X

Yaz rehavetini üretkenliğe dönüştürmenin yolları

Kış ayları her ne kadar soğuk ve enerjisiz olsa da kimileri için sıcacık eve kapanıp kendi rahat ortamında üretkenliğe devam etmek için gayet motive edici olabiliyor. Sokakların bomboş kalması ve aktivite azlığının getirdiği bonus da kapalı alanlarda verimli olmayı kolaylaştırabiliyor. Oysa yaz öyle mi?

Özellikle ülkenin Ege ve Akdeniz kıyılarında yaşayanlar ve yaz tatili veya yazlığı olmayanlar için kavurucu sıcaklar motivasyonun tam aksi anlama gelebiliyor. Çünkü klimaya bağımlı yaşamak ve sıcaklar sebebiyle bedenen ve zihnen yorgun olmak üretkenlik seviyesini bir hayli düşürüyor. Eşin, dostun ve tanıdıkların tatilde eğlendiğini bilirken çalışmak ise bazen katlanılamaz hale geliyor. Eğer siz de bu durumlardan en az birinden yakınıyorsanız, işleri tersine çevirmenin yollarını arıyor olmalısınız. Bu nedenle, hazır ülkenin dört bir tarafı sıcak hava dalgasına tutulmuşken bu sıcaklarda nasıl motive kalınır araştıralım dedik…

Sağlıklı beslenin

Yaz aylarında vücudun bitkin hissetmesinin en önemli nedenlerinden biri yanlış beslenme alışkanlıklarıdır. Çünkü terleme ile tuz ve sıvı kaybının fazla olduğu bu aylarda, mümkün oldukça taze gıdalar tüketmeniz ve paketli, işlenmiş, sağlıksız gıdalardan kaçınmanız gerekir. Yazın rengarenk meyve sebzeleriyle dolu bir beslenme planı geliştirerek ve günlük su tüketim miktarına dikkat ederek yanlış beslenmenin neden olduğu yorgunluktan kurtulabilirsiniz. 

Yaza özel rutinler geliştirin

Her mevsimin insan üzerinde fiziksel ve psikolojik olarak bıraktığı etki farklıdır. Bu nedenle rutinler her ne kadar sabit değişmezler olarak algılansa da mevsime göre düzenlenmesi gereken alışkanlıklardır. Belirli bir beslenme, egzersiz ve çalışma akışınız olduğunu unutmadan bunları yazın gevşek ve uyuşuk yapısına uygun hale getirebilirsiniz. Örneğin; çalışmaya daha erken başlayabilir, günün en sıcak saatlerini dinlenme aralıklarına dönüştürebilir veya spor saatini akşam serinliğine alabilirsiniz. Yaşam alışkanlıklarınız ve iş gereksinimlerinize uygun dönüşümler yaparak günü çok daha verimli planlayabilirsiniz.

Yaz akvitelerini rutininize dahil edin.

Spor, hayatınızın vazgeçilmezlerinden biriyse ve imkanınız varsa yaz aylarında mevsime özgü sporları denemek isteyebilirsiniz. Sporun genel olarak canlandırıcı ve yenileyici bir tarafı vardır. Yani egzersiz sonrasında motivasyonu tekrar kazanarak yapmanız gerekenlere rahatlıkla odaklanabilirsiniz. Ancak bu egzersiz, yaza özgü rüzgar sörfü veya yüzme gibi sporlar olursa üzerinizdeki uyuşukluktan daha kolay kurtulursunuz. Üstelik suda vakit geçirmek bedeninizdeki stres hormonlarını azaltarak iş yapmamanın getirdiği sorumluluk yükünü de hafifletebilir.

Liste yapın

Liste yapmak, öncelikleri belirlemeye her zaman yardımcıdır. Havaların vücut dengelerini sarstığı dönemlerde, kişisel rutinlerinizde ve iş hayatınızda aksamalar olmasını önlemek için de liste yapmayı deneyebilirsiniz. Çünkü liste yapmak, aslında hangi eylemlerin gerçekten önemli olduğunu anlamaya yardımcıdır. Bu sayede kendinizi gereksiz iş yüküyle boğmaktan kurtulur ve işleri daha verimli yapma yollarını aramaya başlayabilirsiniz. 

Dışarıda çalışın

Yaz ayları dışarıda çalışmak için harikadır. Özellikle birçoğumuzun uzaktan çalışma saatlerine sahip olduğu şu günlerde, yazın esnekliğini avantaja çevirebilirsiniz. Ev ve iş yerinin aşırı sıcak ortamından kaçarak lokal bir kafeye, yeşillikler arasındaki bir park alanına, hatta havuz başı bir tesise bile oturabilirsiniz. Aslında imkanı olanlar için bu tip bir çalışma sistemi geliştirmek, herkesin hayalindeki o harika işe sahip olmakla eşdeğer bile olabilir.

Az sayıda yüksek kaliteli işe odaklanın

Yazın ne kadar isteseniz de biyolojik saatinize ve doğal dengenize karşı gelemeyebilirsiniz. İnsan her şeyden önce doğal bir canlı olduğundan mevsimin getirdiği gevşeme kadar normal olanı da yoktur. Dikkatin düşük, rehavetin ise tavan olduğu bu süreçte odaklandığınız iş sayısını düşürebilirsiniz. Zaten sınırlı enerjiye sahipken çok sayıda ufak işi yapmaya çalışmak vakit kaybından başka bir şey değildir. Çünkü bu sırada genellikle esas yapmanız gerekenler de aklınızın köşesini kurcalıyordur. Dolayısıyla az sayıda fakat yüksek kaliteli işi tamamlamaya odaklanırsanız iş verimini aksatmadan yazın keyfini çıkarabilirsiniz.

Dikkat dağınıklığına izin verin

Az önce de belirttiğimiz gibi yazın dikkatin dağılması ve iş veriminin düşmesi kadar doğal bir şey yok. Hatta bazen bu olmadığı zaman kendinizi sorgulamanız gerekebilir. Aslında yaz, hayatı sorgulamak ve iş akışını şekillendirmek için harika bir mevsimdir. Çünkü eğer kendinize yılın en gevşek olması gereken bu döneminde bile zaman ayıramıyor ve hala iş stresiyle boğuşuyorsanız, belki de hayatınızda köklü değişiklikler yapmanın zamanı gelmiş demektir. 

Kendinizi eğlenceli etkinliklerle ödüllendirin

Yazın sunduğu aktivite çeşitliliğini çok az mevsim sunar. İşleri devam ettirmek ve çalışmak zorunda olduğunuz dönemlerde bu aktivitelerden birini kendiniz için ödül mekanizmasına dönüştürebilirsiniz. Örneğin; yoğun bir çalışma gününün ardından, hazır güneş de geç batarken akşam sefası yapmak için en yakın plaj araştırmasına girişebilir veya iş çıkışında doğrudan eve gitmek yerine arkadaşlarınızla kentin keyifli mekanlarını keşfedebilirsiniz. Daha büyük boşlukların olduğu zamanlardaysa aileniz veya sevdiklerinizle birlikte yapılacak eğlenceli etkinlikleri araştırabilirsiniz.

İşlere zaman sınırlaması getirin

Herhangi bir şeye zaman kısıtlaması getirmek ilk bakışta stresli görünebilir. Halbuki bu tip bir davranışın verimli bir yönü de vardır. Özellikle günlerin normalden uzun olduğu yaz aylarında kendinizi sürekli bitmeyen işlerle mücadele ederken buluyorsanız, bazı şeyleri sınırlandırmak isteyebilirsiniz. Örneğin; “Akşam 5’e kadar tamamlanacak işler” veya “Gün batımına kadar bitmesi gerekenler” gibi listelerle işe daha çabuk konsantre olabilirsiniz. Böylece tek bir işe gerekenden uzun zaman harcamaz ve ardından yapmak istediğiniz aktiviteye rahatlıkla vakit ayırmış olursunuz.

Planları önceden yapın

Yaz, sizin için her ne kadar yoğun ve yorucu geçiyor olsa da herkesin biraz durup yavaşlamaya ihtiyacı vardır. Bu, işleri ertelemek anlamına gelmez. Aksine deşarj olarak tekrar enerji toplamak ve çok daha yüksek bir tempoyla çalışmak anlamına gelir. Ancak tatile çıkmak size zor geliyorsa planlarınızı erkenden yapmaktan ve bu konuda özenli olmaktan çekinmeyin. Böylece son anda yaşanacak değişiklikler ve plansız etkinliklerden korunarak hak ettiğiniz tatile, gerçekten hiçbir şey düşünmeden çıkabilirsiniz.

Kaynak: forbes

İlginizi çekebilir: Yaz boyu aktif kalmanıza yardımcı olacak sporlar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale