X

Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedin

Dünya çapında veganların sayısının yaklaşık 88 milyon olduğunu ve bu sayının her geçen gün daha da arttığını biliyor muydunuz? Günümüzde sağlıklı beslenme ve iyi yaşam alışkanlıklarına olan ilgi giderek yükselirken, çevresel sürdürülebilirlik konusundaki farkındalık da hızla büyüyor. Tüm bu eğilimler, hayvansal gıdaları tüketmeyenlerin, bitki bazlı beslenenlerin ve vegan beslenme alışkanlıklarını benimseyenlerin giderek çoğalmasını sağlıyor. Peki, vegan beslenme tam olarak nedir, bitki bazlı besinler vücudun tüm ihtiyaçlarına cevap verebilir mi ve hızla artan vegan talepler karşılanabilir mi… Gelin, tüm bu soruların ve daha pek çoğunun cevabını birlikte keşfedelim.

Bir beslenme şekli olarak ‘vegan’

Veganizmin kökenleri 1944’te İngiliz aktivist ve hayvan hakları savunucusu Donald Watson ile arkadaşlarının Vegan Society isimli topluluğu kurmalarının ardından atıldı. Bu grup, yalnızca hayvansal ürünlerden kaçınmakla kalmayıp aynı zamanda çevrenin korunması, hayvan haklarının gözetilmesi gibi farklı konuların da savunuculuğunu yaptı. Dolayısıyla veganizm, ilk çıktığı zamandan bugüne yalnızca hayvansal gıdaları tüketmemekle sınırlı kalmayıp, hayvanların sömürülmesine de karşı çıkan, çevresel duyarlılığı ve etik yaklaşımları da gözeten bir yaşam tarzı oldu. Bu yaşam tarzını benimseyenlerin yeme-içme alışkanlıkları da bütüncül sağlığı da gözeten; kalp-damar hastalıklarını önleyen, sindirim sistemini destekleyen, kilo kontrolüne yardımcı olan, kan şekerini düzenleyen, ‘vegan beslenme’yi ön plana çıkardı. Vegan beslenme, et, süt, yumurta, bal gibi tüm hayvansal ürünlerden kaçınmayı ve bitki bazlı gıdaları tercih etmeyi odağına alan bir beslenme şekli. Ve dünya genelinde hem çevreyi hem hayvanları hem de etik yaklaşımları içselleştiren, öte yandan bütüncül sağlığına da önem veren pek çok insan vegan beslenmeyi tercih etti ve etmeye de devam ediyor.

Bu beslenme tarzını benimsemiş olanların veya benimsemeyi düşünenlerin en çok akıllarını kurcalayan soru ise; geçmişten bugüne ‘Tüketmediğim hayvansal gıdaların yerine ne koyabilirim’ oldu. Aslında, bu endişe yersiz, çünkü hayvansal gıdaların bitki bazlı besin alternatifleri sayılamayacak kadar çok. Örneğin, protein kaynakları yalnızca hayvansal sütlerden, yoğurttan, peynirden, yumurtadan ibaret değil. Soya sütü, kinoa, keten tohumu, kaju, tahin, tofu ve daha nice bitkisel gıda, protein açısından oldukça zengin. Benzer bir şekilde tereyağı, krema ya da kaymak gibi hayvansal yağların da pek çok bitki bazlı alternatifi mevcut; susam yağı, avokado yağı, Hindistan cevizi yağı ya da zeytinyağı, bunlardan sadece birkaçı. Üstelik, her biri de çokça lezzetli. Tabii bitki bazlı besin kaynakları bunlarla sınırlı değil. Bitki bazlı beslenmeyi tercih edenler için çok sayıda alternatifi günümüzde kolayca bulmak mümkün.

Türkiye’ye adım attığı ilk günden bu yana tüm faaliyetlerini sürdürülebilirlik odağında gerçekleştiren Metro Türkiye, geniş vegan ürün yelpazesi ile bu konudaki tüm endişeleri ortadan kaldırmayı başarıyor. Müşterilerinin ihtiyaç ve taleplerine yönelik yenilikçi ürünler geliştirerek, ürün yelpazesini günden güne çeşitlendiriyor. Hayvansal gıdalara çok sayıda bitki bazlı besin alternatifleri sunan Metro Türkiye’de vegan ürünler rafları doldururken, Metro Türkiye Bitki Bazlı ve Vegan Kataloğu da zengin bir bakış açısı sunuyor. Katalogda vegan beslenmeye uygun bitki bazlı besin kaynaklarını, Metro Türkiye’nin çok çeşitli vegan ürünlerini, vegan gıda sektöründeki gelişmeleri ve daha pek çoğunu bulmak mümkün.

Vegan beslenme tarzını denemek isteyenler için akıllardaki olası soruları giderecek başka güzel haberlerimiz de var:

  • Bitkisel protein kaynakları genişliyor: Vegan tariflerin vazgeçilmezi olan protein zengini bakliyatlar, artık geleneksel ve alışılmış hallerinden çok daha farklı şekillerde -örneğin, çimlendirilmiş bakliyatlar- kullanılıyor. Diğer yandan vegan beslenenler için kırmızı etin yanı sıra, deniz mahsülleri ve balıklar için de vegan alternatifler artıyor.
  • Bitki bazlı içecekler çeşitleniyor: Sadece vegan beslenenlerin değil, laktoz intoleransı, hayvansal süt proteini alerjisi, etik ve çevresel kaygılar gibi sebeplerden dolayı daha geniş kitlelerin de tüketim tercihi olan bitki bazlı içecekler de raflarda çeşitleniyor. Örneğin; badem sütü, soya sütü, Hindistan cevizi suyu bunlardan bazıları.
  • Bitki bazlı ezmeler, soslar, jöleler hızla yükseliyor: Yemeklere lezzet katan, onları bambaşka notalarla harmanlayan ve damakları çatlatan sosların bitkisel süt ürünleri, sert kabuklu kuruyemişler, sebze kabukları, yabani otlar gibi bitki bazlı gıdalarla hazırlanan alternatifleri, mutfaklarda kendine daha çok yer buluyor.

Tabii ki sektördeki gelişmeler bu kadarla sınırlı değil. Et dokusunu çağrıştıran sebze ve bakliyatların artan kullanımı, vegan tatlıların çoğalması, fermente gıdalara olan ilginin artması ve bu ilgiden doğan ürünlerin çeşitlilik kazanması da bu beslenme tarzını benimseyenler için ürün çeşitliliğin gün geçtikçe artmasını sağlıyor.

Bonus: Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla yüzlerce vegan ürün sunan Metro Türkiye, yepyeni bir ürünü daha raflarına taşıyor. Bitki bazlı beslenmeyi tercih edenler, ‘Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’ ile yeni bir alternatife kavuşuyor. Yoğurdun bitki bazlı alternatifi olarak çokça talep gören fermente süzme kaju, tüm Metro markalı ürünlerde olduğu gibi kalite, gıda güvenliği ve lezzet kriterleriyle vegan sofraların yeni vazgeçilmezi olacak.

Yoğurda bitki bazlı alternatif arayanların en çok talep ettiği ürünlerden olan Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju ile sofralara hem çeşit hem de lezzet geliyor. V-Label sertifikasına sahip bu ürün, protein kaynağı olmasıyla da öne çıkıyor. Koruyucu ve katkı maddesi içermeyen Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’nun bir diğer özelliği ise gluten içermemesi. Şeker ilavesiz olmasıyla da beslenmesine dikkat edenler için iyi bir alternatif olan bu ürün, yoğurdun kullanılabildiği her alanda kullanılabiliyor. Örneğin, Vegan Cacık, Fermente Süzme Kaju Kremalı Smoothie Bowl, Fermente Süzme Kaju Krema Soslu Kış Salatası bunlardan bazıları…

Kendi markası olan Metro Chef Veggie ile falafel, makarna, içli köfte, lahmacun gibi ürünlerin yanı sıra Rioba markası altında brownie, organik smoothie ve organik çay ürünlerini de vegan olarak sunan Metro Türkiye, geniş ürün çeşitliliği ile bitki bazlı beslenenlerin ve veganların ihtiyaç duyduğu yüzlerce alternatif ürünü mağazalarında sunuyor. Tüm Metro Türkiye vegan ürünlerini ve bu ürünlerle hazırlayabileceğiniz birbirinden lezzetli tarifleri Metro Türkiye Bitki Bazlı ve Vegan Kataloğu‘nda bulabilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale