X

Yakın geleceğin wellness trendleri: Global Wellness Summit 2020’de öne çıkan başlıklar

Amerikalı doktor Halbert Dunn, wellness kavramını ilk ortaya çıkaran kişi olarak tanınır. Dunn’ın wellness tanımı Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık tanımını temel almıştır ama Dunn, sağlıklı olma durumunun wellness sürecinden farklı olduğunu ifade etmiştir. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı “fiziksel, zihinsel ve sosyal iyi oluş durumu” olarak tanımlamakta ve “yalnızca hastalığın veya sakatlığın yokluğu” olarak görmemektedir (Hattie, 2004). Dunn ise sağlığın “pasif bir homeostasis veya denge durumu” olduğunu söylemiş, wellness’ı ise “kişinin yaşamındaki faaliyetlerini en iyi şekilde gösterme potansiyeline doğru sürekli bir hareket sürecini” ifade eden dinamik bir kavram olarak tanımlamıştır (Akt, Memnun; Lauzon, 2001).

Wellness küresel büyüklüğü 4.2 trilyon dolar olan dev bir sektör. Her alanda olduğu gibi welness sektöründe de trendler mevcut ve trendleri öngören sektör kaynaklarından biri de “Global Wellness Summit” (Küresel Wellnes Zirvesi). Psikolojik sorunları holistik olarak ele almanın gerektiğini savunan bir psikolog olarak wellness benim de yakından takip ettiğim bir kavram. Holistik olmaktan kastım psikolojik problemlerin spor, yaşam biçimi, beslenme gibi öğelerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi. Örneğin psikolojik bir problemi için psikologlardan ya da psikiyatristlerden destek alan bir kişinin bu desteğin yanı sıra herhangi bir sağlık sorunu yoksa spor yapması, aldığı besinlere dikkat etmesi, endişe bozukluğu yaşıyorsa fazla kafein tüketmemesi gibi.

Şimdi dilerseniz “Global Wellness Summit 2020″nin ortaya çıkardığı wellness trendlerine bir göz atalım.

Gerçek sirkadiyen sağlık

Çok uzun süredir iyi bir uykunun önemini vurgulayan wellness dünyası, artık odağını uykudan, sirkadiyen ritime çevirmiş durumda. Sirkadiyen ritim, özetle vücudunuzun saatidir. Sirkadiyen ritim, organizmanın yaklaşık bir günlük fizyolojik ve biyolojik süreçlerindeki değişimleri ifade eder (Akıncı ve Orhan, 2016).

Sirkadiyen ritmi etkileyen en önemli faktörlerden biri ışıktır. Malum biz 21.yüzyıl insanların hayatında olan akıllı telefonlar, tabletler gibi elektronik eşyalardan yayılan yapay ışıklar sirkadiyen ritmin bozulmasında büyük rol oynuyor. İşte bu yeni wellness trendinin ana hedefi vücudumuzun sirkadiyen ritminin bozulmasını engellemek. Global Wellness Summit raporuna göre yakın gelecekte kan ya da tükürükten sirkadiyen ritmimizi belirlemek mümkün olacak. Ve bu sayede de mobil uygulamalar bizlere kendi vücut ritmimize uygun bir şekilde uyumamız, egzersiz yapmamız ve yemek yememiz hakkında tavsiyelerde bulunacaklar.

J-Wellness

Yani Japonya temelli wellness trendleri. Artık hepimizin bildiği gibi Japonya uzun yaşayan insanların ülkesi. Son yıllarda Japonya’dan çıkan bir çok wellness trendine tanıklık ettik. Örneğin yataktan kalkma sebebinizi yani yaşam amacınızı bulmaya yönelik Ikigai, kırık eşyaları altınla onarma sanatı olan Kintsugi, orman banyosu olarak tanımlayabileceğimiz Shinrin-Yoku, Japonya menşeili felsefelerdir.

2021 yazında tüm gözler pandemi yüzünden ertelenen “Tokyo 2020” Olimpiyat Oyunlarında olacak. Global Wellness Summit’e göre Olimpiyatlar, Japonya’ya önleyici tıp ve wellness trendlerini dünya ile paylaşması için büyük bir fırsat sunacak. Bu arada Japonya dünyanın“uzun ömür ekonomisi” için öncü çözümler öne sürüyor. Bu çözümler hepimizin daha sağlıklı yaşlanmasına yardımcı olacak teknoloji destekli çözümler. Bunlar arasında yaşlılara duygusal ve fiziksel destek sağlayacak sosyal robotlar var. Anlaşılan J-Wellness trendi daha uzun yıllar wellness dünyasında hüküm sürecek.

Zihin sağlığı ve teknoloji işbirliği

Evet, önümüzdeki yıllarda sık sık göreceğimiz wellness trendlerinden biri zihin sağlığı ve teknoloji işbirliği olacak. Bazı insanların psikolojik destek almaya karşı duyduğu çekinceler ve işin ekonomik boyutu Silikon Vadisi’nin kimi yatırımcılarını harekete geçirdi ve sonuç zihin sağlığını mobil uygulamalarla birleştiren yeni ürünler oldu. Örneğin TalkSpace gibi ekonomik sanal terapi uygulamaları profesyonel terapistleri aramanıza, ya da onlarla görüntülü konuşma yapmanıza olanak sağlıyor. Bu arada bu kategorideki yeni ürünler arasında, kullanıcının fiziksel semptomlarını kaydederek olası bir panik atak nöbetini engellemeye yönelik uygulamalar olduğu gibi, SuperBetter gibi zihin sağlığını oyunla birleştiren uygulamalar da var.

Wellness müziği

Müziğin iyileştirici etkisi Antik Çağlardan beri bilinen bir gerçek. Günümüzde müziğin bu etkisi teknoloji sayesinde yeniden keşfediliyor. Evet rahatlatıcı müzikler, wellness dünyasındaki en gözde trendlerden biri olmuş durumda. Örneğin Calm gibi mobil uygulamaları wellness müziği uygulamalarına dönüşmeye başlıyor. Sizden aldıkları bilgilerle, sadece size özel bir şekilde rahatlatıcı müzik oluşturan Berlin merkezli Endel ise “wellness müziği” trendine farklı bir boyut katıyor. Londra merkezli “Mind Like Water” gibi wellness stüdyoları müşterilerine “Ayurvedik müzik terapisi masajı” gibi kulağa ilginç gelen yeni wellness müziği hizmetleri sunuyor.

Evet, sizler için “Global Wellness Summit 2020” raporundan derlediğim bazı wellness trendleri bunlar. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. 2020 yılını “Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Hayatı güzelleştirmekle ilgili psikoloji egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Akıncı, E., Orhan, F. Ö. (2016). Sirkadiyen Ritim Uyku Bozuklukları. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2016; 8(2):178-189 doi: 10.18863/pgy.81775.
Hattie J.A., Myers J. E., and Sweeney T.J. (2004), A Factor Structor of Wellness: Theory, Assessment, Analysis, and Practise, Journal of Counseling and Development.
Lauzon L.L. (2001), Teacher Wellness: An Interpretive Inquiry, Victoria Üniversitesi, Yayımlanmamış Doktora Tezi.
Memnun, S. (2006), Algılanan Esenlik Ölçeğinin (Perceived Wellness Scale) Geçerlilik Ve Güvenilirlik Çalışması Ve Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Esenlik Algıları (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi).
2020 Wellness Trends, from the Global Wellness Summit.

İlginizi çekebilir: Duygularımızın farkında olmak, onları anlamak ve verimli bir şekilde yönetebilmek için: Ekim ayı “Duygusal Wellness Ayı”

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale