X

Vegan dosyası 6: Çocuklarda vegan beslenme

Geçtiğimiz haftalarda çocuklarını vegan büyütmeyi tercih eden aileler hakkında, birkaç ünlü ismin de dahil olduğu bir tartışma yaşandı, belki sosyal medyada denk gelmişsinizdir. Biri çıkıp bunun doğru ve etik olmadığını ve çocuklara zarar verdiğini iddia etti. Bir diğeri çıkıp tam tersini savundu. Tartışan tarafların yorumlarını ve fikirlerini savunmak için öne sürdükleri gerekçeler ise okuyanlarda büyük bir kafa karışıklığı yarattı. Bu kafa karışıklığından mustarip olanlardan biri de benim.

Beslenme ve sağlık gibi hayati konularda en doğru ve güvenilir bilgilere ulaşma yöntemim, akademik araştırmalara ve deneysel verilere bakmaktır. Ben de öyle yaptım, bütün bir hafta bu konu üzerine yazılmış makaleleri ve bu makaleleri okuyan uzman doktorların yorumlarını okudum, araştırdım. Bu yazıda da ulaştığım sonuçları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Vegan beslenen çocuklarda besin yetersizliği endişesi

Doğuştan vegan olan bebekler ve çocuklar üzerinde yapılan en güncel iki çalışmadan biri Şubat 2021 yılına ait ve o çalışmanın sonuçları da son derece tartışmalı. Çalışma, vegan bebek ve çocukların düşük doymuş yağ oranlarının yağda çözünen A ve D vitaminlerinin eksikliğine sebep olabileceğini vurguluyor. Ancak vegan bebek ve çocukların A vitamini değerleri normal seviyelerde ölçülmüş. D vitamini değerleri düşük, ancak deneye katılan vegan ve vegan olmayan tüm çocuklar, yıllık güneş ışığı miktarının oldukça düşük olduğu Kuzey Avrupa ülkelerinde yaşayan çocuklardan oluşuyor ve vegan olmayan bebek ve çocuklarda da D vitamini miktarı olması gereken seviyenin altında. Dolayısıyla çalışma sonuçları, bebek ve çocuklarda vegan beslenmenin zararlı olduğuna dair hiçbir kesin kanıt sunmazken, daha uzun vadeli ve daha geniş deney gruplarının dahil edildiği çalışmaların eksikliğini de göstermiş oluyor.

Diğer güncel çalışma ise Temmuz 2021 yılında yapılmış. Beslenme ve sağlık ilişkisini inceleyen bu tarz araştırmalarda besin takviyesi alımının da değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar, çalışmanın sonuçlarına şu notu düşmüşler: “Ebeveynler öğünlerini dikkatli bir şekilde planlarsa, zenginleştirilmiş gıdalar kullanırsa ve önemli besinleri desteklerse, tüm yaş sınıflarındaki çocuklarda vegan beslenmenin uygulanabilir olduğunu göz ardı edemeyiz.

Doymuş yağ ve yağda çözünen vitaminler dışında bir diğer endişe ise yeterli protein alımının mümkün olmayacağı yönünde, çünkü büyüme çağındaki çocukların ihtiyaç duydukları protein miktarı yetişkinlerden oldukça farklı. Hatta farklı büyüme evrelerindeki çocuklarda dahi ihtiyaç duyulan protein miktarı değişkenlik gösterebiliyor. Ancak büyüme ve gelişme için gerekli olan proteinlerin ve esansiyel amino asitlerin alımı için hayvan etinin veya diğer hayvansal gıdaların alımı bir zorunluluk değil. Uzman bir doktor ve / veya diyetisyen eşliğinde kontrolü yapılan ve iyi planlanmış bir vegan diyet, bebek ve çocuklarda büyüme ve gelişmenin normal düzeyde seyretmesi için yeterli.

Çinko, kalsiyum, iyot, B12, Omega-3 ve demir gibi büyüme ve gelişme için elzem olan temel besinler konusunda da yine iyi planlanmış ve uzman kontrolünde yapılan bir vegan beslenme planı ile yeterli mineral ve vitamin alımı sağlanabilir.

Çocuğa ne yiyip ne yiyemeyeceğinin ebeveynleri tarafından dayatılması etik midir?

Geçtiğimiz haftalarda yaşanan tartışmanın odak noktalarından biri de çocuğa sorulmadan böyle bir karar alınmasının etik olup olmadığıydı. Bu etik sorusu her iki taraf için de sorulabilir. Sağlığa zararlı olduğu için şekerli gıdaların kısıtlanması, çocuğun sağlık hakkı ve yaşam hakkını gözettiği için etik dışı veya bireysel özgürlüğün ihlali olarak görülmez. Öyleyse zararlı ve kanserojen olduğu bilinen kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin, hormonal dengesizliklere ve yine kansere yol açtığı bilinen ve hatta bağımlılık yaptığı kanıtlanmış süt ve süt ürünlerinin de çocukların beslenmesinden çıkarılması, etik ve hukuk kurallarına aykırı sayılamaz.

Reşit olana kadar bir çocuğun bakımından ebeveynleri veya vasileri sorumludur ve çocuğun beslenme ve sağlık da dahil olmak üzere tüm temel ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlüdürler. Mevcut çalışmalar iyi planlanmış vegan bir beslenme biçiminin diğer beslenme biçimlerine kıyasla çok daha sağlıklı olabileceğini söylerken, kendi çocuklarını vegan beslemeyi tercih ettiği için hiçbir anne ve babayı suçlayamayız.

Özetle, çocuklarda vegan beslenme, büyüme ve gelişme için önemli besin değerlerinin alımında özenli ve dikkatli olmayı gerektirir. Ancak ebeveynler ve / veya vasiler iyi bilgilendirildiği takdirde, kontrollü ve iyi planlanmış bir vegan beslenme çocuklar için sağlıklı ve güvenli olabilir.

Kaynaklar
Topi Hovinen et al.; Vegan diet in young children remodels metabolism and challenges the statuses of essential nutrients. EMBO Mol Med. 2021 Feb 5; 13(2): e13492. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7863396/
Daniel Olivier Sutter, Nicole Bender; Nutrient status and growth in vegan children. Nutrition Research. Volume 91, July 2021, Pages 13-25. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0271531721000191
Luciana Baroni et al.; Vegan Nutrition for Mothers and Children: Practical Tools for Healthcare Providers. Nutrients. 2019 Jan; 11(1): 5. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6356233/
Harvard Health Publishing; What parents need to know about a vegan diet. https://www.health.harvard.edu/blog/what-parents-need-to-know-about-a-vegan-diet-2020010718625
Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu; Çocukları Vegan Beslemek. https://www.oguzcankinikoglu.com/cocuklari-vegan-beslemek/
Diyetisyen Kevser Başkara Röportajı, Bebek ve Çocuklarda Vegan Beslenme. https://veganlik.org/vegan-cocuk-buyutme/
PETA Kids; A Kid’s Guide To Vegan Nutrition. https://www.petakids.com/food/kids-vegan-nutrition-guide/
BBC Good Food; Is a vegan diet healthy for kids? https://www.bbcgoodfood.com/howto/guide/vegan-diet-healthy-kids

İlginizi çekebilir: Vegan Dosyası 5: Vegan olmadan önce yapmanız gereken 10 şey

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale