X

Yeni başlayanlar için antrenman rutini yaratma yöntemleri

Yeni bir antrenman rutini oluşturmak istediğiniz zaman ne yaparsınız?

Belki de hayatınız boyunca hep antrenman yaptınız ve şimdi yeni egzersizleri deneyerek yeni bir başlangıç yapmak istiyorsunuz ya da egzersiz yapmaya yeni başladınız ve nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz. Ne olursa olsun, yeni bir antrenman rutinine başlamak zaman zaman herkesin uğraşmak zorunda olduğu bir konu oluyor.

Bu yazımızda yeni bir antrenman rutini oluşturmaya çalışırken ihtiyacınız olacak stratejileri bulacak ve kendi antrenmanlarınıza kolayca adapte edebileceksiniz. Hazırsanız hadi başlayalım:

Başarılı olmak istediğiniz konuya karar verin

Egzersiz ve antrenman hayatınız için belirli bir amacınız olması oldukça önemli.

Yazar James Clear’ın daha önceki yazısında da belirttiği gibi hayatta belirli bir amacınızın olması oldukça önemli ve bu durum aslında egzersiz ve antrenman hayatınız için de geçerli.

Hangi konuda iyi olmak istediğinize odaklanırsanız, başarılı olmak için yapacağınız antrenmanlar size o kadar kolay gelecektir. Mesela 400 metre yarışlarında başarılı olmak istiyorsanız, bu hedef için kendinizi şartlayabilirsiniz. Hedefinizin kesin olması o yönde çalışmanızı sağlar ve süreci görmenize yardımcı olur.

Eğer antrenmana nasıl başlayacağınız konusunda kafanız karışmışsa, bir seçim yapabilirsiniz. Bu seçim en iyi seçim olmak zorunda değil. Yalnızca yapmaktan zevk aldığınız bir hareketle başlayın ve o yönde çalışmalarınızı sürdürün. Antrenmanınızı düzenlemek ve en uygun seviyeye getirmek için daha sonra çok vaktiniz olacaktır.

Başkalarından yardım istemekten çekinmeyin

İlk başlarda başlayacağınız antrenmanla ilgili hiçbir fikriniz olmayabilir. Kendi kendinize ‘Bu antrenmanı nasıl öğrenebilirim’ diye sormanız çok doğaldır. Bu işi bildiğini düşündüğünüz kişilere ulaşın. Tanımasanız bile o kişilere ulaşarak soru sormaktan çekinmeyin. Unutmayın, herkes işin başında deneyimsiz olarak başlıyor, bu yüzden etrafınızdaki insanlar, özellikle de sizin yapmak istediğiniz tarzda antrenmanları uyguluyorlarsa onlar o zaman bu iş için biçilmiş kaftan oluyorlar! Ayrıca, bakarsınız belki size küçük antrenman ipuçları bile paylaşabilirler:) O yüzden size yardımcı olabileceğini düşündüğünüz herkesle konuşun.

Birden fazla kişiden öneri aldığınızda, bu durum geniş kapsamlı bir vizyon edinmenize yardımcı olacaktır. Elbette, tahmin ettiğiniz gibi herkesin antrenman programı birbirinden farklıdır. Bu farklı programlar ve öneriler ilk başta sizin için zorlu gözükse de, kendi programınızı yaratmanız yolunda size ışık tutacağını ve sizi bir sonraki seviyeye taşıyacağını unutmayın.

Ana fikri alın, detayları atlayın

Bu nokta, genellikle herkesin pes ettiği ve yeni antrenman rutininden vazgeçtiği yer oluyor. Ne yazık ki, fitness, kesin bir öneri almak istiyorsanız en kötü alanlardan biri. Herkesin konu antrenman olunca farklı bir tarzı vardır ve herkes kendi yolunun en doğru yol olduğu konusunda sizi ikna etmeye çalışır.

Sonuçta, yeni antrenman rutini oluştururken detaylarda boğulmak ve bu yüzden strese girmek oldukça kolaydır. Bir hareketi 5 set mi yoksa 6 set mi yapmalıyım diye düşünürken bir kaynakta yazan bilgi ile diğerinde yazan birbirinden tamamen farklı olabilir. Peki hangisine güveneceksiniz?

Endişlenmeyi bırakın ve derin bir nefes alın.

İşte size küçük ama etkili bir öneri: Başlangıçta detayların hiç önemi yoktur!

Tekniği, dinlenme periyotlarını, antrenman takvimini ve bunun gibi şeyleri çözmek için vaktiniz olacak. Yeni bir antrenman rutinine başladığınızda, tek ihtiyacınız olan şey başlamaktır. Ana fikri alın, takvime bağlı kalın. Detaylar daha sonra sahnedeki yerini alacaktır.

James Clear sprint antrenmanlarına başladığında uyguladığı tekniği şu sözlerle paylaşıyor: ‘Birçok kaynağı ve arkadaşlarımın yolladığı antrenman programlarını okudum. Daha sonra her programdaki ortak fikirleri yazdım. İşte programım böyleydi:

  • 200m-500m aralığında hızlı koşu
  • 2-3 dakika dinlenme
  • Her antrenmanda 3-6 arası hızlı koşma
  • Hızlı koşma antrenmanlarını haftada 2-3 kez yapma

Hiç detaydan bahsetmiyor değil mi? Evet. Ancak ana amacı aşağıda belirtiyor:

‘Başlarken yapabildiğiniz kadar basit yapın.’

Yavaş gidin

Birçok zaman yeni antrenman rutini oluşturmaya karar verdiğinizde motive olduğunuz için bu kararı vermiş olursunuz. Elbette motive olmak çok güzel bir şeydir, ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi bu konu iki ucu keskin kılıç gibidir.

Neden mi? Çünkü, motivasyon artıp azalabilen bir olgudur. Bu yüzden ona güvenmemelisiniz. Motive olmak yerine düzenli bir alışkanlık edinmelisiniz. Ayrıca motivasyon boyunuzdan büyük işlere kalkışmanıza sebebiyet verebilir.

Bu yüzden, başlangıçta yavaş gitmelisiniz. Unutmayın, esas amaç antrenmanı alışkanlık haline getirmektir.

Bu alışkanlığın nasıl oluşturacağınız konusunda dilerseniz James Clear’a sözü bırakalım ve onun nasıl hızlı koşu antrenmanını hayatına adapte ettiğini öğrenelim:

‘İlk antrenmanımda, 200 metrede 3 sprinti %50 yoğunlukla attım. Bu yavaş ve kolaydı. Bedeninimin yeniden koşma durumuna adapte olmasına çalışıyordum. İkinci antrenmanımda 400 metrede 2 sprint attım ve arada 3 dakika dinlendim. Bu yine benim için zor bir antrenman değildi. Başlangıçta antrenmanlarınız kolay olsun istiyorsunuz. Bu esasında ilk 3-4 hafta için doğru bir tutum. Sizin bu noktada tek amacınız takvimiminize bağlı kalmak ve antrenmanlarınızda kapasite oluşturmak olmalı. Performans önemli değil.

Bu birçok insanın yaptığıyla taban tabana zıt bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Genel kanı, koltukta pineklerken bir anda P90X’i haftada 6 kez yapıyor olmaktır. Bu değişimin sonucu olarak elbette ki birçok insan ilk haftanın sonunda antrenmanı bırakıyor.

Antrenmanları kaçırmayın

Antrenman alışkanlığı oluşturma konusunda öğrenmeniz gereken en önemli şey, antrenman kaçırmamanız gerektiğidir.

Antrenman alışkanlığı oluşturma konusunda öğrenmeniz gereken en önemli şey, antrenman kaçırmamanız gerektiğidir. Eğer kendimize karşı dürüst olursanız, birçoğumuzun antrenman takviminin aşağıdaki gibi olduğunu görürüz:

-İlk 1 veya 2 ay kararlı bir şekilde antrenman yapma.

-Birçok antrenmanı kaçırma. Bir sonraki ayı yeniden düzene girmek için harcama.

-1 veya 2 ay kararlı bir şekilde antrenman yapma.

-Takvimininizin değişmesi. İş ve özel hayatınızın yoğunlaşması. Birçok antrenmanı kaçırma ve sonraki ayı düzene girmek için harcama.

-1 veya 2 ay kararlı bir şekilde antrenman yapma.

-Tatil, seyahatler. Birçok antrenmanı kaçırma ve sonraki ayı düzene girmek için harcama.

Elbette takviminizin sürekli değişmesi ve öngörülemeyen seyahatlerin ortaya çıkması kadar doğal bir durum yoktur, ancak her zaman bir sistem oturtmalısınız ki ara vermek zorunda kaldığınızda tekrar her şeyin eski seyrine dönmesi kolay olsun. Bu durum yeni antrenman rutini oluşturmaya çalıştırdığınız zaman da geçerlidir.

Her bir antrenmanın bireysel etkisi küçük olsa da, antrenman programına bağlı kalmanın kümülatif etkisi oldukça büyüktür.

İlgili yazı: Fitness motivasyonunuzu canlı tutmanız için bilimsel yöntemler

Bir egzersiz seçin ve başlayın

James Clear, her ne kadar dünyada önemsememiz gereken birçok egzersiz olsa da, önemli olarak gördüklerini bizler için listeliyor:

 

Clean and Jerk

 

Snatch

 

Squat

 

Deadlift

 

Bench Press

 

Pushups

 

Pullups

 

Sprints

 

İyi olduğunuz bir tanesini seçin ve başlayın. Unutmayın, ilk başlarda detaylarda hakkında endişelenmenize gerek yok. Ana fikri alın, yavaş başlayın ve antrenmanları kaçırmayın.

Kaynak:

lifehack.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale