X

Yaşamınıza sevgi ve neşe getirecek 4 kalp açıcı egzersiz

Sevgi, neşe, mutlululuk… Hayatımız bu ve bunlar gibi duyguları aramakla geçiyor. Tüm bu olumlu hisleri deneyimleme arzumuzu yerine getirmek içinse genelde dışsal uyaranlara bakıyoruz. Bize “mutlu” hissettirmesini beklediğimiz şey bazen bir ilişki, bazense bir yurtdışı gezisi olabiliyor. Tüm yaşamımızı arzularımızın peşinden koşarak ve listemizdeki bir hedefi gerçekleştirip işaretlediğimizde tamamını deneyimleyebileceğimize inanarak geçirebiliriz. Peki ya sevgi, neşe, mutluluk; zaten içimizde daima varsa? Kaynak dışarıda değil, tam içimizdeyse? Sürekli sevgi ve neşe içinde yaşamak aslında peşinden koşulması gereken şeyler değil; doğal bir varoluş hali. Gerçek benliğinizi keşfetmek için aşağıdaki kalp açıcı egzersizlere mutlaka şans verin:

Egzersiz 1: Sevgi dalgası

Kalp açma egzersizlerimizden ilki sevgi dalgası. Bunu yapabilmek için öncelikle gözlerinizi kapatın ve hayatınızda sevgiye ihtiyaç duyabilecek biriyle kalben bağlantı kurmak için bir dakikanızı ayırın. Onun gözlerine gülümsediğinizi ve onu kocaman, sıcak bir kucaklamayla sardığınızı hissedin.

Sevginin akmasına izin verin. Tamamen bu sevgi halinin içinde kalın. Sevginiz güçlensin ve ikinizi de kuşatsın. Sonra onu bir sevgi dalgasına dönüştürerek dünyaya gönderin. O an dünyaya akıttığınız sevgiye ne zaman isterseniz dönebileceğinizi fark edin.

Bu egzersizi şimdi kısa da olsa deneyin. Ardından okumaya devam edin. Umuyoruz harika bir deneyim olmuştur. Şimdi size bir sorumuz var: Sevgi nereden doğdu? Düşündüğünüz kişiden mi yoksa sizden mi?

Cevap basit: Sizdendi. Hayalini kurduğunuz kişi sadece sevginin kilidini açmanıza yardımcı oldu. Yani sevgi, sizsiniz. Sevgi kilidini açmak için farklı şeyler de hayal edebilirsiniz. Örneğin gülümseyen bir bebek, bir evcil hayvanla oynamak veya dünya barışı. Bunlar yalnızda kalbinizdeki gerçek sevginin kilidini açan anahtarlar olabilir.

Bu sevgiye, istediğiniz her an ulaşabilirsiniz. Egzersizle sadece gerçek benliğinize ufak bir dokunuşta bulunuyorsunuz.

Egzersiz 2: “Verme” hediyesi

Daha önce, hiç tanımadığınız birinin size bir şey hediye ettiği oldu mu? Eğer cevabınız evetse bunun gününüzün tüm enerjisini değiştirdiğini ve size çok iyi hissettirdiğini hatırlayabilirsiniz. Bu tür bir deneyiminiz yoksa üzülmeyin; çünkü bunu yaşamanıza yardım etmek için burdayız.

Sizi bu hafta bir gün seçmeye ve o gün tanıştığınız herkese bir hediye vermeye davet ediyoruz. Bu, fiziksel bir hediye veya bir iltifat, bölünmemiş dikkatiniz, içten bir gülümseme olabilir. Karşılığında hiçbir şey beklemeyin. Ayrıca her zaman şükranla da karşılanmayabilirsiniz, buna hazır olun. Sadece verme eylemini uygulayın.

Günün sonunda, nasıl hissettiğinizi düşünün. Gününüzü, gittiğiniz her yerde sevgi izleri bırakarak geçirdiniz. Neşelendiniz değil mi? Peki mutluluk içinizde mi yoksa onu tanıştığınız insanlardan mı aldınız?

Egzersiz 3: Zihin karması

Hepimizin hedefleri ve beklentileri var. Bunlara sahip olmak bizler için önemli. Peki hedeflerimizi yerine getiremediğimizde ne olur? O terfiyi alamazsak veya doğru insanı bulamazsak? Cesaretimiz kırılabilir ve depresyona girebiliriz. İşte bunu önlemek için yapabileceğiniz bir egzersiz:

Gözlerinizi kapatın ve bundan on yıl sonraki kendinizi hayal edin. Gelecekteki kendinize, size mutluluk getireceğine inandığınız şeyi verin. Bu çocuk sahibi olmak, para, güç veya bambaşka bir şey olabilir. Nasıl hissettiğinize odaklanın. Kendinizden emin ve güvende ya da belki sevilen ve önemli hissedebilirsiniz. Ne hissediyorsanız onun genişlemesine ve büyümesine izin verin. Oturun ve tadını çıkarın.

Ardından, dikkatinizi nasıl hissettiğinize vermeye devam ederken bugünkü imajınızı geri getirin. Sizi tatmin eden, zaten sahip olduğunuz şeyleri düşünün.

Bugün belki çocuğunuz yok ama harika arkadaşlara sahipsiniz. Ya da daha iyi bir gelir elde etmek istiyorsunuz ama zaten zevk aldığınız şeyleri karşılayabiliyorsunuz. Şimdi içinizdeki bolluğu arayın. Şimdiki benliğiniz, gelecekteki benliğinizle benzer şeyler hissedene kadar devam edin.

Bunu yapmak neredeyse bir zihin karışımı gibi. Hazır olduğunuzda gözlerinizi açın. Egzersizi denedikten sonra yazımızı okumaya devam edin.

Mutlu hissediyor musunuz?

Hayatlarımızı eksik olana odaklanarak yaşadığımızda acı ve memnuniyetsizlik hissederiz. Çoğumuz bizi mutlu edecek şeyleri dışarıda arıyoruz. Sahip olmadığınız şeylere odaklanmak yerine, bardağa dolu tarafından bakmayı deneyin. Zaten hayatınızda zevk aldığınız ve takdir ettiğiniz bir sürü şey var; sadece bakış açınızı değiştirmelisiniz.

Gelecekteki benliğinizi hayal ettiğinizde hissettiğiniz sevgi, güven, mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular, şu anda erişilebilir durumda. Deneyimlediğiniz her şey, bugün içinizde. Hayatınızdaki bolluğu keşfetmek, mutluluğun anahtarı. Eğer bu bolluğu hisseder, buna göre yaşarsanız bir hedefe veya beklentiye ulaşamamak sizin için yoldaki küçük bir tümsek olur.

Egzersiz 4: Şükran uykusu

Kalp açıcı egzersizlerden sonuncusu, size hayatınızın güzelliğini şimdi olduğu gibi gösterecek. Egzersizi yapmak için rahat bir yere uzanın ve rahatlayın. Rahat hissetmek için dilediğinizce yastık ve örtü kullanabilirsiniz.

Üç dakikalık bir zamanlayıcı ayarlayın. Bu süre boyunca minnettar olduğunuz şeyleri yüksek sesle söyleyin. Başlangıçta zor gelebilir. Söylediğiniz her şey derin ve anlamlı olmak zorunda değil. Sadece uzandığınız yatak için, uzun saçlarınız için şükredebilirsiniz; hepsi olur.

Üç dakikadan sonra, alacağınız her şeye açık olmaya niyet edin. Elinizden geldiğince teslim olun.

On dakika dinlenin. Belki uykuya bile dalabilirsiniz. Bu uykunun sonunda nasıl hissettiğinize odaklanın. Hayatınızdaki tüm güzelliklerin tadını çıkardıktan sonra kendinizi daha hafif hissedeceğinize eminiz.

Son söz

Hayatın akışı içerisinde zamanımızın çoğunu, baskı ve stresle uğraşarak geçirdiğimiz için sevgimizi, neşemizi açığa çıkaran şeyleri yapmayı unutuyoruz. Gerçek doğamız, birçok yaşam deneyimi ve travmanın arkasında kalıyor.

Aslında o ışık, daima içimizde. Bu, bizim gerçek varoluş halimiz. Sadece onu serbest bırakmaya ihtiyacımız var. İşte gerçek varlığınızın neşesine, sevgisine erişmenize yardımcı olacak diğer ipuçları:

  • Güne sevgi dalgası egzersizi ile başlayın.
  • Her gün neşenizi açığa çıkaran bir şey yapmayı önceliğiniz haline getirin.
  • Hayatınızı eksikliklere odaklanarak değil, bereket ve bolluğa odaklanarak yaşayın.
  • Bol bol şükran uykusu alıştırması yapın.

İlginizi çekebilir: Kalbinizi açın: Kalp çakranız “Anahata” için 60 dakikalık yoga playlisti

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale