X

Yeni yıl ruhunu yaşatan şehirler ve en popüler yılbaşı pazarları

Dünyanın en keyifli noel pazarlarını keşfetmeye hazır mısınız? Yılın en coşkulu, en renkli zamanı olan yılbaşı yaklaştıkça sizin de içinizi kıpır kıpır bir coşku kaplıyor mu? Şehirler rengarenk ışıklarla bezenmeye başladığında ve belki de ilk kar taneleri tenimize değdiğinde çoğumuz yeni yılın umut dolu ruhunu hissetmeye başlıyoruz. Tüm güzel anıları yeni yılda yanımıza alıp üzüntülerimizi eski yılda bırakmak istiyoruz. Yepyeni hedefler, taze hayaller, bambaşka bir bakış açısıyla yılbaşını kucaklamaya hazırlanıyoruz. O yüzden dünyanın dört bir yanında ışıl ışıl kutlanan, günlerce, aylarca süren noel ruhunu yaşatan, kışın zorlu şartlarına, soğuk, karlı havasına rağmen gönülleri ısıtmayı başaran şehirleri ve en popüler yılbaşı pazarlarını gelin birlikte keşfedelim. Her biri ayrı bir sanat eseri niteliğinde olan özenle süslenmiş çam ağaçları, kırmızı baston şekerler, renkli süs ışıkları, sıcak çikolata kokusu eşliğinde gelen zencefilli, bol tarçınlı kurabiyeler… Gelin yeni yılın ruhunu şimdiden birlikte yaşayalım:

Notre-Dame Christmas Market, Paris

Kaynak: parisinsidersguide

Paris’in ruhunu tam anlamıyla yansıtan ve noelin gelişini en güzel şekilde kutlamaya hazırlanan bir noel market: Notre-Dame Christmas Market. Arka planda Notre Dame’ın yükselen kuleleri ve çan sesleri ile sıcak şarap ve kavrulmuş kestane eşliğinde sıcacık bir noel zamanı geçirmek isterseniz doğru adres burası olabilir. Aralık ayı boyunca sürecek noel pazarını keşfetmek, birbirinden lezzetli yemekler ve harika müzik şovları için tıklayabilirsiniz.

Colmar: La Magie de Noël, Kolmar

Antik Kent’in ambiyansı eşliğinde peri masallarını andıran atmosferiyle yılbaşının büyüsüne kapılacağınız Kolmar’da içinizi ısıtacak bir deneyim: Noel Büyüsü. Mimarisi, görkemli ışıkları, lezzetli yemekleri ile uzun keşiflere çıkabileceğiniz Kolmar’ın en gözde yılbaşı pazarı 23 Kasım-29 Aralık tarihlerinde ziyaretçilerini ağırlayacak.

Aachener Weihnachtsmarkt, Aachen

Kaynak: stawag

Kışın soğuğuna aldırmadan yılbaşı coşkusunu aylar öncesinde yaşatmaya başlayan Almanya’nın Berlin, Köln gibi en popüler şehirlerindeki noel pazarlarını duymaya, görmeye alışık olsak da bademli çörekleriyle meşhur Aachen şehrinde kurulan yılbaşı pazarına değinmek istedik. Tarihi dokusunu bozmadan etkileyici ışıklar altında kurulan, lezzetli sıcak şaraplar sunan, 25 yılı aşkın bir süredir Aachen’in minyatür evlerini yapabileceğiniz ‘Kastel Keramik’ isimli özel seramikler için atölyeler düzenleyen ve “ice curling” ile yeni yıla girerken heyecanınızı doruklara çıkarabileceğiniz Aachener Weihnachtsmarkt bu yıl 24 Kasım-23 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek. Aachen’in özel noel pazarını keşfetmek ve daha detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.

Altwiener Christkindlmarkt, Viyana

Kaynak: commons.wikimedia

Şehrin romantik havasını yılbaşı ruhuyla harmanlayan ve dört bir köşesinde birbirinden eğlenceli yılbaşı pazarları bulunan Viyana’da rüya gibi bir yeni yıl kutlaması için en görkemli ve popüler etkinliklerinden biri olan Altwiener Christkindlmarkt, 17 Kasım-23 Aralık tarihleri arasında hizmet verecek. Geleneksel el sanatlarını atölyelerini, çocuklar için özel olarak düzenlenen şovları, tarçın kokan lezzetleri ve sıcacık içecekleri barındıracak olan etkinlik ile ilgili merak ettiklerinizi organizasyonun web sitesinde inceleyebilirsiniz.

Christmas Market Istanbul, İstanbul

Her mevsimin en çok yakıştığı şehirlerden biri olan İstanbul, kışın soğuk havasında da güzelliğini korumayı başarıyor. Enfes manzarası yılbaşında bembeyaz bir örtüyle kaplanır mı bilinmez ama yeni yıl ruhunu tüm ışıltısıyla yansıtacağı kesin… Christmas Market İstanbul, bu yıl kapılarını 8-25 Aralık’ta Six Senses Kocataş Mansions, İstanbul’da açıyor! Birçok değerli sanatçıya, çeşitli etkinliklere, sanat atölyelerine, hem geleneksel hem de dünya mutfağına ait lezzetlere ev sahipliği yapacak. Yılbaşı ruhunu İstanbul’da doyasıya yaşamayı istiyorsanız etkinliğe ait Instagram hesabını takip edebilir, bilet satışları ile ilgili detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.

Wonder Village, İstanbul

Bu yıl ikinci defa kapılarını açacak olan Wonder Village, yılbaşı ruhunu İstanbul’da yakalamak isteyenler için harika bir alternatif. Atlı karıncalar, dönme dolaplar, buz pisti, alışveriş stantları ile çocukluğunuza kısa bir ziyaret yaparken birbirinden eğlenceli etkinliklere ve coşkulu konserlere de katılabilirsiniz. 1-30 Aralık tarihlerinde Küçükçiftlikpark’ta gerçekleşecek olan Wonder Village bilet satışları için tıklayabilir, detaylı bilgi için Instagram hesaplarını ziyaret edebilirsiniz.

Advent Zagreb Christmas Market, Zagreb

Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’te göz kamaştırıcı bir yeni yıl karşılaması kulağa müthiş gelmiyor mu? Size adeta çocukluk anılarınızı yeniden yaşatacak, sıcacık lezzetler ve rengarenk süslemeleri ile içinizi neşeyle dolduracak ama en önemlisi de sanat atölyeleri, el yapımı oyuncakları ve müziğin zevkini doyasıya yaşayabileceğiniz konserleri ile gönlünüzü fethedecek Zagreb Noel Pazarı, 2 Aralık-7 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek. Detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Mercatini Di Natale Napoli, Napoli

Kaynak: tuttomercatinidinatale.it

Lezzetler ülkesi İtalya, yeni yıla enfes ziyafetler eşliğinde girmek için en uygun seçenek olabilir. İtalya’nın en lezzetli pizzalarını yapan şehri Napoli, noel ruhunu sokaklarına taşıyor. Kışın soğuğunu şehrin iç ısıtan atmosferi ile kırmayı başarıyor. 2 Aralık-7 Ocak tarihlerinde düzenlenecek yılbaşı pazarı Mercatini Di Natale Napoli, eşi benzeri görülmemiş şarapları geleneksel İtalyan lezzetleriyle kombinliyor. Ahşap evlerin ışıklar altında büyüleyen görüntüsü, her yaştan insana hitap eden etkinlikleri, özel kabare şovları, canlı konserleri ve etkinlik alanında yer alan köklü tarihine tanıklık edebileceğiniz National Museum of Pietrarsa (Pietrarsa Ulusal Müzesi) ile benzersiz bir yılbaşı deneyimi için tıklayabilirsiniz.

Christkindelsmärik, Strazburg

Kaynak: noel.strasbourg

Avrupa’nın en eski yılbaşı pazarlarından biri olan ve görkemli süslemeleriyle yaklaşık 500 yıldır ziyaretçileri kendine hayran bırakan Christkindelsmärik, Fransa’nın Strazburg şehrinde kuruluyor. Bu sene 24 Kasım tarihinden itibaren 24 Aralık tarihine kadar ziyarete açık olacak Pazar, adeta bir peri masalının içinde olduğunuzu hissettiriyor. Sıra sıra dizilmiş ahşap evleri, puslu havasını ısıtan rengarenk ışıkları, eğlenceli şovları, gingerbread yapım atölyeleri ve Fransız ezgileriyle kulaklarınızın pasını silecek konserleri bir araya getiren etkinlik hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.

Donegal’s Lapland, Laponya

Kuzey ışıklarını görmek çoğumuzun hayali değil mi? Ya da o nefes kesici ışıkların eşliğinde yeni yılı karşılamak… Finlandiya’nın masal diyarı Laponya’da, noel babayı ziyaret etmeye, ren geyikleriyle tanışmaya, bembeyaz kar örtüsünün tadını çıkarmaya ne dersiniz? 19 Aralık’a kadar gerçekleşecek Laponya Pazarı hakkında detaylı bilgi için tıklayabilirsiniz.

Christmas Market at Prague Castle, Prag

Kaynak: justapack

Her yıl dünyanın dört bir yanından turisti noel zamanında kendine çekmeyi başaran büyüleyici şehir Prag, her bir köşesinde göz dolduran yılbaşı pazarlarıyla bu sene de yeni yılı karşılamaya hazırlanıyor. Çam kokuları eşliğinde, Mozart ve Vivaldi’nin yükselen ezgileriyle noel ruhunu yaşatan şehir, en popüler yılbaşı pazarlarından birini Prag Kalesi’nin etrafında düzenliyor. Rengarenk ışıkların altında hayallere daldıran, benzersiz süs eşyaları ile hediye kotanızı dolduran ve göz kamaştırıcı şamdanlarıyla şehri ısıtan pazar, 2 Aralık-6 Ocak tarihleri arasında ziyaretçileri ile buluşacak. Detaylı bilgi için pazarın web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Brussels Winter Wonders, Brüksel

Kaynak: plaisirsdhiver

Lezzetli çikolatalarıyla dünyaya ün salmayı başarmış Belçika’da yeni yıl ruhunu enfes tatlarla birleştirmekten daha güzel ne olabilir ki? En etkileyici şehirlerinden biri olan Brüksel’de 24 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında kurulacak görkemli yılbaşı pazarı Brussels Winter Wonders, kendini “harikalar diyarı”nda hissetmek isteyenler için en doğru tercihlerden biri olabilir. Işıkların dans eden atmosferini eşsiz çikolata kokusuyla deneyimlemek ve noel ruhunu en derinlerinizde hissetmek için pazarın web sitesine göz atabilirsiniz.

The Kongens Nytorv, Kopenhag

Kaynak: christmasmarketsineurope

Danimarka’nın yılın her döneminde göz doldurmayı başaran renkli şehri Kopenhag, noel zamanında daha da renkleniyor. En popüler yılbaşı pazarlarından biri olan The Kongens Nytorv, sizi zamanda yolculuğa davet ediyor. Tarihin kokusunu yılbaşı süsleriyle yeniden harmanlayan, çocuklar için en eğlenceli anları noel babalar ile yaratan ve benzersiz gösterileriyle herkesi büyüleyen pazar 3 Kasım-21 Aralık tarihlerinde ziyarete açık olacak. “Noel Elması” ile meşhur pazar, portakal ve karanfille tatlandırılmış elmalı pudinginin kokusu ile tüm şehri sarıyor. Etkinliğin web sitesinden daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Jul i Vinterland, Oslo

Kaynak: meravoslo

Rotamızı biraz daha kuzeye çevirdiğimizde bembeyaz kar tanelerinin rengarenk yılbaşı ışıklarını yansıtarak iç ısıtan görüntüsüyle Norveç’in popüler şehirlerinden biri olan Oslo karşımıza çıkıyor. Enfes kahve kokularıyla çevirili etkileyici yılbaşı pazarı Jul i Vinterland, bambaşka bir noel ruhu yaşatmayı başarıyor. Çocuklara özel gösterileri, eğlenceli atlı karıncaları, hediye dolu çikolata çarkları ile yeni yıl ruhunu yaşamak isteyen herkesi ağırlayan Jul i Vinterland, 11 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında ziyaret edilebilecek. Daha detaylı bilgi almak için tıklayabilirsiniz.

The Union Square Holiday Market, New York

New York: Yılbaşı coşkusunu haftalar boyunca neredeyse tüm sokaklarında yaşayabileceğiniz hayaller şehri. Yeni yıl şekerlemeleri, devasa sokak sergileri, açık hava konserleri, görkemli mimarisi, rengarenk ışıkları ve çok daha fazlası ile şehrin kalbinde yılbaşını coşkusunu yaşatan The Union Square Holiday Market 16 Kasım-24 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek. Detaylı bilgi için tıklayabilirsiniz.

Hyde Park Winter Wonderland, Londra

Kaynak: visitlondon

Müzik, oyun, dans, yemek, eğlence, tarih, kültür hepsi bir arada. Adeta bir görsel şölen tadında geçen Londra’nın en görkemli yılbaşı etkinliği Hyde Park Winter Wonderland, noel ruhunu tek bir fotoğrafıyla bile yaşatmayı başarıyor. Londra’nın merkezinde yer alan ve aklınıza gelebilecek tüm eğlenceli etkinlikleri barındıran Winter Wonderland, mutlu biten bir masalın gerçek hayata uyarlanmış halini andırıyor. Şehrin neredeyse tamamına yansıyan ışıklarıyla ziyaretçilerini karşılayan yılbaşı pazarı Winter Wonderland, 1 Ocak’a kadar ziyaret edilebilecek.

İlginizi çekebilir: Yeni yılda hayatınıza katabileceğiniz 50 iyi yaşam alışkanlığı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Hayatın küçük tatlı sürprizlerini L’Occitane Almond Shower Oil ile yakalayın

Hayat, beklenmeyen güzelliklerle dolu bir dans gibi; eğer görmeyi, fark etmeyi bilirsek hayatın şaşırtıcı güzellikteki tatlı anlarını sık sık yakalayabiliriz. Bazen uzun zamandır görmediğimiz bir arkadaşımızla yolda karşılaştığımız, bazense tatlı bir yağmurun ardından çıkan gökkuşağını gördüğümüz o ‘an’da gizli olabilir mutluluk. Bu, beklenmedik ama her zaman iyi hissetmemizi sağlayan hoş sürprizler, hayatın şaşırtıcı güzellikteki anlarından yalnızca birkaçı olsa da tüm gün yüzümüzü güldürmeye yetebilir.



Yakalamak için istekli olursak hayatın monoton akışına biraz olsun ara vermemizi sağlayan ve yaşamın ne kadar büyüleyici olduğunu hatırlatan pek çok tatlı sürpriz bulabiliriz. Tıpkı L’Occitane Almond Shower Oil’in su ile buluştuğunda yağ kıvamından köpüğe dönüşen sürprizli formu gibi.

Sürprizlerle dolu keyif veren bir deneyim

Mutluluk veren, keyif dolu ve sürprizli anlar dediğimizde şüphesiz ki kendimize ayırdığımız zamanların önemi ve yeri çok büyük. Çünkü, günlük hayatın koşturması içerisinde kendimizi şımartabildiğimiz, bedenimizin ve zihnimizin ihtiyaçlarını karşılayabildiğimiz bu özel anlar, monotonluğun içinden bize göz kırpan küçük sürprizler gibi. Özellikle de kişisel bakım ritüellerini taçlandıran L’Occitane Almond Shower Oil ile sürprizlerin hiç sonu yok. Bu özel duş bakım yağı, suyla buluştuğu anda değişen formu ile bize sıradan görünen anları bile özel kılan küçük sürprizler sunuyor.

Almond Shower Oil’in içeriğindeki badem yağı, su ile birleştiğinde anında yoğun keyif verici bir köpüğe dönüşüyor, bize de tatlı küçük sürprizlerle dolu dokunuşların cildimizde bıraktığı o yumuşacık etkinin keyfini sürmek kalıyor. Tabii, o tatlı ve küçük sürprizler Badem Duş Yağı’nın yalnızca köpüren özel formülünde saklı değil, kokusu da bambaşka bir heyecan.

Kokuların duyuları harekete geçiren büyülü dünyası

Bazen sizin de bir kokunun esintisiyle geçmişe doğru kısa bir yolculuğa çıktığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Kabul edelim, hayatın içindeki tatlı sürprizli anlarda kokuların da etkisi oldukça büyük. Belki çocukluğunuzdan keyifli bir anı hatırlatan nostaljik bir koku, belki gençliğinizde kullandığınız eski bir parfümün rüzgarla karışmış hali, belki de taze biçilmiş çimlerin havada dağılan dansı… Kokular da sürprizli anların başrol oyuncusu olabiliyor.



Tıpkı, Almond Shower Oil’in tatlı bademin mis kokusunu cildimizde bırakması gibi. Üstelik vegan içeriği ile tüm cilt tiplerine de uygun olan bu bakım yağı, duyuları harekete geçiren büyülü bir dünyanın da kapısını aralıyor. Hayatın bitmeyen telaş ve karmaşasında her şeyden biraz da olsa uzaklaşıp, o büyülü dünyaları keşfetmek hepimizin ihtiyacı değil mi? Daha fark edilmeyi bekleyen onca tatlı sürpriz varken…

Şaşırtıcı üçlü etki

Köpüren özel formül, büyülü dünyalara açılan mis badem kokusu, tabii bir de şaşırtıcı üçlü etki. L’Occitane Almond Shower Oil ile hayatın sürprizlerle dolu anlarını yakalamak çok kolay. Özel vegan formülü, cildi hem temizliyor hem nemlendiriyor hem de onarıyor. Bu üç etkiyi bir arada bulabilmek de en tatlı sürprizlerden biri.

Badem Duş Yağı, özel köpük yapısı ile cildi temizliyor, içeriğindeki omega 6 ve 9 bakımından zengin tatlı badem yağı ve üzüm çekirdeği yağı ile ilk kullanımda nemlendirme etkisi sağlıyor ve cildi besleyerek ışıl ışıl bir görünüme kavuşturuyor.

Elbette, hayatta daha yakalanmayı bekleyen pek çok şaşırtıcı tatlı an var. Bazıları, bir anda karşımıza çıksa da bazen de bu anları biz yaratabiliriz. Bakım rutinlerimize L’Occitane Almond Shower Oil’i eklemek, tanımadığımız birine iltifat etmek ya da sevdiğimiz birine uzun zamandır istediği bir şeyi satın almak, hayatımızda o tatlı sürprizleri artırmaya ve yaşamın keyfini doyasıya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Hiç vakit kaybetmeden birinden başlamak istiyorsanız hemen tıklayıp sürprizlerle dolu L’Occitane Almond Shower Oil dünyasını keşfedebilirsiniz.

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Sürdürülebilir çözümlerin izinde: VitrA’dan dünyanın ilk ve tek %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabosu

‘Biricik’ dünyamız günden güne artan çevreler baskılar ve azalan doğal kaynak sorunları ile karşı karşıya. İklim krizi, küresel ısınma, atık sorunları, hava kirliliği ve daha nice çevresel sıkıntı, hem dünyamızın hem de insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Bu nedenle, sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarına sahip olmanın önemi her zamankinden kat ve kat daha fazla. Böylesi bir gerçekliğin farkında olan tüm endüstrilerde de yenilikçi ve çevre dostu ürünlerin geliştirilmesi oldukça büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda VitrA, büyük bir adım atarak çevreye saygısını ve döngüsel ekonomiye olan katkısını gözler önüne seriyor.



VitrA’dan bir ilk; %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo

Çevresel ayak izlerini azaltma yolunda önemli adımlar atan VitrA, sektörün değişim öncülerinden biri olarak bizi yeni çevre dostu lavabosu ile tanıştırıyor. Dünyanın ilk ve tek %100* geri dönüştürülmüş seramik lavabosu özelliğini taşıyan bu lavabo, atık olarak kabul edilen malzemelere yeniden hayat veriyor. Yeni çevre dostu lavaboların içerik olarak yaklaşık %100’ü, kırık seramikler de dahil olmak üzere üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan oluşuyor.

VitrA’nın sürdürülebilirlik konusundaki vizyon ve öncülüğünü yansıtan bu yenilikçi ve çevre dostu lavabolarla, seramik sektöründe sürdürülebilir tasarım konusunda da yeni bir standart ortaya çıkıyor. Tasarım harikası ve fonksiyonel bir ürün olmanın ötesinde geri dönüştürülmüş seramik lavabolar, çevresel bilinç ve sürdürülebilir yaşam tarzlarını da destekleyen güçlü bir mesaj taşıyor.

%30 oranında iyileşen küresel ısınma potansiyeli

ISO 14040:2006 ve 14044:2006 standartlarına uygun yapılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi sonuçlarına göre, atıkların kullanılması çevresel etkilerden küresel ısınma potansiyelini %30 oranında iyileştiriyor. Geri dönüştürülmüş lavaboların üretilmesi sayesinde, ürün başına, daha az hammadde kullanılarak %36’lık iyileştirmeyle yaklaşık 5 kilogram hammadde tasarrufu ve %38 iyileştirmeyle 2,48 Kwh elektrik tasarrufu elde edilmesi hedefleniyor.

Sadece bir lavabo olma işleviyle kalmayan, çevresel sürdürülebilirliğe yönelik geniş bir vizyonu temsil eden bu ürün, çevreye duyarlı bir gelecek için atılmış çok büyük bir adım. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin çevre dostu lavabolarla benimsediği bu üretim yaklaşımı, döngüsel ekonomiye katkıyı da en üst seviyeye çıkarıyor.

Sürdürülebilir bir gelecek için hijyenik ve şık bir ilham kaynağı

Küresel ısınma potansiyelini iyileştiren, çevre dostu bir tasarım harikası olmasının ötesinde VitrA’nın geri dönüştürülmüş lavaboları, hijyen endişesini de ortadan kaldırıyor; çünkü bu lavabolar VitrA Hygiene teknolojisiyle kaplanıyor. Bakteri gelişimini %99,9 oranında önleyen VitrA Hygiene teknolojisi sayesinde, seramik lavaboların kullanımı sırasında yüzeye bulaşan bakteriler etkisiz hale geliyor. Böylece, bir numaralı önceliğimiz olan hijyenden ödün vermeden çevre dostu seçimler yapmak da kolaylaşıyor.



Ayrıca, her zevke, her alana uygun seçimler yapmak da yine VitrA ile oldukça kolay. Bilecik, Bozüyük’teki VitrA Üretim Kampüsü’nde geliştirilen yenilikçi çözümler sayesinde üretimine başlanan bu çevre dostu çanak lavabolar, ilk olarak mat bej renkte ve 5 formda tasarlanmış olsa da VitrA’nın geri dönüştürülmüş ürün gamına yeni ürün ve renklerin eklenmesi de planlanıyor.

VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabonun hikayesi, gelecekteki çevre dostu ürünler ve teknolojiler için de büyük bir ilham kaynağı. Daha sürdürülebilir bir dünya için gelecekte atılacak tüm adımlara şimdiden ilham olduğu kesin. Siz de yaşam alanlarınızı çevre dostu bir bilinç ile şekillendirmek ve bir eşi daha olmayan dünyamızın geleceği için önemli bir adım atmak istiyorsanız hemen tıklayıp VitrA %100 geri dönüştürülmüş seramik lavabo çeşitlerini keşfedebilirsiniz.

* İçerik olarak yaklaşık %100’ü üretim sürecinde ortaya çıkan ve bertarafa giden atıklardan üretilmiştir.

* Bu içerik VitrA katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale