X

Vücudunuza ve yaşam tarzınıza göre en iyi diyet hangisi?

Bu sene güneş sıcaklığını bizlerle biraz geç de olsa paylaşmaya başladı. Ramazan dolayısıyla henüz yaz moduna geçilememiş olsa da bayram tatili itibariyle büyük şehirlerde yaşayan birçok kişi yazlık yerlere kaçmaya ve tatile çıkmaya başlayacak. Deniz sezonunun açılmasıyla da özellikle kadınları “plajda ne giyeceğiz?” telaşı sarmaya başladı. Bir kısım kadın soğuk geçen uzun kışa aldırmayıp dengeli beslenmeye ve spor yapmaya devam ederek fiziğine özen göstermiş olsa da bir kısım mevsimin verdiği rehavetle canının istediğini yiyerek yağlanmanın ve şişmanlamanın önüne geçemedi.

Dikkat etmeyenlerin şu günlerde elbette en sık düşündükleri ve internette araştırdıkları şeylerden biri de; “en iyi diyet hangisi?” sorusu. Maalesef ki bu sorunun net bir cevabı olmadığını doktorlar ve beslenme uzmanları zaten her fırsatta vurguluyorlar. Ancak siz yine de en iyi diyetin ne olduğunu merak ediyorsanız, diyetinizin en iyisi olup olmadığını bazı kriterlere göre değerlendirip kararlaştırabilirsiniz. Bu kriterler için birkaç öneride bulunmak istiyorum, siz de bu kriterler listesini uzatarak kendiniz için en iyi diyeti kolayca bulabilirsiniz!

İlk kriter olarak diyet en basit şekilde uygulanabilir olmalıdır. Bu demektir ki; diyetinizin günlük hayatınıza yani iş hayatınıza, aile hayatınıza ve sosyal hayatınıza çabucak adapte edilebilmesi gereklidir. Örneğin; siz her ayın son cuma günü akşam yemeğinde geniş ailenizle kallavi bir akşam yemeği yiyorsanız diyetiniz de bu aktiviteye uyum sağlamalıdır. Günlük yaşamınızın herhangi bir döneminde diyetinize uygun bir şeyi yemek için stres altına giriyorsanız o diyetin sürdürülebilirliği tartışma konusu olabilir. Öyle bir diyet yapıyor olmalısınız ki diyet yaptığınızın farkında olmadan, bir işkenceye maruz kalıyormuş gibi hissetmeden yaşıyor olmalısınız.

İkinci kriter de diyetin ideal kilo ve ideal bedene ulaşmanızı ve bu durumu korumanızı sağlayacak olmasıdır. İdeal kilo ve ideal beden ölçüleri de yine sizin isteğiniz doğrultusunda belirlenebilir. Beslenme uzmanınız veya bir yakınınız 34 beden olmanızı istiyor diye sizin bu isteğe karşılık vermeniz zorunlu değildir. Diyete yeni başlayan kişiler maalesef ki ideal ölçü belirlemelerinde başkalarının etkisi altında kalabiliyor. Siz de bu nedenden dolayı yanılmamak adına diyetinizin ilerleyişine göre ideal ölçülerinize karar verebilirsiniz. Unutmayın; sizin bedeniniz, sizin kararınız!

Önerebileceğim bir diğer kriter ise; beslenme biçiminizin kan değerlerlerinizi ideal düzeyde tutacak şekilde olmasıdır. Nasıl ki doktor veya beslenme uzmanı gözetiminde diyet yapmaya başladığınızda bazı kan değerlerinizi ölçtürüyorsanız, bunu dengeli ve sağlık beslenme düzenine geçtiğinizde de belirli periyotlarla tekrarlatabilirsiniz. Böylece işin görünmeyen yüzü olan “bu diyete iç organlarım ne tepki veriyor?” sorusunun cevabına da bir yanıt alabilirsiniz.

Gelelim öbür kriterimize; diyetiniz ve sonrasında devam ettireceğiniz yeni beslenme alışkanlığınızın sevdiğiniz yiyecek ve içecekleri içermesidir. Bu; şekerli içecekleri çok seviyorsunuz diye her gün litrelerce tüketebileceğiniz anlamına gelmiyor ancak eğer ki vazgeçemediğiniz bir şey olduğuna inanıyorsanız tüketebileceğiniz doğru miktarı beslenme uzmanınızdan veya doktorunuzdan öğrenebilirsiniz! Damak zevkinize en uygun beslenme alışkanlığı sizin en uzun ömürlü uygulayabileceğiniz alışkanlık olabilir.

Son olarak şunu eklemek istiyorum ki; her bir birey yeryüzüne farklı özelliklere sahip bir biçimde geldiğine göre, herkes için “en iyi” kavramı da farklı cevaplar içerir. Yani siz teksiniz ve size uygun olan diyet de yalnızca size uygundur. Bu nedenle yakınlarınızın beslenme listelerini uygulayarak başarıya ulaşmayı hayal etmemenizi öneririm.   

İlginizi çekebilir: Kilo alma farkındalığı nedir?

Yazarın diğer yazıları için tıklayın.

Bilge Aydogan: Fiziksel ve kişisel gelişime olan merakım beni koçluk ve pilates ile buluşturdu. Kadir Has Üniversitesi'nde Profesyonel Koçluk ve NLP Koçluğu eğitimlerini tamamladıktan sonra Studio Pilates bünyesinde Pilates Eğitmenliği eğitimi aldım. Kendimi "fiziksel ve kişisel gelişimin birlikte olduğuna inan, sağlıklı yaşama gönül vermiş, dijitalden kopamayan bir şehirli" olarak tanımlıyorum. Şuan ister bedensel ister bireysel olarak potansiyelini keşfetmek isteyenlere koçluk ve/veya pilates seansları uyguluyorum. Programlar hakkında detaylı bilgi almak veya sana en iyi halini keşfetme yolculuğunda eşlik etmemi istiyorsan aydoganbilge@gmail.com'dan bana ulaşabilirsin. Sevgiyle kalman dileğiyle!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale