X

Yenilikçi spor teknolojileri geliştiren startuplar

Sağlıklı bir yaşam sürme isteği ve arayışı, alışılagelmiş spor ve fitness anlayışını yeniden şekillendiriyor. Geleneksel yöntemlerin ötesine geçen yenilikçi teknolojiler, sağlık yolculuğunda daha kişiselleştirilmiş, etkili ve motive edici deneyimler sunuyor. Bu yazımızda, hem fiziksel hem de zihinsel refahı teknoloji aracılığıyla optimize etmeyi amaçlayan beş girişimi derinlemesine analiz ediyoruz.

EGYM

Görsel: egym.com

2010’da kurulmuş olan EGYM, egzersiz esnasında kişiselleştirilmiş elementlerin önemini vurguluyor. Bu girişim, hem bireysel spor yapan insanlara hem de fitness kulüplerine hitap ediyor.

EGYM, temelde eğitmensiz veya az sayıda personel ile faaliyet gösteren spor salonlarını hedef alıyor. Girişim, bu kulüpler için otomasyon çözümü sunarak bu kulüplerde spor yapan kişilerin egzersiz deneyimlerini kişiselleştiriyor. EGYM’in çözümü, çeşitli fitness ekipmanlarını ve kardiyo aletlerini daha akıllı bir hale getiriyor. Bu akıllı ekipmanlar sayesinde kullanıcılar kişisel hedeflerine uygun antrenman programları ile tanışabiliyorlar. Ayrıca, bu çözüm aracılığıyla güvenli bir spor deneyimi de yaşanıyor. Yapay zeka destekli bu sistemler, kullanıcıların antrenman sürecini sürekli olarak analiz ediyor. Analizden sonra da kişisel gelişime göre özel programlar kullanıcılara sunuluyor. Bu sayede, düzenli olarak spor yapan bireyler nasıl ilerlemelerini gerektiğini fark ederken spor salonları da üyelerine daha verimli bir hizmet sunuyor.

Seri F finansmanda bulunan EGYM, geçen yıl düzenlediği yatırım turunda 231 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 409.2 milyon dolara ulaştırdı. Fitness dünyasında akıllı devrim yapmayı hedefleyen girişim, şu anda dünya çapında 18000’den fazla spor salonuna hizmet veriyor.

Fiture

2019 kuruluşlu Fiture, evde yapılan egzersizleri daha verimli ve sürdürülebilir bir hale getirmeyi amaçlıyor. Bu girişim, Motion Engine teknolojisini kullanarak yenilikçi bir çözüm geliştiriyor.

Fiture, etkileşimli fitness aynası üretiyor. Bu akıllı aynada bir spor eğitmeninin sanal görüntüsü yer alıyor. Bu eğitmen çeşitli spor hareketlerini sergiliyor ve kullanıcılar da aynaya bakarak aynı hareketleri tekrarlayabiliyorlar. Kullanıcıların sanal eğitmenle etkileşime geçmeden önce ağırlık çalışması, boks veya dans gibi egzersizler arasından istedikleri programı seçmeleri gerekiyor. Seçim yapıldıktan sonra da sanal eğitmen aracılığıyla antrenman serüveni başlıyor. Girişimin akıllı aynası, yapay zeka desteğiyle gerçek zamanlı geri bildirim sağlıyor. Örneğin, bir kullanıcı bir hareketi yanlış bir şekilde sergiliyorsa bu durum kullanıcıya bildiriliyor. Ayrıca, aynanın üzerinde egzersiz esnasında kaç kalori yakıldığı ve kalp atışı gibi bilgiler de yer alıyor. Bunlarla birlikte, egzersiz bittikten sonra aynadaki sanal eğitmene beşlik bile çakılabiliyor. Kullanıcılar, bu aynadan memnun kalmazlarsa 30 gün içinde ürünü iade edip paralarını geri alabiliyorlar.

Fiture, son yatırım turunda 1.3 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 392.3 milyon dolara yükseltti. Girişim, akıllı aynası sayesinde hem etkileşimli hem de verimli bir spor deneyimini evlere getiriyor.

Tempo

2015’te kurulmuş olan Tempo, evde spor deneyimini özelleştirmeyi amaçlıyor. Bu girişim, yapay zekanın gücünden yararlanarak yaşam alanında egzersiz yapan kişilere benzersiz bir spor yolculuğu sunuyor.

Tempo, evde spor yapmayı kolaylaştıran bir kit geliştiriyor. Bu kitin içerisinde ağırlık ve dambıl gibi spor ekipmanları bulunuyor. Ayrıca, girişimin kitine yapay zeka destekli eğitmen de dahil. Kullanıcıların ilk olarak 12 aylık bir abonelik oluşturması gerekiyor. Daha sonra, girişimin kiti kullanıcılara iletiliyor. Kit geldikten sonra da kullanıcıların fitness hedeflerine göre bir spor planı seçmeleri önem taşıyor. Kullanıcılar, bir iPhone yardımıyla girişimin yapay zeka eğitmenine bağlanabiliyorlar. Bu eğitmen, üç boyutlu sensörler aracılığıyla yapılan her hareketi algılıyor. Eğer bir hareket yanlış yapılıyorsa eğitmen rehberlik yaparak kritik noktaları açıklıyor. Girişimin kiti sayesinde güç çalışması, kardiyo, HIIT ve boks gibi çeşitli antrenman türleri uygulanabiliyor. Girişimin kitleri, farklı ekipmanlar içerdikleri için farklı ücretlere sahip. Bu kitler, evde spor yapmaya ilk kez başlayacaklardan yoğun bir egzersiz geçmişi olanlara kadar herkese hitap ediyor. Kullanıcıların kitten memnun kalmaması durumu için de 30 günlük ücretsiz deneme imkanı bulunuyor. Girişimin geliştirdiği eğitmen, kalp atış hızından vücuttaki yağ yüzdesine kadar pek çok detayı kullanıcılarla paylaşıyor. Bu sayede, kullanıcılar hem hedeflerine ne kadar yaklaştıklarını anlıyorlar hem de spor salonundaki eğitmenlere danışmadan etkili bir şekilde egzersiz yapabiliyorlar.

Seri C finansmanda bulunan Tempo, son yatırım turunda 220 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 298.8 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, yapay zeka teknolojisiyle evde antrenmanı spor salonu deneyimine en yakın şekilde sunuyor.

Ultrahuman

Görsel: ultrahuman.com

2019 kuruluşlu Ultrahuman, sporun zihin ve metabolizma üzerindeki etkilerini vurguluyor. Bu girişim, temelde spor yapan kişilerin metabolik sağlıklarına odaklanıyor.

Ultrahuman, bir akıllı saatten 11 kat daha hafif bir akıllı yüzük geliştiriyor. Tek şarjla 6 güne kadar çalışabilen bu yüzük, kalp atış hızı değişkenliğini, hareketi ve vücut sıcaklığını doğru bir şekilde ölçüyor. Bu ölçümler sayesinde kullanıcılara sağlıklarını her gün iyileştirmelerine yardımcı olacak kişiselleştirilmiş bilgiler sunuluyor. Girişimin bir diğer önemli çözümü ise Ultrahuman M1 isimli ürünü. Bu ürün, vücuda yapıştırılıyor ve vücuttaki glikozu baz alarak yenilen gıdaların ve yapılan egzersizlerin vücut üzerindeki etkilerini gerçek zamanlı ölçüyor. Girişim, akıllı yüzüğü ile M1’in birlikte kullanılmasını öneriyor. M1’den gelen glikoz verileri, akıllı yüzükten gelen uyku ve hareket verileri ile birleşerek metabolik sağlığı iyileştirmek adına derin bilgiler sunuyor.

Seri B finansmanda bulunan Ultrahuman, bu yıl düzenlediği yatırım turunda 25 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 60.1 milyon dolara ulaştırdı. Girişim, kişisel sağlık ve fitness takibi için geliştirdiği akıllı giyilebilir cihazlar ile adından sık sık söz ettiriyor.

Zygo

2017’de kurulmuş olan Zygo, su sporlarıyla ilgilenen insanları merkeze alıyor. Bu girişim, suda fitness için eksiksiz bir sistem geliştiriyor.

Zygo, uzun pil ömrüne sahip kulaklık benzeri bir cihaz üretiyor. Kulak bölgesine takılan bu cihaz, rehberli egzersizler, yüzme dersleri, sesli kitaplar, müzikler ve podcastler sunuyor. İçerik kütüphanesi fazlasıyla geniş olan bu ürün, yüzerken veya dalış yaparken sesli etkileşim içinde bulunmak isteyenlere hitap ediyor. Suda spor yapan bireyler, bu cihazı takarak istedikleri içerikleri dinleyebiliyorlar. 500’den fazla antrenmana ev sahipliği yapan cihaz, gelişmiş ses ve uzak menzil özellikleriyle ön plana çıkıyor. Cihazdaki rehberleri eğitimlere ulaşılması için girişimin uygulamasının indirilmesi gerekiyor. Uygulama ve cihaz arasındaki eşleşme sayesinde suda uygulanabilecek her türlü egzersize erişim sağlanıyor. Girişimin geliştirdiği bu çözüm, su sporlarını seven bireylerin su altındayken eğlenmesine, motive olmasına ve bilgilenmesine yardımcı oluyor.

Zygo, son yatırım turunda 2.5 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 4 milyon dolara yükseltti. Girişim, yüzey altı ses teknolojisi sayesinde su altı antrenmanlarını yeni bir seviyeye taşıyor.

Kaynak: Exploding Topics, MasterBorn, Crunchbase, Tracxn, PitchBook

İlginizi çekebilir: Gelişmekte olan Web3 fitness uygulamaları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale