X

Yaratmak kadınların doğasında var: Kadınlar için yaratıcı girişimcilik

Bir yazıda okumuştum; bir ülkedeki bereket seviyesi ile kadınların mutluluk derecesi ile orantılıymış. Erkeklerin mutlu olması konusunu dışarıda tutuyor değilim ancak bu yazıyı kadınlar için yazmamın bir sebebi var.

Özellikle son zamanlarda herkesin bahsettiği ekonomik sıkıntılar, sıkışmışlık hissi, karamsarlık bütün topluma bulaşıcı bir etki yaratıyor. Tam da bu korku kültürünün içerisinde kalarak, yeni yaratım kanalları bulmak, araştırmak kimseye güvenli gelmiyor. Bazı deneyimli girişimciler de bu konuyu fırsat bilerek, toplumdaki duygu açıklarını iş fikirlerine çeviriyor.

Bunun dışında bir de birçok kadından duyduğum başka bir önemli konu var. O da, kendisini aile içi sorumluluklarla, “anne” kimliğiyle, “eş” kimliğiyle o kadar tanımlı hissediyor ki; kendilerini unutmuş halde bir yaşamın içerisindeler. Bir de toplumsal karamsarlık eklenince, kendin olmak, girişimcilik, yaratıcılık, kendini yaratıcı kanallarla ifade imkansız hale gelen, bize layık olmadığını düşündüğümüz bir yaşam tarzı haline geliyor.

Halbuki, yaratmak kadınların doğasında var. İfade etmek, coşmak, yeni yollar keşfetmek, araştırmak, bunları severek ve haz ile yapıyor olmak… Hatta, bunları topluma hizmet eden ve geliştiren fikirler üzerine kurmak. Bu duyguların temel olduğu fikirler geliştirmek. İşte bütün bunları yapamayan ve bu eril düzende kendisine aidiyet duygusu arayan kadınlar da, ister istemez bedenlerinin ihtiyaçlarını ve ya ruhlarının özlediği kendini ifade etme duygusunu erteliyorlar. Bana göre kadınlar için nasıl yaratıcı olmak doğal bir içgüdüyse, bu yaratımları bir forma sokmak, bir girişim haline getirmek ve ifade etmek de o kadar doğal bir süreç. Kendimizi ifade etmekten, yaratmaktan geri tutarak, bedenlerimize ve sağlığımıza bile zarar veriyoruz.

İnsanın hayatında bereket nasıl artar sizce? Eğer en doğal halinizle ve en çabasız olduğunuz yetenekle süreklilik sağladığınız ve bundan mutlu olduğunuz ürünler ve hizmetler yaratıp, bunu sunmaktan, planlamaktan, ortaya koymaktan çekinmediğiniz yerde bu bir dalga etkisi yaratır ve bereket artar.

Bugün kendinizi birçok kimlikle tanımlamış, etrafınızda sizi bu kimlikler dışında göremeyen, taşıdığınız ışığın ortaya çıkmasını istemeden de olsa kendi korkularıyla ve tanımlarıyla engelleyen kişiler olabilir. Fırsatlar size hiç gelmeyecek gibi hissediyor olabilirsiniz. Belki yorgunluktan ve yoğunluktan düşünme fırsatınız bile olmuyor. Kültür sizi daha azını olmaya ikna etmeye çalışıyor olabilir.

Bu yazı da sizin içinizde en ufak bir etkileşim yaratıyorsa, kendi sorumluluğunuzu alıp, yapmak istedikleriniz için ayağa kalkmalısınız. Dünyada olan yeniliklere, yeni yaratım bilincine, teknolojinin güzel yanlarını kullanmaya bugün oturduğunuz yerden ulaşabilirsiniz. Bir şeyin nasıl yapılacağını, nasıl satılacağını ve hatta hayatınızı yeniden organize etmeyi bile çeşitli kanallar aracılığıyla hatırlayabilirsiniz. Belki de bir karar vermeniz gerekiyor bugün. Zihnini uyuşturan ve bereketini kısan bir kadın mı olmak istiyorsunuz; yoksa kendi liderliğini eline almış, araştıran, üreten ve bununla önce kendine sonra başkalarına ışık olan bir kadın mı?

Daha yaratıcı, bereket kanallarını açabilmiş, kendi olarak dişi enerjisini eril bir yapıya sokan ve bununla hayatına bolluk çeken daha çok insan görmek istiyorum. Etrafınızda sizi aşağı çeken kişiler yerine, bu enerjide kişiler olması ne de güzel olurdu değil mi? Kendi otantik ışığını keşfetmiş insanlarla aynı çevrede olmak…

Yaratıcı girişimcilik ve kadın doğası hakkında konuşacak daha çok alan var. Bu bilgilere erişmek, deneyimlemek ve sizlerle paylaşabilmek için sabırsızlanıyorum.

İllüstrasyon: Estel Bensinyor

 

İlginizi çekebilir: Potansiyele ulaşmak: Kendine seçtiğin yolda kalma teknikleri

Estel Bensinyor: 1986 İzmir doğumlu olan Estel, uzun bir çalışma hayatı ve dönüşüm sürecinin ardından şimdi kendi yaratıcı stüdyosundan farklı firmalarla tasarım ve sanat projeleri yapmakta, kişisel projeler üretmekte ve kadınlarla yaratıcılık ve kadın doğası üzerine çalışmalar düzenlemektedir. Yoga, kişisel gelişim, sağlıklı beslenme, seyahat, çok okumak ve illüstrasyon kanalları ile sürekli gelişen bir yaşam modeli yaratmaya kendisini adamıştır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale