X

Yarının peşinde koşmadan burada olabilmek mümkün mü?

Yarın kimseye vadedilmedi! Bir sonraki an hiçbirimiz için garanti değil… Bunu uygulamada hepimiz biliyoruz ama büyük felaketler olduğunda hayatın ne kadar ufacık pamuk ipliğine bağlı olduğunu görüyoruz.

Geçen hafta Sadguru’nun online bir eğitimine daha katıldım! (Sadguru, mistik kadim öğretilerle günümüz dünyasını harmanlayarak aktaran ünü dünyaya yayılmış Hindistan doğumlu guru. Kitapları, çalışmaları hakkında Google’a bakmanız yeterli.)

‘Eğer yarın uyanırsanız, kendinizi yaşayıp yaşamadığınızı kontrol edin ve eğer yaşıyorsanız kendinize kocaman gülümseyin. Ne zaman saatinize bakarsanız, burada yaşadığınızı hatırlayın ve kendinize yeniden gülümseyin.

Bunu anlatmaya çalışırken, biz hepimiz başta güldük ama gerçekten yarın olmayabilir! Bunu ülkece yaşadığımız felaketlerden geçerken ya da bireysel dünyamızda yaşadığımız sorunlarla baş başa kalırken gördük ve görüyoruz! Yarın hakkında planlar yaparak, cebimizde olduğunu sanıyoruz ama aslında hiç öyle değil!

Bütün aydınlanmış üstatlar aynı şeyi anlatır, aslında aydınlanma dediğimiz hal, idraktır. Bu anın eşsizliğini kavrama ve onun içinde genişleyerek kök salma yeri… Çünkü güven, bir şeylere sahip olmaktan değil de, bu ana, buraya güvenmekten gelir, güvendikçe kök salarız, teslimiyet dediğimiz durumda bu kök salmanın sonucudur! Hırçın rüzgarlara yaprak kafa tutmaz, rüzgarın da özünün bu hareket olduğunu bilir ve bu idrakı hiç bitmeyen bir aşkın başlamasına neden olur. Tüm yaşam neden bu aşka dönüşmesin?

Farklı zamanlarda, farklı yerlerde yaşamış üstatların, guruların hepsi temel olarak bunu anlatır, sadece yola yaklaşımları farklıdır ve biz şehir insanları bunu kavramak için genelde acıdan geçerek öğrenme eğilimdeyizdir. Öğrenme halinden idrak etme boyuta geçişimiz ise, bir yaşam içinde kısır bir döngüye dönüşebilir.

Bireysel hayatlarımızda,
Sevdiğimiz birini kaybettiğimizde ve ona söylemek istediklerimizi söyleyemediğimizde,
Ciddi sağlık sorunları ile karşılaştığımızda ve kendi ölümümüze yaklaşmaya başladığımızı düşündüğümüzde,
Bu filmin bitişinin anlamını ve o küçük anların ne kadar değerli olduğunu görmeye başlarız!
Bu an, şimdi asla geri gelmeyecek bir hediye…
Bu filminde beğenmediğimiz yerleri geri alamıyoruz ya da silemiyoruz, çünkü tekrarı yok!
Hayat, her nefesin öteden gelen bir hediye olduğunu unutmadan bu anın hakkını verebilmekte saklı…

Yarının peşinde koşmadan, burada olmak…
Bu kadar basit ve aynı anda bu kadar zor evet!
Yarın gelsin diye koştururken, anların sihrini nasıl kaçırdığımızı bize verilen hediyenin süresinin dolma ihtimali ile karşı karşıya geldiğimizde idrak etmeye başlıyoruz!
Ve evet, illa bu süre hepimiz için vakti geldiğinde bir gün bitecek,
Sadece bilmiyoruz.
Yani cebinde gördüğün hiçbir yarın, cebinde değil!
Hatta daha ileri gidersek, hiçbir şey senin değil!
Boş ellerle geldik, boş ellerle gideceğiz,
Arasında deneyimlediğimiz, dokunduğumuz, yaşadığımız her şey hediye..
Ve evet, hediyenin büyüklüğünü idrak edemediğimiz için ızdırap çekiyoruz. 
Tüm yaşam bu ana, kök salabilmekle ilgili, bir şeylere ya da birilerine değil, sadece bu ana..
Ve kök salmanın sırrı: Sadece burada ve şimdide olabilmekte yatar! Biliyorum, şehrin gürültüsü içinde burada ve şimdide olmak küfür gibi geliyor aslında en ileri pratiklerden biri.
Dikkati, bedeninin kapladığı yere verip, kalbi atan bu varoluşa vermek,
Her nefes bir hediye,
Dürüst olmak gerekirse bir sonraki nefesi verip veremeyeceğimizi de bilmiyoruz!
O yüzden bu anın hakkıyla doya doya yaşamak,
Önce kendimizle sonra yaşamla kurduğumuz ilişkiyi değiştirmeye başlar!
Ne söyleyeceksen, ne yapacaksan şimdi yap!
Hatta senden ricam, bu yazıyı buraya kadar okuduysan,
Şu an canın kimi aramak istiyor ve geçiştiriyorsan,
Ne yapmak istiyor ama bahaneler uydurursan,
Şimdi yap!
Haydi, bu anı layığıyla doya doya yaşayalım!
Şimdinin neye dönüşeceği sadece bizim elimizde…
Bu an, neye dönüşsün?

İlginizi çekebilir: Mayıs ayında dönüşüme hazır mısınız: Temel Yoga ve Ayurveda Uzmanlık Programı

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale