra tekrarlayabilirsiniz.

Temizlenme ve toksit atma çalışmaları vücuttaki birikmiş negatif etkileri ortadan kaldırdığı için sağlığın korunmasına yardım ederler. Bir bölgeye uygulanan temizlikler, çevresindeki bölgelere de yayılırlar. Arınma çalışmaları zamanla ve düzenli olarak uygulandıkça daha da yarar sağlamaya başlar.

Yoganın kendisini bir bütünlenme ve arınma zinciri olarak kabul eden, yoga yolundaki bir uygulayıcı olarak temizliğin sadece bedensel değil, ruhsal temizlik olduğunun da farkındayım ama temizliğe bir yerden başlamak gerekiyor değil mi? 

İlginizi çekebilir: Ayurvedik, lezzetli ve sağlıklı bir yemek tarifi: Kitchari

Alev Tetik: Yoga ile 2000-2003 yılları arasında 3 yıl Bangkok, Tayland’da yaşarken tanıştım. Asya’da yaşıyor olmanın avantajını da kullanarak, Singapur, Malezya, Endonezya ve Uzakdoğu’daki pek çok merkezde yoga yaparken yoganın bedenimde, ruhumda ve zihnimde yarattığı mucizeler şahit oldukça yoga pratiğime daha da çok sarıldım. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul’daki farklı yoga merkezlerinde yoga pratiğimi devam ettirdim. Julia Roberts’in “Ye, Dua et, Sev” filmini seyrettikten sonra zihnimde canlanmaya başlayan sessizlik ihtiyacı süreci ve Aşram hayatını deneyimlemek için Katmandu, Nepal’deki Kopan Manastırında bir süre inzivaya çekildim. Meditasyonlar sürecinde düşünmemenin düşünmekten, hareketsizliğin hareket etmekten, susmanın konuşmaktan daha zor olduğunu anlamaya başladım. Himalaya Dağlarına yaptığım uzun tırmanışlar sürecinde yaşamın değişim ve dönüşüm olduğunun farkındalığı ile var olma amacımı sorguladım. Bütün sıfatlarımdan ayrıldığım zaman “BEN kimim?” Bu sorgulama ile de hala yollardayım ve konfor alanlarımı sınayıp duruyorum. Bu yıl 365 gün Hindistan'da kalmayı planlamaktayım. Endülüs, İspanya’da katıldığım yoga kampından sonra Ürün Kurtiç, Uma, Yara ve Ken DeRolfer gibi kıymetli hocaların verdiği geleneksel Hatha Yoga eğitimini tamamlayarak, Yoga Alliance sertifikamı aldım. İlerleyen süreçte yoga tarihi, felsefesi, nefes teknikleri eğitimleri, anatomi dersleri, yogadaki duruşlarda derinleşme, mantralar, mudralar gibi önemli konularda eğitimim devam etti. Gülnaz Dashti, David Cornwell, Hart Lazer gibi eğitmenlerin atölye çalışmalarına katılarak kendimi geliştirmeye devam ettim. Dr.Neslihan Iskit'ten hamile yogası eğitimi aldım ve farklı dönemlerde, İstanbul'daki Acıbadem Hastanelerinde prenatal yoga derslerini verdim. Hindistan ve Tayland'da farklı tekniklerdeki Thai Masaj eğitimlerini bitirdim. Kökleri Vedik dönemlere kadar uzanan ve yoganın kız kardeşi olarak da nitelendirilen Ayurveda eğitim sürecim hala devam etmektedir. 2015 yılından beri her sene Hindistan'a gidip, 3 aydan uzun dönemler kalarak yoga ve doğal tedaviler konusunda kendimi geliştirmekteyim. 2015 yılında Auroville'deki ekolojik köylerde gönüllü yoga eğitmenliği, 2016 yılında Sri Lanka'daki Barberyn Ayurvedic Resort'ta ve Abihanga Yoga Center'da yoga eğitmenliği yaptım. 2017 yılında Tayland'ın Phuket adasındaki Life Co'da çalışmalar yaptım. Hediyesi kişisel bağımsızlık olan yoga yolunda her zaman bir öğrenci ruhu ile kendi pratiğimi yapmaya devam ederek derinleşmeye çalışıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale