X

Yaşamınızı güzelleştiren anlayış gerçeği: “Hakikat” nedir?

 

Ben daha genç yaşlarımdayken (şu anda koskocaman 34 yaşında bir kadınım) şu cümleyi anlamlandırmak oldukça zordu “benim yaşıma geldiğinde gerçeği anlarsın”. Gerçek neydi, peki neden yıllar boyu beklemem gerekiyordu bunu “anlayabilmek” için. Örneğin, anneme karşı geldiğimde, burnumun dikine gittiğimde (nedense bu yaşımda daha çok yaptığım bir şey) veya herkesten bağımsız, ben farklı olmak istiyorum dediğim zamanlarda… Neyi beklemem veya neyi yaşamam gerekiyordu “anlamak” için?

Şimdi yıllar geçti tabii ki 20’li yaşlarımın üzerinden, hayatımda binlerce “hakikat” edindim. Hani o yaşlanınca veya “yaş alınca” anlarsın dediklerini tam olarak anlayabildim mi bilemiyorum ama bu yazımda ben sizlerle “hakikat” üzerine dertleşmek istiyorum.

“Hayatta en önemli şey gerçek bir sevgi ile karşılaşmaktır”

Hayatımızın hakikatinin ne olduğu yani hayatımızda “gerçekten anlayabildiğimiz” değerler aslında gün geçtikçe (yaş geçtikçe ve hatta yaşlar geçtikçe) anlayabiliyorum ki daha da fazla gerçeğimizi oluşturan kavramlar oluyor.

İşte ben sizlerle ilk defa kendi hakikatlerimi paylaşayım istiyorum ve sizler bu satırları okuduğunuzda o gün bir an için bile olsa hayatınızın “hakikatine” odaklanabilin. Bu sevgiliniz olabilir, bu eşiniz olabilir, canınızı verebilecek kadar çok sevdiğiniz çocuklarınız olabilir, bankadaki paranız olabilir, asla kaybetmeyi göze alamayacağınız bir pozisyon olabilir veya günde sadece kendinize ayırdığınız yarım saatlik meditasyon seanslarınız olabilir… Hakikat işte bu bir cümleye sığabilecek kadar basittir ve hayatımızın “anlamlılığını” yaratır.

Bugün karşınızda sizi tanımayan biri var ve size şu soruyu sordu: “hayatında 3 hakikat nedir, benimle paylaşır mısın, anladığın bildiğin ve yürekten inandığın nedir?” Bu oldukça zorlu soruya gelin biraz olsun cevap bulmaya çalışalım. Ben, birinci hakikatimi 34 yaşıma gelmiş bir kadın olarak, anladığım gerçeği “sevgi” üzerine yorumlar; “hayatta en önemli şey gerçek bir sevgi ile karşılaşmaktır”. Sizi olduğunuz gibi kusurlarınız ile güzellikleriniz ile sevebilecek ve bunun ötesinde sizin de aynı alçak gönüllülükle sevmeyi başarabileceğiniz bir insan ile karşılaşabilmeniz. Bu aslında annelerimizin bizlere verdiği sevgidir; karşılık beklemeden, olduğumuz halimizle, her ne yaparsak yapalım, her ne yaşımızda olursak olalım, bıkmadan, yılmadan ve değiştirmeden bizi sevmeye devam ederler… Daha genç, daha yaşlı, daha zengin veya daha fakir olmamız onları ilgilendirmez. Onlar sadece “sevgi” verirler, sevgi olurlar… Adeta varlıklarını bile bilmek bu dünya üzerinde çok sevildiğimizi bilmeye yeter de artar bile!

Her ne olursa olsun hayat kalbimizin ifadesi olmalıdır, bunun olmadığı bir yaşam için yaratılmadık…

Peki, ikinci hakikatimi cesaret ve inanmak üzerine paylaşmak isterim, “anladığım” cesaretin “insanı gerçekten denizin üzerinde yürütebileceğini” düşündüğümdür… Hayat boyu “mümkün değil” ve “olmaz” kelimelerini cümle içinde kullanmadım. Bu yaşımdan sonra da kullanacağımı (umuyorum ve inanıyorum) düşünmüyorum. Evet, her şey mümkündür, sadece cesaret ve inanç ile yepyeni bir hayat yaratmanız, yepyeni bir şans edinmeniz, aradığınız bir amaca ulaşmanız ve tabii ki yeterli sabrı göstermeye de cesaretiniz var ise çölleri bile koşarak aşabileceğiniz… İşte, hayatlarında “bunu nasıl yapabilmiş” dediklerimizde cesaret ve inanç birleşir ve taşar… Çünkü diğer 99 kişi gibi korkmadan sadece kendilerine ve kalplerine güvenerek o “1 kişi” olarak adım atabilmiş, sonrasında da düşseler de kalkıp yeniden koşmaya devam etmişlerdir…

Üçüncü hakikatimi ise “kalpten” yana kullanıyorum, hayatımızda aldığımız nefeste bile kalbimize paralel bir akış olmalıdır. Kalbimiz kırılmamalı, kalbimiz incinmemeli, kalbimizin istekleri ikinci plana atılmamalı, kalbimiz ayaklar altına alınmamalı ve kalbimiz sadece ve sadece çarparak yaklaşıyorsa işte o kişi ile veya işte o iş ile hayatımıza devam etmeliyiz… Kalbimize yakın olmayan kimse hayatımızda yer almamalı, kalbimizin “evet” demediği hiçbir teklife dilimiz veya beynimiz ile “evet” dememeliyiz. Çünkü her ne olursa olsun hayat kalbimizin ifadesi olmalıdır, bunun olmadığı bir yaşam için yaratılmadık… Dünyaya gelişimizin bu mükemmel ve birliğinde, kalbimiz bize özel bir pusuladır. O bize her daim doğru yönü ve doğru seçimleri işaret eder, sadece daha fazla dinlememiz gerekir.

İnsan bir diyardan başka bir diyara giderken, kendisini oraya emniyetle götüreceğini bildiği herhangi bir nakit vasıtasını kullanmak ister.

Gelin bir de “hakikat” kavramını sevgili Bedri Ruhselman’ın güzel eseri Kader ve Zorunluluk içerisinde paylaştığı bölümden inceleyelim;

…Demek ki hakikatler aranırken yollar bulunuyor. Fakat amaç zamanla unutuluyor. Yol ve o yolda kullanılan vasıtalar hakikatin kendisi sanılıyor”. İnsan bir diyardan başka bir diyara giderken, kendisini oraya emniyetle götüreceğini bildiği herhangi bir nakit vasıtasını kullanmak ister. Örneğin bir arabaya biner. Bu arabayla bir hayli yol aldıktan sonra, onun tekerleklerinin eskimesinden ya da atlarının yorulmasından kaynaklanan bir duraklama tehlikesiyle karşılaşınca, ne pahasına olursa olsun o arabaya sımsıkı sarılıp bulunduğu yerde çakılıp kalmaz. Eğer varmak istediği diyara, yani hedefe ulaşma gayesini unutmamış ise o arabayı terk eder başka bir arabayla yoluna devam eder. Ya da bir otomobil bulursa onunla, tren bulursa trenle, hele uçak bulursa –eğer korkmuyorsa– hemen tercihini o yönde kullanarak yolculuğunu sürdürür. Bunların hiçbirini bulamasa dahi, -topallayarak da olsa- yavaş yavaş yoluna devam eder. Bu gaye uğruna bütün engelleri aşar. Ama özellikle engellerin en kötüsü olan o yürümeyen arabasına dört elle sarılma gafletine düşmez.

…Her insana, hedefine ulaşmak için bindiği arabasının artık işe yaramadığını ihtar eden birtakım ikazlar yapılır. Bu ikaz ve ihtarlar özellikle insanın vicdanından yapılır. Örneğin, insan tekâmül yolunda yaptığı işlerden sonra bir ruh huzuru ve sevinci duyacağı yerde; tersine bir korku, sıkıntı, eksiklik hissi, üzüntü ve hatta bazen de vicdan azabı duyuyorsa, bu ikaz ve ihtarların ta kendisidir. Artık, o insan bilmelidir ki, arabasının tekerlekleri esnemeye, atları kösteklenmeye başlamıştır. Bu andan itibaren, ya mümkünse arabasını süratle tamir etmek ya da arabasının gösterişli cazibesine kapılmadan daha başka bir nakil aracına geçmek zorundadır.”

Hayatımızın anlamı “hayatımızda bildiğimiz veya bilmek mertebesine eriştiğimiz hakikatlerden” geçer. Sizin hakikatiniz nedir, neyi bildiniz, neyi değiştirdiniz ve bugün yolda kolunuza dokunan biri sorduğunda hayatınızda 3 hakikat bilmiş iseniz hangilerini söylerdiniz?

İlginizi çekebilir: Kendi yolunuzu yaşamak için: Yola çıkmalı, hemen

 

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale