X

Yazın tadını çıkarmanızı sağlayacak eğlenceli fikirler

Sizce de yaz ayları alıştığımız rutinlerden biraz da olsa uzaklaştığımız, yeni deneyimlere yelken açtığımız ve özgürlük duygusunu çok daha fazla deneyimlediğimiz zamanlardan değil mi? Kendimizi kızgın kumlardan serin sulara bıraktığımız, güneşin sıcaklığına bazen hayran kaldığımız bazense sıcaktan şikayet ettiğimiz ama yine de yazın cilvesi diyerek gülüp geçtiğimiz bu güzel mevsim, kendimize, ruhumuza, zihnimize adeta nefes aldırmamız için mükemmel bir fırsat. Siz de bu yazın tadını en güzel şekilde çıkarmak ve kendinize iyi gelecek bir şeylerle meşgul olmak istiyorsanız işte mutlaka denemeniz gerekenler:

Güneşin büyüsünü yakalayın

En son ne zaman güneşin doğuşunu ya da batışını izlediğinizi hatırlıyor musunuz? Kapalı alanlarda zaman geçirirken özellikle kış aylarında doğanın güzelliklerini sıkça kaçırıyoruz, ancak yaz mevsimi bu açığı kapatmak için mükemmel bir zaman. İster evinizin balkonunda ister biz deniz kenarında güneşin doğuşunu ve batışını yakalayarak içinizi huzurla doldurabilir, harika bir fotoğraf karesi yakalayabilir, yazın güzelliğini hissedebilirsiniz. Dilerseniz daha muhteşem bir manzara için yüksek yerleri tercih edebilir, güneşi yakalamayı bir ritüel haline getirebilir veya sevdiğiniz birini de bu harika deneyime ortak edebilirsiniz.

Yıldızların altında uyuyun

Yaz geceleri, yıldızlarla dolu gökyüzünün altında rüyalara dalmak için harika bir fırsat! Şehrin ışıklarından uzaklaşıp karanlık gökyüzünün altına çadırınızı kurun ya da bahçenizde çimlerin üzerine matınızı serin ve uzanın. Yazın sihirli atmosferini tam anlamıyla yaşamak için yıldızların görkemli hallerine odaklanın. Kaç yıldız kaydığını saymayı ve dilek tutmayı da unutmayın!

Yeni rotalar keşfedin

Yaz mevsiminin ‘roadtrip’ için en şahane zaman olduğu kesin. Valizlerinizi hazırlayın, en sevdiğiniz playlisti açın, sağlıklı atıştırmalıklarınızı çantanıza atın ve hop yola koyulun. İster tek başınıza ister sevdiklerinizle yolda olmanın tadını çıkarın ve kendinize yeni rotalarda duraklamak için izin verin. Belki yol üstünde denk geldiğiniz bir balıkçı restoranı, belki de haritada gözünüze takılan sevimli butik bir otel… Bırakın nereye gideceğinize yol karar versin.

Su sporlarını deneyin

Daha önce yapmadığınız bir çılgınlığa imza atmak istemez misiniz? Kendinizi özgür bırakın ve bu yaz en az bir tane su sporu deneyin. Sörf, kürek, su topu veya ilginizi çekecek bir başka spor dalı olabilir. Dilerseniz Yaz boyu aktif kalmanıza yardımcı olacak birbirinden eğlenceli yaz sporları yazımıza göz atın ve size en çok hitap eden spor dalını bulup kendinizi serin dalgalara bırakın!

Kutlamalarınızı açık havaya taşıyın

Doğum günleri, düğünler, davetler, kutlanmaya değer ne varsa hepsini açık havaya taşıyın. İster kır düğünü planlayın, ister doğum gününüzü bir dağ evinin bahçesinde kutlayın. Doğayla iç içe olmanın en çok huzur verdiği zamanlardan biri olan yaz mevsimin tadını doyasıya çıkarın. Beach partilere katılın, arkadaşlarınızla bir araya gelmek için bahçede mangal partisi organize edin, kısacası dışarıda olun! Ama gündüz saatlerinde güneşten korunmayı da unutmayın.

Festivallere katılın

Yaz ayları dansın, müziğin, kısacası eğlencenin her türlüsünün doyasıya kutlandığı zamanlar. İster kendi şehrinizde ister başka şehirlerde ve hatta ülkelerde düzenlenen festivallere katılın ve içinizdeki coşkuyu yansıtın. Açık havada dans edin, çılgınlar gibi sesiniz çıktığı kadar bağırarak şarkılar söyleyin, yazın enerjisi ile uyumlanın!

Yakamoza karşı yüzün

Hiç gece denize girdiniz mi? Ya da arkadaş grubunuzun motivasyonu ile tam yapacakken vazgeçtiniz mi? Bu yaz ay ışığının altında yüzmeye ne dersiniz? Sıra dışı bir deneyim için farklı bir çılgınlık yapmak istiyorsanız arkadaşlarınızla gece denize girmeyi deneyebilirsiniz, ancak dikkatli olmanızda fayda var. Bilmediğiniz ve çok ıssız yerlerde gece denize girmeyin.

Amatör fotoğrafçı olun

Çok iyi fotoğraf çekemediğinizi düşündüğünüz için harika anları ölümsüzleştirmekten vaz mı geçiyorsunuz? Gelin, bunu yapmak yerine amatör fotoğrafçı ruhunuzu beslemeyi deneyin! Mükemmel manzaralara tanıklık edebileceğiniz yerlere gidin, kelebekleri gözlemleyin, çiçeklerin renklerine, yapraklarına odaklanın, sevdiklerinizin mutlu anlarını onlara haber vermeden en doğal halleriyle yakalayın. İçinizdeki cevhere siz bile şaşıracaksınız!

Tadım atölyelerine katılın

Şöyle mis kokulu bir lavanta tarlasında İtalyan lezzetlerinin tadına bakmak istemez misiniz? Ya da yaz akşamlarının tadını şarap-peynir eşleştirmeleriyle çıkarmak? Hafif tatlar, serin kokteyller ve keyifli sohbetler için açık havada düzenlenen tadım atölyelerine katılabilir, yazı daha ‘leziz’ deneyimlerle taçlandırabilirsiniz.

Bir sanat dalıyla uğraşın

İçinizdeki sanatçıyı ortaya çıkarmak için yazın enerjisi size ilham verebilir. Fotoğrafçılık, el işçiliği ya resim… Hangi sanat dalı sizin ilginizi çekiyorsa, hangisine ‘sanki doğuştan bir meyiliniz’ varmış gibi hissediyorsanız ona yönelin. Yaratıcılığınız konuşturmak için bu yaz en harika zaman olabilir!

Açık hava sineması

Şöyle romantik bir yaz akşamına kim hayır diyebilir ki? Sevdiğinizi alın yanınıza ve akşam serinliğinde açık hava sinemasına gidin. Üstelik bu deneyimi şehrinizde de yaşayabilirsiniz. Hemen yaşadığınız şehirdeki açık hava sinemalarını araştırmaya başlayın ve hem size iyi hissettirecek hem de sevdiğinizi çok mutlu edecek bir sürpriz hazırlayın.

Bonus: Siesta yapın!

Denizden, havuzdan gelip duş aldıktan sonra hafif hafif esmeye başlayan akşam rüzgarları eşliğinde şekerleme yapın. Bir yanda güneş kreminin duştan sonra hala bronz teninizde kalan kokusu, bir yandan tuzla beslenmiş saçlarınızın ıslaklığı, size keyifli bir uyku için ihtiyacını olan huzuru sağlayabilir.

İster bir gün ister hafta birkaç gün isterseniz de tüm tatiliniz boyunca her gün kendinize siesta için zaman ayırabilirsiniz, e yaz demek biraz da boş vermek, akışına bırakmak, sorumlulukların bir kısmından sıyrılmak demek değil mi? Kendinizi özgür bırakın…

Unutmayın, her geçen an gibi bu yazı da yalnızca 1 kez yaşayacaksınız. Seneye kim bilir, nerede, kimlerle olacaksınız veya nasıl hissedeceksiniz… O yüzden bu yaz mevsiminin kıymetini bilin ve onu en iyi şekilde değerlendirmek için elinizden geleni yapın!

İlginizi çekebilir: Yaz bitmeden mutlaka yaşamanız gereken 45 ilham verici deneyim

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale