X

Yazın sıcaklarda koşarken bilinmesi gereken önemli noktalar

Çok sıcak havalarda koşu yaparken kendinizi zorlamamalı ve mümkün olabildiğince kendinize uygun bir ortam seçmeye özen göstermelisiniz.

Koşu, bir kere başlandığında vazgeçilmez aktiviteler arasına giren bir spor dalı. Yaz günlerinde nem ve sıcaklık gözünüzü biraz korkutabilir. Ancak belli noktalara dikkat ederek yaz mevsiminin şartlarına vücudunuzu adapte edebilirsiniz. Güneş koruyucusu kullanımı, antrenman saati planlaması ve doğru ayakkabı seçimi ise dikkat edilecek önemli noktalardan birkaçı.

Sıcak yaz günlerinde de koşmaya devam etmek istiyor ancak tereddüt ediyorsanız, endişelerinizi gidermek ve koşu antrenmanlarınızı verimli geçirmenize yardımcı olacak önerileri, koşu sever Uplifers okuyucularımız için derledik.

İhtiyacınıza özel ayarlamalar yapmaya özen gösterin
Çok sıcak havalarda koşu yaparken kendinizi zorlamamalı ve mümkün olabildiğince kendinize uygun bir ortam seçmeye özen göstermelisiniz.

Güneş ışınlarının dik açıyla geldiği saatlerde (11.00-17.00) antrenman yapıyorsanız, uzun ve yoğun bir program uygulamayın. Güneş gözlüğünüzü mutlaka yanınıza alın ve gölgede kalan yollarda koşmaya yönelin. Genel bir kural olarak, antrenmanınıza her zamankinden yavaş başlayın. Koşunuzun yarısına geldiğinizde iyi hissediyorsanız, biraz daha hızlanmanızda bir sakınca yok.

Mümkün olduğunca ince giyinin

Koşuya çıkarken mümkün olduğunca açık renkli ve hafif kıyafetler tercih edin. İmkanınız varsa antrenman için üretilmiş spor kıyafetlerini seçebilirsiniz. Mikrofiber polyester ve pamuklu kumaşlara yönelin. Bunların yanı sıra; şapka, 30 veya daha üstü güneş korumalı krem ve güneş gözlüğü takmayı da ihmal etmeyin.

Doğru ayakkabı seçimine önem verin
Koşularınızda hava alan ayakkabı tercih etmeniz hem ayak sağlığınız hem de daha rahat hareket edebilmeniz için oldukça büyük önem taşıyor.

Yaz aylarında sıcaktan dolayı ayaklarınızda ödem oluşabilir. Koşu öncesi ayakkabılarınızı tekrar kontrol etmeyi ihmal etmeyin ve ayaklarınızın hava almasına olanak sağlayan ayakkabılar tercih edin. Ayrıca ayakkabınızın vurmadığından ve ayağınızın şeklini tam olarak aldığından emin olmanız, antrenmanınızda en yüksek performansı sergilemeniz için büyük önem taşır ve koşu sakatlanmalarını koşu sakatlanmalarını mümkün olduğunca engellemenize yardımcı olur.

Alkol ve ilaç alımınızı kontrol altında tutun

Alkol, antihistaminler ve antidepresanlar vücudunuzdaki su oranını düşürebilecek dış etkenlerdir. Koşu öncesi bu ilaçları alır ya da alkol kullanırsanız, sık tuvalete çıkma ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu da sıvı oranınızı düşüreceğinden, koşu  zamanlamanıza dikkat etmenizde fayda var.

Erkenden ve sık sık sıvı tüketin
Spor yaparken vücudunuz yüksek oranda su kaybı yaşadığı için bol bol sıvı tüketmeniz oldukça önemlidir.

Koşmaya başlamadan bir saat önce su için. Dilerseniz, sporcular için üretilen elektrolit içeren içeceklerden de yararlanabilirsiniz. Her 20 dakikada bir sıvı alımı yapmayı da ihmal etmeyin.

Sabırlı olun

Kendinize yaz mevsiminin şartlarına alışabilmek için sekiz-on dört gün arası bir süre verin. Koşu antrenmanı sürelerinizi ve egzersizin yoğunluğunu yavaş yavaş artırın. Bu süreçte, bedeniniz tansiyonunuzu düzenlemeye adapte olacak, vücut sıcaklığınız düşecek ve daha verimli bir şekilde toksinleri atabileceksiniz.

Saat seçimine dikkat edin

En sıcak günlerde bile, şafak vakti hava serin olur. İmkanınız varsa koşmak için sabahın erken saatlerini tercih edin. Programınıza uymuyorsa, güneş ışınlarının etkisini azalttığı akşam saatlerini de seçebilirsiniz. Eğer akşam saatlerini seçtiyseniz, uykunuzu sabote etmemek için çok geçe kalmamaya dikkat edin.

Yeşil alanlara yakın olmaya çalışın
Doğayla iç içe ortamlarda spor yapmak aynı zamanda ruhsal olarak size kendinizi iyi hissettirecektir.

Şehirler açık alanlara oranla her zaman daha sıcaktır. Asfalt ve uzun binalar sıcaklığı tutar. İmkanınız varsa koşmak için park ya da ormanlara gitmeyi tercih edin. Bununla birlikte, antrenman için sabahın erken saatlerini ya da akşam saatlerini seçmeye çalışın.

Rüzgarı kontrol edin

Eğer mümkünse, rüzgarın esme yönüne doğru koşun ve dönerken rüzgarın tersine yönelin. Böylece serinletici etkisini hissedebilirsiniz. Koşunuzun ikinci yarısında buna ihtiyacınız olabilir.

Su içinde koşmayı deneyin

Havuzda koşu antrenmanı yapın. Eğer suda koşuda yeniyseniz, yüzmek için bir araçtan yardım alarak bu sırada bacaklarınızı koşar gibi hareket ettirin. Suyun kaldırma gücüne karşı durabilmek, elbette biraz daha yoğun hareket etmeniz gerektirecek ve bu sayede daha fazla kalori yakabileceksiniz.

Yazın sıcaklarda koşarken bilinmesi gereken önemli noktaları derlediğimiz yazımız Asics’in katkılarıyla hazırlanmıştır.
Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale