X

Uzun ve sert kışlardan bile keyif almak için Norveçlilerin sırrına kulak verin

Kuzey yarımkürede günler kısalıp havalar yavaş yavaş soğumaya başladığı günlerde, insanlar ilk başta havadan keyif alsalar bile, birkaç ay geçtikten sonra durum işin içinden çıkılmaz bir hal almaya başlıyor ve kötü hava koşullarıyla sürekli olarak mücadele etmek durumunda kalıyor. Bu da yetmezmiş gibi, gün ışığından faydalanma adı altında saatin değişmesiyle, işten çıktıktan sonra güneşi görme şansı da ortadan kalkıyor.

Kış tüm şiddetiyle sürdükçe akıllara hep aynı soru geliyor: Soğuk havayla ve karanlıkla nasıl mücadele edebilirim?

Eğer kış mevsiminde mutlu olmak istiyorsanız, öncelikle bu yaklaşımdan kurtulmanız gerekiyor. Bu noktada başvurmanız gereken en etkili yöntem, zihniyetinizi değiştirmek olabilir. Peki zihniyetinizi değiştirmenize yardımcı olacak küçük bir hikayeye ne dersiniz?

Stanford Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan Kari Leibowitz, yaptığı araştırma çerçevesinde Ağustos 2014 ve Haziran 2015 arasını Fulbright bursuyla kuzey Norveç’teki Tromsø’de geçiriyor. Tromsø o kadar kuzeydeki, kasım sonundan ocak sonuna kadar güneş en fazla ufuk çizgisine kadar çıkabiliyor. Leibowitz, Tromsø’de oturan kişilerin genel sağlığı üzerine bir çalışma gerçekleştirmek istiyor; çünkü verilere bakıldığı zaman bölgedeki mevsimsel depresyon oranı, beklenenin altında seyrediyor.

Araştırmalar, kış aylarının çok sert geçtiği Tromso’de insanların genel olarak mutlu olduğunu söylüyor.

Tromsø; 70.000 nüfuslu küçük bir ada ve Kuzey Kutup Dairesi’nin en kalabalık nüfuslu ikinci şehri. Aslında Tromsø’ye gittiğinizde kendinizi bir şehirden çok banliyödeymiş gibi hissediyorsunuz. Her tarafı dağlar ve fiyördlerle çevrili şehirde kendinizi izole hissetmeniz de çok olası.

İlgili yazı: Soğuk günlere özel küçük mutluluk önerileri

İlk etapta Kari şu soru üzerinde duruyor: ‘Neden insanlar daha depresif değiller?’ Ve bu sorunun cevabından almamız gereken herhangi bir ders olup olmadığını araştırıyor. ‘Daha sonra ilk sorduğum sorunun yanlış olduğuna karar verdim ve sormam gereken asıl sorunun ‘Neden insanlarda mevsimsel depresyon yok?’ olması gerektiğini fark ettim’ diyor Kari. Aldığı cevap ise şaşırtıcı: ‘Neden olsun ki?’

Leibowitz, Kuzey Norveç’te insanlar için kış mevsiminin; katlanılması gereken bir şey değil, keyif alınması gereken bir şey olduğunu görüyor ve esas fark yaratan şeyin bu düşünce olduğunu anlıyor.

Kuzey kültüründen çıkarmamız gereken dersler

Kutba yakın noktalarda bulunan kültürlerin, tüm dünyaya örnek olması gereken kültürel özellikleri bulunuyor.

Küçük Norveç toplulukları birbirlerine sıkı sıkıya bağlı ve güçlü sosyal bağlar, insanların iyiliklerine olumlu etki ediyor. Hatta okulda, herkesin soğuk havayla ilgili farklı düşünmelerini sağlamak için dersler bile bulunuyor.

Öncelikle, Norveçliler kışın yapılacak şeylerin değerini biliyorlar. Bu yüzden kayak sezonu başlamadan bile kaymaya gidiyorlar. Örneğin; dışarıda olmak ruh haline olumlu etki eden şeyler arasında gösteriliyor, bu yüzden Norveçliler dışarıda vakit geçiriyorlar ve ne onları mutlu ediyorsa onu yapmaya devam ediyorlar. Hatta Norveç’te şöyle bir söz bile bulunuyor: ‘Kötü hava diye bir şey yoktur, kötü kıyafet diye bir şey vardır’.

Norveçlilerin, ‘koselig’ denilen ve konfor, sıcaklık hissi anlamına gelen bir kelimeleri bulunuyor. Bu kelime aslında Noel’i tanımlıyor; çünkü insanların en stressiz ve mutlu olduğu dönem Noel. Mumlar yakılıyor, ateşler yakılıyor, ılık içecekler içiliyor ve kalın battaniyelerin altına oturuluyor. Bu aktiviteler, insanların topluluğa olan aidiyetlerine katkıda bulunuyor. Hatta Tromsø’de, bu hissiyatı yaratmak adına birçok festival ve halka özgü aktiviteler düzenleniyor.

Sonuçta, insanlar bu mevsime ait saf güzelliğe hayran oluyorlar. Bu durum Leibowitz gibi New Jersey’de büyümüş birini oldukça şaşırtıyor; çünkü onun büyüdüğü yerde genelde insanların en sevdikleri zaman, yaz dönemi. Fakat Leibowitz; çetin kış şartlarının yaşandığı, günün birçok saatinde güneşin doğuyormuş ve batıyormuş gibi göründüğü ve kar yağışının bol olduğu Norveç’e kısa süre içerisinde aşık oluyor ve şunları söylüyor: ‘Renkler gerçekten büyüleyiciydi. Işık, çok yumuşak ve dolaylı yoldan görünüyordu.’  

Bakış açısını değiştirebilmek

‘Amerika’da kış zamanı en çok yaptığımız şeylerden biri hava durumu hakkında şikayet etmek. Kış hakkında negatif bakış açısına sahip olduğunuzda, pozitif kış zihniyetine sahip olmak oldukça zor.’ diyerek kendi ülkesiyle Norveç’i kıyaslıyor Leibowitz.

Aslında bu durumu değiştirmek oldukça kolay. Soğuğun, sıcak çikolata ya da benzeri sıcak içecekler içmek için bir şans olduğunu düşünebilirsiniz. Arkadaşınızla soğuğun hayatınızda yarattığı zorluklar hakkında konuşmaktansa, buz pateni ya da kardanadam yapmak için sözleşebilirsiniz. Sıkı giyinip dışarı yürüyüşe çıkarak kış mevsiminin büyüleyici güzelliğine tanık olabilirsiniz. Hatta arkadaşınızla birlikte yürüyüşe çıkın. Sosyalleşmek, yorganın altından çıkmak için mükemmel bir nedendir.

‘Aslında bu, o kadarda karışık bir durum değil. Yalnızca kışla ilgili bilinçli bir şekilde pozitif bakış açısına sahip olmak adına kendinizi ikna etmeniz gerekiyor.’ diyerek araştırmasında öğrendiklerini özetliyor Kari.

Kaynak:

Theatlantic.com

Fastcompany.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale