X

Ya sağlıklı yiyecekler aslında sizi beslemiyorsa: Besin emilimini artırmak için 10 öneri

Son zamanlarda “Yeşilliklerinizi yiyin” veya “Havuç yiyin karanlıkta daha net görün” gibi şeyleri sıkça duyuyoruz. Yanlış da sayılmazlar. Ancak, o sağlıklı yiyeceklerin SİZİ beslediğinden ne kadar eminsiniz?

Meyve, sebze ve diğer bitkisel besinler, vücudunuzun düzgün çalışması için ihtiyaç duyduğu vitamin ve minerallerle dolu. Milyarı aşkın hücrenizin her birinin işini yapabilmesi için yüksek kaliteli besinlere ihtiyacı var. En basit tabiriyle, vücudumuz mikro (vitaminler, mineraller), makro (protein, karbonhidratlar, yağlar) besinlerin ve suyun birleşik alımıyla çalışır. Dengeli ve çok çeşitli beslenerek, kemiklerimize onları güçlü tutmak için kalsiyum sağlarız, kaslarımız protein alımımızı geliştirir ve organlarımız işlevlerini yerine getirir. Ancak bir sorun var; bu sistem sandığınız kadar da tıkır tıkır işlemiyor.

Yeterli beslendiğinizi mi düşünüyorsunuz?

Gerçek şu ki, “beslenme”, ağzınıza besleyici yiyecekleri koymaktan çok daha fazlası… Sağlıklı ve besleyici yiyeceklerden oluşan bir beslenme şekliniz var, ancak bazı nedenlerden dolayı aslında sağlıklı veya enerjik HİSSETMİYORSUNUZ. Hani o besleyici şeyleri tüketirseniz daha iyi hissedeceğiniz, sağlıklı olacağınız söylenmişti? Tam bir hayal kırıklığı! Sonuçta, eğer vücudunuzdaki faydaları görmüyor ve hissetmiyorsanız, neden börek yerine salata seçesiniz, değil mi? Mesele şu ki, doğru yiyecekleri yemeniz harika olsa da, vücudunuz besinleri ememiyor olabilir. Neden? Peki, bir bakalım.

Besin emilimi nedir?

Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi, yemek yediğinizde midenize gider. Ancak bu, sürecin yalnızca bir kısmı! Bağırsağınıza geçerken, bağırsak mikrobiyomunuz ve sindirim enzimleriniz çalışmaya başlar ve yiyeceklerinizi vücudunuzun emmesi için küçük moleküllere ayırır.

Bu moleküllerin çoğu daha sonra midenizden ince bağırsağınızın üst kısmına gider. Burada, kan dolaşımınıza girip vücudunuzdaki yolculuklarına başlarlar. Vücudunuzun bu işlemi gerçekleştirme yeteneği oldukça önemli, çünkü besin emilimi büyük ölçüde değişebiliyor.

 Optimal durumdaysa bu oran %90. Vücudunuzun her bölümünün günlük görevlerini yerine getirmesi bu besinsel emilime bağlı. Bu nedenle kendi emilim oranınızın ne kadar verimli olduğunun farkına varmalısınız. Her gün aldığınız vitamin ve mineral miktarı, hem kısa hem de uzun vadeli sağlığın ayrılmaz bir parçası. Bu da demek oluyor ki, bu besinleri uzun süre düzgün bir şekilde emememek, vücudunuz ve zihniniz için ciddi sonuçlar doğurabiliyor. (“Bağırsaklarınız ikinci beyniniz”i hala kabul etmeyenler var mı?)

Vücut besinleri nasıl emer?

Besinlerin emilebilmesi için yiyeceklerin kimyasal ve mekanik sindirime tabi tutulması gerekir. Yiyecekler ağzınızda yolculuğuna başladığında, onları moleküllere ayırmaya yardımcı olan sindirim enzimleriyle karşılaşırlar. Böylelikle, makro ve mikro besinleri parçalar. Örneğin, protein çeşitli aminoasitlere ayrılır ve karbonhidratlar enerji sağlamak veya depolamak için glikoza dönüştürülür. Yiyecek, hayati besinlere bölündüğünde, ince bağırsaklara doğru hareket eder ve kan dolaşımına emilir. Daha sonra dolaşım sistemi devreye girer ve besinleri vücudun ihtiyaç duyduğu çeşitli bölgelere taşır. Kullanılmayansa ya depoya ya da dışarı atılır.

Neden besin emiliminde sorun yaşıyor olabilirsiniz?

Vücudunuzun besinleri emme yeteneğini etkileyebilecek birçok farklı faktör var. Bunlardan en önemlileri yaş, diyet, yaşam tarzı alışkanlıkları, psikolojik stres, genetik yapı ve bağırsak mikrobiyomunuz.

IBS ve çölyak hastalığı gibi gastrointestinal sorunlar ve ayrıca şeker ve işlenmiş gıdaların bol olduğu bir beslenme dahil olmak üzere vücudumuzun sindirimini ve beslenme emilimini olumsuz yönde etkileyebilecek bir dizi faktör var. İşlenmiş gıdaların besin değeri düşüktür ve yüksek şekerli gıdalar, vücuttaki besin maddelerini, özellikle de magnezyumu olumsuz yönde etkileyebiliyor. Antasitler, tansiyon ilaçları, antidepresanlar ve hormon ilaçları da vücuttaki besin seviyelerini etkileyebiliyor.

Stres ve alkol tüketimi de sindirim ve besin emiliminde rol oynuyor. Stres besin gereksinimini artırır -özellikle C vitamini, B vitaminleri ve magnezyum- bu besinler tükendiğinde sinirlilik ve yorgunluğa yol açar. Alkol tüketimi, sindirim enzimlerinin azalmasıyla bağlantılı, bu nedenle çok alkol tüketen insanlar, ilk etapta gıdalardaki besinleri parçalayamayabilir.

Araştırmacılar, sağlıklı bir diyetin genel sağlık için yeterli olmadığı sonucuna vardı: Doğru bakteri karışımı da doğru emilim için son derece önemli!

Son araştırmalar aslında bağırsak bakterilerinizin bununla daha önce düşünülenden daha fazla ilgisi olabileceğini gösteriyor. Örneğin; Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yürütülen bir araştırma, bağırsağınızdaki flora dengesizse, yetersiz beslenme probleminden muzdarip olabileceğinizi öne sürüyor. Sindirim veya bağırsak sağlığınız iyi değilse, besinleri iyi ememezsiniz. Besin emilimi için besinleri iyice çiğnemek, iyi seviyelerde hidroklorik asit, iyi bağırsak bakterileri ve bağırsağın hücre bütünlüğü gibi faktörler önemli rol oynar.

Tüm bu faktörler, her gün yediklerinizden aldığınız vitamin ve mineral miktarına yardımcı olabilir veya engelleyebilir.

Etiketler bütün hikayeyi anlatmaz 

Ayrıca, yediğiniz yiyeceklerin üzerindeki besin etiketlerinin size tüm resmi vermeyeceğini de belirtmekte fayda var. Etiketleri okuma alışkanlığınız olsa bile (ve diliyorum ki vardır), ürünün size önerdiği tüm vitamin ve mineral yelpazesini her zaman alamayabilirsiniz.

Bazen bunun nedeni porsiyon boyutundan, ürünün bileşimindeki doğal değişkenlikten veya yalnızca verilerin düzenlenme biçiminden kaynaklanır. Örneğin, internette bir muzun yaklaşık 398 mg potasyum içerdiğini okuyabilirsiniz. Ancak, öğle yemeğinizle birlikte yediğiniz muzun o kadar potasyum değeri olmayabilir. İnternette okuduğunuz bilgiler, 360-502 mg potasyum aralığına uyan birçok farklı muz örneğine dayalı bir tahmin de olabilir.

Şimdi, bu tutarsızlıkları tipik bir modern yaşam tarzına ve emilimi engelleyebilecek diğer faktörlere eklediğinizde, bu rakamların neden gerçekten belirsiz olduğunu görmek çok da zor değil. Her gün tam olarak ne kadar besin emdiğinizi analiz edecek teknolojiye sahip değilseniz, her yemek yediğinizde hücrelerinize tam olarak ne kadar besin girdiğini anlamak pek de kolay sayılmaz.

Ama endişelenmeyin! Vücudun besinleri emme yeteneğini artırmanın ve optimal vücut fonksiyonunuzu desteklemenin birçok yolu var.

Besin emiliminizi artırmak için 10 öneri 

1. Gökkuşağını yiyin.

Besinlerin doğru kombinasyonunu elde etmek için, öğünlerinize çeşitli renkli yiyecekler eklemeye odaklanın –ne kadar (doğal) renk o kadar sağlık! Karıştırın. Çok çeşitli yiyecekler yiyin ve her gün aynı yiyecekleri yemekten kaçının. Örneğin günlerce aynı kahvaltıyı yapmayın, alternatifleri değerlendirin.

2. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin.

Modern yaşam stresi ve günlük rutininizle ilgili birçok şey, besin emiliminizi olumsuz etkiliyor olabilir. Buna karşı koymak için yapabileceğiniz basit şeyler arasında bol miktarda bitkisel kaynaklı beslenmek ve lif almak olabilir. Alkol, aşırı şeker, sigara içimi ve antibiyotikler gibi maddeleri sınırlamak için çaba gösterin. Alkol ve tütün, besinsel emilim için özellikle zararlıdır, bu nedenle kendinizi şımartmanız gerekiyorsa, onları sağlıklı beslenme zamanınızdan en az dört saat uzakta tutmaya çalışın.

3. Egzersiz yapın.

Egzersiz yapmak, bir spor salonuna gitmek veya maraton koşmak anlamına gelmek zorunda değil! Düzenli bir günlük yürüyüş büyük bir fark yaratabilir. Her gün egzersiz yapmak daha iyi emilim için çok önemli. Aktif olmak vücudunuzun (ve zihninizin) bastırılmış gerginliği ve stresi serbest bırakmasına yardımcı olur. Hormon seviyelerinizi olumlu yönde değiştirir ve bu da sağlığınızın birçok yönünü doğrudan etkileyebilir: Metabolizmanız, bilişsel işleviniz ve enerji seviyeleriniz…

4. Yemek sonrası çayınızı içmek için en az yarım saat bekleyin.

Çay, sağlıklı polifenoller ve kronik hastalık geliştirme riskini azaltabilecek başka bileşikler içermesine rağmen, bu bileşiklerin demir emilimini de engellediği biliniyor. Yemekle birlikte ya da yemekten hemen sonra çay ve kahve içmekten kaçının çünkü bu, birçok vitamin ve mineralin emilimini engelleyebiliyor.

5. Kafein ve alkolü azaltın.

Alkol ve idrar söktürücüler (kahve gibi) yalnızca sisteminizdeki sindirim enzimlerinin etkisini kalmaz, aynı zamanda mide ve bağırsakların hücre astarlarına da zarar vererek sindirimden gelen besinlerin kan dolaşımına girmesini zorlaştırır. Buna alternatif olarak ananas, papaya veya çeşitli mantarlar gibi doğal sindirim enzimlerine sahip meyve ve sebzeleri beslenmenize dahil etmeye çalışın.

6. Stresinizi yönetin.

İster inanın ister inanmayın, stres sindirimi de olumsuz etkiliyor! Stres sırasında vücutta artan kortizol sindirimi yavaşlatıyor ve besinler sindirilmeden sistemde kalıyor. Stresinizi azaltmak ve sindirim sistemini etkili çalıştırmak için derin diyafram nefesi almayı deneyin.

7. Vücudunuza gerekli suyu verin.

Ne kadar söylesek az! Belki de uygulanması en kolay fakat yine de es geçtiğiniz şey. Su içmek… Kanımız, sistemimizde yeterli su olmadan besinleri taşıyamayacağı için sindirim sistemimiz tamamıyla hidrasyon seviyemize bağlı. Su içme alışkanlığı edinmek için limon, salatalık veya meyvelerle suyunuzu tatlandırmaya ne dersiniz?

8. Besinleri stratejik bir şekilde birleştirin.

Vücudunuzun besinleri emebilme etkinliğini artırmak için belirli yiyecekleri birlikte yemenin ve belirli yiyecekleri de ayrı tutmanın sindirime yardımcı olduğuna değinmenin tam zamanı.

Vücudumuzdaki besin emilimini artıran bilimsel ve kanıtlanmış birkaç gıda eşleştirmesi:

  1. Her öğüne sağlıklı yağlar ekleyin: A, D, E ve K gibi vitaminler ancak yağda çözünebildiği için bu vitaminlerin verimli bir şekilde emilebilmesi sağlıklı yağlarla birleştirilmesiyle yakından bağlantılı. Salatalara ve yemeklere kuruyemiş, tohum (keten tohumu) ve avokado eklemek, sağlıklı yağlarla (zeytinyağı veya avokado gibi) çiğ veya hafif pişmiş sebzeler yemek besin emiliminizi artırmanın harika bir yolu!
  2. Zerdeçalın yanından karabiberi ayırmayın: Araştırmalar gösteriyor ki, karabiberdeki piperin olarak bilinen bileşik, zerdeçalın içindeki enflamasyonu azaltmasıyla öne çıkan kurkuminin emilimini önemli ölçüde artırıyor ve vücuttaki bağışıklık fonksiyonlarına yardımcı oluyor. Ve hatta bir çalışma, piperinin kurkumin emilimini %2.000’e kadar artırdığını kanıtladı. Bu nedenle, sebze yemeklerinizi zeytinyağı ile pişirirken zerdeçalın yanına bir tutam da karabiber eklemeyi unutmayın.
  3. C vitamini açısından zengin yiyecekleri demirle eşleştirin: Özellikle bitki bazlı demir kaynaklarını (baklagiller, soya peyniri, kurutulmuş meyveler), C vitamini açısından zengin gıdalarla eşleştirmek, demiri biyolojik olarak daha kullanılabilir bir forma dönüştürmeye yardımcı olur. Portakal, kırmızı biber, kırmızı biber, karnabahar ve Brüksel lahanası gibi C vitamini yönünden zengin yiyecekleri, demir emilimini artırmak için demir açısından zengin yiyeceklerle (baklagiller ve kırmızı et gibi) yiyin.
  4. Domatesi yemeklerinizi pişirirken de kullanın: Domatesi pişirmek, güçlü bir antioksidan olan likopenin biyoyararlanımını artırır. Likopen, domates, karpuz ve papayaya parlak kırmızı rengini verir. Likopen ayrıca yağda çözünen bir besindir ve bu nedenle vücudun onu kolayca emmesi için bazı yağlara ihtiyaç duyar, bu nedenle domates sosu veya çorbada olduğu gibi uzun süre domatesi pişirmek, likopenin emilim miktarı artırmanın harika bir yolu!

9. Bağırsak floranızı destekleyin.

Yukarıda da belirttiğim gibi, bağırsak sağlığınız besinleri ne kadar iyi aldığınız konusunda önemli bir rol oynar. Gastrointestinal sisteminizde, tümü sizi iyi durumda tutmak için çalışan yaklaşık 100 trilyon bakteri bulunur. Bunu, vücudunuzun bağışıklık sistemi savunmasını destekleyerek, besinleri parçalayarak, patojenik bakteriler ve mayalarla savaşarak, vücut işlevleriniz için özel besinler oluşturarak ve onlarca başka rol oynayarak yaparlar.

Bağırsaklarınızdaki Lactobacillus ve Bifidobacterium gibi bakteriler, gıdanın parçalanmasını ve besinlerin emilimini sağlar. Ancak bu faydalı bakteriler; ilaçlar (özellikle antibiyotikler), yetersiz beslenme, toksinler, stres ve diğer sağlıksız alışkanlıklar nedeniyle azalır, vitamin ve mineralleri emmenize yardımcı olmak için işlerini pek de iyi yapamazlar.

Sağlıklı olduğunuzu düşünseniz bile gerçek şu ki, günlük aktivitelerinizin çoğu bu çok ihtiyaç duyduğunuz yararlı bakterileri yok edebilir. Peki ne yapabilirsiniz? Kefir, tarhana, lahana turşusu, kimchi mantarı, miso ve kombucha gibi probiyotik açısından zengin yiyecek ve içecekleri hayatınıza katabilir, çeşitli faydalı türler içeren yüksek kaliteli bir probiyotik takviyesi alarak bağırsak mikrobiyomunuzun yeniden kurulmasına ve desteklenmesine yardımcı olabilir, sindirim ve bağışıklık sağlığınızı güçlendirebilirsiniz.

10. Yemek kadar emilimi de düşünün.

Besin emiliminiz optimal olduğunda, yediğiniz gıdalardaki tüm vitamin ve minerallerin etkisini en üst düzeye çıkaracaksınız. Her gün yeterince “gerçek” yiyecek almamanın getirdiği boşlukları doldurmak için zaten bir multivitamin alıyor olsanız bile, market alışverişinizdeki ürünlerin etiketinde belirtilen besinleri gerçekten aldığınızdan emin olmak için diyetinize bir probiyotik takviyesi ekleyebilirsiniz. Unutmayın, vücudunuz boş kalorilerle çalışamaz! Sağlıklı olmak ve enerji seviyenizi desteklemek için her gün çok çeşitli besine ihtiyacınız var.

Herhangi bir besin eksikliğiniz olup olmadığını öğrenmek için doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Ama hepsinden önemlisi ve hep üstünde durduğum; Herkesin bedeni, sağlığı ve ihtiyaçları kendine özgü, yaşam tarzınızda tam olarak neyin iyi gittiğini ve neyin o kadar iyi olmadığını incelemek ve anlamak için kendinize biraz zaman ayırın. Stres seviyenizle baş ettiğinizde, sağlıklı, dengeli bir şekilde beslendiğinizde ve besin emilimine odaklandığınızda, çok daha iyi hissedeceksiniz!

Kaynaklar:

https://www.health.harvard.edu/mind-and-mood/relaxation-techniques-breath-control-helps-quell-errant-stress-response
http://www.healthline.com/health/malnutrition#overview1
https://www.drinkaware.co.uk/facts/health-effects-of-alcohol/effects-on-the-body/is-alcohol-harming-your-stomach
https://www.everydayhealth.com/hs/better-digestion/how-stress-affects-digestion/

İlginizi çekebilir: Geleneksel sağlık bizi yüzüstü bıraktı: Peki ne yapmalı?

Seçil Sayhan: Yönetim Bilimleri lisans eğitimini Psikoloji yan dalı ile Sabancı Üniversitesi'nde tamamladı. National University of Singapore'da okuduğu dönemde Japonya, Günay Kore, Tayland, Endonezya, Hong Kong, Malezya ve Singapur’un sağlıklı yaşam kültürlerini deneyimleme şansını yakalayan Seçil Sayhan üniversite yıllarına denk gelen süreçte bir yandan Stanford University’den aldığı Nutrition Science ve University of Colorado Boulder'dan aldığı Science of Exercise dersleri; pozitif psikoloji ve nörobilim araştırmaları ile holistik yaklaşımı benimsedi ve ilgi alanlarını çeşitlendirmeyi ön planda tuttu. International Coaching Federation onaylı profesyonel uzman koç olarak bireysel ve kurumsal danışmanlıklar veren Seçil Sayhan lisans sonrası diploma eğitimine İngiltere’de beslenme ve yaşam tarzı alanında devam etmektedir. Beslenme danışmanlığı ve yaşam kalitesi yönetimi alanında uzmanlaşan Seçil Sayhan’a info@secilsayhan.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale