X

Y Jenerasyonunun yatırım alışkanlıkları: Yeni nesil neden birikim yerine harcamayı tercih ediyor

Teknolojinin hız kesmeden yenilenmeye devam ettiği bir dünyada Google ile aradığı bilgilere saniyeler içinde ulaşabilen Y Jenerasyonu, yatırım konusunda da kendisinden önceki nesillerden çok daha farklı özellikler gösteriyor. Bilgiye erişiminin kolay olması nedeniyle küresel ekonomide yaşanan ani değişimlere hızlı şekilde adapte olabilen Y Jenerasyonu, dünyada olup biten her şeyin ve ekonomi piyasalarının sıkı takipçisi haline gelmiş durumda. Tabii bu durum, yatırım alışkanlıklarının da hızla değişmesine ve birikim araçlarında sürekli olarak değişikliğe gitmelerine sebep olabiliyor.

Y Jenerasyonunun yatırım alışkanlıklarıyla ilgili yapılan araştırmalar, tek tıkla banka sistemine erişebilmenin ve dijital bankacılıkla diledikleri yerden, diledikleri saatte online işlem gerçekleştirebilme özgürlüğünün bu jenerasyondaki bireylerin birikimlerini farklı yatırım araçlarına bölüştürebildiklerini ve değişen trendlerle birlikte hızlı şekilde yatırım aracı değiştirebildiklerini gösteriyor.  

1981 – 1996 yılları arasında doğmuş olan Y Jenerasyonu, tüm dünyada patlak veren 2008 finansal krizinin etkilerini doğrudan deneyimlemiş olan bir jenerasyon. Bu nedenle de kendilerinden bir önceki jenerasyon olan anne babaları refah seviyelerini yükseltmek ve kendi işlerini kurmak için birikimlerine ve tasarrufa önem vermiş olsa da, Y Jenerasyonu bireyleri finansal konularda daha ben merkezci düşünme, harcamalarını yaşam standartlarını yükseltmek ve yaşam amaçlarını bulmak için yönlendirme eğilimindeler.

Y Jenerasyonun anne babaları olan X Jenerasyonu genç yaşlarda ev almak için birikim yapma eğilimindeyken, Y Jenerasyonu daha çok kriptoparalar ve başka ülkelerde ev almak gibi dijitalleşmenin ve küreselleşmenin beraberinde getirdiği avantajları değerlendirmeye çalışıyor. Ancak bu jenerasyonun yatırımdan da önce öncelik verdiği şeylerin başında, kendilerine finansal olarak özgür ve istikrarlı bir zemin bulabilme isteği var.

İlginizi çekebilir: Y jenerasyonundaki bireylerin mutsuzluğunun ve tatminsizliğinin arkasında ne var? 

Finansal bağımsızlık ve özgür olma isteği

Özgürlüğüne düşkün ve kendi ayakları üstünde durmaya, finansal bağımsızlığını elde etmeye önem veren Y Jenerasyonu için kendi hayatlarını idame ettirebilmek ve ekonomik özgürlüğü elde etmek gibi kısa vadeli kazançlar daha ön planda. Y Kuşağı, bağımlı değil özgüvenli olmasından dolayı ben merkezci gibi görünse de aslında bağlılık ile bağımlılık arasındaki farkı çok iyi biliyor ve birlikteliğe, sosyalliğe önem veriyor. Evlilik, aile kurmak ve emeklilik gibi uzun vadeli planlar yapmayı önceliklendirmeyen bu jenerasyonun birikime o kadar da önem vermemesinin bir diğer sebebi de anne babalarının çocuklarını düşünerek birikim yapmaları ve hali hazırda bir birikime sahip olmaları. Aileleri bu gençlere oldukça düşkün ve genelde her koşulda en büyük destekçileri. Her koşulda para kazanabileceklerine dair inançları ve özgüvenleri de Y Jenerasyonunun zor koşullar için para biriktirme ve yatırım alışkanlıklarının olmamasının önemli sebeplerinden biri.

İlginizi çekebilir: Y Jenerasyonunun iş yaşamındaki yeri ve kariyer hedefleri

Finansal başarı tanımının değişmesi

Y Jenerasyonunun anne ve babaları olan X jenerasyonu için finansal başarı herhangi bir işte uzun süre çalışmak, aynı işte kariyer basamaklarını tırmanmak ve aynı yerden emekli olabilmekken; Y Jenerasyonu bu trendin tam tersi bir bakış açısına sahip. Kendi işini kurmak, o işi belirli bir noktaya kadar getirip satmak ve yeni bir iş kurmak ya da beceri ve donanımlarını geliştirdikçe yeni iş fırsatlarının peşinde koşmak gibi oldukça dinamik bir çalışma anlayışı olan Y Jenerasyonu bireyleri çok para kazanmaya değil girişimci ruha sahip olmaya daha fazla değer atfediyor. Bu bakış açısıyla iş ve özel yaşamlarını iç içe yaşayan ve ayrıştırmayan Y Jenerasyonunu bir gün emekli olabilme hayali değil, daha fazla çalışabilmek motive ediyor.

Girişimcilik ve kendi kendine yetebilme tutkusu

Y Jenerasyonunun girişimciliğe ve kendi kendine yetebilmeye yönelik tutkusu, finansal planlamalarını ve yatırım alışkanlıklarını da doğrudan etkileyen bir faktör. Karar vermeden önce farklı seçenekleri değerlendiren, sorgulayan, eleştiren ve araştıran bu jenerasyon yatırım yaparken en doğru kararı verdiği konusunda emin olmak istiyor. Finansal raporları, farklı ülkelerin ekonomilerini, vergilendirme sistemlerini, yatırım olanaklarını yakından takip ettikleri için daha az gelirleri olsa da paralarını ebeveynlerinden çok daha etkili şekilde harcıyorlar. Üstelik sadece kendi paralarını değil, ebeveynlerinin sahip olduğu mal varlıklarını ve birikimleri de en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorlar.  Becerilerine, bilgilerine ve çalışma hırslarına fazlasıyla güvendikleri için her koşulda mutlaka para kazanabileceklerine inanan Y Jenerasyonu, finansal konularda ebeveynlerine göre çok daha cesaretli ve daha fazla risk alma eğilimi gösteriyor.

Dijitalleşme Y Jenerasyonunun yatırım alışkanlıklarını nasıl etkiledi?

Y Jenerasyonu bireyleri finansal konularda karar vermeden önce mutlaka internet üzerinden araştırma yapıyor ve hem kısa vadeli hem de uzun vadeli yatırımlarını farklı kaynaklardan edindiği bilgilere göre şekillendiriyor.

Yatırım yaparken çok daha bilinçli hareket eden Y Jenerasyonu için tutkularının peşinden gitmek ve çok para kazanmaktansa inandığı şeylere, kişisel değerlerine ve yaşam standartlarına hizmet edebilecek yatırımlar yapmak oldukça önem taşıyor. Örneğin, X jenerasyonundan bir birey için ev satın almak uzun vadede yapılabilecek en karlı yatırımlardan biri gibi görünürken, Y Jenerasyonundan bir birey aynı birikimin iş kurma, iş geliştirme, yaşam standardını iyileştirme gibi durumlar için kullanılması gerektiğini düşünüyor.

İlginizi çekebilir: Birikim ve yatırım araçlarında yeni trendler: Yastık altından kripto paralara birikim ve yatırım yolculuğumuz

Önümüzdeki süreçte Y Jenerasyonunu ne gibi finansal zorluklar bekliyor?

Deloitte tarafından gerçekleştirilen 2020 Küresel Y Kuşağı Araştırması’na göre Y Kuşağı refah seviyesindeki azalma, uzun vadedeki finansal duruma ilişkin endişe ve iş beklentileri nedeniyle oldukça stresli hissettiği bir dönemden geçiyor.

Araştırma, pandeminin genç çalışanların işlerini olumsuz etkilediğini, anketin yapıldığı dönemde 25-30 yaş arasındaki Y Jenerasyonu bireylerinin neredeyse dörtte birinin işini kaybettiğini ya da geçici süreliğine ücretsiz izne çıkarıldığını gösteriyor. Y kuşağının yalnızca üçte biri istihdamlarının ve gelirlerinin pandemiden etkilenmediğini belirtiyor.

Türkiye’den de 300 katılımcının yer aldığı araştırmada, dünya genelinde Y Jenerasyonu bireylerinin yüzde 26’sı, ebeveynlerinden daha mutlu olduğunu belirtirken Türkiye’de bu oran yalnızca %17. Y jenerasyonunun stres seviyesini en çok etkileyen konuların başında refah seviyesi, kariyer ve iş olanakları, fiziksel ve ruhsal sağlık var. Son 1 yılda strese bağlı nedenlerle işinden istifa edenlerin oranı hem Türkiye’de hem de dünyada %30’larda. Y jenerasyonunun yüzde 69’u pandemi nedeniyle geçiş yapılan evden çalışma modelinin, işe bağlı stresi azaltabileceğini düşünüyor.

Sonuç olarak, Y Jenerasyonunun uzun vadeli yatırımlar yapmamasının altında aslında hem jenerasyona özgü pek çok özellik hem de pandeminin beraberinde getirdiği ekonomik belirsizlik, stres ve gelecek endişesi yer alıyor. 

İlginizi çekebilir: Birikim ve yatırım araçlarında yeni trendler: Yastık altından kripto paralara birikim ve yatırım yolculuğumuz

Kaynaklar: Investopedia, Business Insider, Marketing Türkiye, Deloitte Türkiye.

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale