X

Yeni yılda kendimize verebileceğimiz en güzel hediye: Sağlıklı bir beden

 

Bir yılı daha geride bırakıyoruz ve hepimiz bu yılda mutluluk, sağlık ve başarı dilekleriyle yeni bir yıla merhaba diyeceğiz. Yeni bir yılın başlangıcında, geçen senenin bıraktığı olumsuzluklardan arınmak ve yenilenmek için kararlar alıyoruz. Hepimiz bunların çoğunu gerçekleştirmek için, Dr. Albert Schweitzerın ‘İnsanlığın en büyük keşfi şudur ki, insanoğlu fikrini değiştirerek hayatını değiştirebilir.’ sözü ile yeni bir yıla başlayalım. Sürekli ertelediğimiz sağlıklı yaşam hedeflerini düzene koymamızın zamanının geldiğini biliyoruz. Bundan dolayı yarın değil, zihinsel ve bedensel olarak kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacak değişimlere şimdi başlıyoruz.

İlgili yazı: Sağlıklı beslenmek hayata farklı bir açıdan bakmaktır

Günümüzde stresli yaşam, yetersiz beslenme ve hareketsizlikten dolayı istesek de istemesek de vücudumuza zarar verebilecek maddeleri alıyoruz. Bu maddelerden kurtulmak için vücudumuz, kendi kendini dengede tutmaya çalışır. Ne zaman bu denge bozulursa, işte o zaman hastalıklar ortaya çıkar.

Peki, nedir vücudumuzun bu iyileştirici gücü?

Karaciğerimiz ve böbreklerimiz, vücudumuza aldığımız bu zararlı maddeleri vücudumuzdan uzaklaştırmaya yardımcı olabilir. Yani, bu organlar tüketilen gıdaları filtrelemekte ve zararlı maddeleri atmaktadırlar.

Her gün tükettiğimiz gıdalar ve çevre koşulları nedeniyle vücudumuzun her an verimli bir şekilde çalışması oldukça zor ve vücudumuz, tükettiğimiz gıdalardaki toksinleri ortadan kaldırmak için fazla miktarda enerji harcıyor. Bu nedenle, bedenimizin kendini dengede tutma ve iyileştirme gücünü kaybetmemesi için dinlenmesi gerekiyor. Bunu yapmanın en iyi yolu, sağlıklı beslenme seçimimizdir. Günde en az 1 öğünün sağlıklı sebze ve meyve suları ile değiştirilmesi vücudumuzun toksinlerden arınmasını sağlar.

Detoksifikasyon sürecine destek olan gıdalar

Vücudumuz için yeterli su tüketimi detoksifikasyon sürecine yardımcı olur. İşte beslenme programımızda yer vereceğimiz ve detoksifikasyon sürecine destek olan gıdalar:  

  • Kalsiyum bakımından zengin gıdalar (Süt ve süt ürünleri, tofu, kara lahana, brokoli, ıspanak, pazı, roka, somon, sardalya, kuru incir, badem ),
  • Sarımsak,
  • Soğan,
  • Lif bakımından zengin gıdalar (özellikle yulaf ezmesi ve keten tohumu),
  • Yosunlar,
  • Pancar,
  • Limon suyu,
  • Kişniş,
  • B1 vitamini açısından zengin gıdalar (süt ve süt ürünleri, meyve ve sebzeler, tam tahıllar, esmer pirinç, deniz ürünleri, ceviz, kaju, badem, ayçiçeği).

Bu gıdalar karaciğer fonksiyonunu arttırmaya, dokulardaki toksik ürünlerin birikmesini azaltmaya yardımcı oluyor. Ayrıca bu besinler, vücudun toksinlerle mücadele kabiliyetini destekleyen antioksidanlar açısından da zengindir. 2014 yılındaki bir araştırmada, en fazla brokoli, lahana, karnabahar, soğan, sarımsak ve turpgiller gibi besinleri yiyen kadınların, bu besinleri daha az yiyen kadınlara göre iltihabi hastalıklara yakalanma riskinin daha düşük olduğu görülmüştür.

Vücudumuzun detoksifikasyon sürecine yardım etmeye kararlıysanız, beslenmemizde bir takım değişiklikler yapmamız gerekir.

Özellikle yediklerimizin doğallıktan uzaklaştığı bu süreçte zararlı toksinlerin alınmasını engellemek birinci kuralımız.Yani sigara ve alkolden uzak durmalı, kimyasallar ve katkı maddeleriyle dolu aşırı işlenmiş gıdaları yememeli ve margarinler, aşırı tuz, şeker, mısır şurubu gibi gereksiz gıda katkı maddelerinden kaçınmanız gerekir. Danimarka’da yapılan bir araştırmaya göre, fazlaca beyaz ekmek ve basit şekerler gibi rafine karbonhidratlarla beslenen kadınların, karbonhidratlarını tam tahıllardan, meyvelerden ve sebzelerden alanlara kıyasla daha geniş bel çevrelerine sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Bu tür bir obezite ile insanların tip 2 diyabet, felç ve kalp rahatsızlığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğu görülmüştür.

Sağlıklı bir hayat için soğan, sarımsak, pırasa, brokoli, brüksel lahanası, lahana, turp gibi sağlıklı besinlere yer vermelisiniz.

Kısacası, ne yersek oyuz! Bundan dolayı beslenmemizde su tüketimine yer vermeli ve sağlıklı sıvıları içmelisiniz. Meyve ve özellikle soğan, sarımsak, pırasa, brokoli, brüksel lahanası, lahana, karalahana, turp, şalgam, hardal otu, pazı, tere, marul gibi sebzelerin tüketimini arttırılmalı, az yağlı süt ürünleri ( süt, kefir, yoğurt ) ve tam tahıl içeren taze organik gıdaları daha sık tüketmeye odaklanmalıyız.

Bu ipuçlarını göz önünde bulundurarak; vücudumuzun detoks özeliklerini geliştirmek, bedenimizi toksinlerden arındırmak, zihnimizin dingin ve duygularımızın mutlu olduğunu hissetmek, bu yıl bizim elimizde!  Dolayısıyla, artık beslenmemizde tercih edebileceğimiz yeşil antioksidan içeceği tarifi ile bedenimizi tazeleyebiliriz.

Yeşil antioksidan içeceği
Malzemeler:
  • 1 su bardağı sade kefir,
  • 1 su bardağı taze ıspanak,
  • 1 orta boy yeşil elma,
  • ¼ fincan taze kişniş,
  • 2 yemek kaşığı yulaf ezmesi.
Hazırlanışı:

Tüm malzemeleri pürüzsüz oluncaya kadar blender’dan geçiriyoruz. Bu içeceği herhangi bir öğünden 2 saat sonra taze olarak hazırlayıp, 3 dakika içerisinde tüketiyoruz.

Bedenimizin sesine kulak verdiğimiz bir yıl dilerim.

Diyetisyen Selvi Akman: Kurucusu olduğu Beşiktaş Dietista Diyet Merkezi'nde diyetisyen. Okan Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde yüksek lisansına devam etmekte. Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2014’te mezun oldu. Kilo verme, kilo alma, ideal kiloyu koruma, sporcu beslenmesi, anne-çocuk beslenmesi, hastalıklarda beslenme, vegan-vejetaryen beslenme, iyi yaşam gibi birçok konuda bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı veriyor. Bir diyetisyen olarak sağlıklı ve bilinçli beslenme ile ilgili bilimsel verilerin doğrultusunda yazılar yazıyor. Farklı lezzetler denemeyi, sağlıklı tarifler oluşturmayı, farklı şehirler ve ülkeler görmeyi ve yüzmeyi seviyor. Daha detaylı bilgi için kendisine diyetisyenselviakman.com sitesinden ulaşabilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale